04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6NİSAN 1997. SAYI 576 Ülkeye verimlilik getirecek yaz ve kışın (tohumunu)/dölyatağınaboşalttı,/Enlil hangi yere erkeklik organını dayarsao vahşi boğa gibi kükrer." "GAP'ı;"Baba"nındeğil"BabaEnlil"in nasıl yarattığı şöyle anlatılıyor: "Baba Enlil gözlerini Fırat'a çevirdikten sonra,/ Şaha kalkmi!) boğa gibi gururla kalktı,/ Erkeklik organını dikiltti, Dicle'yisaçılansularladoldurdu." Sümerler'den daha sonra Hititler'e de miraskalacakolan Hurriler'in tannsı Kumarbi'den Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal şöyle sözeder:"....Hurri tannsı Kumarbi Sümerler'deki Enlil'inkarşılığıdır. Kumarbi kendinden önceki göğün tannsı Anu'nun erkek1 ik uzvunuağzı ile koparır ve spermini yutmak üzere iken çıkarır, çünkü Anu ona şu sözleri söyler: 'Erkekliğimiyuttuğunapek scvinmc. O seni üç korkunç tanrıya gebe bırakacaktır. O zaman kafanı kayalara vuraeaksın.'" Kumarbi'nin tükiirdüğü spermadan yeryüzü gebe kalır. Akurgal tarihsel zinciri sürdürerek, benzeri bir inancın yine Anadolu'dan Yunanistan'anasıl geçtiğini şöyle yorumlar: "Hesiod'da Kronos, babası Uronos'un erkeklik uzvunu karısı Gaia(Toprak Ana)ilcsevişirken,biroraklakeservedenize atar. Uranus'ün spermasından Afrodit, kandamlalanndan(iigantlar(devler)doğar. Hurri kökenli bu Kumarbi efsanesi, Hellas'a (Yunanistan)l.Ö. S.yy'dageçmiştir." Hititlerile"Tanrı Priapos" arasındaki yüzy ıllarda Frig Dünyasında "Baba Tann" ile ilginç gelişmelerortayaçıkar. "AnaTanrıça" birkaç bin yıl içinde Anadolu'da çeşitli adlar takıldıktan sonra Orta Anadolu'da Sivrihisar yakınlarındakiBallıhisarköyündebulunan Pessinus antik kentinde "Kybele" adını alır. Polath'daki "Gordion", Frigler'in"siyasal", "Pessinus" ise Kybele'den dolayı "dinsel" başkent olur. Erhat, Kybele'yiveaşkını şöyle anlatıyor: "Tanrıça Kybele, Attis adlı bir delikanlıya(Agdistis)tutkundur. Onu Pessinus kralının (kimi kaynaklarda Kral Midas'm) kızıyla evlenmek üzereyken düğün yerinde birden karşısınadikilerek cıldırtır ve kendi kendini hadım etmesini sağlar. Attis kendi kestiği hayalardan akan kanla toprağı sular, bitkilerin fışkırmasına yol açar ve bir çam ağacına dönüşür." Bu öykü, Sümcr'de Enlil'in, Hititler'de Kumarbi öykülcrininbiruzantısıdır. Bir yandan tanrılann doğuşu öte yandan "ToprakBereket" ilişkisi de aktarılmış olur. Frigya'dan Yunanistan'a Zeus'la geçen bu 13 spermlerolabilirmi? FrigDönemi'ndcmezarlara"fallos"ların armağanolarakbırakıldıklanbilinmektcdir. Bunların içinde en ilginci ve şimdiye değin hiç görülmemiş olanı F.lmalı Yaylası'nda Frig Kralı Midas'ınkızı ile yaşdaş olması gerekenFriglibirsoylukadınınmezanndabulunan tunçtan yapılmış ve 14 fallostan oluşan törensel fallos simgesidir. Aynı olguyla Friglerden sonra Lidya tümülüslerindedekarşılaşılır. Yığmatepelerin (anıtmezarlann) en üst noktasında fallos dikilirdi. Bunların içinde en görkemlisi arkeologlarca Lidya Kralı Karun'un babası Alyetes'intümülüsününtepesindebulunmuştu. Böylece fallos; toprak bereketi ilebitkinin öldükten sonra yeniden dirilişinde olduğu gibi, insanların da "yaşam döngüsü" (basubadelmevt) ile yeniden doğacaklaninancını simgelcr. Çatalhöyük'de Ana Tanrıça Kültünün doğduğu evlerdc duvarlara asılmış boğa başlanbulunmaktaydı.Hattiler, Hititler'deGeyikönplandaydı.Dahasonrakidönemlerde boğa yine güç simgesi olarak görüldü. Erzurum, VanMüzeleri'ncgittiğinizdebahçelerindetaştankoç heykelleri görürsünüz. AkkoyunluKarakoyunlular'dankalmabukoçların üzerine, gelinlik kızlar hâlâ oturup dilekte bulunurlar. Ana Tanrıça doğurgandı. Kadınlar için Muska fallos. (liodrum Müz.) mythosların tümünde ölmedirilme" olgusu vardır. Akan kan ve yltirilen güç Attis erkckliğinikeserek kendini nasıl tannçayakurbanettiyse.Kybele'ninbaşrahibi de kanlı bir törenle kendi eliyle kendini hadım etmek zorundadır. Bu mythos'da da simgelendiği gibi, akan kan ve yitirilen erkeklik gücü daha evrensel bir nitel ik kazanarak bercket ve canlıhğın daha geniş bir alana, yani bütün doğaya geçmesini sağlamaktadır. Acaba, Mezopotamya üzerinden Yahudiler'e ve daha sonra Müslümanlar'a geçen Bingeç köyüniin musalla tası olarak kullandtğıfalloslu sunak. (Afrodisyas Müz.) ileAfrodit'inoğludur." Anadolu'nıın Lidyası'ndan Dionysos, genelde; üzümle, şarapla özdeşleşmiş, yaşam dolu bir tanrıdır. Bağbozumu döneminde düzenlenen "Dionysos Törenleri"ni Herodot şöyle anlatıyor: "...fallos yerine, bir dirsck boyunda heykelcikler yaparlar, bunları kadınlar alırlar, heykel gövdesinin geri kalan bölümündendahaazbüyüklükteolmayanve ipliklcrleoynatılanfallosunubirkaldırıpbir indirerek, alay halinde köy köy dolaştırırlar. Alayın önünde flüt calanbiri yürür, kadınlar Dionysos'a adanmış dinsel havalar çağırarak onun peşinde yürürler. Fallos gövdenin geri kalan bölümlcrinden büyük tutulmuştur." lzmirmillctvckili,rahmetliDr. LebitYurtoğlu'nunl960'larınbaşındaTBMMBütçe Komisyonu'nda; Dionysos Şenlikleri'ninen ilgineinin Izmir'in Seferihisar llçesi'nde, günümüzde Sığacık olarak bilinen antikTeoskentinde nasıl düzenlcndiğiniballandıra ballandıraanlatışınıhiçunutmam. Erhat, 1 lançerlioğlu'nun anlatımı paylaştıktan sonra bir başka yakıştırmayı da aktanr: "Afrodit, Oly mpos tanrılan arasına gelince güzelliği ile hepsini büyülemiş,o kadarki Zeus bile aşık olup onunla sevişmiş. Afrodit gebekalmış,amaHera(Zeus'uneşi)doğacak çocuk babası gibi güçlü, anası gibi güzel olur da bütün öbürtanrılarınhakkındangelirkorkusuyla Afrodit 'in karnına kem göz koymuş, çocuğun sakat doğmasını sağlamış." Priapos kocaman bir Fallos ile dünyaya gelince, tanrıça oğlundan utanmış, tanrılara göstermemek için de onu kırlarda bırakmış. Priapos'u çobanlar bulup büyütmüşler ve erkckliğine tapınır olmuşlar. Priapos'un bir kır tannsı olması da bu yüzdenmiş. Bir an günümüze daha yakın"yüzyıl"lardaki"BabaTanrı Kültü" ile ilgili bu verileri bir yana bırakıp, onlardan da birkaç "binyıl"öncesindekiSümerler'ekadar uzanalım. Ünlü Sümerolog S.N. Kramer'in "Tarih Sümerle Başlar" kitabındanbazıalıntılanMuazzezllmiyeÇığ'ın çevirisinden aktarahm: "Enlil, bütün ülkenin kralı, aklınakoydu./O büyük dağa erkeklik organını dürttü, yüksek yerlere payını verdi/ Urla,Liman Tepe'debulunandunyadaeşiolmayanmaymunbaşlı jullos. (Suğdaıı tkinci) sünnet olayı gerçekte bu mythos'un günümüzdeki biruzantısı olabilirmi? Bir başka öyküyü dc Pausanias anlatır. Zeus bir gecc rüya görür. Tohumunu yeryüzüne döker. Bundan hünsa (hem erkcİc hem kadın)bir varlık doğar. Tannlarbu çocuğun erkeklik uzvunukesip atarlar, uzvundan birbadem ağacı yeşcrir. Irmak tann Sangarios'un (Sakarya) kızı Nana bu ağaçtan koparıp göğsünde sakladığı bademden gebe kalarak Attis adlı bir oğlan doğurur. Datça yarımadasında yetişen dünyanın en güzel bademinin yerli halk tarafindan günümüzde "afrodizyak" etkisinin olduğuna inanılmasında bu öykünün acaba payı varmıdır? Nana'nın dağa bıraktığı Attis büyür. O zaman salt kadın olan Agdistis yakışıklı delikanlıya çarpılır. Attis, kralın kızıyla evlenmek istemekedir. Düğün gecesiAgdistis'inçıkageldiğini gören Attis çıldınr, erkekliğini keser. Bir anlatıma göre, Kybele ölen sevgilisini gömer, toprağa akan kanından menekşeler, bir çam ağacı çıkar. Kybele törenlerinde rahiplerin taşıdıklan çam kozalağı fallosu ve fıstıklarıdayaşamın tohumunu simgeleyen Ancak onu dölleyen, bereketi saçan boğaydı, geyikti, fallostu. Fallos, "yaşam döngüsü"nün tannsı, simgesi idi. Fallos alayları Kışın blmüşlüğünüyoketmeyiamaçlay an Avrupa'nın maskeli faşingleri, Rio'nun Dionizyakkarnavalları.eskisepetlerilelastiklerinyakıldığı nevruzlar; I lıristiyanlıktabahankarşılayanpaskalyalar, Islamiyettchıdırellezler bir yerde doğanın yeniden yaşam döngüsünün bir bütün olduğunu anlatan günümüzdeki uzantılan dcğil midir? Antonio Vivaldi'nin"DörtMevsimleri"ndebudoğuş döngüsünün notalan yok mudur? Anadolu'da vcdolayısıylaYunanistan'da "fallos alayları" Dionysos şenlikleri ile doğdu. Ege'de Delos Adası'nda fallos kanatlarla betimlenir. Bununla da fallosun cinle (demon)bağlantısı anlatılır. Aydın'abağlı Karacasullçesi'ndeki Afrodisisyas antik kentine yakın bir köy olan Bingeç'dc "Plarasa" adlı bir başka antik yerleşme vardır. Köyün camisinde, bu antik kentten çıkma silindir biçiminde, mermerden yapılmış, kabartmabezemeli bir sunak taşı, üzerine uzatılan bir başka taş yardımıyla cenaze törenlerinde "musalla taşı" olarak kullanılmaktaydı. Köylüler.bu taşı isteyen Afrodisyas Müzesi yetkililerinc önce direnmişlerdi. Yetkililerin, sfenks biçiminde, arkaları nda iki adet aslan ayağı ve kuyruğu bulunan, kanatlı iki«" "Herm " yontucusu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle