Katalog

18TEMMUZ 1999. SAY1 695 hâlâ gençlik çetelerinin varlığından sözediyor. Uyuşturucu ticareti, artan suçluluk oranı, şiddet yüzünden kapanan gençlik cvleri örnek gösterilerek.yabancı gençler "patlamaya hazır birer bomba" olarak tanımlanıyor. Oysa 1989yıhnda iki Almanya'nın birleşmesinden sonra Bcrlin'in hızla değişen sosyokültürel yapısı, kendini önce genç nüfiısta gösterdi. Bunugözardıedenherkcs için hâlâ yabancı olan gençler, kcndi kurdukları çetelerle, etrafa korku salıyorlar. Böyle biryargı elbette işin kolay ına kaçmak olur. Oysa eskı çetelcrin yerindebugün yeller (iençlik çeteleri birbirleriyle de kavgaya tutuşuyorlardı... esiyor. Zaman zaman çeşitli suçlardan mahkum edilen eski çetecilerin gençlerine hemen şiddet yanlısı damgası vuadı hâlâ duyuluyor ama sayılan sanıldığı karulmasından da şikâyet edıyor. Zamanın dar çok değil. Daha sonra gelen genç kuşak gençleri için eski çete üycleri neredeyse kahbazılanm siirdünneye hatta yeni çeteler kurraman olmuşlar. Yani, onlarda geçmişe neremayaçalıştı amabaşarılı olamadı. Sosyal iş deyse gıpta ederek bakıyorlar. ler uzmanlan ıçin neredeyse bir cennet sayıYazar Eberhardt SeidelPiclen de çete noslan Almanya'da gençlerin boş zamanlarını talj isini derinden hissedenlerden biri. Bugün değerlendirecekleri pek çok gençlik evi olyabancı gençler arasında artan şiddetten enduğu gibi, gençlerle bu evlerde okullarda dışe duy uyor." Gençlerin yapılan sosyal çahatta sokaklarda ilgilenen uzman sayısı da lışmalarda yanlış yönlenderilmesi, polisin a7imsanamayacak kadar fazla. Bunlann arahedefli olarak çeteleri dağıtması ve yabancısında Ilhan Emırli gibi neredeyse yirmi yılılar politikasında hiçbir lyileştirmeye gidilnigenclerlegecirmisTiirkiyclilerdevar.ilmemesi, suçluluk oranındaki artışın önemli han Emirli yetmişli ve seksenli yıllann hcyesebeplcridir" diyen yazar, ne yazık ki bu kocanını hâlâ içinde taşıyor ve bugünkü ortamnuda geç kalındığı görüşünde. SeidelPila karşılaştırıldığında tatlı bir nostalji içine elen, eskiden de suç işleyen gençler olduğugiriyor. "Bugün gençler daha bireyci. Herkes nu ama, suçun boyutunun 36 Boys, Black kısa yoldan zengin olmaya çalışıyor. Bu yüzPanther, Fighters gibi çetelerin kendi içlerinden çıkar ilişkisine dayanan daha küçük de kurdukları otokontrol (özdenetim) sıstegruplar kuruluyor" diyor vc bu grupların gimi ile azaltıldığmı hatırlatıyor. derek mafyalaştığını hatırlatıyor. Ilhan Sorun bugün cskisinden daha karmaşık limirli'yegöre,artıkşiddetebaşvuran gençgörünüyor, ancak çözüm olarak sık sık şidler sınır tanımıyor, teke tek değil, birkişiye detc tanık olan gençlik evlerini kapatmak, karşı grup halinde saldırılıyor, öldüresiye gençlerle çalışan uzmanlann sayısını azaltdövüldüğügibisilahdakullanılıyor. mak gibi yöntemlere başvuruluyor. Her gün özellikle de yabancılar arasındaki işsizlik Sistem daha da vahşileşirken... oranının arttığından bahsedilen Almanya'da gitgide vahşileşen kapitalist sistem ise, soKüçük ve dağınık olduğu için bu gruplarla kaklarda şiddetin dal budak sarmasına çok mücadele etmek hiç kolay değil. Uyuşturucu uygun. Aslında Almanya'nın sosyal polititicareti de yapan bu gruplar şiddeti reddeden kasıbaşarısızlığauğradı.