Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15EYLÜI.2002 SAYI 860 ler" ama öte yandan da ölümü aşağılamanm simgesidirler. "Eğergladyatörleryaşamlarını korumak için çaba sarf ederlerse onlan kiiçümsüyoruz ama aşağıladıklaı ıııı kanıtlarlarsa takdir ediyorıi7..." Böyleliklc, rakibini yenemeyen birgladyatör, ünlii filozof Seneca'nın(MÖ4MS65)buifadesinde,yaşamınmbağış.lanması veözgürlügünekavıışabilmek adına bu değerleri küçümsemek ve cesurca ölüme koşmak zorundadır, aksi takdirde saygınlık kazanamaz. Öte yandan bundan kaçmanın da bir yolu yoktur zaten. Ölü taklidi yapsa bile "ceset toplayıcısı", kızgın birdemirleölüpölmediğinikontroledecektir. Paradoksal olarak, kendisinden yaşamak adına yaşamınıdilenmemesibeklenendövüşçii, eninde sunundabu oyuna katılır. Tıpkı tarihçi Tacitus'un (MS 55120) aktardığı bir gösterideoldugugibi. Yazılanlaragöre, inıparator Cladius (MS 41 54), Fucine gölünde 19 binkurbanınzorlaoynatıldığıbirdenizsavaşı sahnelettirir. tnsanlar ilk başta dövüşmek istemezler. Ama kısa sürede oyıına tüm yürekleriyle katılırlar. "..Sııçlu olmalarına karşın cesur adamruhuylasavaşırlar. Ödülleri ise, infazcezasındanmuaftutulmaktır." Tüm bunları izleyen Romalı gent; vatandaş, aşağı tabaka insanlardan aşagıkalmayacaktırvebiraskerolarak cephede korkusuzca göğüs göğüse savaşmaya koşacaktir. Arena'da soylulukla özdeşleşen ölümü ya da yaraalmayi artık kanıksamıs.tır. Antik yazarların düştükleri notlara bakılırsa, gösterilerin savas. seferlerinden önce düzenlenmesi ya da karargâhlara taşınması hiç de boşuna değildir. Evsizlere ve işsizlere arena... Veimparatorlıık ha^katopraklan fethedip smırlarırııgenis.lettikçeoyunlardaartar. Arena artık imparatorluğun güciinü semboli/e etmektedir. U/akeyalctlerdengetırilendeği'şık kültiirlerden esiraskerler veegzotik hayvanlar imparatorluğun ne denli yayıldığını göstermek içiıı ideal biralandır. Tabii.gladyatör oyunlannı dibenlemek ve okıılları yöııetmek imparatorunyelkisindedirartık.Busektörün, özel gladyatörordularının kıınılmaolasılıgı açısmdan ki^ilerin mülkiyctindc bıılıınması tchlıkclıdır. Öte yandan arena, borç batağına diiş,ınüş.kenl.soyIularyadaişsizÖ7güryıırttaşlar için de bir kapıdır. Nedeolsakendisineyatacak bir yer ve yiyecek verılecektir. Dahası dövüşlerden galip çıkarsa kazanacağı para da yabanaatılırgibi değildir. Ama önce biranlaşma imzalaması gerekmcktedir: "Arenadayakılmayı,zincirevurulnıayı,dövülmey i ve kılıçla öldürülmeyi kabul ediyorum." Sabah hayvanların birbiriyle ve insanlarla dövüşi'mü, öğle ü/eri, ölüme mahkum edilen silahsı/insanlarınaslanyadaayılartarafından parçalanarak, kazıkta yakılarak ya da çarmıha gerilerek infaz edilmesını, nihayet öğleden sonra da gladyatörlerin ölümüne savaijlarını seyreden trıbünlerdekı seyirci için de vahşi hayvanların dövüşü doğanin alt edılmesi; birer barbar ya da düşman olan gladyatörvesuçlularda,uygarlıklarınıtehdit edenunsurlarınortadankalkmasıvedüzenın korunması anlamına gelmektedir. Suçlunun suçluya öldürtülmesi, aynı zamanda seyırcinin üzerinden infazların ağırlığını da çeker alır. Bu yüzden, eğerşansı varsa, birkaç yengıden sonra hayatta kalabilmiş gladyatör topluma daha yakınlaşır. O kendisinden bekleneni yerine getirmiş,"yiğitçe"dövü!