Katalog

27ARALIK. 1998 SAY1666 ları gibı bu program ıçın yeni yapıtlar uretmeyıdeustlenmıs,ler önerı, şenlıkyonetımıtardfınddnılgiylckar^ıldnmış Boylcce bıryılsureı.ekyorucubırçdlıs,maba:>lamı$ 7 "Bu yapıtları kım seslendırecek' " Ikıntı adınıda Aykut Koksal'ınonuneçıkansoru bu olmu!» Çağdas. mu/ıktc ıcra zorluklan varve yorum son derece oncmlı OysaTurk ıcracılar arasında çağda^ mu7ik repertuarı olan sanatçı ıse hcmen yok gtbı Ancak teknık kapasıte ve yontcmsel yaklaşımların otesınde bu muzığı merak cden, ıcrada ıstcklı olan, muzık felsefesı ve entelektuel yaklaşımlar bakımından bestecılerın dunyasını kavrayabılecekdeneyımlı ve genç ıcracılar var Aykut Kok.salbestecılennınsozlerının net olarak ortaya çıkabılmesı ıçın keman ve pıyano gıbi ana çalgılara dayalı bır seçım yaptığını belırtıyor Bu yondekı araştırmalar sonucu dort ısım belırgınlcşmış Kemanda Cıhat Aşkın ve Hakan Şcnsoy, pıyanoda Judıth Uluğ ve,Metın Ulku Cem Mansur'un şeflığındekı Mıllı Reasurans OdaOrkestrası ve Cıhat Aşkın'ın Yaylı Çalgılar Dortlusu ıcracı gruplar olarak belırlenmış ve şenlık boyunca muzıkseverlerden büyuk ılgı gormuş Aykut Koksal'a gore, sekız çağdaş bestecının eserlenmn toplu olarak sunulması, bu kusağın Cumhunyet'ın 75 yıllık müzık tanhııçındekıkonumlannıntartışılması.bırbakıma geçmışle hesaplaşılması ıçın de olanaksunuyor Koksal'agoresekızbcstecının bu programda bır araya gelmesı rastlantı değıl Busanatçılarbırarayagelerekkendılen bır topluluk oluşturmamış Üstelık kendı aralarındabırlıktelıkıfadesıolabılecekbır retorıkortaklığıdagorulmuyor K.oks>al'ın onları "kusak" olarak nıtelemesı daha çok onlara yukledığı konumla ılgılı Mete Sakpmar Aykut Koksal'agorebu sanatçılarCumze gelmeden muzıklerını gelı^tırmelerı hurıyetboyuncabelırgınles,enıkıanaakım, mumkun mu'' (, ağdaş muzığın lkıncı Istançok hâkım bır kanal olarak kcndını ortaya bul Muzık Şenlığ'nde dınleyıcı ılebuluşmakoyanvedevletınresmıprogramıylabelırlesıbusorularınaraştırılmasınızorluyor nen ulusalcı ve 1950'lerde şekıllcncn modernıstakımlarıçındeyeralmıyor C umhuAykut Koksal, "bundan sonra ne olabılır" rıyet sonrasının "ıçsclleşmemış" modcmızsoru!.unuşoylcyanıtlıyor "Buprogram Ismıylehesaplaşmaıçındemodcrnızmsonratanbul Muzık Şenlığı'ndc tekrarlanarakgesının çoğulculuğuyla yakın ılışkılcr kurarlcnekselle!>ebılır Ancak çağda^bestecılenken, gunumuzde etkın olan postmodern bır mızın sınırlı olduğu duşunulursc oncelıkle zemınedekaymıyorlar Çoğulculuğunsağbeste urctımı gıbı bır sorun var Belkı "Çağiadığı olanaklarla ozgun konumlannı bclırdaş Muzık Bıenalı" gıbı bır duzenleme de lemeycvalışıyorlar Bukos,ullarmodernızmı duşunulebılır Onemlı olan şenlıkten sonra Bdtı'dabırmerke7dcn"aktanlan"bıranlayıı, hcpımızınyenıbırşeyleryapmakıçınısteklı olmaktan cıkararak "ıçselle^mesf' ıçın de olmami7 " ortamsağlıyor Oyle gorunuyor kı sanat yonetmenıylc, besteulerıylejcracılarıylavedınleyıcılcnyTüketilen bir nesne: Müzlk leÇağdaşTurk Muzığı lkıncı lstanbul Muzık Şenlığf nden sonra tarklıbıı duzlemde "(, oğulculuk" olarak nıtelenen ortam ve Nelcroldcak ı/lcyeceğızvegoreceğız ^ koi,ullarTurkıycyeçağda^ muzık bestecılerınc gerçekten ozgurluk sağlıyor mu'' Sanatçı, bel 1 bı r çcvrede, "tanusunun" ıçınde 1 kaldığı surece belkı evet Ama ancak, "fanusunun" dıs. ına çıktığı zaman sanatçıyı kuşatan koşulların varlığı daha cıddı olarak kcndısını hıssettırıyor Bunlardan en onemlısı besteunın yapıtlarını seslendırmede karşı laştığı guçluk lcra, ozellıkle araştırma ve dencmesurecındekısanatçıyaneyapması, ne yapmaması konusunda en onemlı yol gosterıcı Çağdaş muzıkte genel olarak "çoğulculuk"tansözedılscde,yırmıyırmıbeşyıldır modernızmle hcsaplaşma ıçınde mınımalızm, neoronıantızm gıbı postmodern akımlarınbellıbırctkınlıkveyaygınlıkkazandığı bır gerçek Muzık pıyasa ıli!