Katalog

20 EKIM 2002. SAYI 865 Bazı vatandaşlanmız evlerine, çocuklanna aldıkları hayvanları bakamaz hale geldikleri zaman bize sormadan, haberimiz olmadan Değirmen'e getiriyorlar. Bu hayvanlarevcıl yetiştikleriıçinhiçbırşekıldekendilerinikoruyamıyorlar. Doğal olarak ilk saldında onlar hedef oluyor. Buna üzülüyoruz, ancak yapacağımızhiçbirşeyyok. Bir de atlar var burada.. Yer y üzünde yunuslar ve atlar insanlara en yakın olan hayvanlar. Bu nedenle Değirmen içinde bir ahır var. Vc atlann gezintı yerleri. Aileler çocuklanni getinp burada özel eğitımlı atlara bindiriyorlar. Bu, biniciler kadar atları da mutlu ediyor. Değirmen sadece bir restoran olarak değil, mini çarşısı ile ilgi çckiyor. Bu çarşının özcUiğinedir? Birçarşımız var. Burada Değirmeninbitişiğinde bulunan vc tümü ekolojik tanmla elde edilen doğal ürünler satılıyor. Zeytin, zeytinyağı, mevsimlik sebze ve meyveler, reçeller, sirke.turşular satılıyor. lilma, erik, kayısı üzüm kurusu satışı yapılıyor. Bir fırınımız var. Köy eknıeği, bazlama yapılıyor. Çarşı içinde eskiyı yansıtan doğal bir kahvehanemiz ve eskiden olduğu gibi her kahvehane bitişiğinde bulunan bir berbenmiz var. Otantik bir hava verilmiş, yüzlercc cski malzeme ile dckore edilmiş... Değirmen'in taşıyıcı kolonlan ve kirişler yüksek bina olması nedeniyle betonarme. Ara duvarlar ve kolon kaplamaları ise tamamen taş ve tuğladan yapıldı. Bu binada kullanılan taş ve tuğlalar Söke'deki birçırçır fabrikasının enkazından alındı. 80 yıl yaşı olduğu söylenen bu fabrikanın taş ve tuğlalannm tamamını alarak bu inşaatımızda kullandık. Bu nedenle Değirmen binasının çokeski birgörünümü var. Içensınde geleneksel yaşamda kullanılan her türlü obje, halı, kilim, ayna, konsol, kalıve değirmenı, kahve kavurgaçı, anahtar, kapı kolu, maşa kürek gibi geleneksel yaşamda kullanılan mobilya ve günlük malzemelerin tümünün eski örnekleri toplanıyor. Değirmen'in mutfağında neler üretilip, müşteriye sunuluyor? Değirmen Restoran'da Tiirk mutfağınm seçkinbirmönüsuübulunuyor. EgeveGüney Anadolu mutfağı ağırlık taşıyor.Çiftlikte ürettiğimiz organik maddeler burada servis ediliyor. Zeytin, zeytinyağı, ezmeler, şarap, turp, radika, çipez, labada, bambul.deniz börülcesi gibi Ege Bölgesi 'ne has otlardan oluşan mezelcr. Fava, rakı sofralarının vazgeçilmezleri olan ezme, taramadan söz etmcmek olmaz. Ara sıcaklarda ıse Ege Bölgesi'nin düğün yemeği olan keşkekın yanı sıra erişte ve içli köfte var. Sıcaklarda ise geleneksel Tiirk mutfağınıntümızgaraçeşitleri var. Incık kebabı, Ankara tava, Hünkâr beğendı bunlardan sadece birkaçı. Yemeklerdeverdığimiz bazlama, köy eknıeği de tamamen organık ve kendi üretimimiz. Siz turizmcisiniz, Kuşadası da bir turizm merkezi. Böyle tesislcr turistlcrin çok ilgisini çeker. Sadece turistlere yönelik bir uygulama düşünülemcz miydi? Değırmen'de 350 kişiye aynı anda hizmet verebiliyoruz. Buna karşın turist grupları almıyoruz. Paketturızrrunekapalıyız. Hedeflediğimiz sistem için paket turizmi uygun değil. Öte yandan müştenlerimizın yüzde 7()'ıni runstler oluşruruyor. Aldıkları referanslar ile bireysel olarak gcliyorlar. Kuşadası olumsuzluklar nedeniyle eleştirilirken, sizin doğaya sahip çıkmanız güzel... Doğanın kanunlan kitaplarda yazılı değil. Mahkemesi yok. ttiraz şartı yok. Doğa kanunlan birkaç gün önce Kuşadası'ndaki sel 19 GURSELTONBUL Dedesi Aksekili ziraat teknisyeni annesi ise mübadele yıllarında Türkiye'ye