Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET DERGİ Bir türlü derdimizi anlatamazdık hiç kimscye. Üniversiteler destek olmazdı bu yeni saha araştırmalarına. Sistemli veri toplayıp bunlan anlayıp çözmeye dönük birfaaliyctin nc demek olduğuna üniversiteler de anlamıyor ve sahip çıkmıyordu. Dolayısıyla sahipsiz kalıyordu bu bilgi. Üniversiteler niye o dönemde sahip çıkmıyordu? Çünkü o zamanlar bilim çok şüpheli bir şeydi onlariçin. Henüz daha bilim olmamış felsefeyle, başka başka memleketlerdeki düşünürler arasındapaylaşılmışbirkonu.Türküniversitelerindeokutulmayabaşlandı. Dil Tarih'te birnüve halinde Amerikan sosyolojisi almış insanlar vardı. Behice Boran, Niyazi Berkes, Muzaffer Şerif ve diğer hocalar. Bunlar ders vermeyebaşladı. Ama unutulmaması lazım ki o zamanlar II. Dünya Harbi tam kutuplaşmış bir halde ortalığı kasıp kavuruyordu. Sosyal bilimlerin güçlüğü o günlerden başladı ve o nüve dağıtıldı. Tamamen siyasi nedenlerledağıtıldı. Kötükullanılmadığı halde dağıtıldı ve o arada da doktora için Amerika'yagittim. O arada kim sosyoloj i yapmak istiyorsa ya sondcrccemuhafazakârmilliyetçiOrtaAsya kökenlı yahut da Fransız ekolünden olması lazımdı. Yani Nurettin Şazi Kösemihal gibi, Hilmi Ziya'nün ekolü falan. Ben gittim ve 5.5 sene sonra döndüm. Türkiye'ye döndüğiinüzde ne degişmişti? Hâlâçok şüpheyle bakılan birhava vardı. BirazSiyasalBilgilerFakültesi'ndegevşeMübeccelKıray'myaşamı, Türkiye'de toplumbilimln bir bilim dalt olarakyerleşmesinin zoriuklarını taşıyor... mişti hava. Zaten o, Mülkiye mektebi olmaktan fakülteolmayageçiyordu. Vakalara dönük gözlemle bir şeyler yapmak orada da malanna dayalı, probleme, analize yani iliş lediği bir kongrede değerlendirmiştiniz. *• 1. Sayfanın devamı başlamiştı, ama vakalara dönük bilgi toplakiler düzenini açıklamaya dönük bir bilgi Dil Tarih'te uzmanlaşmış bir sosyoloji mak, envanter yapmak demek değildir sosoluşturmaya çalışan insanlar gelene kadar. O meselesiortayaçıkıncabutedirginlikyaratyolojide. Bunungerekli birteorik bazaoturkoyunları gözlemleyin diyor. Sıvas'ta hay dönemde Türkiye'de sosyoloji kürsülerinde tı. Ve sanki mutlaka işi kötüye kullanmak, yapılan, hocalann kendi yetiştikleri çevrele yani bilgiyi kötü amaçlar için kullanmak ge tulması, oradan ileriye götürülmesi lazım. vancılık var. 0 kadar ne olduğu belli olmaSîyasal 'daki hocalar, bunu tercih etmiyordu. yan bir şeydi. Hatirlamak lazım ki 1940 'lara rin yani Fransa ise Fransa, Almanya ise Al rekiyormuş gibi oldu, halbuki bilgi, bilim Türkiye'de sosyolojinin meşruiyetinin tasmanya'nın "sosyal felsefe" diyebileceğim herkesinherzamanbildiğigibi.nötrbirşey50'lere kadar Türkiye'de uzmanlaşmışbilgi dir. Niçin kul lanırsanız o gayeye hizmet eder. dikedilmesi Devlet PlanlamaTeşkilatı'nın veren sosyoloji bölümleri yoktu. Ta ki Anka fikirlerini aktarmaktan ibaretti. tyilik için de, kötülük için dc kullanılabilir. verilereihtıyaçduymasıylabaşladı. ra Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya FakülBu dönemi, Dil Tarih'i ve Behice BoVerileri kim toplayacak? tesi 'ndeki bölüm kurul up, oraya saha araştır ran'ı, Sosyal Bilimler Derneği'nin düzen Bu büyük şüphe ile karşılanma devam etti. Verileri toplayacak yetişmiş çok insan yok ellerinde. Tabii Behice Boran devre dışı bırakılmış. Muzaffer Şerif, Niyazi Berkes çoktan gitmiijler. Onlann talebeleri ben dahil, tabiri caizse, çil yavrusu gibi, dagılmış. Herkes kendi doğal çevresinde, kendi ilgilendiği işleri yaparsa hem kendi mutlu olur hem de topluma faydası dokunur. Benim temel prensibim bu. Peki benim doğal çevrem diye ben nereyi görüyorum, okullan. Doğrusu ilkokul hocası olmak istemiyorum. Çocuklarla aram çok iyi değil, beni gören çocuk ağlamaya başlıyor, onun için sekreterlik, müşavirlik gibi iijlcrle bir zaman oyalandıktan, sonra dışandan doçentlik imtihanınagirdim. 1960darbesi de o arada oldu. Daha öncc vcrdiğim tezlerözellikle Hilmi Ziyatarafından reddedildi. Ben eminim bu reddediş ismimden dolayıydı. Dil Tarih ve Coğrafya'da bir nüve vardı, bu toplum onu hazmedemedi, dağıttı. Şimdi bi/.o işin içinegirmcyclim. Gerekçe Ingilizceydi galiba, İngilizcenizi yetersizbulmuşlar... Her şey var. Bu sıstemin içine kabul edileceğinizmeselesi henüz halledilmemişseher türlü mazeretgeçerli.Beyazeldivengiydim diye reddedcbilirsiniz, halbuki ben doğru dürüstburjuvagörüncyımdcbarı,diye... Giymişsinizoeldivenleri. Hem şapka hem eldiven giydım. Hilmi Ziya çok açık söy ledi. "Olmaz Mübeccel Hanım bu işten vazgeçin" dedi. Fındıkoğlu hcmen tersledi: Olmaz. "Benim tabii çevrem bu"dedim. Sekreterlik yapıp hayatımı kazamyordum,düpedüzsekrcter!ikyapıyordum, hiç mcselc dcğildi ama yetmiyordu. Bir şeyleryapmak lazımdı. "Ben bir tezdahayazaYu 1944. Behice Boran, Muzaffer Ş. Onaran, Enver Ziyu Kurul, Nezihe Araz, Fatma Başaran, Mübeccel Ktray bir aradalar. Yer DTCF