>kılen ıçıne gırdıkçe ve daha genış kıtleler tarafından"tuketılen"bırncsnehalınegeldıkçekaçınılmaz.bıçıındepopulcrlığekaydığı,ABD gıbı bır merkezın one çıktığı da gorul uyor Çağdaş bestecılerın postmodern muzıkten uzak durmaları etık ve akademık bırdırenışı mı ıfadeedıyor"7 Dınleyıcı ıle yüzyü Cihat Aik BASKENT GUNLERİ Nice Yıllara MUŞI< RREF HEKİMOĞLU anatçılar olmasa nasıl yaşardık acaba, nasıl aşardık başkentın gerılımını? Yorgun bır gunden sonra umutla duşuyorum yollara bır guzellık yakalamaya koşuyorum Bır değıl bırkaç olay var her akşam, bır sergı, bır oyun, bır konserle ufkum açılır duşuncemde çıçekler açar Bır panele katılır bılmedığım bır dalda tomurcuklar oluşur duşuncemde Yenı yolculuklar duşlerım, her şeye yenıden başlamayı yenıden yaşamayı guzellıklerı Sevgılı arkadaşım Nermın A. Unat bılım şolenı dıye nıtelıyor Bılanço 75 adlı konferansı Bılkent'te yabancılar arasında yer alan Turk bılım adamları da uluslararası duzeyını kanıtlıyor, 75 yılın bılançosundakı seçkın konumunu sergılıyor Çarpıcı yozlaşmaya karşı bunlar da var dıyor umutla doğruluyoruz Sanatçı dostlanmı sevınçle, teşekkurle kucaklarım her zaman Onlar varsa bız de varız, onlar yoksa bız de yokuz, dıye duşunurum Düşunceme dıken turu batan olaylar da elbet Başkent Ankara'nın görkemh gokdelenlerıne, luks yapılanna karşın yokluğunu, fakırliğıni yansıtan olaylar Konuk oyuncuları yetereız sahnelerde ızliyor başkentlıler' "Nıce Yıllara" oyununu da MEB salonunda seyrettı tıyatroseverler Seyredemeyenler adına uzuluyorum Çunku guzel bır oyun, ' belkı de bır dönuşum Dormen Tıyatrosu nda Çetin Akcan guzel değerlendırıyor yılların bırıkımını Oyunun yorumunda değışım var, ama Haldun Dormen'ın hızı, soluğu değışmıyor, Scottıe ıle guzel butunleşıyor Izlerken neler anımsadım, t< geldı, Oran'da TurkJapon Kultur Vakfı'nın salonunda sıgortacılıkta geçen uzun yılların anılarıyla seslendı genç sıgortacılara Bılmedığım bır konu ama ılgıyle dınledım Kımı okurlarımı tanımaktan da çok hoşlandım Bır yazarın ya da bır gazetenın sıgortası da okurlar bence Oran'dan sonra söyleşımız uzadı, Mest'de yemek yedık, geçmışe yolculuklar yaptık, Çankaya tepelerınde de dolaştık bır aralık Necmettin Sahır Sıla'nın bahçesınde, tarıhsel olaylara, tartışmalara sahne olan eskı evın salonlarında Sonra başka evlerde Sureya gecelerınde Kuçuk Şen'ın Latıfe Teyze'sıne dönuk anılarında Çok sevındım, o anılar da kıtaplaşıyor yakında Lara Fenerı karşısında yaşanan bırlıktelığın guzel urunlerı var Yenı galerıler çoğalıyor, yenı sergıler açılıyor durmadan Ayda'da Orhan Benli, Helıkon'da Haşim Nur Gurel'ın Armonı'de Oıtıan Taylan'm sergısı var Pembe bır çıçek gozume de, belleğıme de takılıverdı Pembenın gızemını anlatıyor Halkbank Galerısı'nde Seytt Bozdoğan'ın tabloları var Kımını ılk kez göruyorum, yurtdışında yaşıyor, örnegın Seyıt Bozdoğan Almanya'da Köln'de Çok canlı renklerle