Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
besttır. Medeni dediğimiz toplumlarda, hepsinde birer televizyon, birer çamaşır nıakinesi olan binlerce ve binlerce küçük hücre içınde aile kurumunun saygmlığı ve yasanın koruması altında sayısız insanlık suçu işlenir. Toplumdasaygınlığıolsunolmasın her erkek kendi küçük krallığının mutlak hâkimidir. Kendi koruması altında ve ondan aşağı addedılen kadın ve çocuklar üstünde hâkimiyeti sürdürür. Bu anlayış ıçinde onları kendi cinsel zorbalığının nesncsıdcyapabilir. Kitapta bu olayların saklanmasına yarayan özel bir zihni mekanizmadan söz cdiliyor... livet, kıtaba dönecek olursak, I lülyadedesitarafındandövülmüş olsa bunu ailesine söy leyecek, ama dedesi ona tacizde bulunduğunda bunu saklıyor. Demek ki, çocuklar daha çok küçük yaşlardan itibaren bu olayların saklanması ve söylenmemesıgerektığınibiliyor. Bubilgibizimçocuklanmızaverdığimız, onları toplumsallaştırma dediğimiz mekanızmalaryoluylasahıpkıldığımız bubilgi, bana ifade edilemeyecek kadar korkunç geliyor. Ama saldırgan dabunubiliyor. Torununun,kızının, komşunun kızının, ona baba amca dcdc ağabey dıyen, elıni tııtan, onu sınemaya götünııesiııe izin verilen, hattaonabakmasııçınbırakılan çocuğunkonuşmayacağınıbıliyor. Bu yüzden korkmuyor, çocıık bunu söylese bile ona kimsenin inanmayacağını bilıyor... Kitapta da böyle biı adamdan sözedıliyorzaten. Çocuksa, ailenin saygınlığının, annesiyle babasının evlılıgının, kendi susmasıııa bağlı olduğunu biliyor... Bcniın dınledığim bir vakada, kız çocuğu kendisindcn küçük kız kardeşine babasının sarkıntılıkta bulunduğu öğrenincedurumdanannesını haberdar etmişti. O zamana kadar susmuş ve annesıni konımaya çalışmış, annenin gösterdiği ilk tepki i.se, kızının küçük kardeşınıkıskandığıolmuş...Busaldırganlık dışardan bın tarafindan yapıldığında olduğundaıı daha fa/lu y ıkım yaratıyor çocuklar üstünde. Çünkü onu korutnası gereken insandan geliyor saldırı... Kız çocıık ıçın cinsellik dışardan gelen ve sakınılması gereken bir şey.Oysa aileiçinde olunca hem bilincinde olmayan bu olaydan daha çok yaralanıyor hem dc sığınacağı kimse kalmıyor. Bu mekanizma nasıl işliyor? Yaşananlarumıtuluyormu? Kitabın kahramanı Hülya, erişkin olduktan sonra niye konuşnıuyor? Bu bildiğimiz anlamda bir unutma vehatırlamadeğil...Buhatırlamanm kendine özgü bir yanı var. Bu Proust 'un "Akıp Giden Zamanın Peşinde"sinde tartıştığı anlamda bir hatırlamadadeğil. Proust, geçmışı ıradı olarak hatırlamaya çahşmanın beyhude olduğunu anlatır, akıp gitmış olan, zihnin ve etki alanının eriminın ötesinde, herhangibırgerçeknesnenin içinde bulunur. Bu nesneye rastlamamız ve hatırlamamız rastlantısaldır. Proust'tabirlürçörekbuişlevi göriir. Hiilya'nın da geçmişten topladığınesnelerleolanilişkisınde böyle birbeklenti var. Ancak bu hıçbır zaman bir sonuca ulaşınıyor. Bu nesneler kendi lerinde gömiilü zaman parçasını ya da gizlerini ona açmıyorlar. Onlarayıllarcaboşunabakıp duruyor. Burada, hatırlamaya ve unutmaya ilişkin yukarıda anlatıldığıgibi birsüreçtendebahsetmiyoruz; aslında bir nevi patolo j iden söz ediyoruz... Zihin aydınlanmalar vc kararmalararasındasüreklibölünüyor. Günlük hayat, belirtik bir biçimde unutulan şeyin etkisi altında sürmüyor. Yani sürsc bile farkındalık halı yok... Keza, sözgelimi Hülya Fener'e gittiğinde de, bu yüzden aklında yaşadığı şeyle ilgilidüşünceleryok. Havadan sudanşeylerdüşünüyor. Bilinçdışının henüz bilincine ermediği bir şeyin kontrolü altında... Aslında belki bu türşeyleryaşamış ınsanlann hepsi bunu bir biçimde biliyor. Ama bilmenin farklı bir biçımiyle... Bunu yüzeye çıkarmak için çok güçlü olmak gerekiyor. Belki, hepsi de bilmek istemekle, istememek arasında yıllarca gidip geliyor. Hatırlamak ıçın suçluluk duygusundan kurtulmak gerekiyor. Çünkü kendileri açısındanda anlaşılmaz olan bır şey var; erişkin olduktan sonra kendilerıne böyle şeyler yapılmasına neden izin verdikleri... Bu fikirdayanılmayacak kadar acı veriyorbukadınlara... Bu mekanızmalar.enanlamlı olarak feminizmin ışık tuttuğu biçimde, kadınlar üzerindekı erkek egemenliğiylevegüçlülerinzayıflarüzcrindekı