Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYETDERGİ tu taşıyorduk. Mcmur bana Ispanyolca konuşup konuşamadığımı sorunca hemen,' Si, senor,' diye yanıtladım. Şansım vardı, zira bu ık ı sözcükten başka bir şey bı lmiyordum" diye ekliyor. Yolun yansmda Halid ıle Arguellokapıyızorlayarakpılotkabininegirmeye çalıştılar. Halidel bombasının pimini dişiyle çekip kaptana kendilerini içen almasını emretti. Ancak bu arada durumun ayırdına varan silahlı güvenlik görevlıleri ateş etmeye baş ladılar. Patrick sırtından dört kurşun yedi. Biradam da elindeki viski şişesiylekafasına vurdu. Olay dehşet vericiydi. Neden Halid'e atcş edilmemişti? Omuzlannı si lkerek "Bende bomba vardı. Sonunda bcn de başıma bir darbe yiyip oracıkta yere yığılıverdim.Uyandığımdaheryanımbağlıydı ve birileri beni tekmeliyordu. Yolcular çığlıkçığlığabağmşıyorlardı.Kadınınteki, 'Kan akıtmaktan vazgeçin' diye haykınyordu. Ama bize yolculara zarar verilmemcsi, yalnızca kendimizi savunmamız gerektiği yönündekesinemırverilmıştı" diyor. Halid bombalan patlatmış olsaydı, yolculann zarar görmesikaçınılmazdı. Halid sert bir ıfadeyle, "Uçağı havaya uçurmak gibi bir niyetim yoktu. Bombalar yalnızca onlara gözdağı vermek içindi" diyor. (Örgütün lsrail'de gerçekleştırdıği silahlı eylemlerin bir bölümünün sivillerin ölümüyle sonuçlanmasına karşın Halid'in kanştığı uçak kaçırma eylcmlerinin hiçbırinde can kaybı olmadı.) UçakHeathrow Havaalanı'na ınış yaptı ve Halid emnıycte götürülerek 28 gün boyunca orada tutuklu kaldı. Sonunda, dönemin IngilızbaşbakanıEdvvardHeath Filistin örgütünün elindeki Batılı rehineleri geri vermesi koşuluyla onu serbest bıraktı. Halid lngiltere'dekaldığı süre için şöyle diyor... "lnsanlar bana çok iyı davrandılar. Görenlergözlerine ınanamıyor vebırbırlcrine,'Bu o mu?' diye soruyorlardı. 26 yaşında, kara kuru bir kızdım. Buçelimsizkızınoncaşeyi yapabileceğine bir türlü akıl erdiremiyorlardı. Kaldığım hücrcde yanıma iki kadın polis vermişlerdi. Bu eylemlere neden katıldığımızı ve çektiğimız acıları onlarla sürekli tartışıyordum. Oradan çıkınca onlara Filistin ile ilgili kitaplargönderdim.Onlaristemişlerdi.Bir tanesinin sevgilisiyle sorunları vardı; onunla bu konuda uzun uzun konuşurdum" diyor. Leyla Halid ne diyor? Y üzük.birbakıma, Leyla Halid'in öyküsünü anlatmay a yetiyor. Onu Filistin dırcnişinin ve kadın gücünün simgesi durumuna getiren kutsal fotoğraf, o incecik, kınlgan parmaklann tuttuğu silahı, kefiyesiyle örttüğü pınl pırılsaçlan.gözlerinigözlerinizdenkaçırano Audrey Hepburn'umsuçekingenbakışıyla, birçok yönden olağanüstü bir fotoğraf. Ne var ki, her şey orta parmağına takdığı yüzükte düğümleniyor. Kadınca bir süs eşy asının bir mermiyle kaynaştırıldığı bu yüzük Halid'in öyküsünü, onun o kalıcı gücünü tüm çarpıcılığıy la gözler önüne seriyor. Şiddetle kanşıkbirgüzellik.tşte Leyla Halid. Yüzükle ilgili olarak Halid, "Onubirel bombasının piminden yaptım. Eğitim sırasındakullandığım ilk el bombasının pimini bir mcrmiye dolayıverdim" diyor. Filistin Halk Kurtuluş Cq)hesi'nin uluslararası üne sahip eylemcisi, 70'lerin dillere destan, güzeller güzeli "terörist kızı" artık 57 yaşında.Elmacıkkemıklerieskisigibikeskin; duygulandığında gözleri çakmak çakmak olsa da, bakışlan yine yumuşacık. Elinde hiç eksik etmediği sıgarasını tutuyor. Filistin' i simgeleyen kırmızı, yeşil, siyah ve beyaz renklerden oluşan yünlü kefıyesini bu kez boynuna dolamış. Ama, o ünlü fotoğraftakindcn çok farklı görünüyor. Farklı görünmcsi yalnızca artık yaşını başını almış olmasındandeğil. 