selamlıyor resımseverleri, gökkusağında gezer gibı ızledım, soğuk blr başkent akşamına yurudum hızla Klmı fırçalar hızlandırıyor, kımıleri duraklatıyor galıba Resım Heykel Muzesı'nde de M«timet Güleryüz'un sergısı var Çızgllerı gıderek derınleşıyor Çızmek okşamaktır, dıyor Çıftehavuzlar'dakı bahçe, kıyıdakı denızevı, oyun öncesı yaşanan gerılım, Londra'da sahnelenen oyunların coşkusuyla çok renklı, çok seslı gunler yaşandı o guzel bahçede Mavı kulaçlar atarak boyutlandı dostluklar kımler geldı kımler geçtı, sahneden de, dunyadan da Haldun Dormen yeni oyununda, "Nice Yıllara ". gulerek Altını çızıyor sonra Cınsellığı de ayrılanlara karşın kımler hâlâ sahnede, kapsar Abıdın Dino'nun erotık çıçeklerını dostça kucaklaşıyor her yerde Haldun anımsıyorum, her ressamın erotık bır Dormen de onlardan bırı Turk tıyatrosuna donemı var galıba Atıka'da Nurten Ercan buyuk katkısı var ama o katkıyı haylı geç Courdrains'ı tanıyor resımseverler Başta değerlendırdı kımı seçıcıler Ancak ıtk ya Fransa, Batı'da başka kentlerde de yer da son gecıkme unutkanlık değıl bu Leyla Gencer de uzun sure unutulmadı mı, ya da alan naıf bır ressam Atıka'nın havasına yaraşır bır sergı, bır de Zati Erbaş'ın Ferlt Alnar, dahası Genco Erkal, Dostlar kuşları var, galerının bır köşesınde şarkı Tıyatrosu Batı sahnelerıyle butunleşıyor söyluyor Kuçuk kuşlar, ama ureten eller, ama devlet sanatçılığı unutuluyor Kım bu uzun yolculuklar yapmış kanatlarında, uzun unutkanlar sorusuna takılanlar da var ama olay anlamını yıtırdı artık Kımı dostiarım da bır emekle, sevgıyle bıçımlenıyor Artık bılıyorsunuz, kuşları çok sevıyor, "devlet sanatçılığını" unutmuş bulunuyor resım, yontu, tum kuşlarla uçuyorum bıraz ve kullanmıyor artık lyı bır çalgıcı, oyuncu, Nereye dersenız özledığım yerlere Bır ressam, yazar olmakla halkırruzdan mezar taşında yıtık bır sevgılıye, bır zeytın görduğu sevgıyle saygıyla taçlanıyor ağacına, ulu bır çınarın dallarına, Ida'nın Yıllarca önce Moskova'da devrımden doruğuna ya da Tahtakuşlara sonra yapılan gökdelenlerı gezerken tepkı Başucumdakı kıtaplara bır de gosterıyor Nâzım Hikmet. Bu çırkın "Tahtakuşlar eklendı son gunlerde yapılan kım yaptı dıye soruyor Mımarı da Almanya'nın Sesı Radyosu'nun açtığı övunuyor Stalın çok beğendı, dıyor yarışmada ödul alan öykulerı ıçerıyor Bırı Nâzım'da yanıtlıyor de "Çakal" Iş Bankası Yenışehır Galerısı'nı Stalın adında bır mımar tanımıyorum yöneten Zerrın Polat'ın bır öykusu Ulkemızde de tanımadığımız çok kışı var Çakalın tuylerını okşadım okurken Ama bır değıl mı? de Oıtıan Pamuk'un "Benım Adım Ali Neyzi eskı dostum, kıtaplarında gençlık Kırmızı"sı var Karar veremedım henuz, bır yıllarıma döner, sevdığım sokaklarda, solukta bıtıreyım mı, okumayı uzatayım mı 7 evlerde dolaşır, eskı dostlara kavuşurum Adı değıl, kapağı kırmızı bır kıtap da çok Çevırılerıyle guzel yapıtlar katar kıtaplığıma, mutlandırıyor benı Yurt Gezılerı ve Yurt kımı oyun, kımı roman, son gunlerde bır de Resımlerı Bır "Mıllı Reasurans" urunu "Benım Sıgortacılarım" adlı anılar eklendı Guzel gezıler yapryorum sayfalarında, bu kıtaplara Antalya'dan, Lara Fenerı emek verenlerı ıçten kutluyorum Resım karşısından bır selam ön kapağında llhan dalında dalgalanan bayrak gıbı bır kırmızı Koman'ın ' Akdenız" adlı yontusu var kıtap 4 Henuz okumadım ama Alı Neyzı Ankara'ya