Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 OCAK 2003. SAYI 879 Bir zamanlar daha önceki yaşamında Viking olduğunu söyleyen ve Anastasia Romanov ıle ilgili düşlerini dile getiren Kızılderili kırması Tori Amos yerine, şimdi karşımızda evine bağlı, budamamevsimlerinden, doğadaki yürüyüşlerinden, çay saatlerinden, özellikle de kızının cinliklerinden söz eden bambaşkabirivar. Ancak, zaman zaman sapmalardaoluyor. Amerikanyerlileri'nin toprak haklarından söz açılmayagörsün, ağzından bal damlıyor ve anlattıkları karşısında insan koltuğuna çakılıp kalıveriyor. "Maya takvitni 2012 'de sona eriyor ve Amerikan yerlileri zamanın değişeceğine inanıyorlar. Bunun yarattığı ruhsal dehşet gibi konulara değinecek değilim. Uçak düştüğünde hep aşağıda yunuslar olduğuna inanmışımdır.. anıa satranç oynarken hiçbir bilgiyi göz ardı etmem. Karşımdaki oyuncunun dikkati san elbiseli birkıznedeniyle dağılmışsa, bunu bilmezlikten gelecek değilim" derken dinleyiciyi adeta büyüleyen Tori 'nın masum ama cadımsı bir yönü olduğu kesin. Kelimenin tam anlamıylaçekicibin. Üstelik,ağzıyla kuş tutuyor. I994yılındabir konser sonrası kulise gelen bir hayranının kendisinden yardım ıstemesi üzerine tecavüz, taciz ve akrabalar arası cinsel ilişki konusundabiryardımvedanışmanlık örgütüolan Rainn'i kurdu ve bu derneğe yığınla bağış topladı. Bu yardımsever tavrı kendisine sayısızödül kazandırdı. Tori Amos'un yaşanıında kızı Tash her şeyden önce geldiğı için, turneleri de ona göre ayarlanıyor." Yollara döküldüğünüzde, onun kollarını açıp 'eve gıtmekistiyorum' demesini engellemek olanaksız. Bu nedenle her şeyin önceden planlanması gerekiyor" diyor. Öyle ki Tori, Mark ve Gezgin Dadı Tash'e nöbetleşe bakıyorlar. Bir de sürekli yanından aynlmayan koruyucusu var. Tori kızına neden bir koruyucu tutmak gereği duyduğu konusuna değinmekten kaçınıyor ve "Kimi nedenleri var. Korumasız birini tek başına bırakmak doğru olmaz. tşi şansa bırakmamalı" demekle yetiniyor. Pekiy i ya kendi babası? Metodıstbirrahipolanbabası 12 yaşında ilk sahneye çıktığı "gay" barlara giderken ona eşl ik eden birbaba. Cemaati karşı çıktığında onlara hiç ödün vermediğıne bakılırsa,oldukçaözverilibiri. l'orı de bunu doğruluyor ve çocuk sahibi olduktan sonra annesi ve babasıyla ilışkısinin çok daha iyiyegittiğini söylüyor.^ The Observer Review 'dan En seksi kız Bond'un kendisi... Gözlerinin üzerine düşen dağınık saçlan ve kınşık sabahlığıyla onu Marilyn Monroe'ya benzemekten kurtaran şey... Pierce Brosnan, Jane Seymour ve Ursula Andress 007 efe K ırk yıldır Bond filmlerini süsleyen birbirinden güzel kızlar içinde 'en mükemmel Bond kızı' kim? Jane Seymour, Ursula Andress, Barbara Bach, Grace Jones, Halle Berry? Ve adını adlarını anımsamakta zorlandığımız bir sürü güzel.. Yazar Jeanette VVinterson The Cîuardian'da bu soruya farklı bir yanıt verıyor. "En güzel Bond kızı 007'nin kendisi, yani kadınlann düşlerini süsleyen James Bond. Başrolde yine Pierce Brosnan'la yeni Bond filmi "Dıe Another Day/ Başka Gün Öl" gösterimde. İlk Bond, Sean Connery'nin acıklı cinselliği, ıkinci Bond, Roger Moore'un tek kaşı havadaki otoriter imajı ve yakışıklı Pierce Brosnan'ın zihinlere kazınmış dağınık kahraman imajı. Bond filmleri müthiş arabalar, birbirinden güzel kızlar ve pahalı şampanyalarla beyazperdeyi 40 yıldır işgal etmeye devam ediyor. Bu ilginç bir karışım çünkü, arabalar kesinlikle erkek çocuklannın oyuncakları olarak bilinse de, Bond'un filmde elinden düşürmediği şampanya ve martini genelde kadınlann tercih ettiği içkiler. 