Katalog

20 NISAN 1997. SAYI 578 19 y u y ağmayan kar, son ikiüç haftada öylesine yoğun yağmıştı ki, güneşin etkisiyle yumuşayınca dizboyu gömülmemize neden oluyordu. Yolun irtifa yitirdiği bölgelerde eriyen kar suları derccikler oluşturmuştu. Şırıl şırıl akan sulann scsi, Bakırdağlarf nın derin sessizliğine karışıyordu. Sonunda 7 kilometrelik yolu tamamlayıp Karçukuru'na ulaşmıştık. Tunçdağı (2649) ile Alabelen (2422) arasındaki yaylanın karla kaplı evlerinin manzarası doğrusu görülmeyedeğerdi. Sanki DoğuAnadolu'da,kışın kardan yollan kapanmış birköy gibi duruyordu. Alabelen zlrvesl Karçukuru'ndan sonra zirveye ulaşım için Alabelen' in güney güzergahı izlenir. Yaz koşullarında 11,5 saatte zirveye çıkabilirsiniz. Fakat bizler karlara bata çıka yürüyerek 7 kilometrelik yolu 3 saatte katetmiş, çok da yorulmuştuk.Oyüzden zirveye ulaşımımız yayladan 2 saal sürdü. Yamaçlar hem dikti, hem de güneş gördüğünden karlan düzensiz erimişti. Çıkarken kayalarda veya çarşaklt yüzeylerde ayaklanmız gömülüp doğrudan alt kısımla temas ediyor, temas ettiği yerdeki sorunu aynen bize ulaştınyordu. Örneğin biri büyük,diğeri küçük iki kayanınarasınasıkışmamız, veyaçarşaklamücadeleyegirip geri kaymamızgibi. Yükseldikçekarkalınlığı ve buzlanma artıyordu tabii. Sonunda 2422 metrelik anadoruğa çıktığımızda saatler 14.00'ü gösteriyordu. Saklıkent'ten beri süren yürüyüşumüz ve çıkışımızla toplam 5 saatte anadoruğa ulaşabilmiştik. Zirvede hava soğuk ve fırtınalıydı. Üstelik bulutlanmıştı. SakhkentKarçukuru arasında y ürürken açık ve güneşli hava, güneyden gelen bulutların etkisiyle birdenbire kapatmıştı. Çevremiz yoğun biçimde karlıydı. Kuytu yerarayıp kumanyalanmızı çıkarttık. Ama nafile. Rüzgâr hcr tarafımızdan dondurucu biçimde csiyordu. Güneş görünmüyordu. Bulutlann arkasında gözden kaybolupgitmişti. Fakat güney imizde tüm görkemiy le yükselen Tunçdağı'nı (2649) görebildiğimize görebulutlar2700mctreninüzerindeydi. Doğumuzda Antalya sahillerini seyredebiliyorduk. Aramızda Sivridağ( 1834), daha güneye doğru Çalbalı Dağı (1651) ve lnceeriş (1630). Onların güneyinde T V Kulesinin yeraldığı Sançınar Dağı (1811). Hepsi doğumuzda. Batı tarafımızda Saklıkent ve Bakırtcpe (2547). Ötelerde KorkuteliAkdağ(2825) ile Kızlarsivrisi(3070),bembcyazmanzaralarıyla çok güzeldiler. Onlara göre kuzeyde Kuran Dağları Silsilesi (2481) yer alıyor. Kuzeyimizdeyükseltileri 10001600 metre arasında değişen birçok dağ uzanıyor. Çok daha uzaklarda Serik'in en yüksek dağı Boz kış ürmanışı... edilen dağlık arazideki beyaz badanalı villalar ise adeta sıntıyor. Kimi villalann ardıç ormanlannın içine dikilmesi, ormanın gclecekteeldençıkacağının şimdiden habercisi. Dağa çıkış için gelinecek temel hareket noktası.azevvelsözünüettiğim Karçukuru Yaylası. Saklıkent'ten itibaren doğuya devam eden yedi kilometrelik stabilize yolda yaylaya ulaşıhyor. 20002050 metre arası kodu bulunan yayladan 11,5 saatte anadoruğa ulaşmak mümkün. Ancak kışın ve crken ilkbaharda yay la yolu karla kaplı oluyor. O takdirde yolu yaya katedip Karçukuru'na gitmek gerekiyor. Ikinci rota ise kuzeyden. Önce Antalya'dan "Bahtılı" köyü'ne geliniyor. Zatcn Saklıkent'in yolu buradan ayrılıyor. Bahtılı'dan itibaren "Çakırlar" üzerinden önce "GeyikbayırTna, ardından da"Şekerevler" güzergahından "Sakarpınar"a gidiliyor. Sakarpınar'da araçtan inilip "Kırbucak Tepesi"ne çıkılıyor. Daha sonra güneye doğru dağın sırtı yürünerek anadoruğa ulaşılabilir. Alabelen 1989'daenvanterealınandağlanmızdan. Ona ilk kez 8 Nisan 1989'da, 13 kişilik ckiplc çıkmıştık. Izlediğimizrotagüney güzcrgahıydı. yani Karçukuru'ndan. Alabclcn'c ikinci denemcmiz 11 Mart 1990'da 11 ki^ilik bir ekiple gerçekleşti. Hava öylesine şiddetli ruzgârlıydı ki, zirvede ancak dakikalarboyukalabilmiştik. Ekipten iki dağa Karçukuru yakınlarında. burun(2504), Isparta'nın ünlüdağı Davras (2635), Burdur'un zirvcsi Kestel (2331), Alabclen'inekibimizesunduğupanoramalardanbazılan. Zirvede bir buçuk saat durabildik. Ama sırt çantalanmız ne var, ne yok giymek koşuluyla. Çantamın üst gözünden çıkarttığım alüminyum tüp içindeki kâğıdı tüm ekip adına yazıp imzalamaya çalışırken birkaç kez eldiven giyip çıkartmak zorunda kaldığımı hatırlıyorum. Birimizin adını ve soyadını yazdığımda ikincisini yazabilmem için climi ısıtmam gerekiyordu, yoksa mümkün değildi. tlk çıkışımızda gelen imzalasın diye bir "DorukDefteri"bırakmıştık. Aradanyıllar geçince indirdikki ne görelim? Defter, oradaki Yatır'dan medet uman yazılarla dolu değilmi? Saat 15.30'da inişe geçip, geldiğimiz yolu aynen izleyerek Saklıkent'e ulaştığımızda 18.30'du. Güneş batmış, hava ayaza çevirmişti. KJŞ çıkışlanmızın sonuncusuydu bu4 Dağa hareket Saat 09.00'daarabalanmızın kapılarını kilitledikten sonra Saklıkent'i geridebırakıp Karçukuru Yaylası'nın karlarlaörtülü yoluna doğru ilerlediğimizde Alabelen çıkışını başlatmış sayılıyorduk. Önümüzde 7 kilometrelik güzergah vardı. Saklıkent'in ünlü dağı "Bakırtcpe'yi (2547)"geçtik. Yol üzerindc Saklıkent'in çöplüğübulunuyordu. Geçen gelişlcrimizde büy ük tepkimizi alan çöplükteki çöplcr, basında çıkan haberlerüzerine toplanmi!» olmalıydı. Yerde birkaç nay lon poşetten başka şcy gözümüze ilişmcdi. Havagünlükgüneşlikti. Amakocakışbo Kernal Güneş, Mehmet Aydilek, Ahmet Selçuk, Mehmet Serin, Fatma Eroğlu Alabelen 'de. Kardan yollan kapanmış bir köyü andıran Karçukuru Yaylası.