29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

29 TEMMUZ 2001. SAYI 801 Belki de kavga edecek bir şey ler yoktu... Annem üzerimize çok düşerdi, bizi sokağa salmazdı, çünkü sokakta kötü çocuklar, kavga, öğrenmemizi istemediği küftirlervardı. Anneniz öykü karakterlerinize nasıl girdi? Benım öykülerimde pek kadın karakter yoktur. Çocuğuna sokak kokusunu yakalayan bir anne var aına... 1leri yaşlarda evinin bahçesine gelip, çocukluk dönemini anımsayan bir adamın annesinin söylediklerini, "ellerini yıka yine sokak kokuyor"u kastediyorsunuz... Yine de öykülerime asıl yansıyan çocukluk dönemi değil, dahasonraki dönemde tanıdığım, bana oldukça farklı gelen o ilginç insanlar oldu. Zaman zaman çocukluk dönemine gittiğim öyküler de var, ama yoğunluk bu ikinci döneme ait... MTA'daki çalışmalarınız öykücülüğünüzü ne kadar besledi? Çok değişik yerlerde dolaştım, çok değişik insanlar tanıdım. Uzun sürede MTA Sismik Araştırma gemisinde çalıştım, orada yeni adamlarımı, denizcileri tanıdım. Gerçi biz uzun yol yapmadık, yük gemisideğildik, ama orada çalışanlarhep gemilerden gelmiş insanlardı ve çok şaşırtıcı bırdünyaları vardı. Sürekli kapalı ve karadan soyutlanmış bir ortamda bulundukları için hayal güçleri farklı gelişmişti. Bir şey ler uydıırmaya çok daha elverişl iydi ler. Son kitapta (Gemiler de Ağlarmış) onların öykiileri öne çıktı. Öykülerinizde hep kasaba insanlarını anlattınız, kasaba hâlâ bitmedi mi? Orada anlatacak daha çok şey var, örneğin kasabanın yeni yüzü... Artık o anlattığım, özlemini duyduğum şekil bitmiş, şimdi artık ne kent olabilmiş ne kasaba kalmışgaripbiryerleşimalanlarıvar... Bir kentte, hem de bir metropolde yaşayıp kasabayı anlatmak... Değişimi ne kadar izleyebiliyorsunuz? Beni çok etkileyen o dönemin öykiileri yavaş yavaş benden çıkıyor. Sanki onlar bendeyüktü ve yazılması gerekiyordu. O dönem kapanınca anlatacak başka şey ler çıkacak. Daha kent yaşamından bir şey ler yok, oy sa ben y ıllardır kentte yaşıyorum. Ve o kentlerde de çok değişik yaşamlar var, trajediler, yalnız insanlar var, kalabalıklar içerisinde herkes yalnız yaşıyor. Onlar da beni çekiyor. öykülerimin çoğunda ortak izleğin yalnızhk olduğunu düşünüyorum. Siz insanın bu mutlak yalnızlığını ne zaman keşfettiniz? Sanırım çocukluğumdan beri vardı. Kalabalıklarakarışmayıpeksevmezdim. Yapısal bir şey olduğunu sanıyorum. Benim seçtiğim süreçlerdeki yalnızlık son derecedinlendiren,çoğaltan bir şey...Sanırım, bütün yazarlar tek başına yalnız olmak,sessizlikisterler...Benbunuçokşiddetlihissediyorum. Bir odaya çekilmenin yalnızlığı değil bu... Tabıı, bir odaya çekılıpçalışmamo yalnızlığı sağlamıyorbana. Daha derin yalnızlık... Gemıdeçalıştığımyıilarınbanasağladığıbuydu.... İnsanları gözlemeşansını da gemiler misağladı? İnsanları bir öykü malzemesi olsun diÖyküdeki masumiyetimi kaybetmekten kendi öyküsünü anlatsın, kendi serüveniye gözlemlemiyorum. Sanıyorum bende korktum. Kaybetmemek için de ciddi çanisizeyazdırsın... doğuştan olan bir şey, annem anlatırdı; bagösterdim. Ödül ve öykü... Korku mu, sevinç mi? herkesin taklidini çıkarır, herkese bir isim Ben, Sait Faik ödülünü aldım. Bu, hem Medya, edebiyatı da bir anlamda potakarmışım. Hatırlıyorum, masallar da gü ven hem de korkuy u beraberinde getirpülerleştirdi ve edebiyatçılardan teleanlatırdım, ama