Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 ŞUBAT 2001. SAYI 777 13 filmlerdi... TRT Genel Müdürü ile konuşup suç duyurusunda bulunuyorum dedim, işte adres, işte telefon numarası, gereğini yapın... Mali polis devreye girdi, ama kimseyi bulamadılar, TRT depo sorumlusunun görevine son verdi... Benim hesabıma göre 600 bin metre film satılmıştı... Sonra müfettişten duydum, aramaya gittiklerinde aman o kutuyu açmayın demişler,filmyanar... Tartı yöntemine başvurulmuş ve kutunun içinde toprak olduğu anlaşılmış..." pıyoruz. Ses düzenini kurdum, yakamikrofonunu taktıtn, dondum kaldım. Dış sesler geliyordu. Yönetmen ise kayıt için benim işaretimi bekliyordu, korktum, ter içinde kaldım. Ses mühendısini arayıp bana yardım et dedim, teybi kendi etrafında döndür, ses kaybolduğunda kayda gir dedi, öyle yaptım... Yıllar sonra Topkapı Sarayı'nda düzenlenen Ağa Han mimarlık ödülü töreninde, çekim yaparken, yardımcım Fatih, aynı çığlığı attı: Ses var. Bu kezben ona öğüt verdim: Teybi kendi etrafında döndür..." NBC *nin yeni teklifi cazipti, altı ay süreyle yönetmen yardımcılığı yapacak ve işe yılda altmış bin dolarla başlayacaktı. "Peki" dedi. Formu doldurmaya başladı, ilk soru "ABD vatandaşı mısuuz". Ann, "Hayır" diye yanıtladı, oysa kurumda çalışmak için öncelikAmerikalılanndı. "NBC'nin genel müdürü 'Sizi ABD vatandaşı yapacağız' dedi. Yirmi dört saat izin istedim, sabaha kadar düşündüm. O toplumun bana göre olmadığına karar verdim, materyalist bir toplumdu ve mutlu, özgür insan görememiştim..." 1973 Mayıs'ında Ankara Basın Yayın Yüksekokulu'ndahocalığa başladı: "Üretim içindecğitim planı uyguladım. Sınıflarımda radyosu olan, kamera gören yoktu. Amerikan Haberler Merkezi'nde kullanılmayan bir kamera vardı, onun bizc hibe cdilmesini sağladım, sınıfagctirdim. Başkasınıflardan gelenler oldu, kamera görmek için... Siyasalda sol görüşlü öğrencilerçoğunlukta olduğu için onlara radyo kuracak cihaz verilmiyordu, devrimci yayın yaparlar diye. Okul müdürü kamera kullanımımızı durdurdu, kullanma kılavuzu yok diye..." 1978 yılında öğrencilerinc haber saldı, kendisinden en yüksek notu alan ve bütünlemeye kalmayan üç kişiylc belgesel çekmeye gidecekti...Belgeselinadıkonmuştu:Urartu'nun tki Mcvsimi... Üç öğrenci karşısına dikildi: Ncsli Çölgeçen, Kemal Sevimli ve Yalçın Yelence. Belgeselin üç aşamasında da birlikteydüer, çekim öncesi araştırmasında, metin yazımında, planlamada, izin alımında, çekim sırasında ışıkta, ses ve kamerada, çekim sonrasında ise kurguda, seslendirmede, baskı ve laboratuvarda... öncelikle de film bulmamn o tuhaf, zorlu yolculuğunda. O yıllarda Türkiye'ye film getiren tek bir şirket vardı ve filmin alıcısı daha film yolaçıkmadan bclirlenmişti... Yapılacak tek şey kalmıştı: "Film mafyası vardı, parayı peşin isterlerdi, elim titreyerek götürürdüm... Yeşilçam'da sokaklardan birindc, ıki poster, birmasa, bir de telefonla süslenmiş yazıhanede parayı alırlar, kaybolurlardı. Birbir buçuk saat ter içinde bekler, ya dönmezlerse ne yapanm diye düşünürdüm... Atna hep geri döndüler... Bir keresinde buluşma yeri bir otopark olarakbelirlendi,bizotoparkagirdik,arabayla