Katalog

26 MAYIS 2002. SAYI 844 Bu kayboluşun da ilginç bir hikâyesi vardır. II. Meşrutiyet günlerinde Denizli'den lzmit'e bir polis nıemııru atanır. Necip Ali Bey de yıllar sonra yedek subay olarak tzmit'e gelirve "RadifKışlasf'ndagörevebaşlar. Necip AliIzmit'eatanınca,Denizli'dekibabasıona bir nıektup yazar ve der ki, "Benim Denizli'den tzmit'e atanmış olan çok samimi bir polis arkadaşım var. Onlara uğra ve benim selamımı söyle. Çünkü o dost kişi bizim hemşerimiz olur." Mektubun meali böyledir. Necip Bey, bu aileye gidip gelmeye başlar. Hukukçu yedek teğmen Necip Ali, Ali Kemal olayının ardından, onlara gelir ve cebinden bir defter çıkarır. PolisKazımBey'e uzatır. "Aman" diyekonuşursonra, "budefteriniçinde Ali Kemal 'in ifadesi var. Defter sizde muhafaza edilsin. Çünkü şu günlerde bizim kışla çok karışik.Binnınelinegeçerdiyekorkuyorum.Cjünügelincealınm." Bu tür konuşmalar sürüp giderken, Polis memunınun oğlıı da onların yanındaydı. Sonraları lzmit'te "Foto Ekrem" olarak anılacak olan bu kişi, o defteri yıllar boyu sakladı. Kimi yerlerıne de göz attı. Ekrem Önsoy (19051988), günün birinde bu defteri gün yüzüne çıkarmakiçinaradı,ama, birtürlübulamadı. Bu defter, bir ev taşınması sırasından, kimi kitaplarla birlikte, o denli özenle korunduğu haldeyitıpgitmişti. Eğer bu defter yitmeyip de gün yüzüne çıkarılmış olsaydı, o günlerde, 1. Ordu ya da tzmit Kumandani olan Nıırettin Paşa Ali Kemal 'e neler sordu; Ali Kemal de kendisine ne yanıtlarverdi?0nlarıöğrenmişbulunacaktık. Kimisöylemlerdesomutlukkazanmışolacak ve tarihe mal edilecekti. 11 ALİ KEMAL / Larousse tan Mülkiye Mektebi'de okudu. Paris ve Cenevre'de kaldı. Cenevre'de gördüğü öğrencı derneklerınin bir benzerini kurmaya gırışınce kovuşturmaya uğradı. Halep'e vilayet maiyetine memur olarak sürüldü . Halep Idadisı'nde Fransızca ve edebiyat dersleri verdi llmı ahlak adlı ders kitabını, Bir safhai şebab adlı romanını yayımladı. Yeniden Avrupa'ya gitti Paris'te Siyasal Bilimler okudu. Ikdam gazetesine Paris'ten haftalık yazılar yazdı. Yazıları sarayca yasaklandı. Mısır'a gitti. Meşrutiyet'le Istanbul'a döndü. Ikdam'a başyazar oldu. Mulkiye'de Darülfünun'da hocalık yaptı. Hürriyet ve Itilaf Fırkası'na girdi. Ittihat ve Terakki'ye eleştirileri dolayısıyla 31 Mart'tan sonra Paris'e kaçtı. Yönetim değişince döndü. Peyam gazetesini yayımlamaya başladı. Ancak gazetesi kapatıldı, yazı yazması yasaklandı. Damat Ferit Paşa kabinelerinde maarif ve dahiliye nazırlıklarında bulundu. ^ Ali ht'mal'in oğlu Zeki Kuneralp... Başyazarınlzmit'teoluşuveKöşk'te, Nıırettin Paşa'nın huzurunda bulunuşu.artık su yüzüne çıkmıştı. Bu yüzden de heyecan doruk noktasına ulaşmıştı. 