bunlarbaşkasından duydi: Bundan sonra ne olacak? "Acaba tekravizyon yıldızları yarattı. Bunun olumlu duğum masallar değildi,uydurarakanlara mı düşerim" gibisinden ciddi birtakım ve olumsuz yanları nedir, sizce? tıyordum... kaygılar içerisinde yazmayı sürdürdüm. Bana öyle geliyor ki, artık niteliksiz bir kitap bile gündeme getirilebilir. Çok rekÖdülün baştan çıkarıcılığının kaygıBelki de başkasını kendinizde görme lâmıyapılabilirvebirçokokuraulaştınlası mı bu? isteği... bilir ama bunlar acaba gerçek okur mudur Onubenim formüle etmem, açıklamam Baştan çıkarıcılığı da var. Birdenbire yoksa medyanın dayattığı çemberin içine güç ama elinizde olmadan böyle aynntılakendinizi televizyonda, dergilerde, gazegirmiş okur mudur, bilmiyorum. Ama sorı yakalıyorsunuz. Bu fotoğrafçıda göztelerde görüyorsunuz. Röportajlaryapılınuçta pek kitap okuma alışkanlığı olmadür, müzisyende kulak, ressamda renk. yor,kitabınızın satışıartıyor,ama acaba o yan insanlar kitap okumaya başladılar. Benim içinse, bir insanı, bir mimiği anlaödülü almadan önceki masum yazar hâlâ Onlar bir süre sonra o kıtapların yetersiz tırken, düşüncemde canlandırmam, yani yerinde duruyor mu? Ben bundan çok enolduğunu düşüneceklerdir, okudukça başgörmem gerekl i. Bazen bir fi lm izlerken, dişeliydim, Sait Faik ödülünü aldığım zaka kitaplaraaçılacaklardır. ^ öyle hoş birkaregörürüm ki, acaba bu naman sürekli kendimetelkindebulundum. sıl yazılabilir, diye düşünürüm. Okurun gözündeki yerinizi mi [email protected] betmekten korktunuz? öykülerinizde neden kadın yok? Çok inandırıcı olacağını düşündüğüm şeyleri yazıyorum. Onun için de iyibildiğimbirkesimi anlatıyorum. Kadın kahraman yaratmak benim için biraz zor. Yazılır, ama eminim ki başkalarının yazdıklarından beslenerek yazılmış bir şey olur, yani yaşamdan kaynaklanmayabilir. tnegöl Lisesi'ne başladığımda sınıfımızda üç kız öğrenci vardı. MTA'ya girdim hiç kız yoktu. Gemiyegıttimyineyoktu... Kadınlar hep uzağınızda durmuş... Ben bunu seçmiyorum, işöyle getirdi...Öyleoluncatanımaşansınızdaazalıyor... Sonra birebir iiişkilerde, köşeyesıkıştığınızı mı hissertiniz? O kadar da değil, tanıyorsunuz; birtakım sevgilileriniz oluyor, daha sonra evleniyorsunuz... Ben de evlendim ama yine de kendimi kadınlan anlatabilecek kadar deneyimli kabul etmiyorum. tnegöTe gidip de gençlik arkadaşlarınızla buluştuğunuzda karakterlerine sahip çıkanlaroluyormu? Orada çok az arkadaşım kaldı, çoğuaynldılar. Pekçıkıyorlardiyemeyeceğim. Herşey gibi onlar dadeğişmiş. Kurgu mu, karakter mi? Ben önceden kurgulanmış, tasarlanmış öyküler yazamıyorum. Bir şeyi tasarladığımda, son cümlesini debiliyorsam, yazmaya başladığımda garip bir telaşla o sona gitmek istiyorum, arada birçok ayrıntı, incelik, güzellik kayboluyor. Bu yüzden ayrıntılardan, küçük şeylerden başlıyorum yazmaya ve bunun nasıl bir öyküye dönüşeceğini baştan bilmiyorum. Bence işin en keyiflı yanıbu. Karakterlerinize nc kadar hâkim olabiliyor ve onların seyrini belirleyebiliyorsunuz? Yazarın yarattığı karakterlerc herşeyi yaptırabıleceğıne inanmıyorum. böyle bir şey in olması da gerekmıyor. Sız o kışiy ı ortaya çıkarırsınız. ama sonra onu serbest bırakmanız gerekiyor ki. o Kavukçu, yıllaıca denizlerdt'ydi, gemi insunmm yalnızlığını "Gemiler de Ağlarmış "da anlattu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle