Katalog

12 CUMHURlYr.TDERGİ Şcner, AydınTelli, Haluk Kırcı gibi kalfalık hatta ustalık dönemlerini ülke içindeki bir dizi cinayette"bas,arıyla" taınamlamıs, MIIP kökenli faşıstlerın uluslararasıarenadaboy gösterdiklcridöneminbaşlangıcıydı. Butetikçileıin MHP'liliklen, Ülkücülüklcri artık cpey gerilerde kalmıs,, siliklesjmiîjti. türk Gladio'sunun tetikçi kadrolarınatcrfi etmis.lerdı. Nıtekımbuadlmdanbazılarınınotoritesi tartışılmaz Başbuğ Türkeş'le ters düşmeye, onun disiplıninın dışında cylcmlere yönelmeleri de o günlere raslıyor. Uluslararası düzeydekı ey lemlerin en çarpıcıst kuşkusuz Papa Suikastı'ydı. Yıllar geçtikçebirazdahaaydınlananbusuıkastta Ağca'nın sanıldıgıyada gösterilmekistcndiği gibi "tek tabanca"işe girişmiş psıkopal bir katıl olmadıgı, çok daha tepelerde planlanmış, Italyan Gladio'sundan Cl A'ya, Vatikan'dan Avrupa Mason localarına kadar uzanan bir büyük organizasyonun tetikçisi olduğuanlaşılacaktı. Oral Çelik, Mehmet Şener, Mehmet Ali Ağca gibi ünlülerıntüınüdebu suikasta şu ya da bu ölçüde bulaşmışlardı. Nitekim oyüzden yakalanmamışlar,yakalandıklarındakurtarılmışlar, Avrupa'nınen iy i korunan hapishanelerinden kuş gibi uçurulmuşlar, yenigörevlerledonanmışolarak Avrupa ve hatta Kuzey ve Güney Amerika topraklannda dört dönmüşlerdi. Oral Çelik'in Susıırluk Komısyonu'ndaki i fadesi bu anlamda pek çok şey anlatıyor: "...mücadeleınizi yaptık, herşeyi yaptık. ŞuDoğuPeıinçek'indediğigibıgötürmüşler Marsilya'da bir nıolotof koktey li atmışlar dıyor ya, onun haricinde herşeyi yaptık... Mescla Fransa'da 18 tane ey lem yaptırdık ve yaptık; Hollanda'da2 tane ey lem yaptık ve yaptırdık; Kanada'da yaptırdık, yaptık; Beyrut'ta yaptırdık, yaptık; Yugoslavya'da yaptırdık, yaptık; Yunanistan'da yaptırdık, yaptık. Aklıni7agelenenvaitürlüherşeyi yaptık bütünülkelerde..." Aklınııza gelen "envai çeşıt" şcyi yaputı yadayaptıranbuGladioçetesinin,çoğuOrta Anadolu kent ve kasabalarından yetişmiş dclikanlılardanoluşanbukadronunmerkezindc ise Abdullah Çatlı vardı. Nitekim grup içindeki adı da Reis'ti. OyüzdenÇatlı'nınbiyografisininizleğinde yürümek birdönemi anlamanın pek elvcrişliyolu.ÜlkücüMafyababalarıdcnenörgütlcnmelerin dc, Batı ve Doğu Avrupa ile Ortadoğu arasındaki akıl almaz çaptaki uyuşturucutrafiğininde,Güneydoğu'dasürüpgidensavaşınyolaçtığıdevboyutlukirlenmenin de, devlet aygıtının Gladio felsefesine göre tanımlanmış bir işlerlige kavuşmasının ya da bu ışlerlikten sapmasının önlenmesinin de, Sovyetler Birlıği yıkıldıktan sonra yeniden kuruluş sancıları çckcn Orta Asya ve Kafkasya'daki Türk kökenli cunıhuriyetlerinyeniyapılarınınıçeriği vcsiyasal yönelimininbelirlenmesınınde, Türkiye'de demokratikleşme ve siyasal Islamın güeünün kırılması yönündeçaba harcayan Uğur Mumeu, BahriyeÜçok.Turan l)ursun,(,'etin limcç, Muammcr Aksoy gibi aydınların yok edilmesininde... Bunlarıntümünündebırbirindenbagımsızolgulargibikavranamayacağı Çatlı 'nınyaşamöyküsününsatır aralannda apaçık gözlenebiliyor. Susurluk'taki kazadan hemen sonra yazılı vegörselmcdyadanakmayabaşlayanistihbarat hâlâ sürmekte. Başbakanlık Denetlcme Kurulu'nun gcniş yetkilerle donatılan görevlısı KutluSavaş'ın l2Oeak lW8günü BaşbakanMesutYılmaz'asunduğuraporda bubilgi vehaber akışınınparçalamıdanbiri. En öncmli parçası filan da değil. Anlaşılan bu kanlı mozayiğın raporlar, kitaplar, belgeler, tutanaklar, ifadelerden oluşan parçalarını biriktirmeye bir süre daha devam edeceğiz. Mozayik tamamlandığında Yalçın ve Yurdakul' un kitabı, tablonun en gözalıcı taş Kitabın adı: Reis. Bir adı daha var: Gladio'nun Türk Tetikçisi. Soner Yalçın ile Doğan Yurdakul'un ortak çalışmaları. Susurluk'un ardından çetenin eşgali çiziliyor. Şimdi söylenecek tek söz var: Gladio'nun ipi artık çözülmeli. Varolmak için başka çarc yok... w+ arkalarında kanli bir iz bırakarak günümüze değin kâh devletten bağimsız, kâh devlet güdümünde süren sindirme, yıldırma, yok ctme ey lemlcri... NATO'da bir kanat ülkesi olan, stratejik anlamdaöncmliamapolitikağırlıkçaikinci sınıfbirülke olan Türkiye'de Gladio'nun rolünün bu kadar biiyük vc kilit olabileceğı doğrusubaşlangıçtakonuylacnyakındanilgilenenlercebilebilinmiyordu. Kontrgerilla diyc de anılan Türk Gladio'sunun daha çok darbc hazırlığına çanak tutup zemin yaratacak provokasyonlar ve darbelerden sonra önemlisorgulamaveişkenceoperasyonları ilesınırlı biralandactkinlikgöstcrdigi sanılırdı. TurkGladio'su 1970'li yılların sonuna doğru medyanın ısrarla"sağsolçatışması"dıyetanımladığı faşistsaldmlarnitelikdeğiştirmeyebaşladı. Pror'esört'avıtOrhanTütengil,Abdi Ipekçi, Kemal Tiirklcr, Profesör Umit Doğanay, Profesör Bedri Karafakioğl u, Sev inç Özgüncr, Üıııit Kaftancioğlu gibi ünlü ve deınokrasi ccphcsinin saygın adları ya da Ankara Bahçclievler'de yedi TİP'li gibi sosyalist kimliği öne çıkmış kişi ve gençlcr, daha sonralan "fai li meçhul" diye adlandırılacak cinayetlere kurban gitmcyc başlayınca bunun mahalle aralannda mevzilenmiş, Olkü Ocakları'ndaeğitimgörcnstajyerkatillerin iijiolmadığıbilinçlereçıktı. Birgizlicl.öncedcn planlanmış cinayetlcrlc iilkeyi bir iç savaş kargaşasına çekiyordu. Kargaşanın bastırılması içinse doğal çözüm bir askerı darbeolacaktı.Öylcdcoldu. 12 Eylül sonrası aralannda Abdullah Çatlı, Oral Çelik, Mehmet Ali Ağca, Mehmet tanımışsın, bu Mehmet Ali Bey, bizde bir süre misafir kalacak', dedi. Dikkat ettim, yemek boyunca hiç konuşmadılar. Abdullah Oral Çelik'i çok severdi. Ona karşı duydukları Ağca ile kıyaslanmaz. (...) Ağca'nın hapisten kaçtığı dönemde sıkıyönetim vardı, evler sürekli aranıyordu ancak bizim evimiz hiç aranmadı. Kocama bırşeyler yaptınlıyordu. Bunu hissettiğimde hep bana güvence veriyordu. Bence ona da güvence veriliyordu. Ağca'nın bizde kalması da böyle oldu. Yoksa kendisi zaten kaçaktı. Kaçak insanın evinde kaçak kalınır mı?" "Rahmetli Uğur Mumcu'nun Ağca'nın kaçışıyla ilgili yazdıklarının yüzde 80'i doğrudur." "flefc" kitabmdan MERAL ÇATLI AĞCA'YI ANLATIYOR. Mehmet AN Ağca'yı Istanbul'da tanıdım. Hapisten kaçtıktan sonra bizde Erenköy'de misafir kaldı. Daha önce tanımıyordum. Onun hapisten kaçışından sonra Ağca'yı alıp bir gece Ankara'ya götürdüler. Bizde 20 gün misafir kaldı. Bir gece kalabalık geldiler. Abdullah'a "Hepsi kalacak mı yemek için hazırlığım yok" dedim. "Hayır gidecekler", dedi. Elektrik sıkıntısı vardı, her yer karanlıktı. önce telefon ettiler. 15 dakika sonra geldiler. Abdullah onları ellnde mumla ta apartman giriş kapısında karşıladı Kalabalık 5 kişi vardı, bana hemen, 'Yenge biz kalmayacağız,' deyip kısa bir süre sonra gittiler. Hepsı gittı bir kişi kaldı. Yüz bana tanıdık geliyor ama çıkaramıyorum, çok zayıf ve saçları uzun, omuzlarında. Yemek masası bizim evin antresindeydi, yemek yiyoruz, ben arada sırada yüzüne bakıyorum, ama çıkaramıyorum. Içeriye gidip gazetelere baktım, Ağca olduğunu anladım. Abdullah'ı içeriye çağırıp ben bu kişiyi tanıdım, bu Mehmet Ali Ağca dedım. Abdullah hiç bırşey demedi. Içeri geçtik. Eve geldiği an saçı uzundu. Daha sonra yemek yedikten sonra çay servisi yapmak için içeri girdim, birden saçları uzun olan kışinin saçları kısacaktı. Birden öyle görünce çok şaşırdım, geri çekildim. Meğer başındakl perukmıış. Abdullah bana, 'Madenv