Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4ŞUBAT2001.SAY1776 19 PAZARIN PENCERESINDEN bir yara kapanacak. onlarla ilgilenmeyi kesinlikle düSeçil (13): "Sabaha Az Kala" şünüyorum. Çünkü onlara yaroyunu benim dünya görüşümde dım etmek, sorunlannı gidermek kesinlikle bir değişiklik yaptı. benimutlueder. Çünkü oyun çalışmalanna başlaAlev (14): Bir sokak çocuğu madan önce sokak çocuklarına gördüğüm zaman onun yaşamış hcr kişinin yaptığı gibi "ben de olduğu olaylan, cvinden kaçma uzak dururum" diyc bakardım. nedcnlerini, olası sorunları aklıAma şimdi öyle değil, çünkü şim Neş 'e Erçetin Atakan. ma getirip tahmin ettikçc kendimi di onlan anlıyorum, hem dc sokötü hisscdiyorum. runlannı biliyorum, "onlann yeMert (13): Onlan kendimden rindeolabilirdim"diyorum... ve arkadaşlanmdan farklı hissetSerhan (19): Oyun, tabıi kı mıyorum. Onlann bu toplumun dünya görüşümü değiştirdi. Bir bırcyleri olduklannı biliyonım. zamanlar uzağında olduğum, belSeçil (13):öncelikleonugözki de sürekli yadsıdığım dünyanm lemlcmeye çahşıyorum. Sonra bir anda içinc girmiştim. Bu ilkin içimde bir şeyin "cız" ettiğini hisbiraz beni allak bullak etti diyebisediyorum ve onlar için gerçeklirım ama ilk karşılaşma sonrası tenüzülüyorum. yaşantılara alıştım, onlann da biz Didem (13): Üzüntü duyuyoolduğunu anladım belki de... rum. Hem de onlann neden orada Selim Atakan. olduklannı merak ediyorum. Sokak çocuklarımn yaşadığı Serhan (19): Oyundan sonra biraz daha zorlukları öğrendiğinizde nasıl etkilendiniz... dik geçebiliyorum yanlarından; sanki "sizin geleceğeaitdüşüncelerinizdedahafarklıheiçin bir şeyler yapabiliyorum" dermiş gibi, defleredoğruyönetttimisizleri? eskisi gibi kaçarcasına değil... Oyunda yer Alev (14): Sokak çocuklannın sorunlannı öğrenmck beni üzdü. lleride ne olacağını bi alan, genellikle gerçek öyküler olan olaylar sizi sahnede nasıl etkiliyor? lemcm ama bu konuda birtakım çabalar göstermek isterim. "Umut Çocuklan Derncği" Alev (14): Bela'nınöldürüldüğüsahnede benzeri derneklerin daha da artmasını, geliş o anı gerçekten yaşıyorum. Kendimi gerçektirilmesini ümit ederim. ten sanki oradaki sokak çocuğu gibi hissediyorum. Ama yine de sahnede olduğumu Mert (13): Acıklı öykülerini duyuncaçok unutmuyorum. üzüldüm. Fakat oyunda oynayıp onlan daha Mert (13): Kendimi o öykülerin içinde, yakından tanıyınca ilerde onlar için birçok dolayısıyla gerçek hayattahissediyorum.^ şey yapabileceğimi düşünmeye başladım. Seçil (13): Onlann yaşadıklan çok acı veyaseminyz@fcmail.com ren olaylar var... Aynca büyüdüğüm zaman Fransızcayı aforoz! SELÇUK EREZ M fstanbul Bilgl öniversitesi isbirligi ile 3 LL1 [UlrCe Seanslar: 15:30 18:00 21:00/ Pazartesi hariç Giriş: Ücretsiz Tüm filmler orjinal versiyondur. Film gösterim programı Dulcinea'dan ve İstanbul Bilgi Üniversitesi'nden, yada www.dulcinea.org ve www.bilgi.edu.tr'dan temin edilebilir. Açıltş //10.02.01 // dulcınea bodrum kat " X FILES gecesi" 19:00 >2:00 Giriş: Ocretsiz 7/01.03.01// İstanbul Bilgi Oniversitesi Doiapdere Kampüsü Kurtuluş Deresi Caddesi No: 47 " RPM Revolution Per Minute II 68 FİLMLİK BİR SERGİ Yaşam ve sinemada hızın rolfl üzerine eclisleri, Osmanlı ecdadımızın Ermenilere soykınm uyguladığını kabul eden Fransızlara kızdık: Bazı üniversitelerimiz, onlarla bilimsel ilişkilerini durduracaklannı, bazısı da Fransızca öğretime son vereceklerini ilan etti. Iş bunla bitmedi; önce MHP'li bazı saylavlar, sonra da ANAP'ın Izmir milletvekillerinden Işılay Saygın da okullarda yabancı dilde öğretimin kaldınlması için yasa önerisi hazırladı. Bu milletvekiline göre, yabancı dil eğitimi, öğrenciye fazla bir yarar sağlamadığı gibi devlete ve kişiye zaman ve para açısından çok pahalıya mal olmaktaydı. Kızdığımız ülkeleri, dillerini aforoz ederek cezalandırmak icad ettiğimiz çok akılcı ve etkin bir yöntemdir; bu uygulamamızı kimse, mesela Filistin askısı gibi, hortum cezalan gibi vb. Insan Hakları örgütlerine şikâyet edemez. Sonra, madem ki diline ettiğimin gâvurlannı böyle hizaya getirebiliyoruz, öyleyse bir adım daha atıp bundan böyle, onlara, bize efendice ve sıcak davranan ülkeleri nasıl ödüllendireceğimizi de göstermeliyiz: Bu amaçla, bize iyi davranan ülkelerin dillerini, hemen, defterden sildiklerimizin yerine okullanmızda ve üniversitelerimizde okutmaya başlamalıyız. Şu anda bildiğimiz kadar Bulgaristan ve Gürcistan ile aramız çok iyidir; Arnavutluk ve Romanya, sonra Makedonya ile de ilişkilerimiz fena sayılmaz. öyleyse, ılkokullarımızda çocuklanmıza hemen Bulgarca ve Gürcüce, lise ve daha yüksek eğitim kurumlanmızda da, bunlann yanında Arnavutça ve Makedonca öğretmeye başlamalıyız. Bizce, "Kim bilir ki FarisiGider dinin yarisll" diyen ecdadımızın hakkı vardır Bunca yabancı dili öğrenmenin bugüne kadar yarannı görmedik. TUm Avrupa ülkeleri ve gelişmiş memleketlerde insanlar kendi dillerinden başka en az biriki yabancı geçerii dil öğrenedursunlar, biz "çok dillilik" yani "poliglofluk yerine "az dillilik" yani "oligoglot"luk yolunu seçerek hem bizi sevmeyenlere hadlerini bildirmiş, hem de globalleşmenin tüm olumsuz etkilennden kendimizi korumuş oluruz. Tabii bu ara, anlamakta güçlük çektiğimiz bazı tuhaflıklar da yok değil: Israel okullannda niçin Arapça okutulmaktadır? Israelliler, Araplara bayıldıklanndan mı bu dili öğrenmektedirler? Yoksa bugün kendilerini tehdit edenleri, yann da kuşkusuz bir bölümüyle dost olabilecekleri daha iyi tanımak, onlan daha iyi izleyip, onlarla daha iyi iletişim kurmak için mi seçmışlerdir bu yolu? Ülkemizde acaba yeterii sayıda ve düzeyde Fransızca bilen insan bulunsaydı, Fransızlara "Ermeni Soykınmı" dedikleri kınmın, tek taraflı bir insan kıyımı olmayıp bunun aslında bir "MüslümanErmeni Trajedisi" olduğunu ve eğer kınanacaksa sadece Müslümanlann değil, Ermenilerin ecdadının da ayıplanması gerektiğini anlatabilirdik. Fransızcayı daha azımız öğrenecek de bundan Fransa mı zarar görecek? Yoksa bu gidişle Fransızlara ve Fransızca konuşan diğer ülke temsilcilerine Kıbrıs'ı, Kıta Sahanlığını ve başka dertlerimizi tercümanlar aracılığıyla ya da Japonca mı anlatacağız? Yabancı dilleri yeterince konuşan üst düzey yöneticisi bulunmayan Osmanlı Idaresi, uluslararası konulan, Fenerli Beyler aracılığıyla yürütürdü. Yabancı dil eğitimine son verip biz de Ipsilanti'nin, Mavrokordato'nun torunlannı bulup onlar aracılığıyla mı iletişeceğiz yabancı diplomatlarla? Mitterrand'ı politik açıdan pazariayarak cumhurbaşkanı olmasına anlamlı katkıda bulunduğuna inanılan Sagvela, başansının sırnnı nasıl açıklamıştı? duLclnea bodrum kat "Devir/Dak. " 20:00'de gösterim, sonrasında parti Giriş: Ocretsiz İSTANBUL BILGI ÜNİVERSİTESt çağdaş sanatlar için özgür mekan meselik sokak 20 btyojlu. istanbul t 0212 2451039/48 10212 2495570 www.dulcinea.org ZEBI&OesıgnFactory AVI THE Cumhurly* GUIDE Bunu, Fransız ruhunun inceliklerini iyi bildiği ve böylece, Fransızlan en fazla etkileyecek sloganlan bulabildiği için başardığını söylemışti. öyleyse yapmamız gereken Fransızcayı defterden silmek değil, hemen daha yaygın ve etkin bir şekilde öğrenmeye başlamaktır. Yann doğal olarak ortaya çıkacak başka anlaşmazlıklanmızda onlara ve diğer ülke temsilcilerine gerçekleri ve tezlerimizi anlatmanın yolu sadece dillerini değil, sosyolojik ve tarihi, kültürsel niteliklerini de. iyi bilmekten geçer. Bütün bunlan kavrayamaz da bugün Fransızcayı, yann bilmem Ingilizceyi, Italyancayı vb. böyle sırayla aforoz etmeye devam edersek ne olur? Batar mıyız? Korkmayın, o zaman yine düze çıkanz! Günün birinde Araplara kızıp kutsal kitabımızı artık ana dilimizde okumaya başlanz da belki o zaman, dua edip yakardığımızda, derdimizi, meramımızı daha iyi anlatabildiğimizden hiç olmazsa Tann bizi dosta, düşmana karşı daha iyi kollar ve korur! ^