Şimdilikbunusorgençler için de büyük bir tehlike oluşturuyorlar. 1516 yaşlarındakı pek çok genç, es gulamak yerine, Muhsin An örncğinde olduğu gibi çok say ıda suç işleyen gençleri sıkiden çetelerde büyüklerın küçükleri, hem nırdışı etmek yadaislah evlerini kapalıhale aşırı sağcı saldırılardan hem de uyuşturucu getirmek gibi suçluyu, deyim yerinde ıse zaavcılarından koruduğunu söylüyor. Ayrıca rarlı maddeleri toplum dışına itmek tercih ağabeyleri gibi ciddıye alınmamak biraz ediliyor. Bunun da beraberindc başka nostalüzüyor onları Pek çoğıı, sözünü ettiğimiz küçük gruplar yüzünden bugünkü Türk j i dalgaları getireceği kesin. <4 BASKENT GUNLERİ Kocaman ağaçta yeni bir dal MÜŞERREF HEKİMOÖLU ik > alnız gelin, konuklar değil, baştan * W sona şık bir olay, küçük ayrıntılarda • da sevgı ve özen var. Havada beyaz balonlar, nıkâh masasında beyaz zambaklar, güller, masa ortüsünde de Gülen Tigrel'in gözleri, ellerı var. Yüzlerce yonca yaprağıyla işlemiş masa örtüsünü, nikâh defterını beyaz bir kalemle imzalıyor yeni evliler. Inan Tigrel'in saçlarında, gelinliğinde de pembe koncalar var. Nikâh kıyılınca beyaz bir yağmur başlıyor, güzel gelinın duvağından fışkırır gibi, minik torbalar içinde bir damla pirinç. Handan Inan bana da verdi, çantamda duruyor, arada bir dokunuyor, uğur getirmesinı diliyorum, Yaşam yolunda ilk adımlara eşlik eden müzik Ali Tigrel'in seçımı, klasik düğün marşıyla değil, Fransız besteci Romaue'nun müziğiyle başlayan yolculuk ABD'ye uzandı üç gün sonra. O güzel müzik gibi bir yaşam dıledi tüm konuklar. Ankara Palas'ın güzel bahçesınde dalgalanan kalabalığı seyrederken ben de güzel yolculuklar yaptım belleğimde. Geçmıştekı düğunlen de kutladım, neler anımsadım. Damadın dedesi Hayri Mumcuoğlu, Tekirdağ kökenli saygın bir polıtıkacı, Adalet Bakanlığı döneminde tanıdım onu, Gelinin dedesi de Mustafa Faik öztrak, Malkara'dan Istanbul'a gelip yükseköğretim yapan ılk delıkanlı Mülkıye'de okuyor, Ilhan Öztrak anlattı, kulaklarım parladı bir gece. Okula giderken atlı tramvayla yarış ediyor Mustafa Faik Bey. Edirne'de Ittıhat Terakkı'nın gızli örgütüne katılıyor sonra. Nablus'ta, Denizli'de mutasarrıflığı var. Denizli'nın milletvekili olarak Ankara'ya geliyor sonra. Ben Içışlen Bakanı olarak anımsıyorum onu. Çocuklannı da lyi tanıyorum, Adnan, Orhan, Ilhan, Handan ve Ülker Öztrak kardeşler. Kımi artık dünyamızda değil, ama siyasal yaşamda önemli yerlerı, belleklerde anıları var, ağaçta ayakta. Çocuklar ve torunlarla yeşerme suruyor, dahası gıderek boyutlanıyor. Evlilikler, doğumlarla dallanıyor, Inan ve Ahmet Mumcuoğlu, Ankara l'alas 'ın çıçekleniyor. bahçesindeki düğiinde. Nikâh masasına geltyorlar. Nıkâh masası çevresinde kaç kuşak bir arada bu akşam Sevgi, saygı, güzel göreneklerle oluşan O yüzyılı banş içinde yaşamak bırlıkteliği sergiliyor. Genç kuşağın kımini umuduyla... tanıyorum, çocukluğunu, damatlığını, babalığını da kutladım, ama kimini ilk kez Müzik dalında da güzel uzanışlar var yeni görüyorum. Kimi bılım dalında, kimi kamu yüzyıla. Ayşedeniz Gökçin'i dinledim görevinde, planlamada, ya da ozel geçen hafta. Ukrayna'da duzenlenen genç kesımde, hukukçu ya da bankacı, değışık çalgıcılar yarışmasında buyuk başarı dallarda ama ortak çızgileri var, kökenın kazanıyor Kultur Bakanı Istemihan özünü guzel taşıyorlar. Talay'da guzel sozlerle odullendırdi onu. Konukların da ortak çızgısı var Başkentin Küçük pıyanıstın güzel ellerı var, notaların tarıhınde yer alan kişılerden oluşuyor, ötesıne gidiyor. Çaldığı yapıtın gızemını Ankara Palas'ın geçmiş yıllarını güzel yakalıyor, kuşkusuz öz şarkısını da anımsatıyor. Kımı kadıhlar uzun, kimi kısa yakalayacak, giymış, kımı pantolonlu, kımı kapalı, kimi çıplak, ama türbanlı yok! Kımı sıyahlar Müzik dalının yedıveren gulu turu içinde, kımı gokkuşağı gibi renk renk, ama uretkenlığı var. Viyana'da da guzel herkes şık. Dans edıyor, şarkı söylüyor, başarılar kazandı genç sanatçılar. Güvenç anılardan söz edıyor ama enınde sonunda Dağüstün ve Erdem Baydar, yuz ellı kışı gundemdeki konulara yönelıyor soyleşıler. arasında beşınci ve altıncı oldular. Ayrı bir Koalısyon kanatlarına, uzlaşmaya, yazıda anlatacağım, terslıkler, çelışkıler, Meclıs'te goruşulecek yasalara... Biraz önyargılar da alabıldığıne ama olay ötede Yavuz Canevi, Zekeriya Yıldırım yaşanıyor. ön yargıları guzel yanıtlıyor ve Bülent Akarcalı konuşuyor. Daha gençler Yalnız dışarıya değil ıçerıye de ılerıde Merkez Bankası Başkanı Gazi uyarısı var.^ Erçel'in çevresinde bir grup var, Kim billr ne konuşuyorlar? Ben de Müşvik Tigrel'i dinliyorum masamızda. Atatürk ıle karşılaşmasını anlatıyor, sesi hâlâ tıtrıyor. Biraz ötede sanatçımız Mlne Sunar'ın Banş Kızı var. önce Londra'da bir alanda gördüm onu. Sonra Viyana'da ve Ankara'da bu bahçede. Bu sayfada da yazdım kaç kez. Bu düğün gecesinde de nostaljik çağrımlarla selamlıyorum. Çevresinde toplananlar da barıştan söz edıyor. Ülkede ve dünyada barış özleminin derinleştığini belirtiyorlar. Kan ve gözyaşı günlük yaşamın bir bölümü, ama Özüyle barışık olmak da çok önemli, diyor eski bir başkentli. Doğru bir söz, umut solmuyor, karanlıkta bir ışık, bir mutluluk yakalanıyor o zaman. Inan ve Ahmet Mumcuoğlu da güzel birlikteliği yakalamışlar, mutluluklar diliyorum. Kökenı Malkara'da kocaman bir ağaca yeni bir dal katıyor, yeni bir yüzyıla uzanıyorlar. Onları kabul etmeyvn toplumdan kendilerini korumak istiyorlardt..,