Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYETDERGİ Notere gicülmedi, AYFER COŞKUN lstanbul Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk öğretim üyelerinden Yardımcı Doçent Doktor Şükran Şıpka ile yeni medeni kanundaki bazı düzenlemeleri konuştuk. "Aile Konutu" yeni Medeni Kanun'da yer alan yeni bir kavram. Sizin bu konuyu incelediğiniz kitabınız yeni yayımlandı. Ama, konuşmamıza Medeni Kanun ile başlamak istiyorum. Sizce yeni Medeni Kanun ile getirilen en öncmli değişiklik nedir? llzerinde en çok tartışılan, soruhiç paylaşılmadığı ve kimin adına kayıtlı ise boşanma halinde yine o kişide bırakan bir sistemdi. Bu durum ise özellikJe ekonomik güvencesi olmayan ve uzun yıllannı eşine ve evliliğine adamış olan ev kadınlarını mağdur ediyordu. Oysa 1950'li yıllardan itibaren hemen hemen tüm çağdaş hukuk sistemlerinde evlilik süresince kazanılmış olan malların eşler arasında eşit olarak paylaştırılması esası kabul edilmişti. Böylece kadınındaevdeki çalışması ve emeği, erkeğin dışarıdaki çalışması ile eşdeğer sayılmıştır. te bizde de yeni Medeni Kanun değişikliği ile yasal mal rejimi olarak "edinilmiş mallara katılma" adı altında, eşlerin malvarlıklannın tasfıyesi sonucu, birtaraftakalan fazlalık üzerinde, diğer tarafa yasa gereği yüzde 50 oranında bir katılma alacağı tanıyan yeni bir sistem kabul edilmiştir. Eski Medeni Kanun'daki seçimlik mal rejimlerinin hemen hemen hiç seçilmemiş olması oldukça ilginç bir durum. Hal böyle iken, eski evliliklerde yeni yasal ya da seçimlik mal rejimlerinden birini seçnıck için 1.1.2003 tarikullanmalanna engel olmaya çalışmışlardır. lstanbul'un göbeğinde bazı noterler kendilenne bu konuda Noterler Birliği 'nden herhangi bir genelge ulaşmadığını söylemişler ve mal rejimi sözleşmesi yapmaktankaçınmışlardır. Bu konuda çok şikâyetleralmışbulunuyorum. Yasayı uygulamak ile yükümlü olan bu meslek mensuplannın görevlerini yapmaktan kaçınmalan çok düşündürücüdür. Sonuç itibanyla yasanın yürürlük maddesinin amacı karşılamadığı çokaçık bir şekilde anlaşılmıştır. Eski evliliklere uygulanması itibaren geçerli olacaktı. Oysa bundan sonra her zaman yapabilecekleri yeni bir mal rejimi sözleşmesi, ancak yapıldığı tarihten sonraya etkili olabilecektir. Örnek olarak, eşler 1 Şubat 2003 tarihinde "mal aynlığı, mal ortakhğı, paylaşmalı mal aynlığı" seçimlik rejimlerinden birini noterde yapacakları sözleşme ile seçebilirler. Ancak bu durumda 1 Ocak 2002 tarihine kadar aralannda yasal mal rej imi olan "mal ayrılığı" dolayısıyla bu tarihe kadar edinilen mallarpaylaşmaya tabi olmayacaktır. 1 Ocak 2002 ile 1 Şubat 2003 tarihine kadar edinilen mallar ise yeni yasal mal rejimi olan "edinilmiş mallara katılma" rejimi dolayısıyla paylaşmayadahil olacak, 1 Şubat 2003 sonrasında ise yeni seçilen mal rejimi uygulanacaktır. Böylece bu çiftin 2004 yılında boşanması halinde yukarıda yer verdiğimiz gibi 3 ayn çeşit mal rejimi uygulama alanı bulabilecektir. Sizce en adil ve en basit mal rejimi hangisi olmalıdır? Bana göre en adil mal rejimi şu anda yasal mal rej imi olan "edinilmiş mallara katılma" rejimi. Ancak bunun aynı zamanda en basit mal rej imi olduğunu ne yazık ki söyleyemeyeceğim. Çünkü evliliğin sona ermesi halinde bir tasfiye sistemi öngördüğü için, bizim yargılama sistemimiz içinde hiç de basit bir sistem olmadığım söylemek zorundayım. Bunun yerine aynen paylaşımı öngören "paylaşmalı mal aynlığı" rejimi, uygulama için daha basit bir sistem. "Aile konutu" yeni bir kavram, yeni bir düzenleme. MK 194,240, 254,279 ve 652. maddeler bu konuyu düzenliyor. Aile konutunu tanımlar mısınız? "Aile konutu" gerçekten önemli bir malvarlığı. Ailenin sürekli ve bir arada içinde yaşadığı herhangi birmekân. Bumekânbirkonutolabileceği gibi, gecekondu, kulübe, prefabrik konut, çadır, yat gibi başka kapalı alanlar da olabilir. Tüm bunlar ailenin barınmasını sağlayan yerlerolduğundan, sadece sahip olan eş değil, diğer eş ve çocuklar için de özel bir öneme sahiptir. Bu nedenle "aile konutu" tüm Av HunkarSibel • Görel'in objeKtiflnden (Jüri Özel Ödülü) lar yöneltilen düzenlemeler hangileridir? Medeni Kanun'un aile hukuku bölümünde eşler arası eşitliği sağlayan hükümlerin tümü bence en önemli ve reform niteliğinde düzenlemelerdir. Gerçekten bu yeni düzenleme ile klasik aile anlayışı, yani "erkek dışarıda çalışır, kadın ise evde ev işleri ve çocuklarla uğraşır" yerine, modern aile yapısı öne çıkanlmıştır. Böylece kadın ve erke|in yaşamın her alanında olduğu gibi aile içinde de eşitliği yasa önünde kabul edilmiş oldu. Ancak üzerinde en çok tartışılan düzenleme eşler arasındaki mal rejimi ile ilgili olan hükümler. Zira eski Medeni Kanunumuz gereği yasal mal rej imi olan "mal aynlığı", evlilik içinde kazanılan malların Yasal mal rej imi ni kısaca açıklarmısınız? Mal rejimi, evlilik devam ettiği sürece kazanılan malların evliliğin boşanma ya da ölüm gıbi bir sebeple sona ermesi halinde kime, ne oranda kalacağına i lişkin düzenlemedir. Yasal mal rejimi ise eşlerin herhangi birseçimine dayanmayan ve yasa gereği geçerli olan mal rej imidir. Türk toplumu 1926 yıhndan itibaren "mal aynlığı" rejiminetabi olduğu ve bu rejim de herhangi birpaylaşma öngörmediği için, bugüne kadar yasal mal rejimi konusu kamuoyunu meşgul etmemişti. Ancak bundan böyle eşler herhangi bir sözleşme yapmadıkları takdirde, aile içinde kimkazanırsa kazansın, sonuçta malların yanyanyapaylaşımı yasa gereği uygulanacaktır. Iş hine kadar 1 yıllık süre tanınmasını doğru buluyor musunuz? Hayır, maalesef bu hiç doğru olmadı. Bir kere sizin de söylediğiniz gibi eşler arasında bir mal rejimi sözleşmesi yapma doğal karşılanan bir durum değil. Özelliklekadınlarımızın kocalanna "gel malları paylaşmak için notere gidelim" şeklinde tekJifte bulunmalan, bırakın ev kadınlarını, çalışan ve meslek sahibi kadınlar açısından bile göze alınabilecek birdurum değil. Böyle bir teklif düzgün giden evlilikleri bile sarsabilecek sonuçlar yaratabiliyor. Bu durumu bizzat son günlerde bana gelen sorularla yakından izledim. Bırakın eşleri, bu sözleşmeleri yapmak üzere yetkili olan noterlerden bazılan, eşlerin seçim hakkını için tanınan süre uzatılabilir mi? Sürenin uzatılması için artık çok geç. Ancak yeni bir süre tanınmas ı söz konusu olabilir ki, yeni Adalet Bakanımız bir televizyon programındabununolabileceği yönünde görüş bildirdi. Bu konuda kadın kunıluşlan ve baro kadın komisyonları da gerekli çalışmaları yapıyor. Ancak bana göre yeni bir süre yerine, yasanın geçmişe yürürlü olması için bir yasa değişikliği yapılması çok daha etkil i olacak. Seçimlik mal rejimlerinden birini seçecekler nasıl ve ne zaman bunu yapacaklar? Eşler seçimlik mal rejimlerini her zaman seçebilirler. Ancak verilen bir yıllık süre içinde yasal mal rej imi yerine başka bir rejim seçmiş olsalardıbu rejim 1 Ocak2002'den Yardıma Doç. Dr. Şükran Şıpka... (Fotoğraf: SERKAN Y1LDIZ)