Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURlYETDERGİ Jamaica /Artlıur Siınıns / Kenevir, ben bir ku$ ohaydım. Türkiye /Sermin Sheriff7 Kırmızı Eşarp. İnsanlık Platosu t~ ALİAKAY 49. Venedik Bienali bu yıl "lnsanhkPlatosu" kavramıyla açıldı. Bu kavramı en iyi özetleyen çahşma belki de Santiago Sierra'nın 200 göçmenle birlikte Corderie'ye doğru yaptığı geçişin videosu oldu. Türk ve Kürtlerden oluşan bir grup biiyük bir yürüyüşün nesnesi oldu. Venedik Bienali'nin 20 yüzyılda son sergisini yapan Harald Szeemann, bu sefer de 21. yüzyıhn ilk sergisini gerçekleştirmekte. İnsanlık Platosu kavramı bu anlamda bir "evrensellik" sorusu mudur? Son on yıldır, kapanan kimlikler, etnik temizlikler, mikromilliyetçiliklerbizi evrensellikten uzaklaştırıp, sermayenin küreselliği politikasının üzerine oturttu. Burada evrensellik ne anlamageldi? Ne şekilde küreselleşmeden ayrıldı? Evrenselliğe gitmeden evvel evrenselin ne anlama geldiğı sorusunu soralım. Tekıllikle evrensel arasındaki çizginin bütünlükten veya tikellikten geçmediğini fark edelım. Dünyada "yeni yeni" olarak nitelendirilen ve eskidenberi bizibağlayansavaşlannsaçmahğını farkettiğimiz gibi,diğerlerininkinin defarkedılmesini sağlayalım. Böyle bakıldığında, Szeemann'ın "figür ve soyut tartışmalanyla dolu 20. yüzyıh" artık tarihe ait bir veri olarak gözüküyor. Bugünün sanatı kendi yolunda kendi kimliğini sanatsal olarak ifade etmeye kalktığında ideoloj ik olanlardan çok ken lann dışında pek bir şey getirmemektedir. (iüzel olanı teknolojı veya orıjınal yaratmamakta "Güzel güzelliğinı bılır". İnsanlık durumu bir tür kaleydeskop olarak göstcrildığınde, bu sergide belli ısimler en önemli sıraya yerleşiyor: Beuys, bazalt taşlanndan 21. yy' a gönderme y aptığında; Gerard Rıchter'in dini resimleri; Bill Viola'nın videolarının olağanüstü şiirselliği;CyTwombly'nindevakriliktualleriki,bunlarlnebahtıSavaşrndaAvrupa donanmasının Avusturyalı Johannes ve Andrea Dorya komutanhğında Osmanlı donanmasını yenmelerini konu ediyor ve bu ikili ilışkiyı, gemılerden akan şiddet, korku vekanlarlasorunsallaştınyordu; IIyaKabakov'ungeleceğeaçılanenstalasyonu; MaurizioCattelan'ınpahabiçilmez olarak değerlenen Papa'sı ve HOLYWOOD yazısının Y harf ini koyduğu, bu sefer Palermo'da sergiledıği çöplükteki enstalasyonunun zenginlıkle alay ettiği performansı; ve de film yöneticilerinin varlığı, Akerman; Kiorastami, Atom Egoyan, Sarmento; bunlar film ve görsel veya plastik sanatlar arasındaki sınırların kalktığını bir kez daha ortaya koyuyor: Sosyal teorınin yanında sinema ve sanat tarihi bilinmeden çağdaş sanatı yapmanın ve anlamanın zorluğu Venedik Bienali'nde bir kez daha ortaya çıkıyor. Bugünün sanatçılannın günümüz sosyal sorunlanna verdikleri cevaplar Venedik Bienali'nin sorunsallan olarak karşımıza çıkıyor: Sorunsalı yerine koymak da nihai sonuçlara gitmeden, bunlan düşünmeden bize daha pragmatık koşulların sunduğu tecrübeleri gösterebilmesi için; hep şimdiki zamanın içinden bakarak ilerlemenin yollannı aramak için; kimliklerimizi ebedi insanlık durumumuzla birleştirmeyi bilmemiz gerekecek. 49. Venedik Bienali'nin sanatçıları bu sorular üzerinden düşünen ve bunlan sosyal plastiğe geçiren isimlerden oluşmakta: Bu şekilde, "İnsanlık Platosu"nun Joseph Beuys ile başlaması, onun "sosyal heykel" kavramıyla alakalı olarak düş ünülmesi Szeemann' in kavramına yeni bir anlam daha katmaktadır: O da, sosyalliğin üzerinden plastiği okumak ve bunun tersini de aynı anda gerçekleştirmeyi sağlamak. Bunun içindir ki, kültür bakanlıklarından dışişleri bakanlıklarına kadar her türlü politik merci bu bienale özel bir anlam yükleyerekdestek vermekte. Birtürbüyük şölen olarak bakılabilecek olan bu bienalin ilgi alanı artık çok genişlemekte; sadece kültür bakanlıklannı değil; aynı zamanda dışişleri bakanlıklannı da içine aldığı gibi, 9 Haziran'da yapılan açılışta başkan Berlusconi'nin de mevcut olması başka anlamlan genişletmekte. Işin siyasi önemini bir kez daha hatırlatırken, göstermekte. Her ülkenın verdıği ehemmiyet bu şekilde bir kez daha hatırlatılmakta bizlere. Ancak, Türkiye'de daha hâlâ yeterli ilginin gösterildigini söylemek çok zor. Hemen paray a dönüşmez gibi gözüken ama ashnda yerleştiğinde tüm sistemin çağdaş işleyişinin ana temellerinden biri olan kültür politikalarının turizm ve tekstil gibi dallara karşın ehemmiyetsizliği vurgulanuTnışçasına, sanat sakat lanmakta ve ihmal edilmekte. Kapitalizmin işleyiş koşulları kültürün kapitalizasyonundan geçtiğini ne zaman göreceğiz bakalım! Bu açıdan bakıldığında, Murat Morova, Butch Morris, • • • di tekilliğini bulmak üzere hareket ediyor. Zaman ve mekân bu tartışmanın bize bıraktığı mıras olarak gözüküyor. Harald Szeemann, kendisine sorulan sorulardanbırinde,içıne yenigirmekteolduğumuz yüzyılda, sanat ve teknoloj inin geçen yüzyıldaki aynmının, farklı birboyutta ele alındığını hatırlatmaktadır: "Yeni teknolojiküreseleşmeninbiryanılsaması olarak gözükmektedir." Bu ıkilik beraberliğe dönüşmektedir. Pragmatık bir bilişimin yanında, internet basit bir fantezi, BİR HAYALMAKİNHSİ olarak durmaktadır. Örneğin erotik bir öğenin nasıl düşünülüp kullanılacağı insanlığa ait olarak gözükmekte ve de, yeni teknolojilerin bunlara getireceği pek emin olamadığımız cevap Evrenselleşme küreselleşmeden nasıl aynldı? Politikalann hepimizi boğduğu durumlarda nasıl sanat yapılır? Sayısız sorunun sorulduğu 49. Venedik Bienali "tnsanlık Platosu" kavramıyla açıldı. Bienalde Beral Madra'nın küratörlüğünde gerçekleşen Japonya / Masato Nakamura / OSC+m V ilginç bir Türk pavyonu var.