02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 ŞUBAT 2001. SAYI776 matbaanın baskı işlerinden ömekler sağa sola yerleştinlmış. Cumhunyet matbaasında aynı zamanda kitap da basılıyormuş. Duvarlara asıh, arşivden özenle seçilmiş siyahbeyaz fotoğraflar Cumhunyet gazetesinin eski hayatını gözler önüne seriyor. Neler yok neler bu karelerde. Mürettiphane, makine dairesi, dökümhane, klişehane, kütüphane ve arşivin fotoğraflan dönemin gazetelerindekı çalışma koşullanni gösteriyor. Yazıişlerinde çalışan gazeteciler poz vermişlerobjektife.Cumhuriyet'ibugüne getirenkurucularvebaşyazarlar YunusNadi Abahoğlu, Nadir ve Doğan Nadi fotoğraflardayaşatılryor. Atatürk'ünbırçokfotoğrafi da sergileniyorburada. Cumhuriyet fotomuhabirlerinin gözünden eski Istanbul' un siyahbeyaz kareleri duvarlarda. Gazetenin bugünc kadar aldığı ödüller, plaketler, teşekkürbelgelen, kupalar gazetenin köklü geçmişini haklı kılıyor. Bu geçmişin temeli, eski matbaa aletleri işlerini bitirmiş; pilyaj (kırma makinesi), entertip makinesinin saatleri, köşe makinesi, kalamoza makinesi, giyotin (cilt kesme makinesi), kartvizit makinesi, hurufatın konduğu dolaplar sadece birer tarihi eser artık... Cumhuriyet'in ilk yıllanna tanıklık etmiş, gazetenin en eski çalışanı Hüsnü Turcan'ın rehberliğinde gezmeye devam ediyoruz. Gazete çalışanlannın taktığı isimle "Baba Hüsnü", 14 yaşında girdiği, kendi deyimiyle "Cumhunyet Okulu"nda yanm yüzyıh devirmiş. Turcan, 1926 yıhnda Cumhuriyet gazetesine mürettip çırağı olarak girmiş. Mürettip çıraklığmdan sermürettipliğe, son olarak yönetim kunılu üyeliğine uzanan 48 yıl için "Neler yaşadım, neler gördüm" diyor. 90 yaşına rağmen, müzesalonda heyecanla dolaşıp özlem gideriyorburada... Cumhuriyet gazetesinin kurucusu ve başyazarı Yunus Nadi Abalıoğlu'nun büstünün yanında hatıra dolu fotoğraflan sıralanıyor. Turcan, "Hüsnü Baba" lakabının nercdcngeldiğıniogünlerinanılanylaanlatıyor. Yıl 1936... Yunus Nadı.HüsnüTurcan'ı, Sermürettıp ömer Usta'yı ve "Küçük Hüsnü" lakaplı birini odasına çağınr. Turcan'a: "Küçük Hüsnü sen misin, yanındakı mı?" "Yanımdaki efendim." "Bundan sonra sen de 'Büyük Hüsnü' yani sermürettip muavinisin" der Yunus Nadi Bey. Sonraki yıllarda gazete çalışanları Büyük Hüsnü'ye saygı ve sevgilerini, kendisine "Baba Hüsnü" dıyerek dile getirirler. Hüsnü Baba, Cumhuriyet' in yeni düzenlenen anılar ve belgclerlc dolup taşan "eski günler" mekânında eski matbaa araçgerecine dokunarak özlem gideriyor. 43 yılını, mürettiphaneye hâkim mürekkep ve ağır kurşun kokusuyla çahştığı rotatiflerle, entertiplerle, hurufatla geçirmiş. Yeni kuşağı biraz kıskanıyor mu sanki! Şimdikilerin işin kaymağmı yediklerini, bilgisayann her şeyi çok kolay laştırdığını söylüyor. Dizgide kullanüan harf, sayı ve işaretlerin bulunduğu hurufat kasasına yöneliyor ağır aksak. "Eskiden" diyor ve başlıyor anlatmaya: " 1926 'dan 1928 senesine kadar elle çalıştık. 32 kişi, büyük bir emekle gazeteyi çıkarmaya uğraşırdık. O zamanlar işaretler, eski harfleryani hurufat, dökümhanede teker teker kurşundan dökülürdü. Hurufat özenle tertiplenirdi; sonra da iş gazetenin basımına kalırdı. 1929 yıhnda Yunus Nadi, entertiplergetirttı. Operatörler, bumakinclerde dizgi yapardı. Makineye geçişle işçi sayısı yandan da aza indi." Turcan, Cumhuriyet gazetesinin 1924 tarihli, Osmanlıca yayımlanan ilk sayısını göstererek, "Halk Inkılabı'nda bıze, gazetenin yazarlanndan Kazım Nami Duru hocalık etmişti. Gözümüzü kulağımızı dört açtık; kısa sürede öğrendik yeni alfabeyi. Eski yazılarla gazete çıkarmak felaketti" diyor eski yazıyı sökmeyeçalışarak. Doğan Nadi 'nin fotoğraflannı gördüğü zaman hüzünlenerek, gazetenin bahçesinde bazen kâğıttan yapılmış bir topla futbol, bazen de kafakanş, birdirbir, kaydırak, koşmaca oynadıkları, soluklandıklannda daldıklan koyu sohbetlerin yapıldığı günleri hatırhyor. Baba Hüsnü, Atatürk fotoğraflan karşısında, yaşına rağmen dirençle, saygıyla duruyor. Ata'sının ölümü dün gibi hatınnda... "Bütün kadro sabahladık o gece. Mürettiphancdekı tezgâhın