007 James Bond tüm bu filmler ve yıllar boyunca, aslında biraz feminen olduğu gerçeğini bizlerden saklamaya çalıştı. Bir kere, gardrobunda bir Barbie bebekten daha fazla kıyafeti var. Güzel giyinmeyi sevmenin kötü bir tarafı yok, ancak kabul edin bu yine de kızlara özgü bir şey. Aynca, Bond'un kendi espresso makinesi var. Şimdi gerçek bir eşcinsel gibi görünmeye başladı işte. 1970'lerde James Bond dışında çok az kişınin espresso makinesi vardı. Live and Let Die filmine bir göz atın. Roger Moore, Moneypenny'nin yatak odasına girmesini ve içerdeki Italyan güzelini görmesini önlemek için üstündeki robdöşambrla ona bir kahve hazırlar. Boğazına kadar iliklenmış gömleği ve neredeyse kolalanmış saçlarıyla Moneypenny , seksi olmasına izin vcrilmeyen tek Bond kadınıdır. Bond ıse burada çaresiz erkek kahraman değil, sevgilisıni evden gizlice çıkarmanın yollarını ararken bir kahveyle patronunu meşgul etmeye çalışan bir kızdır. Gözlerinin üzerine düşen dağınık saçlan ve kınşık sabahlığıyla onu Marilyn Monroe'ya benzemekten kurtaran tek şey ayağında ^ yüksek topuklu tüylü terliklerinin olmayışıdır. Hele o manikürü yok mu? Direksiyonda gördüğümüz ellerin, bir aksiyon kahramanının elleriyle alakası yoktur. Terminatör ne zamandır beri tırnaklannı parlatıyor? Işin gerçeği şu ki Bond, bir kız gibi araba kullanıyor. Bond hakkında kesin bir şey varsa o da çok iyi bir aşık olduğudur. Ama o bir kadın katili değil. Brosnan'ın en rahatsız edici sahnelerinden biri Sophie Marceau'yu öldürdüğü sahnedir. Brosnan'ın Marceau'ya âşık olduğunu biliyoruz (önceki Bondlanna yapmayacağı bir hata) ve insan Marceau'nun öldürülme nedeninin aslında bu aşk olduğundan kuşkulanmadan edemiyor. Çevresindeki tüm kadınlar Bond'a âşık olsa da, o sadece duygusal açıdan bile olsa bekâretini korumayı başarmıştı. Ta ki Brosnan'a kadar. Üçüncü Bond olarak sinema tarihine geçen Brosnan, Bond'un duygusal dünyasını bize açtı. Bunu yaparken aşınya kaçmış olabilır. Düşmanmı öldürmek yüksek macera dozlu filmlerin olmazsa olmaz unsurudur. Ancak sevdiğiniz kadını kalbınden vurarak öldürmek işi maceradan trajediye götürür. Bond kizlannın ilk fonksiyonu bol bol aşk yapmaktır. tlk Bond kızlanndan Ursula Andress'in bir Venüs gibi denizden çıkış sahnesinden bahsedin ve karşınızdaki erkek, kravatı yoksa bile, kravatını gevşetmek gereksinimi duyar. Uç feminist yazarlar bir dönem Bond'un kravatının bir penis simgesi olduğunu iddia etmişlerdi. Bu doğru değil, çünkü simgesel de olsa bir Bond penisinin yerine geçebilecek bir şey yoktur. O, tüm kadınlann arzuladığı, güçlü, gizli, güdümlü füzedir. Kadınlar, birbirlerinden ne kadar farklı da olsalar (yetenekli, becerikli, bağımsız) ONU ARZULARLAR. Bu pornografinin vermek istediği mesajdır ve Bond filmlerinde bo[ miktarda bulunur. tlk ve ortanca Bond, kadınlara maçoluk taslıyordu ancak yıllar geçtikçe, Bond cinsel anlamda giderek taş devri erkeği özelliklerinden kurtulmaya başladı. Ve, adeta bir kız gibi olmaya başladı. Bond, bir kız gibi seks yapıyor. Flört ediyor, boyun ve omuzlan öpmekten hoşlanıyor, bazı zamanlar pijamalannı üzerinden çıkarmıyor, el ele tutuşuyor ve kahvaltı hazırlıyor. Bir de Brosnan, 15 yaşlannda bazı eşcinsel duygulan olduğunu itirafettikten sonra, belki de rahatlaması gerekir. ^ f Türkçesi: AZE MARŞAN