yanaştılar, içinden iki kişi çıktı, ortalığı kontrol etti, sanki eroin kaçınyorduk..." Ann, 1989 Türkiye'sinde Kodak'ın Türkiye distribütörlüğünü aldı ve aynı sıkıntılar sürmcsin diye yirmi dört saat film hizmeti vermey i hedefledi... Artık hiçbir film, film yok diye yanm kalmayacaktı... "Fatura karşıhğı çahştık ve bir yıl devam edebildik. TRT'nin ihalesine girmiş, kazanmış ve bir milyon metre film satmıştık. Arkasmdan bizim satışlar durdu, bir tck mctrc film bile satamadık. Tamam, Yeşilçam duraklama dönemindeydi, ama yılda yirmi sekiz film çekiliyordu, bir de reklam filmleri vardı... Birkaç yere nc yaptıklannı sorduk, piyasadan bulduklannı söylediler. Peşine düştük, bizim sattığımız fiyatın yarısının altında satıldığını keşfettik, bir yazıhanede filmlerin numarasını aldık, TRT'ye satılan Yakılan İlk film... İlk imgesel filmini TRT adına, Toroslar'da, senaryosunu Orhan Asena'nın yazdığı "Yörük Elif'ledenedi Süha Ann...Neredeyse otuz yıl sonra babasının radyoda sesle gerçekleştirdiğini, şimdi o görüntüyle deneyecekti, amaç aynıydı: Orman sevgisini aktarmak. Mekân araştırmaları sırasında ki kıstaslar bellıydi; mekân hastaneye yakın olacaktı, yolu olacaktı, tahtacılarla tanıştı. Tahtacılar' ın bir belgesel olarak çckimi birkaç yıl sonrasına bırakılacaktı, ama Yörük Elif, Arın'ın, iki çocuğunun annesi Semra özdamar ile yollarını birlcştirecekti. Ortaya oyunculann rollerini ezberlediği, orijinal seslerle çalışılan bir film çıkmıştı... Senaryosu TRT onayh Yörük Elif de sansüre takılmaktan kurtulamayacaktı, çünkü hükümct değişmiş, iktidara birmilliyetçi cephe hükümcti daha gelmişti.üstelik filmin teslimine birkaç gün kala... Siyasi otorite, bir kez daha yaratıcılığa el uzatmış, devlcti eleştirmckle suçlanan Yörük Elif, Ankara TRT Telcvizyon Müdürü' nün kütüphanösinde bcklemeyc alınmıştı: "Müdür Haluk Kılçık'tı, hiç unutmam. Bir gün başka bir iş için odasına girdim,gözümtakıldı, kütüphanedc iki film Süha Ann, belgeselleriyle yakın tarihimize tanıklık etti. Sular altında kalan Samsat, Toroslar'ın tahtacılan, Safranbolu, Kula, hep onun bakışıyla kaldı bugüne. Ann için belgesel, gerçekle estetiğin buluşmasıydı. Televizyonu ise göriintü öğütücü olarak tanımlıyordu. duruyor, birinin üzcrindc benim filmimin ismi yazıyor. Bu, burada ne anyor diye sordum, bcn izleyeccktim diye yanıt verdi. Aman kaybolmasın diye uyardım, burada kaybolmaz dedi. Sonra önemsemcdim, çünkü SincmaTelevizyon Enstitüsü'nde yıkanmıştı, negatifi oradaydı... Yörük Elifbelki de yakılan ilk filmdi..." Ama negatif de bulunamayacaktı, Enstitü müdürü ile aralarında şöyle bir konuşma geçti: Müfettişler baskın yaptı, Yörük Elif'i alıpgötürdüler. Ama Sami Bey, nasıl olur, siz dünyaca ünlü arşivcisiniz, ncgatifleri nasıl verirsiniz? Onlara Yörük Ali diye başka filmin ncgatifle rini verseydiniz, onlar yine kabul edecekti... Evet, ama verdim... Sansür peşini bırakmayacaktı Süha Ann'ın. Likya'nın Sönmeyen Ateşi, iki bölüm yayımlanabilecekti ancak, sağcı gazetelerin "Helenizm propagandası yapıhyor" eleştirisi üzerine, devamı gelmeyecekti... 