otorıtesıyle açıklanabilır. Amabu bilincesahipolmaklazım. Kadınlarııı başlarına geleııı anlattıklarında çevrelerinden destek ve şefkat göreceklerineinanmaları gerekiyor. Dayanışmahissetmelerı gerekiyor. Yaşadıklarını anlatmaya karar veren bir kız çocuğu çevresindekilere bu konuda konuştuğunda ınsanlann suskunlaştığını görüyor ve o da susmak zorunda kalıyor. Hnsestin tabu olması, çocuklara cinsel istisman değil, bunun konuşulmasını ve açığaçıkanlmasını engelliyoraslında. Saldırgan dainıa erkek olduğu halde, bu saldırının kurbanı olanlar baştan çıkarıcı olarak suçlanıyorlar... Bu da dünyanın en eski hikayelerinden bırı. Zaafiı, tensel tutkuların esiri olan kadın, yüksek nitelikleri, mükemmel insanı temsil edenerkeği baştan zıkardı ve cenetten kovulmasına neden oldu. O günden beri saldırgan daıma erkek olduğu halde saldırııun kurbanı olan kadınlar baştkan çıkancılar olarak suçlandılar, cezalandınldılar, öldürüldüler. Bu binlerce yıllık egemen düşünce hâlâgücünüvegeçerlıliğınikoruyor. Çocukların ya da genç kızların suskunluğu dünyanın bırçok ülkesınde hatta bu konuların daha açık tartışıldığı ülkelerdedenzagöstermek olarak algılanabiliyor. Bilmemiz gereken suskunluğunnedenı nzagöstermekdeğil,birincisitoplumsal olarak tabu addedilen olayda konuşmak zor. Ikincisiçocukbunakendisıninsebep olduğunu düşünüyor. Suçluluk duyuyor ve aileyı yıkıma uğratmamak için susuyor. Üçüncüsii çocuklar kendilerine ınanılmayacağını düşünüyorlar. Birine anlattıklarında da kendilerıne bu kadar uzıın süre niye suskun kaldığı suçlama olarak yöneltiliyor. Kitapta da bunların hepsinden kaynaklanan özel birzihnı mekanizma var zaten... Babasının tacizine uğramak, çocuk için kesinlikle yaralayıcı bir olay... Bir kere erişkin bir insandan değil bir çocuktan söz ediyoruz. I latta bazı yayınlarda, mahkemede, karakolda, çocuğun babasmı baştan çıkardığı bir veri kabul ediliyor. Annelcnn de kızlanna böyle yüklendikleri görülınüştür. Bunun nedeni de ensestın ya da babanın kız ya da erkek çocuklannı cinsel yönden istismannın aıleyi onanlamayacak kadar parçalayıcı bır şey olması. Bu yüzden anne bu olayı kabul edemez ve bilinçaltına ıter. Babası kızının odasına gırerken bakar ve hiçbir şey görmez... Erişkin olmamış bıriy le cinsel ı lışkiye girmenın kesinlikle çocuk istisman olduğunu düşünüyorum. Aıleler kız çocuklarının daha kadınsı, tabiri caızse cılvelı davranınasından hoşlanır. Çocuk da.ailesi tarafindan beğenılmek ıçın küçük bır dişı gibi davranabilir. Küçük kızlar,eve gelen kendi lenndenbüyük ağabey lereâşık olurlar. Makyaj yapar, büyiik kadınlar gibıgıyınırler. Bunlarşakakonusu olur. Ama kız çocukları bunları cinsel ilişkiye girmek için yapma/. Kaldı kı, çocuk baştan çıkarmaya ça • . lışsabile, crişkine düşen, bundan yararlanmakdeğıl. Üstelik çocukların nasıl kalıcı ruhsal hasarlara uğradığı, yaşamı boyunca nasıl bunun izlcrini taşıdığı su yüzüne çıkan vakalarda ortaya koııuyor. Komanın yazılış sürccindcn söz etmck istcr misiniz? Yazarsözünükitaplasöyler. Nasıl yazıldığı konusundakı ayrıntılar, günümüzde, kitabın, bir meta olarak kitabın, ambalajını kuvvetlendirmek ve okuru daha kitapla karşıla^madan yönlendırmek amacını taşıyor. Böylelikle giderek tinsellikten annıp maddileşenedebiyatdünyasıyada pazarı içinde, ürüne reklam değilse bıle halkla ilişkiler katkısı sunuyor. Bu türbiravantajdan ki, satış söz konusu olduğıuıda c iddi bir avantaj, büyük medyayı arkasına almışyayınlar yararlanıyorgenellikle. Okurun, yazılış sürecıyle ılgili bilgiye ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. Sonuçta, aradan geçen onca zamana karşı elimizden düşürmedığımiz edebıyat klasiklerinin, beğendiğimiz romanlann.öykiilerin nasıl yazıldığınıbilmemek onlardan aldığımız keyfi azaltmıyor... Niye böyle bir anlatım tarzı... Anlatı,epızotlarhalinde...Buepizotlarbirbirindenbağımsi7parçalar gibi görünüyor. Ama birbiriyle bağlı elbette... Düzzamansal bırçızgi ızlemiyor anlat ı... öykü, şimdiki zamanın çeşıtlı fonnlannda, kımı zaman erişkin kimi zaman çocuk Hülya'nın ağzından anlatılıyor. Kimi zaman Hülya, bağımsız bir anlatıcı gibi ışın içinde... < * •