Katalog

Ağaçlar öylesine sık ve gür ki gökyüzünün yalnızca bir parçası görünüyor. Çalılann, ağaç dallannın geçit veraıediği bu yoldan yürümek için kesinlikle bir rehbere ihtiyaç var. Aksi takdirde yolunuzu kaybedebilirsiniz. Kastamonu'nun bir ilçesindeyiz, Pınarbaşı'nda... Kanyonlar Ihca Şelalesi, Horma Kanyonu 'nun bitiminde yer alıyor. arasında... Pınarbaşı 'nın kadınlan geleneksel başlıklanyla. Turkuvazla yeşil buluşunca YILDIRIM BORAN / HAYRİARSLAN FOTOĞRAFLAR: VEDAT ARIK P ınarbaşı. Kastamonu'nun bir ilçesi. Ama ilçe deyip geçmeyin. O sıradan bir ilçe değil. Doğal güzellikleriy le insanı kendine hayran bırakacak bir yer. Belki de bir kez görseniz aynlmak istemeyeceğiniz veyayerleşmeyi düşünebileceğiniz bir doğa harikası. 36 kilometrelik toprak bir yolda yapılan yolculuktan sonra minibüslerimız üç beş ha nelik bir köyün girişinde duruyor. Bundan sonra yürüyerek gideceğimiz söylenıyor. Iki minibüs dolusu insan. Gazeteciler ve doğaseverler. Yaşar Şahinmerakımızı anlamış olmah ki, araya giriyor. "Daha epey yolumuz var. Şuradaki patikadan aşağı ineceğiz" diyor. Buralan avucunun içi gibi bilıyor. Çevreyi birçok kez dolaşmış. Pınarbaşı Belediyesi'ndeözel kalem müdürlüğü görevini sürdürüyor; aynı zamanda Pınarbaşı SporKulübü Başkanı. Ama sanki asıl görevı rehberlik yapmak. Buraya gelen her insana çevreyi gezdirmiş, bunu da severek yapıyor. Dık patikadan aşağı inerken bıze kanyon ile ilgıli bilgiler veriyor. Pınarbaşı Belediyesi'nin geleneksel olarak düzenlediği 2. Doğa Yürüyüşü'nün ilk gününün verdiği merakla onun sözlerine kulak kabartıyoruz. "Valla Kanyonu", diyor, "Büyüklük olarak dünyanın4. büyük kanyonu.. Yüksekliği yaklaşık 800 metredir. Biraz sonra göreceğimizkanyonun girişi Kanlı Çay ile Devrekani AHŞAP EVLER... Karadeniz'e özgü kütük evler genellıkle ikı katlı. Betonlaşmaya dırenen ahşap köy evlerinin zemin katında ahır bulunuyor. Yaşam alanı olarak ayrılan üst katlarda ise en az 5 oda var. Bu odaların hepsı geniş bir sofaya açılıyor. Günlük yaşamın sürdurülduğü en büyük odada yaklaşık 1 metrekare genişliğinde şömine benzeri yemek pişirmeye yarayan bir ocak yer alıyor. Hemen her odada banyo yapılacak özel yerler bulunuyor. Ahşaptan yapıldığı için evler rutubet barındırmıyor, bu da insan sağlığı açısından göz ardı edılmeyecek bir özellik. Genellikle köknar ağacı kullanılarak yapılan bu evler yazın serin, kışın ise ılık oluyor.^ Çayı'nın birleştiği yerde başlıyor. Uzunluğunun 22 kilometre olduğu tahmin ediliyor. Kanyon, sarp kayalıklar, dereler ve küçük gölcüklerden oluşur. Geçişi ise oldukça zordur." Bunlan dinleyerek, Karadeniz'e özgü ahşap köy evlerinin arasından bir yılan gibi kıvnla kıvrıla uzanan patika yoldan yürüyüşümüzü sürdürüyoruz. Patika yol büyük bir düzlükte son buluyor. Yine yokuş aşağı miyoruz. Belli bir süre sonra kendimizı ormanın ıçinde buluyoruz. Ağaçlar öylesine sık ve gür ki, gökyüzünün yalnızca bir parçası görünüyor. Çalıların, ağaç dallannın geçıt vermediği bu yoldan yürümek için kesinlikle bir rehbere ihtiyaç var. Aksı takdirde yolunuzu kaybedebilirsiniz. Ağaçlar seyrekleşıyor. Bu kez bir tepeye tırmanıyoruz. Sarp kayalardan aşıp oldukça yüksek bir tepeye çıktığımızda herkesin gözü faltaşı gibi açılıyor. Tarifi olanaksız müthiş bir güzellık. Sol tarafınızda iki çayın bırleşip kanyona gıriş yaptığı yeri görüyorsunuz. Bulunduğumuz tepe tamamen kayalık ve dik. Eğer yükseklik korkunuz varsa aşağı bakmanız zor. Derin bir uçurum vadinin içlerine doğru uzanıyor. Buradankanyonundevamınıgöremiyorsunuz. Ama, yalnızca girişini ve görkemini görmek bile yeterli oluyor. O an insan doğa karşısında ne kadar güçsüz olduğunu fark ediyor. O vahşiliği ve aman vermezliği karşısında biraz korku, biraz da hayranlıkla donup kahyorsunuz. Adetabüyülenmiş gibi şaşkın gözlerle çevrenize bakıyorsunuz. Içinizden "Olamaz böyle bir şey. Böyle bir güzellik