1 leyecanlı olan halk o denli de sessizdi. Kimi konuşmalar yapılmışolsada,duygulannıasladışarıyansıtmıyorlardı. Belki de tek istekleri, Ali Kemal'i yakından görmek ve görebilmekti. Yüksekduvarlannodemirkapısıaçıldı, Ali Kemal küçük bir müfreze eşliğinde kapıya doğru yürüdü. Demir kapıdan dışarı ayağını atar atnıaz, yoğıın bir kalabalığı karşısında görünce ırkildi ve gerisin geriye dönmek istedi. Ama kimi gizli ellero demirkapıyı onun yüzüne kapattılar. Ve o istenmeyen olay da vukua gelir. Başyazar, o suskun ve birden patlayan"öfke"niniçindebulmuştukendisini. Nurettinl'aşa,onusorgularken"Sizinhakkınızda Büyük Millet Meclisi'nin gıyabî bir hükmü vardı. Bu hükmü, sizinyüzünüze bildırmelerııçinkarşısındakimahkemeyegidiniz"demişti. "Karşımdançıktı. Kapıdançıkarken halk hücum etmiş, cezasını vermiş (....) Pencereden baktım, ayağına ip bağlamışlar, sürüyorlar." Ama çok büyük bir yanılgı ve aymazlıktır ki, karşıda mahkeme filan yoktur; "gazap üziimleri" vardır. Alınyazısı.birinsanınyaşamınınhikâyesidir belki de. Bir üçgendir o, doğmak/yaşamak/ölmek. Onun gömürü günümüze değin hep giz kalmıştır. Gömülmüştür ama nereye gömüldüğübilınmemektedir. Bırgörgütanığınagöre, AliKemarindemiryoluköprüsünün üzerinde asılı duran bedenini buradan alırlar ve birarabaya koyarlar; akşamın alacasında, buradan bir "nıeçhule"götürürler. Acı bir durumdur ki onu mezarlığa gömmezler. Bundan kırk küsuryıl önce, lzmit'te çıkan» bir yerel gazetede "Ali Kemal'in mezarı bulundu" diye bir haber çıkmıştı. Hatta bu haber, "Vatan" gazetesminsayfalannadataşınmıştı. "lzmit'te linç edilerek öldürülen Ali Kemal'in mezarı bulundu." (C. Y. Baykal, 21 Ocak.l959)()ysaortada"somut"bırdurum yoktu; hayal ürünü kimi yazılar vardı. Kuneralp'ln babasıydı... Ünlü Büyükelçilerimizden Zeki Kuneralp'inbabası olan Ali Kemal iyibireğitim görmüştü. Başyazarlık yapmış, polıtikaya atılmış,nazır(bakan)olmuştu. Amaonunailesindekio"Saray"aşkıvehilafetçiözlemi, onun yetişmesınde,kimlikkazanmasında büyük biretkenolmuştu. FalihRıfkı Atayonun için, "Satılmış bir adam değilse de kaybolmuşbiradamdı" demıştı. Ruh ile beden. Belki de o daha önce," Mütareke lstanbul" unun o hıyanet ve kozmopolitdenizindekaybolmuştu;neyazıkki,mezarıyla birlikte hem de. ^ JÜRİ Doç. Dr. Semlh ÇELENK Yar. Doç. Dr. Tülin SAGLAM Yar. Doç. Dr. Hasan ERKEK Yar. Doç. Dr. Zerrln Akdenlzll ÇELENK Aff. Our. Hakkı Bırış ERDENK Arş.Gdr. EsraHIZAL Ele»tirm«n Seçkln SELVİ Ülker KÛKSAL , Sevlnç Aktansel ÇETİNOK Ayçe ABANA Göksel KORTAY N«?t ERÇETIN OzerTUNCA Uflur DEMİRPEHLİVAN VKysel BERİKAN Hakan DÜNDAR ThMTRO PAMUKBANK Cemal Sahır Caddesi. 80470 Mecidiyekty / istanbul Tei: (0 212) 216 44 00 Faks (0 212) 216 44 10 www proWoalısverısmertı«zi com tr