1969'daTWAuçağınıkaçırmasından sonra çekilen bu fotoğrafın üzerinden geçen süre içinde Halid tanınmamak için en az altı kez estetik ameliyattan geçti. "Cerrah burnumla çenemde birkaç oynamayaptı, amabukadarı bile işe yaradı. Kimse beni tanıyamadı" diyor. Ameliyatta kendisine genel anestezi uygulanmasını istememişti, çünkü özyaşamöyküsünde de belirttiği gibi, tüm kişisel çıkarlann bir yana atıldığı, çok daha yüce bir amaca hizmet etmekteydi. Böylesine devrimci bir söylem Halid'in çok farklı bir döneme, uçak kaçırma olaylannın siyasal gündemi oluşturduğu, bir amaç uğruna yaşamlann feda edilmesinin hayranhkla karşılanıp göklere çıkartıldığı bir döneme ait olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Halid'in cinselliği ise oldum olası vurgulandı. 1980 yılında bile bir Norveç gazetesinde"bombalanyla"hafifçedalgageçilen Halid, 1975'teçevrilen"Dr. Who" filmindeki Leyla karakterine esin kaynağı olmuştu. lnarK.li olduğu denli, alabildiğine karizmatik bir kişilık olan Halid'in resimleri, tıpkı hayranı olduğu Che Guevara gibi, silahlı mücadelenin simgesi olarak duvarlara asılıyordu. Ne varki, Halid Batılı devrimcilerepeksıcak bakmıyor ve "Uluorta soyunup, bir üniversiteyi kuşatmak, ya da bürokratlara küfretmekle kendilerini gerçek bir devrimci saymalan bize çok hoş geliyordu" diyor. Estetik ameliyat Halid'in, kimliği belirlenmeden, ikinci bir uçak kaçırma eylemine hazır olduğu anlamına geliyordu. Bu kez Amsterdam'dan kalkan bir ElAl uçağı kaçınlacaktı."AmsterdamhavaalanındaIsrailli memurlararkadaşımPatrick(Arguello,Nikaragualı) ile beni durdurup bagajlanmızı didik didik ettiler, ama hiçbir şey bulamadılar. Çünkü bombalar cebimdeydi" derken derin bir soluk alıyor ve "Honduras pasapor tnsanın kafasını kanştıran bir durum: Filıstinli bir devrimci ile tngiliz bir kadın polis erkekler üzerine tartışırlarken ortak bir zeminde buluşuyorlar. Kadınlar oldum olası Halid'den etkinlcndiler. E. Macdonald'ın "Shootthe Women Firströnce Kadınlan Vurun" adlı kitabında da belirttiği gibi, "O bir gecede binbir tabuyu yerle bir ederek dünya üzerindeki yüzlerce öfkeli genç kadının yaşamlannda bir devrim yarattı". Halid, kadının kocasının her isteğine boyun eğdiği Arap toplumunun ataerki 1 kısıtlamalarından kendisini sıyırarak erkeklcrle omuz omuza savaştı, boşanıp yeniden evlendi ve 30'lu yaşlannın sonlannda çocuk sahibi oldu. Ancak hem bir savaşçı, hem de kadın olmakhiç de kolay değildi. Halid bu konuda, "Başında her kadın silahlı mücadelede crkek denli güçlü olduğunu kanıtlamak zorundaydı. Bu yüzden erkek gibi davranmak, görüntümüzle bile, onlara benzemek istiyorduk" diyor. Kimilerine göre Halid iki açıdan kaybediyor. örgütündcki erkekler onun bu denli ilgi çekmesini bir türlü sindiremiyorlar. Kadınlar ise onun hiç kendi cinsınden söz etmemesinden, yalnızca dcvrimle ilgilenmesinden öfke duyuyorlardı. Bir keresinde Halid, "Ben kadınlan dcğil, Filistin' i temsil ediyorum" demişti. Bu sözleriyle vurularak öldürülen ve "Kadın olarak baskı altındayım, ama asıl sıkıntım lrlandalı olmam...Kadın olarak bize uygulanan baskılardan kurtulmamız için öncelikle ülkemizi baskıdan loır