1977'de, Türk Tarih Kurumu'nun isteği ile ölümünün 40. yılında, yani 1978'deyayımlanmak üzere Atatürk Belgeseli hazırlamaya başlayacaktı. Maliyetraporuhazırdı.nerelerde, niçin çekim yapılması gerektiği de... "Kurul toplanmış ve demiş ki, bazı solcular Atatürk dönemini 1938'e kadar kabul ediyorlar, Süha Arın da böyle yapabilir, biz bu işten vazgeçelim... Çok canım sıkıldı, çünkü hazırlık yapmıştım, projelendirmiş ve sunmuştum... Masraflarını verelim dediler, kabul etmedim..." Yetmişli yıllann sonunda, failleri belirsiz cinayetlcrin peşine düştü Süha Ann. Şiddeti, şiddetin sonunda ölümün kıyısından dönüp sakat kalan iki insanı anlatacaktı. Bin Server Tanilli'ydi, diğeri birkomiser... "Belgeselci, çağının tanıkhğını yapmak zorundadır. Ben de bu işi yapmaya soyundum, sponsor için kime baş vursam bana gülüyordu, sonunda bütün paramı bu işe yatırdım ve Almanya'ya gidip Server Hoca'yla konuştum... Hoca'ya, eğer vurulmasaydı hangi dersi anlatacağını sordum ve filme o dersle başladık, mcktuplarını, şiirlerini bulduk, onlan kullandık. Adını da 'BirUygarlık Tarihi Dersi' koyduk. Film, hocayı yürütme çabalarıylasonacriyordu. Yurtdışındafilm çekmek pahalı bir işti, bütün varımızı yoğumuzubuişcharcamıştık.lstanburadönünce filmi SinemaTelevizyon Enstitüsü'nde yıkattık, iş baskısını yaptırmak için pozi <•* ODULLER VE FILMLER... Filmler Trafik Emniyeti (1964), Başkent Ankara (1964), PrideGuıur (1968), Hattileı'den Hititler'e (1974), Sessiz Emekçiler (1974), Affın Ardından (1974), Kaygı Kuyuları (1975), Bir Mjva Dağılıyor (1975), Midas'ın Dünyası (1975), Safranbolu'da Zaman (1976), Urartu'nun İki Mevsimi (1977), Istanbul'un Çağıdığı Su (1977), Likya'nın Sönmeyen Ateşi (1977), Yörük Elif (1978), "fehtacı Fatma (1979), Kapalıçarşı'da 40 Bin Adım (1980), Âşık AN Izzet özkan (1980), Cemal Reşit Rey (1980), Dolmabahçe ve Atatürk (1981), Anadolu'nun Petıol Yolu, Kula'da Üç Gün (1983), Kariye (1984), Anadolu'da Konutun öyküsü (1984), Camın Teri (1985), Fırat GölOlurken(1985Hasan Özgen'le ortak), Eski Evler Eski Ustalar (19861988), Dünya DurdukçaMimar Sinan (1988), Mimar Sinan'ın Anıları (1989), Hüseyin Anka ile Sinan'ı Yeniden Yorumlamak (1990), Topkapı Sarayı (1991), Ayasofya (1991), Altın Kent Istanbul (1996Hakan Aytekin'le ortak çalışma), Kıbrıs'ta Bir özgürlük Anıtı (1997), Denktaş'ın Fotoğraflan (1997), Küçük Asya'nın On RengiTürkiye Film Yapım Kılavuzu (2000)... Ödüller Safranbolu'da Zaman: Antalya Film Festivali, Altın Portakal (1977), Urartu'nun İki Mevsimi: Sedat Simavi Vakfı Kitle Haberleşmesi Büyük ödülü (1978), Tahtacı Fatma: III. Uluslararası Balkan Film Festivali Birincilik ödülü, Şam Uluslararası Film Festivali Gümüş Kılıç ödülü, Antalya Film Festivali Altın Portakal ödülü (1979), Kula'da Üç Gün: Antalya Film Festivali Altın Portakal ödülü (1983), Kapalıçarşı'da 40 Bin Adım: Viyana Turizm Filmleri Yanşması Jüri Şeref ödülü (1985), Dünya DurdukçaMimar Sinan: Bordeaux Uluslararası Şehir Planlaması ve Mimari Filmler Yanşması Avrupa Konseyi özel ödülü, UNESCO Uluslararası Sanat Filmleri Yanşması Mimarlık ödülü (1990), İFSAK Yılın Sinema ödülü (1998), TÜRSAK ve Tarih Vakıfları Emek ödülü (1998), Dünya Kitle lletişim Vakfı, Aziz Nesin Emek ödülü (2000). 4