}müş, seyirci adına ölümle yüzleşmiştir. Kadınlar, genç kızlarona hayrandır. Üç ya da beş yengiden sonra (yazılanlaragöre hayatta kalanlarancak yüzde 5 ya da 10 ), yas.amımn bağışlanması, özgürlük ve sosyal statii artık bir hayal olmaktan çıkabilir. MS 7.yüzyılda tamamen ortadan kalkan gladyatör oyunlan, yazar Theodoret'e göre dövüşleriengellemekisteyenbirkeş,işinarenada ölmesiyle son bulur. Ama o vakte kadar, 10 bin lerce insan ve hay van arenanın tozunda yok olur. Arslanlar ve ayıların dışında, filler, geyikler, keçiler, köpekler, develer ve daha pek çok türden binlerce hayvanın bir günde boğazlandığına ilişkin kayıtlar kalır geride. Yalnızca, arenaların arenası Colosseum'un (Roma) MS 8O'dedÜ7enlenen vc yazılanlara göre 100 giin süren açılı:? töreninde yakla^ık 9 binegzotikhayvanöldüriilür. Augustııs(MÖ BAŞKENT GUNLERI Seramiğinevrimi... MÜŞERREF HEKİMOĞLU > P 27MS14), 5 bınçifti yani 1 Obin insanı ve 350 hayvanı, Trajan (MS 9K117), Dacıa (Romanya) /aferi kutlamalarmdayine bıro kadar insanı kitlesel olarak dövüştürerek bırbınne kırdırır Yüzlerceki^i.dramalardakikaraklerlerı, mıtolojik kahramanları "ölerek"canlandırır. Doğal orlamlarıııdaıı alınarak arenalara sürülen Nubıagergedanları, kuzey Afrika lilleri ve Suriye arslanlarının bu ülkelerdekı soyu tamamen tükenır.^ Nermin Bayçın'ın yazısının kısaltılmış hali Skylıfe dergısinineylülsayısında yayımlandı. Sergiyle ilgilifotoğraflarıda Skylife'tan aldık. Russell • Crotve 'un başrolünü oynadığı "Gladyatör'fılmL. enceremde sonbahar. Kırmızı, sarr, yeşil yapraklar, ayrılık şarkısı söylüyor, yitik sevgililerin özlemini • duyuruyor. Rüzgâra takılıp nereye uçuyorlar kim bilir. Kimine eşlik ediyor, güzel yolculuklar yapıyorum. örneğin, Hüsnü Göksel ile 1950'lerde buluşuyorum. Hastası olmadım ama dostluğu ile mutlu oldum yıllarca. Hastadoktor ilişkilerini doruğa tırmandıran bir bilim adamı. llişkilerıne güzel boyutlar katıyor. Umutla diriliyor, yaşama sevinciyle gülümsüyor hastalar. Profesör Kamil Sokoğlu'nun asistanıydı tanıdığım zaman. VVashington Büyükelçisi Münir Ertegün'ün kızı Selma Ertegün iie evli. Sonra önemli tırmanışlan var kanser dalında. ABD'nin ünlü kliniklerinden diplomalar ama o Doktor Hüsnü Göksel diye anılmaktan hoşlanıyor. Kartvizitinde de sonradan eklenen takılara aldırmıyor. Doktorluğuyla mutlu oluyor, hastalarıyla. Yüzyılın yansını aşıyor dostluğumuz. Elimi uzattığım yerde, elini bulacağıma inandığım bir insan her zaman. Yazılarımı ızler, kımi zaman konserde, kimi zaman tiyatroda, operada buluşur, müzik devrimini gerçekleştirenlere teşekkur edenz. Elbet yozlaştıranları da konuşuruz. Ama umudu soldurmadan. Işte bir yaprak daha, Ayşe