Katalog

CUMHURİYHI DERGİ r+ koşullarda onlara sadeceokumayazmaöğretebiliyoruz. Projelerle nasıl ilgilenebiliyorsunuz? Pakistan'danorayaerkekelçilergönderiyorum, bunlar mcktup ve eğitim malzemesi götürüyor. Hepsi mi yeraltında faal? Hayır, yalnız Kâbıl'deki okullarımız öyle.Ötekiokullarvehastanelerherkesçe bilinir. Kız liscmizin yaklaşık bin öğrencisi var, bu kadarkişiyi saklayamayız. Yerel otoriteler bunlara göz yumuyor, çünkü Taleban burada pek yok. Bazen kontrol için din adamları gelir. Tam bir proje için parayı denkleştirirsiniz, biri gelir kapatırveyabombalar, işi halleder. Örneğin hastanelerimizden biri temmuz ayında muhalefetle Taleban arasında cephedekaldıveyıkıldı. Pakistan'da yaşıyorsunuz. Köktendinci gösteriler yaygınlaşıyor mu? Hayır. Körfcz Savaşı 'nda çok daha büyük gösterilerolmuştu. Tabii Pakistan'da da binlerce Kuran okulu var, bunlar öğrencileri gösterilerde sokağa salıyor. Havaalanınagelirken içlerine düştüm, çoğu çocuktu. Pervez Müşerref koltuğunu koruyabilecek mi sizce? Eğer gösterilere birkaç hafta daha dayanırsa kahramanlık mertebesine çıkabilir. Pervez Müşerref, Taleban içinde ılımlılar da var diyor. Bu yüzden CIA onları satın almaya çal ıştı. Bu büy ük bir hataydı. Taleban komutanlannı satın almak bombalamaktan iyi diye mi düşündüler? Bu bombardımanın mutlaka hemen bitmesi gerek. Bombalanacak bir şey kalmadı ki. Havaalanlan, radarsistemi zaten tahripoldu. Hğerşimdilalebankomutanları satın alınırsa aslında bu onların gelecek hükümette yer alması demektir. Bu çözümdeğilki. Yeni bir hükiimet nasıl olmalı? Bence yalnız BM birliklerinin korumasında bir hükiimet kurulabilir. Afganistan'da herkes silahlıdır, askersiz olmaz. Özgür seçimleri hazırlayacak bir geçiş hükümeti lazım. Bu seçimleri Taleban'ın kazanmayacağındaneminim. Amaeğer Afgan kadınları seçimlere katılmazsa bu demokrasi olmaz. Afganistan hakkında birçok konferans, toplantı yapıldı ve çoğunda ben tek kadındım. Geçen sene lsviçrc hükümeti beni bir toplantıya çağırdı, BM'nin Afganistan görevlisi kadınlardan tek kelimeyle söz etmedi. Şimdi de eski kralla Kuzey lttifakı arasında mekik dokuyorlar ve bizi, halkı, kadınları hiç kale almıyorlar. Geleneksel kültürünüz kadın hakları önünde bir engel mi? Aslında değil. Bizim Sovyet işgalinden önce kadın milletvekillerimiz ve bakanlarımız oldu. Ben ne dövüldüm, ne cezalandırıldım, Taleban da bunu yapmadı. Okula, üniversiteye gittim, şimdi bir sivil toplum kuruluşunun müdürüyüm ve altımdaerkeklerçalışıyor. Bubizimkülrürümüzde yok. Taleban, on yıllardırsüren savaşın ürünüdür. Birçok genç adam, sırf ailelerinigeçindirebilmekiçinTaleban'a katıldı. Onlarkadınlarakarşı değil, ama komutanları ve mollalar karşı . ^ Almanya 'dayayımlanangünlük Tageszeitunggazetesindençeviren: DİLEK ZAPTÇ/OĞLU Uzağı yakınlaştıran mahalleler, evler ve insanlar... Her objektife kuşkuyla bakıyorlar, çünkü güvenmiyorlar. MlHA fotoğrafçılan "Varoşlarda Varoluşlar" başlıklı sergide, o bakışları kentin merkezine taşıyorlar. Varoşlarda Varoluşlar O GÜNEŞ BAŞÇ1NAR nlara ne "yersiz yurtsuz" diyebiliriz, ne de "topraksız" ya da "köksüz"... Bir düşünün, hangimizin kökü gerçekten tstanbul' a dayanıyor? Ahtapotu andıran bu metropolün, tabir yerindeyse, "kuş uçmaz, kervan geçmez" yerlerine kurulmuş baraka ve çadırlardan oluşan "sözde" mahallelere "varoş" deniyor; varoştakılerin dünyası ise "öteki" olarak adlandırılıyor. O"ötekiler",kısabirsüre içerisinde sosyoekonomik anlamda lstanbullularkervanınakatılsalarda,merkezin dışında kurdukları içsel düzende lstanbulsuzlar gibi yaşıyorlar... 2 Kasım Cuma günü, saat 19.00'da, Taksim Sanat Galerisi'nde, yukarıdaki satırları kendine dert edinmiş altı fotoğrafçı (Coşkun Aşar, Gökşın Varan, Başak Çaka, Haldun lpal, Yıısuf Sevınçli, Burcu Göknar), yukarıdaki satırları konu alan "Varoşlarda Varoluşlar" adlı sıyahbeyazbirfotoğrafsergisıaçacaklar. Matmara Üniversitesi lletişim Fakültesı ortak projeleri "Cminönü"nde Türkiye'nin birpanoramasını çıkarmaya çalışıyorlar. "İkiyıllıkbirçalışmanınürünü olan 'Varoşlarda Varoluşlar' projesi de, göçolgusununbirparçasıydı. Bunun dışında zincirindiğerhalkalarınıişlemeye devamediyorum. Türkiye'yegelengöçmenler.özelıkleTarlabaşf ndayaşayan Afrıkalılarüzerinebırçalışmamvar. Bu çalışmanın bir sonraki ayağı Avrupa olacak; çünkü Türkiye, bu insanlar için kapılarınıBatı'yaaçanbirköprügörevini görüyor. Birkaç aysonra Isviçre'ycgiderek projeme bu ülkede yaşayan göçmenlerin yaşam koşullarını belgelemekle devam edeceğim." 27 yaşındaki Coşkun Aşar, beş yıldır fotoğraf çekiyor. Sokak çocukları, fahışeler ve ölüm oruçları konularında süregelen belgesel projeleri var. "Varoşlarprojesindekiasılamacımız, fotoğraflarla o insanların bilmediğimiz hayat alanlarına girip bir şey leri göstermek, fotoğrafçının duyarlılığını genele yaymak. Varoşlarda yaşayan insanlarla iletişim kurmk kolay değil; devlet, medya, fotoğraf onları korkutuyor. Ama fotoğrafçı kimliğiyle her türlü tepkiyi göze almanız gerek. Çünkü ortada bir dert var, bu kocabirtoplumunderdi. Fotoğrafçı burada göstermekle yükümlü bir araç." MlHA fotoğrafçılarını temsilen göç olgusunu ve varoşlar projesini anlatan Gökşin Varan ve Coşkun Aşar'ın da sorunları, dertleri aynı aslında, yalnızca dillerifarklı. Onlara göre Türk fotoğraf dünyasının en önemli eksikliği, üretim bazında bir fotoğraf geleneğinin ve fotoröportajların değerlendirilebileceği, yayımlanabıleceği bir platformun olnıaması. Kısacası, bir "karşı duruş" olarak tavrını ortaya koyan fotoğrafçı lar, onları en iyi ifade eden fotoğraflannı asıl hedef kitleyle paylaştıkları zaman gerçek anlamda amaçlarına ulaşacaklar. Sanırım işteozaman, kendidilimizlekonuşaca . . . HaberAjansı(MlHA)fotoğrafçılarının iki yıldır üzerinde çalıştıkları belgesel birprojeolan sergi.lFSAK 17Uluslararası tstanbul Fotoğraf Günleri etkinlikleri kapsamında izleyiciyle buluşacak. MlHA fotografçılanndan Gökşin Varan, 23 yaşında. Fotoğrafçı olmasının nedenlerini şöyle açıklıyor: "Birtakım 'şey'leri görsellikle insanlara anlatmanın daha kalıcı etkiler bırakabileceğini düşünüyorum. Basın fotoğrafçıları sosyal yaralan sorunsal hale, kendi sorunlarıhalinegetırıpüretimi aslında yalnızlığa dayanan fotoğrafla insanların önüne koyuyorlar. Bubirduyarlılıkyaratmaçabası... Fotoğraf bir varoluş biçimi zaten, kalabalıklariçinde yalnızlıkgibibirşey. Benim için fotoğraf, kendimi ifade edebildiğım en iyi araç; bir isyan, haykırış, karşı duruş, bir dünya görüşü olarak ortayakonulabilir." Varan'ın yoğunlaştığı konuların başında "göç" geliyor. Ayrıca fotoğraflarında Türk insanının nereli doğulu mu, batılı mı olduğunu sorguluyor, cevap arıyor. HalukÇobanoğluiledevameden Coşkun Aşar'ın ohjektifinden...