Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURlYET DERGİ köylere bir Edison fonografı ile silindirler götüreceğiz. Bana köylülerle, onları ürkütmeden verahatsızetmedenyakınlıkkurabilccck, az çok filoloji bilgisi bulunan genç müzikçilerimizden birini rehbcrolarak vcrebilirseniz, bu benim için yetcrlı olacaktır. Söz konusu projcyisonunakadarikimizgüzclccyürütebiliriz. Birsorudaha:Sizinelinizdcbirlidison fonografı vesilindirlcrıniz varmı? Ben kes>inlikle kendi Edison fonografııtn vebirkaçdüzinesilindınmigetireceğim vc bana izin vcrirsenız, her melodiyi biri si/in koleksiyonunuz, öbürü Macaristan Bilimler Akademisiiçinolmakü/ere,silindırlereikikezkaydedeeeğim.Silindirlerçok kolay kırılabilen malzcmcleroldıığundan, derlencn matcryali muhafazaetmeninen iyi yolubudur. Bu arada, ben Türkçe öğrenmeye başladım. Türk halk musikisini dcrlemek isteycn biri için bu çok öncmlidir. Ağustos sonuna doğru Profcsör Râzonyi 'yi tekrargörecek ve ona gerck I i bi rkaç ayrıntıy ı daha vereceğim. Saygılarımla Bela Bartok malitclcrlc ugraştıgım sırada söz konusu mektubu verdiğim Milli Eğitim Bakanlıgı'ndakiyetkililer, kaybolduğubahanesiyle bu mektubu bana geri vermediler. Meklup, birkoleksiyoncunun koleksiyonu arasına nıı girdi? Bunun pekâiâmümkünolabılecegini biliyor vc en azından böyle olmasını unıut cdiyorum. Amaşimdiki haldehiçbirbelge ilekanıtlayamasamda Barlök'un tasarladıgı plankonusunda.konustugutekki'jibendım Döıtbeşyılönee Budapc$lc'dcbulundıığum sırada birdostu, Bartok ar^ıvınındirektörü, seçkin müzikolog Bay Deııis Dillc'ı görmeye gitmiştim. Ona ani ve önccdcn hazırlıkyapmadanugraınıştım.Benigörünce oda benim için bir sürprizioldııgıınusöyleyerek bcni arşjvin küçük odalarından birine götürdü. Kasalardan birinin içinde beniın Ustad'a yazdığım mektuplar vardı. Bay Dille'inmakamodasınadöndük,oradamektuplarımdan birkaçını daha gösterdi. Bana verdiği dosyayı gözden geçirirken Türkiye'ye yerlcşmesinisağlamaküzeregiriştiğimçabalanÜstad'aanlattığımmektuplakarşilastım. Mektup kendi zarfı içinde muhafaza edilmişti. Böylece, sonunda 1950'de söylediklerimi kanıtlayabileceğim birbelgeye sahipoluyordum.Bubelgeninburadayayımlanmay a değer ol duğun u düsün üy orum. I ş, te mektup: Istanbul 19 Mart 1939 BAŞKENT GUNLERİ Pera Palas Öyküleri MÜŞERRKF HEKİM()(";iU Cağaloğlu'nda, gazetemıze gıden sokakta bir apartman vardı vaktıyle Sureyya Paşg Apartmanı. Sevdığım, saydığım kışıler otururdu katlarında. Unlu doktorlar, orneğın Tevfık Sağlam Paşa, Müfide Güley, sonra Prof. Hamıt Nafız Pamır. Bana jeoloji dalının gizemını anlatan değerlı bir bilım adamı. Apartman çoktan yıkıldı ama anılar yaşıyor. Tevfık Sağlam Paşa, verem savaşın sosyal yardım kollarını kuruyor Benım de Sultanahmet kolunda çalışmamı istiyor. Istanbul sosyetesinden kımı kadınları da çağırıyor. Naciye Akbay Tugan, Saliha Ünaydın, Belma Hamamcıoğlu, Melike Şasa, Piraye Kaynar, Ferhunde Bırkan, Ulviye Bengisu, Berrın Insel, Naime Pamir, kolları sıvıyoruz. İlk aşamada yiyecek dağıtıyoruz veremlilere. Ayın belli gı'Herinde paketler hazırlanıyor, veren Jleler gelıp alıyor. Paketler bağışlarla oluşuyor, kermeslerden, danslı yemeklerden sağlanan gelirle. Danslı yemekler de Pera Palas'da yapılıyor. Istanbul'da çok sevdiğim bir köşe. Tarih yazılıyor salonlarında. Sahibı Ferit Muhayyeş, yakışıklı bir erkek. Sultanahmet koluna çok sıcak bakıyor, ucret ıstemeden açıyor salonlarını. O salonlarda düzenlenen yemekler de buyük ılgi görüyor Istanbul sosyetesinden. Belırtmem gerekır, o gunku sosyetenın başka bir konumu var kentın yaşamında. Her daldan seçkin kişiler oluşturuyor. Her şeyin güzel bir düzeyi var. O güzel otel. görkemlı salonlar bir oyuna konu oluyor yıllarca sonra. New York'ta sahnelenıyor. New York Times gazetesinde de övgü dolu bir yazı yayımlanıyor. Kocaman bir yazı. Başlığı Bir Değışım Yüzyılında Sürükleyicı Türk öyküleri. Ikınci başlığı da Kadın Özgürlüğünün Bir Haremi El Geçırdiği Zaman. Hacettepe Sanat Tarihi kürsüsünden Prof. Dr. Günsel Renda'nın guzel sofrasında Seniha ve Talat Halman ile konuşurken gündeme geldi bir akşam. Kızları Defne Halman da oynuyor oyunda. Adı Melek. Uç öyküden oluşan oyunun bir başka kahramanı da, değışık adlar ve kişiliklerle Amerıkalıları çok etkileyen Ali Poyrazoğlu. Pera Palas'ın yazarı Sinan Ünel, ABD'de yaşayan bir Türk. Çok önemli konuları da eğlence, dahası gülduru havasında yansıtıyor, kara mizah turu bir oyun oluşuyor sahnede Örnegın ılerıcı bir aydın, Orhan Bayraktar alkolık oluyor sonunda. Kadın devrımının yozlaşmasından, koktendıncılığın gelışmesinden duyduğu acıyı ıçerek aşıyor galıba. Konusu uzücü, düşündürücu ama oyunun topladığı ılgi, New York Tımes gibı gazetede övgüyle sözedilmesı sevındırıcı elbet. Tanıtımdan sözedenlere de bir uyarı. Sanatçılarımız en iyi elçıler her zaman. Bence ABD'lı ızleyıcılere de bir uyarı bu oyun. Çünkü köktendincilığın gelışmesı ABD'nin politikasından kaynaklanıyor. Ülkemizde de, bölgemızde de. • •• Başkent sofraları ılgınç söyleşilere sahne olur her zaman. Her daldan, her kuşaktan bir mozaik oluşur, söyleşıler, şarkılarla uzar saatler. Sevgı sözcüklerıyle çınlar tepeler. Bu kez 13 Eylül akşamı, arkeolog karıkoca llknur ve Engin özgen'in evinde bir mozaik oluştu, sevgının, dostluğun, ıçtenlığın güzellıği yaşandı. Daldan dala konularla Pera Palas'a kadar uzandı tartışmalar. Kimi dostlarımla zamanı aşıyorum. Vaktiyle anneler, babalar, şimdi çocuklar ve torunlar 18 aylığı da var. Arada bir zamanı şaşırmak guzel bir olay bence. Genç kuşağa sarılıp, tazelenıyor insan. Duru sularda yıkanmanın anklığını yaşıyor, A. Adnan Saygun 'un Bartok 'a yazdığı 19 Mart 193 9 tarihli üçüncü mektup üzerine açıklaması: Şubat 1939'da bana yazdığı mektupta, Orta Avrupa'daolupbitenlerden, Anschluss'tan kcndist ılc Viyana'dakiyayımcısı"Universal" arasında ortaya çıkan güçlüklere değinen Bartok, maalcscf ülkcsindcn kcsın olarak ayrı lmaya ve başka bir yere yerleşmeye karar verıni.'; oldugunıı söylüyordu. Türk halk musıkısınc duyduğubüyükılgıyıbana hatırlatan Bartok, yerleşebileceği en iyi ycrin Türkiye olduğunu bclirtiyordu. Bcnden, dcvlet makamlarının ülkemizin halk musikisi üzerinde arastırma yapmak iizere onu görevlendirmelerine imkan olup olmadığını araştırmamı istediğini belirttikten soııra, bu alanda ikimizin birlikteiyibirçalışmayapabileceğimizi söylüyordu. Sayın Üstat, Bir Anadolu gezi.sinden döndüğümde konservatuvardamektubunuzubuldıım. Orta Avrupa'daki olaylara, bu olayların bütün dünyaya karşı çıkmasıııarağmen vesaklırganlann planlarına uygunbırbıçımdegelişmesıne, sizin ülkenizden ayrılma kararınızaçok üzüldüm. Bir yandan da Ankara'ya yerlesjme niyetınizı öğrenmekten sevindim. Milli Eğitim Bakanı istifa etmiş. olduğu için durumun lehımde düzelmekte olduğunu saptıyorum. Yeni bakan benim yabancım değil;Cevad'ınyerine getirilen, sizin tanıştıBelleğim beni yanıltğınızyeni Genel Mümıyorsa, gcçimi için dürdebırdosttur. Birmütcvazı birmiktarda kaç gün önce Ankaparanın yeterli olacara'da bulunduğum sığınıdaekliyordu. Resrada müzik örgütlenmi çevrelerde girisimmesi konusundaki çaleriıne hcmen başla Bartâk 'un Budapeşte 'den son fotoğrafi. lışmalanna yardım etdım. Ama nc yazık ki mcmibendenistedi. çabalarım tümüyle başarısız kaldı. Nedeni de Bartök'un Ankara'da istenmeyen biri olBu nedenle, sizin için bir şeyler yapabilemasıydı. ceğim umudundayım. Türkiye'ye yerleşmeniz için elimdcn geleAyrıca Bartök'un teklifibenimaracılığımla ni yapacak ve iyi bir sonuç altrsam çok büyapması, ben kendim de Ankara'da istenmeyük mutluluk duyacağım. yen biri olduğum için durumu daha da bcter kılmaya yetip dc artıyordu. Her şeye rağSizin Türk halk türküleri koleksiyonunumen,sorununbirçözümcbağlanacağı,Üstat za gelince Ankara Halkevi başkanıy la bunlailc birlikte huzur içinde çalışabileceğimiz rın üzerinde konuştuk ve kitabınızın ikinci konusundaki inancımı yitirmedim. Bartok yay ın aşamasında size yardımcı olmak için ancak girişimlerimin başarısız kaldığı yoHalkevi'ninbirkaçyüz nüshayısatın alabilclundaki habcrimi aldıktan sonra Batı'yageçceğini size yazmaya karar verdik. nıek iizere ailesinden ayrılmaya karar vermiş Ya da, kabul ettiğiniztakdirde, kitabınızı olsagerek. Türkçe'yeçevirebiliriz, Halkevi deonuyayınlar. Üstad'ın bu isteğinden ilk kez, 195O'de Bana gelince, kesin olarak Ankara'ya yer"Musical Quarterly"nin isteği üzerine, Barleşebileceğimi düşünüyorum. tök'un Anadolugezisi üzerine yazdığımkıBütün buıılar konusunda si/.lere yazacasa nıakalede sö/ ettim. gım. Bunun üzerine dünyanın her yerinden bu En dcrin saygılanmı liitfen kabul ediniz. konuda daha ayrıntılıbilgi vermemi ve Bartök'un mektubunu yayımlamamı isteyen A. AdnunSaygun ^ mektuplar aldım. Oysa ne yazık ki, bu for • •• Ses kırlenmesinı aşıp, muzığin gızemını yaşamak için CSO'ye gıttım geçen hafta. Guzel bir konserı ışkenceye çevirdi kimi TV görevlıleri. Gözümde, kulağımda izi var hâlâ Saygısızlık çok çirkin boyutlara uzandı ama görevliler oralı olmadı hıç. Böylesıne rahatlık, aymazlık nerden kaynaklanıyor acaba. Belki de ilk kez konser dinlıyorlar. Belli deney ve birikimden yoksun kımseler belki de. Konser sürerken çekırgeler gibi uçuyor, bakanların önünden geçiyor, kaç kez resim çekiyorlar! Bir konseri izlemek, gazeteye ekrana yansıtmak da bir görev ama, bu görevın kuralı, geleneği yok mu acaba? Ozan Sağdıç'ın salondaki varlığını da hissetmedik yıllar boyunca. Yavuz Alatan da zamanlamayı hiç şaşırmayan bir fotomuhabırı. Şaşıranlar için yorum yapamıyor insan. Meslekiçi eğitim giderek önem kazanıyor dalımızda. Bir abla olarak uyarıyorum genç arkadaşlarımı. Güzellikleri yakalamak için çirkin sahneler yaratmaktan kaçınmak gerekir. Yoksa yanlış bir izlem oluşuyor. 4