Sılan'u benzettım onu. O da dünyamızdan ayrıldı son günlerde. Sılan aılesinin güzel gelini. Cenan Sılan'ın eşıydı. Sonra onu yıtırdı. Yitmeyen guzellıklerle yaşadı uzun süre. O da uçuverdi dünyamızdan. tarifsiz kederlere gaömüldü sevenleri. Sılan ailesinin güzel gelini. Cenan Sılan'ın eşıydı. Sonra onu yitirdi. Yitmeyen güzelliklerle yaşadı uzun süre. O da uçuverdi dünyamızdan. Alev Ebüzziya seramiğin evrimini anlatıyor scrgisinde. Tarifsiz kederlere gömüldü sevenleri. Sılan Geçen akşam, bir toplantıda, parti ailesinin güzel gelini. Afrodisias'ta geziyor başkanları geçit yaptı masada. Belli parti şımdi. Bu kültür merkezine büyük ilgi başkanları gündeme geldi, "Kim, niçin oy topladı. Yayımlanan kitaplar, demekler, alıyor" tartışmasını da Kemal Derviş konserler, güzel çabalarla devrim kazandı. lyimser ve gülümser kişiliği ilgi nıteliğinde olaylar sahnelendi. Perde topluyor. Artı içtenliği var. Benim kuşağım kapanmıyor, yarınlara açılıyor gıderek. için seçim yapmak kolay değil doğrusu. Öncekı akşam değerli piyanist Fazıl Say'ı Değer yargıları hayli aşılmış bir toplumda izlerken düşündüm. Aşık Veysel'i, sazı oy verenlerin önü kesililiyor durmadan! çağdaş bir yorumla sesleniyor Fazıl'ın Birbirine soluk vermesi, güçlendırmesi piyanosundan. Evrensel çizgilere gerekenler de sevgıden, saygıdan, kavuşuyor. Koltuğumda, dıkleştım, hoşgörüden hayli uzak kalıyor Birlikteliği geleceğe umutla baktım yeniden. oluşturmayı bir görev diye Üzüntuler, çöküntüler de var ama geriye düşünmüyorlar. Tersine hava basarak değil, ileriye yol alıyor halkımız. soluklanıyor, bireyleşmeye özen Çocuklarımız, sanatçılarımız dahası da gösteriyorlar. Ancak, sonuç yaklaşıyor geliyor, atletlerimiz, futbolcularımız, giderek. basketçilerimiz, on iki dev adarnımız!... Toplumun güzelliği, yeteneği, üretkenliğini Kimi zaman deniz de yırtılıyor değil mi? Kim yırtıyor? Galiba hepimiz. Dikecek sergıliyor. iğne de bulunmuyor. Ben dikerim diye ortaya çıkanların iğnesi de coşkuyla yo( Halkın sesini dinliyor musunuz? IncecikMin, aşağıdan, derinden boy veren alamıyorl Bakalım göreceğiz. tomurcuklar gibi bir özlemi yüze vuruyor. Yeni açılımlara kanat çırpıyor. Kimi kanatlar, hayli hırçın, uzun bir birikimini tepkisi gibi. Yavaşlığı, kararsızlığı belirtiyor. Kara toprak, fenk verıyor derken. Seramığe dönüşüyor. Seramiğin evrimıni yaşıyor, Alev Ebüzzrya Siesbye'nün ellerinde. Şaşılası bir sergiyle selamlıyor sanatseverleri. Toprak mavileşiyor, saydamlaşıyor sanatçının ellerinde. Mavi güneşler doğuyor. Ne güzel, ellerimız var. O elleri görmek de, gizemıne ulaşmak da mutluluk bence. Mutsuzluğu bir anda aşıyor insan, yeniden gülümsüyor dünyaya. Sonrasını da yeni bir solukla yaşıyor insan. Elbet sese kirlenmesi de var, hırçın kuşlar gibi boşuna kanat çırpıyorlar. Hoşgörüden hayli uzak, sivri şarkılar söylüyorlar ancak. Oysa yaşayayrak biliyoruz sertlıkten hoşlanmıyor haklımız! Sivrilığe ödün vermiyor, yumuşak ılişkılere ilgı duyuyor.