gelmiş bir Saray Bosnalı. Babası Izmir Bornova Atatürk Araştırma Enstitüsünün kuruluşunda görev almış. Arkastndan Antalya Narenciye Enstitüsünün kuruluşu için Antalya'ya gönderilmiş. PTT Müdürlüğünden emekli olduktan sonra Antalya'da ilk cam seracılıgı ve süt üreticiliğinin öncüsü olmuş. Annesi ise ev hanımı. Gürsel Tonbul 20 Eylül 1954 yılında Antalya'da doğdu. Antalya Gazi M. Kemal llkokulu, Antalya Koleji ve arkasından Ankara Gazi Eğitım Enstitüsü Ingilizce Bölümü'nden mezun oldu. 1975 yılında evlenerek Kuşadası'na yerleşti. 1980 yılına kadar Kaya Aldoğan Lisesinde Ingilizce öğretmenliği yaptı. Gürsel Tonbul Türkiye'ye en fazla turist getiren firmalardan birı olan Diana Turizmin sahıbı Hasan Tonbul'la evli. İki çocuğu var. 1977'de Burak'ı ve Değirmen 200 dönümü çiftlik, toplam 350 döniime yaydıyor. felaketinde olduğu gibi cezalan doğal felaketlerle veriyor. Doğa ile barışık yaşanıak için biraz daha insan olmalı, çocuklarımıza yaşanabilirbirdünyabırakmalıyız. Burada sunulan yemeklerin büyük bölümünün organik tarım ile elde edildiğini söy lediniz. Bunları bulmak güç değil mi? Değirmenin bitişiğinde tamamen organik yöntemlerle tarım yapılıyor. 7 yıl önce başlayan ekolojik tarım çalışmalan çerçevesinde Değirmen 'de satılan veya kullanılan ürünlerin büyük bölümü yetiştiriliyor. 200 dönümlükalanı ıleTürkiye'nin en büyük ekolojik tarım yapılan arazilerinden bırı olan çiftlik de büyük bir köyden oluşuyor.Değirmende kullanılan süt ve tatlı ürünlennde kullanılan sütün tamarru çift likten elde ediliyor. Değnmen çarşısındaki muhallebıcinin tüm gereksinimi çiftlikte özel yetiştirilmış ıneklerden elde ediliyor. Bu çalışmaları kaç kişi yürütüyor. Çiftlikte kendimize ait evimizin dışında 18 aile yaşıyor Tüm sosyal haklan sağlanan aılelerin kalacağı evler nıini bir köy oluşturuyor. Köyün içinde çalışanlann gereksinimini sağlayan bakkal, köy kahvehanesi, haftada bir gelen berberi ile tüm sosyal olanaklarsağlanıyor. Aileler birlikte çalışıyor. Çiftlik ürünlerini hazırladıkları gibi kendi gereksinmelerini de karşılıyorlar. Hep birlikte çalışan aile bireyleri mevsimine görepekmez, zeytin, zeytinyağı, salça, tarhana çorbas ı, kurutulmuş sebze ve meyveler hazırhyorlar. Organik tanm ürünü olan üzümler Doluca fabri kalanna gidiyor ve iki tür özel şarap olarak Değirmen 'e geri dönüyor. ^ Not: Değirmen ücretsizgezilebiliyor. Hiçbir şeyyeme veya almazorunluluğu yok.Doğaya ve hayvanlara zarar vermemek tek koşul. Değirmen'e gitmek isteyenlere Kuşadası'ndan 60 yaşında bir eski otobüs ile servis veriliyor. 350 kişiye aynı anda hizmet verebüen bir restoranı var Değirmen 'in. 1981 yılında ise Ece'yi dünyaya getirdi. 11 yıl boyunca inşaatı süren Kuşadası Devlet Hastanesinin bitirilmesı için iki yıl önce harekete geçti, hastane yaptırma ve yaşatma derneğinin başkanlığında bir kampanya başlattı. Türkiye'de özel hastanelerde rastlanan konfor ve modernlikte bir hastane yapıldı. öğretmenlik mesleğinden aynlmak zorunda kaldığı 1980'den sonra kendi deyimi ile yaşamöyküsü şöyle: "Birkaç uzun yıl annelik mesleğinin tadını çıkartarak ve gelişmekte olan şirkerte eşine gönüllü yardımcılık yaparak ve biraz da kendimi yenileyip ömür boyu severek sürdüreceğim işimi planlayarak geçirdim. 1990 yılından bu yana sürdürülebilir tarım ve hayvancılık, sürdürülebilir turizm, sürdürülebilir ekonomi ve sürdürülebilir yaşam felsefesini yaşatıp, öğrenip öğrettiğim işler yapıyorum." ^