altına kâğıt serip yattım. Haber ne kadar güç olsa da gazeteyi zamanında yetiştirmek gerekiyordu. Canla başla çalışıp Cumhuriyet'i diğer gazetelerden önce çıkardık." Hüsnü Turcan müzeyi gezerken andarını da tazeledi. Anılan birer birer kelimelere döküyor Hüsnü Baba. "Cumhuriyet gazetesi, bugünlere büyük özverilerle geldi. RahmetlıAhmetEfe'ylekömürdeposundan sırtımızda kömür taşırdık. O zamanlar gazete Ankara'da basılamıyordu. Matbaadaki makınelerin kalıpları bizimkilerle tutmuyor. O zamanın yazıişleri müdürüyle Ulus'agittik ve gazetenin çıkmasını sağladık. Daha sonra Adana'da matbaa kuruldu. RamazanUsta'ylaAdana'dabiraykaldık. O makinclen kurdu, ben de Hurufat kasası ve entertip saatleri... makınelerin nasıl çalışacağını anlattım. lzmırMatbaası'nda bir sorun olduğan Nadi' nin odasına girmiş, çocuk luk arğu zaman beni gönderirlerdi." kadaşıyla muhabbct cttiktcn sonra, "Efendim, ben çok yoruldum. Yaşım da "Bak!" diyor, cliyle bir fotoğrafı işarct doldu. Izin verirsenız cmekli olmak istiyoederek: "Bu bey, Sermürettip Nesim Usta. Mat rum" demiş. Turcan'ın bu sözleri üzerine Doğan Nadi basmış kahkahayı: baada Fransızca gazete basılırdı o zamanlar. Nesim Bey'le iyi dostluğumuz vardı." "Ben şu kapıdan çıkıp gitmedikçe sen burada kalmaya mahkumsun." Nadir NaMatbaada çalışan kadın işçilenn fotoğdi'nin ısrarı üzerine kabul ettiği yönetim raflannı göstererek Cumhuriyet'in aydın kuruluüyelığini 1973 'e kadar sürdürmüş, yüzünüanlatıyor: bu tarihten sonra elli yıllık çınar, resmen eli"Cumhuriyet'te kadınerkek, ErmeniMusevi aynmı yoktu. Hepimizin tek bir ni eteğini çeker mesleğinden ve bayrağı yeni kuşağa devreder... amacı vardı; o da, gazeteyi zamanında çıAnı yüklü bir gezinti ve sohbetin ardınkarmaktı. Cumhuriyet'le yaşıt Cumhuriyet gazetesi, her zaman Atatürk'ün ilke ve inkı dan hafızalanmızda, öyküsünü bilmediğimiz birçok fotoğraf karesiyle aynlıyolaplannın destekçısi olmuştur." 1969 yıhnda bir gün Hüsnü Turcan, Do DERGIDEN Merhaba, Cumhuriyet 'i telefonla aradığımzda santralda karşımza çoğu kez kadınlar çıkar. Cumhuriyet santrahnm en değişmez rengi 13 yıldır sizlere "buyrun efendim " diyen Fatoş Hanım 'ın nezaket dolu sesidir. Ama Cumhuriyet'in santralında zaman zaman erkekler de çalışır. Onlardan biri iki yıldır sesine aşina olduğunuz Hüsnü Baba 'nin torunu Tarkan... Hüsnü Baba da kimmiş diyenlere yamtımız özet: Gözlerinizi bu sayfanın soluna çevirin... Kastettiğimiz "Konumuz bu kez de Cumhuriyet" yazısında geçen mürettip Hüsnü Baba. Kıssadan hisse çıkarmak gerekirse, Cumhuriyet 'te çalışanlar eşzamanlı değilse de dedetorun bile olabiliyorlar. Cumhuriyet 'le yaşıt gazetemizde yaşananlar bir kütüphane dolusu anıyı içinde banndıracak kadar geniş bir zaman dilimine yayıhyor. Belki de bu yüzden Cumhuriyet binasımn hemen her köşesinde sizi bekleyen bir sürprizle yüz yüze gelebiliyorsunuz. Günlük çalışma temposu içinde çoğu kez farkedilmeyen, belki de yok olmaya mahkum çoğu şey artık emniyette. Cumhuriyet 'in idare müdürü Hüseyin Gürer, geçmiş yıllara ait elde kalmış, fotoğraf, belge, eski matbaa ve araç gereci yemekhanemizin üstünde yaratılan yeni mekânda bir araya topladı. Cumhuriyet 'in eski günler köşesini bu haftaki dergimizde tamtıyoruz sizlere. Çünkü henüz adı konulmayan bu salon biraz da okurlar ve ziyaretçiler için yaratıldı. Cumhuriyet 'ten kimler gelmiş kimler geçmiş, gazete nereden nereye gelmiş sorusunun yanıtını arayanlar için hazırlandı. Kapak söyleşimizde Hale Soygazi özelyaşamına ilişkin merak ettiğiniz bir soruyu da yanıtladı. önümüzdeki hafta yeni bir dergide buluşmak üzere... Cumhuriyet 'in tarihine dair belgeler artık bir arada. (Fotoğraf: SENEM ÖZTÜRK) CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: YEDİ MAYIS HABER AJANSIBASIN VEYAYINCILIK AŞ ADINA BERİN NADİ • SORUMLU MÜDÜR: FİKRETİLKİZBGÖRSELYÖNETMEN: AYNUR ÇOLAK • BASKI: ÇAĞDAŞ MATBAACILIK LTD. ŞTİ. • İDARE MERKEZİ: TÜRKOCAĞICAD. NO: 3941CAĞALOĞLU, 34334 İSTANBUL TEL: (0212)51205051REKLAM: MEDYA C
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle