29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

12 göre yabancı uyruklu bir çiftin Boşnak bir çocuğu cvlat edmnıesi yasak olmasına rağmen Mirsada bu işin peşini bırakmıyor. Adissa'nın kımscsİ7 bir çocuk olarak yctişmesındense, Alman çiftin yanında, sağlıklı bir çocuk olarak, sevgi dolu bir ortamda yetiştiğini anlatıyor ve ona büyüyiince ülkesini tarııtacagına ve Boşnakça öğıeteeeğine sö/ veriyor. "Adissa'nın bir çingene olarak, özcllıkle de kimsesiz bir çingenc olarak, Bosna'da hiçbir şansı olarna/dı" dıyor Mirsada. Savaşın karanlık ortamında hayatına giren günışığı olarak tanımladığı Adissa, sonunda Alman çift tarafından Mirsada Adissa olarak evlat ediniliyor. Mirsada çocukları ve kocasıyla birlikte, savaş sırasında kendi şehrini bombalama eylemine karışmış bir Sırp'ın boşalttığı ufak bir apartman dairesinde kalıyor. Komşuları arasında çok yakın arkadaş olduğu ,Sırp doktor Vera ve haftada bir eşiyle birlikte kâğıt oynadıkları, karma evlilik yapmış Sırp Mila ile Boşnak Enis çifti bulunuyor. Komşularına kurban eti veriyor ve onlardan çocuklannın çok sevdiği, boyalı paskalya yumurtalarından alıyor. Apartman sahibinin yakında evine dönebilmeM sö/ konusu olduğundan, Mirsada şimdiden kendisine bir ev arıyor. Gelecek planlarında, ikınci yilını okuduğu üniversıteyi bitirip, biriktirdiği parasıyla okul öncesi çocuk eğitim merkezi açmak ve iki küçük oğlunun bahçesinde özgürce oynayabileceği, kcndisinin de sebze ve meyvc yetiştirebileccği Tuzla tepelerinde bir evc sahip olmak var. "Başka ülkelere, mülteci olarak gidebilme şansım vardı ama ben kaldım" diyor Mirsada "Mücadele ettim. Savaşta ayrılmadıysam, bundan sonra hiçbir şey beni Tuzla'dan koparamaz artık..." CUMHURİYETDERGİ Vive Zene 'de her hafta bir kadın, evin temizlik, yemek ve sosyal aktivitelerinden sorumlu tutuluyor... vc bir Italyan sıvil örgütünde çocuk aktiviteleri organize etmek. Çeyrek asırlık ilkokul öğretmeni olan Milena, Tuzla'da, başansı ve yetiştirdiği öğrencilerin kalitesiyle tanınıyor ve savaş sırasmda da birçok annebaba ısrarla, çocuklarını onıın sınıfına vermeye çalışıyor. Milena yalnız yaşıyor. Büyiik bir zevkle döşediği apartman katındaki çalışma masasının üzerinde aynı anda okuduğu Kuran, Incil ve Tevrat bulunuyor. Sırbistan'da bıılunan bir kızkardeşinin dişında, diğer tüm ailesi Tuzla Sürmenin koyfi... ve çevresindc yaşıyor. Genç kızlığından, savaşın çıkışına kadar, her tatilini yurtdıMilena, ilkokul öğretmeni Tuzlalı bir Sırp. Diğer görevleri ise Vive Zene'<\ck\ şında, arkadaşlarıyla gezmeye giderek geçirdiğini söylcyen şık, alımlı Milena çocuklara yardımcı öğrctmenlik yapmak Prag'ı çok beğendiğini, bir zamanlar Fas'tan aldığı sürmeyi bir daha hiçbir yerde bulamadığını söylüyor. Tuzla'ya ikinci gidişimde, hediyc cttiğim sürmeyı, irı gözlerine özenle çekerken, eskiden ülkelerinde çok çeşitli makyaj malzemeleri bulunduğunu, savaş sırasında ise çok kalitesiz ürünler kullanmak zorunda kaldığını söylüyor. Milena'nın geniş'çevresi ve sosyal hayatının zenginliği sayesinde, Tuzla'da her dinden, mılliyetten birçok insanla tanışma fırsatı elde ediyorum. Milena'nın etkileyici bir başka özelliği ise kelimelerini tatlı bir ses tonuyla, çok net bir biçimde, tane tane telaffuz etmesi çünkü bu sayede Boşnakça öğreniyorum. Ingilızce bilmemesinden ilk başlarda ellerimizi, kollarımızı sallayarak yürüttüğümüz sohbetlerimizi bir süre sonra felsefi tartışmalar izliyor. Sohbetlerimizin sonu her defasında Milena'nın en sevdiği konulardan birı olan aşk ve ilişkilere kayıyor her nedense. llişkilerde problemin, erkeklerin, karar verebildikleri zaman artık her şeyin çok geç olduğunun farkına varamamalarından kaynaklandığını söylüyor fakat, "Sen, scn ol hayatının hiçbir döneminde hiçbir aşk fırsatını kaçırma" diye eklemeyı de unutmııyor. Mutlu aşk vardır... BosnaHersek'in savaştan sonra Sırp C'umhuriyeti sınırlarında kalan Doboy şehrinin bir köyünde, cami imamı bir babanın kızı olarak dünyaya gelen Sehiya, Tuzla'da tanıştığım en ilginç karakterler arasında. Tuzla'ya ilkokul öğretmeni olmak için okumaya geldiği sıralarda, hem uzun yıllardır dostluğunun dcvam ettiği Milena ile hem de Tuzla'nın yakışıklı delikanlılarından, kocası Nuri Kantarciç ile tanışıyor. Schıya vc Nuri arasında, tanışmalarından evliliklerine kadar, filmlere konu olacak bir aşk hikayesi yaşanıyor. Iki sevgilinin arasına, daracık yokuşlu sokakları, tarihi ahşap evlerin bulunduğu Tuzla'nın "mahala'Marında yaşayan, günlerıni dedikodu yapmakla geçirmeye bayılan Nuri'nin annesi ve kızkardeşleri giri Miryena 75 kişinin öldürüldüğü Tuzla 'da, cenaze töreninde (iistte) Sehiya... Her 8 Mari kutlamusınu gelinüği ile katüıyor... (yandu) ! * • • yor. Sehiya, dedikodu malzemesi olmaktan ve bu yüzden Nuri ile girdiği yıpratıcı tartışmalardan bunalarak, başka birisiyle cvlcnip, Kanada'ya ycrleşiyor. Sehiya'nın terk etmcsine ve evliliğine misilleme olarak Nuri de kısmen tanıdığı bir başka kızla evleniyor. Evliliklerinin ilk yılında, hem Sehiya'nın, hem de Nuri'nin birer çocuğu oluyor ama her ikisi de gayet mutsuz evliliklcr yaşıyor. Tuzla'ya, Sehiya'nın Kanada'da çok mııtsuz olduğu, hastalık derecesinde zayıfladığı, Kanada'ya ise, Nuri'nin Sehiya'nın özlemine dayanamadığı vc gelip onu almak için arabasını satacağı habcrleri gcliyor. Bir süre sonra Sehiya, Nuri'nin Kanada'ya gönderdiği bir mektup üzerine, çocuğunu da yanına alarak, kocasını terk ediyor vc Bosna'ya geri dönüyor. Bu arada, Nuri'nin çiçeği burnunda karısı da, kayınvalidesi ve görümcelcrine dayanamamasının yanı sıra, Sehiya'nın da gcri dönmesi ile evi terk ediyor. Nuri ve Sehiya tekrar birleşip evleniyorlar. Sehiya'nın sert yüz hatları ve sözünü kesenlere karşı, gözlerini açarak sert bir tonla, 'Dinle beni' demesi, Schiya'yı yakından tanımayanların çekinmesine, tanıyanlarınsa 'ne de olsa öğretmen' demesine yol açıyor. Kocasının ve etrafındaki tanıdık, tanımadık insanların şakalarına karşılık, Sehiya, büyük bir açıksözlülükle lafını esirgemiyor. Hatta kendini tutamayarak hafif hafif vurmaktan vazgeçmiyor. Tüm bu özellıklerinin altında gayet duygusal, hayat dolu, cilveli bir kadın yatıyor. Sehiya, sayıları yüzü aşan şapkalarından birini takmadan çıkmıyor sokağa. Çalışmayı çok sevmcsinin yanısıra, güzel giyinmeye, gezmeye ve dans etmeye bayılıyor. Boşnak folklor danslarını oynarken çok lüks bir yerde bile olsa, ayakkabılarını bir kenara fırlatıp atıyor ve onlan saklama görcvi de hep Nuri'ye düşüyor. I^trafındakilcrdcn farklı giyınmeyi seviyor Sehiya. I ler 8 Mart Dünya Kadınlar günü eğlencesine, her dem tazc olduğunu göstcrmek istercesinc, 25 sene önce giydiği gelinliği ile katıliyor. Nuri ve Sehiya çocukları ile birlikte Tuzla'nın en güzel yeri olarak bilinen bir tepede tüm şehri izleyebildikleri, bahçeli bir evde oturuyorlar ve misafirleri hiç eksik olmuyor. Sehiya, uzun yıllar Tito'nun ilkelerini benimsemiş idealist bir
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle