Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28ARALIK 1997. SAYI 614 15 Çeşit çeşit takılar yapıyor Eser İskit, malzemesi, tümüyle doğadan topladıklan. Takılan, ruhunda esen fırtınalan, bir bir dile getiriyor. Karamankeldağ' ın kuzeyi ve kuzeyinden itibarcn doğuya doğru olan bölümleri ay lar önccsindcn kcsilmı^tı. Düzlcrçamı birkaç yerindenkabakgibısoyulupaçılmıştı. 1W6 yi lının aralık ayında çıktıkları" Sulandız Dağı "ndan net biçimde görerek üzüldükleri bu olayınfotoğraflarınıçekipbasınadağıtmışlardıama... Bugünkesilmeyıpkalanyeşılliklerdeyokedılmişti. Yanmışağaçlannkesilmeleriyleaçılanalanlargeçenyıhnkilere cklenınce sonuç dümdüz, fakat tek yeşilin olnıadığı binlerce dönümlük çıplak bir sahaydı. Güver Boğazı'nın acıklı hall Yaklaşık 200250 metre irtifayitircrck ındikleri Güver Boğazı 'nın durumuysa yürekleracısıydı.KesimişIemlerihenüzulaşmadığından kapkara ağaçların duvarlarboyu uzandığı görünüm hakınıdi kanyonda. Güzelim yeşil artık yoktu. Orman işçilerinin Karaman Çayrnı aşabilmek amacıyla bir uçtandiğerınekesıpdevırerekıızattığıkocaman yanmış bırçam ağacı görüyordu köprü görevini. Hızla akan suyun içine düşmemek için ağacın üzcrindc yürürkcn dikkatii olmak vebirazdacambazlıkmesleğindenanlamak gcrckiyordu. Suyun kıyısındahafıfyeşilçimenler görülüyordu. Tek güzel manzara buydu. Arasıra kanyonun üst bölgelerinden müthiş kırılma sesleri çıkaran çam gövdclcri, korkunç gürültülerle aşağılara yuvarlanıyordu. Işteozaman isteristemezirkiliyorduinsan. Bütün bunlara rağmen bir tür yılanla karşi laşınca, sevindiler. Çünkü yaşamın henüz ölmediğinin 2. kanı tıydı bu. Yılan birkaç ay önceki cehcnncmden kurtulmayı başardıysabaşkalan dabaşarmışolabilirdi. Doğa yaşiyordu, ölmemışti... Nitekim yerlerde çımlenmiş çam tohumlan gördüler. Nasıl da narin ve sevimliydiler... Akdeniz Üniversitesi'nde görev yapan Orman Mühendisi Tuncay Neişçi, yanmış orman alanlarındaki çımlenme ve gelişme hızınınnormalindörtkatıolduğunusöyledi. Tabii külün yağmurla yıkanıp gitmemesi koşuluyla. Hiç değilse bunun önemi iyice kavranırsa, geleceği tehdit cden orman yangınlannın zararından birnebzeolsun kurtulunabileceğini düşündülcr... Güver Uçurumu ve Düzlerçamı'nın yemyeşil panoraması artık yoktu. Tümü insafsızca yokedilmişti. Tekrar geri gelmesi için en azelliyıhngeçmesigerekiyordu. Ama Antalyaclasadeceikisimi vardı?Hayır... Başka ycrler, bılınmeyen bölgeler de vardı Buralarşımdılikyeşilveiğneyapraklıların en güzel örneklerini sunuyorlardı. Hiç değilse oralarkorunmalı vegelecek kuşaklaradevredilmeliydi.^ Takılar da konuşur. ' bulmuş kendini. Onların takılarından yolaçıkıp.kendiözbenliğinidamgalamış sanatına. Bugün, çeşit çeşit takılar yapıyor Eser tskit, tümüyle doğadan topladığı malzcmelcrıylc. Ruhunda esen fırtınalan, bir bir dile getiTakıları Eser İskit 7 anlatıyor... riyor takılannda. Kiminde isyanını, kiminde yalnızlığını, kiminde öfkesini, kibcnimçocuklanm,canlanm"diyor, hiçyaminde umutsuzaşkını, kiminde çaresizliği nındanaynlmayan,"Sadıkdostum"diyetani, kiminde çocukluğunu,gençliğini... nıttığı köpe|i Mayko'nun (Boşnakça 'yavrum' demekmiş)başını okşarken. "Takı ları konuşturan adam" diyorlar ona yörede. Sahiden de kulak verip dinleyene Tüm amacı, "çocuklanm, canlanm" dediçok şey fisıldıyor takıları, kıvrımlarında giz ği takılannı dünyaya tanıtmak, onlann sevgilenmiş duyguları paylaşmak istercesine... sinibirçokbaşkainsanlapaylaşmak...Evet, Amahepsinin ortak biryanı var, hepsi sevgi Eser İskit, çektiği tüm acılara rağmen sevgi ürünü. I Ier takıda Eser lskit'in el emeği, göz dolu. Yüreği hep kıpır kıpır, hep birilerine nuru, sevgi dolu yüreğınin ızleri var. "Onlar aşık ama heptakılarıyla...^ GIILGİJN AYRAL atça'yaotuzkilometre kala, okaliptüsağaçları ile çevrili, şipşirinbirkoyda.Kurucabük'te yaşıyor Eser İskit. Büyük kentlerin gürültüsünden, karmaşasından uzak, sessiz sakin, doğayla başbaşa. Tam kırksekiz yaşında. Ama üçbuçuk yaşında yakalandığı çocuk felci onu tckcrlekli iskemlcye tutsak etmış. Dıledığınce ne çocuk I ıığıınu y aşayabilmiş ne de gençliğini.. Hastalığa yakalanmadan önce, her çocuğunki gibi doğal yaramazlıkları nedeniyle merdiven altına bağlanarak cezalandınldığını anımsıyor: Fazlaca koşup oynuyor, büyüklerimi tedirgin ediyordum... Ahbüyüklcri,bilselerdiömürboyu tutsak olacağını, onu bağlarlar mıydı böyle merdiven altına daha fazla koşmasın diye... Güneş Koleji'nde okurken, koltuk değneklerini kullanabiliyormuş hiç olmazsa. Ama dengesini kaybedip, günün birindc boyluboyuncayereserilince.onlandakullanamazolmuş. Artık tek kurtancisi, tek dostu, tek sığınağı bu tekerlekli iskemle... Öyleçeşitliişleregiripçıkmışkı.. Akvaryumculuk,kuşçııluk,bııtıkçilik,aşeviişletmesi ve hediyelik eşya satışı... Işte, göniil verdiği güzeli bu arada, hediyelik eşya satarken tanımış. Bir Musevi kızına aşık olmuş. Aşkıkarşılıksızkalmamış,evlenmişler. Bir dcoğullan olmuş. Gel görki uzun sürmemi!} mutlulukları. Ailesi habersizkaçmvermiş yeni gelini. Ailesi mi kaçırmış, yoksagelin mıterkctmişonu'.'Gözleridemzınengınlıklennedalıyor: "Ailesi olmasa,mutluluğumuz bozulmazdı." Düşgezgini vezengini... Küçücükoğluylabirbaşina... Diinyasıbir kez daha /.ından olmuş, boşanmışlar. O gün bugün bir daha hiç haber almamış oğlunun anasından. Yinudalıyorbirnoktaya: "Hiçoğlunuaramadı.hiçsormadı." Üzgün, biraz da hüzünlü. Kaçmış sonra Eser İskit büyük kcntlerdcn.sığınmış, buyeşille mavının kucaklaştığı koya. Kitaplara gömülmüş..Okumuşdurmadan,Sartre'dcn, Kafka'ya... Müzık vckitaplar,birdüşzengıni olup çıkartmış onu. Hem düş gezgini, hem düşzengini...Uzaymderinliklerine,gözkırpan gezegenlere uzanıvermiş sonunda. Dünyaya inip Kızılderili'lerin arasında Düzlerçamı'nda kalan bir avuç yeşilde... Eser hkit'in takılannda düfün hem gezginliği, hem de zenginliği var...