Katalog

2HAZİRAN 19% SAYI 532 17 ZEYNEPALIYE Samsun'da doğdu. Atatürk Eğıtim Fakültesi Türk Dıli ve Edebiyatı Bölümü'nü bitırdı. Değişık ortaokul ve liselerde Türkçe ve edebiyat öğretmeni olarak çalıştı. öykü kitaplarından "Yaşamak Masal Değıl" 1990 yılında, Gerçek Sanat Yayınları'nca, "Aliye'nin Öyküleri" ise Cem. Yayınevi tarafından 1992 yılında yayımlandı. Son öykü kitabının adı ise "Kum Köprülerı Kırmızı". Yazarın öyküleri Varlık, Gösteri, Türk Dili, Karşı Edebiyat, Berlin Bahar gibi dergilerde, şiirleri Sombahar, Karşı Edebiyat, Kuşlama, Atika dergileri başta olmak üzere çeşitli dergilerde yer aldı. M beş paralık değeri olmayan biri gibi duy umsadığımı kendimi? Telefonu bu kezgerçekten kararlı biçimde çcktim. Ama farklı bııiydim artık. Beni uzağımda da olsa aşağılamasına izın vermeyecektim bundan böyle. Onun kölesi, kullanıp kullanıpattığı bireşyası yadadosfudeğildım,bunukcndisinesöyleyecektim,hemen şimdi.Biranlamdadaöcümüalmamısağlayacaktı bu atağım. Yalnızca bcnim öcüm değildiayrıcaalınacakolan.utumunöcüydü... "Kapılarımı annem dışında sonunadekaçtığımtekkadındın..."diyeadetaduyurmakistercesine bağırdım yumruklarımı sıkarak. Evct, kcndi ayak sesinden bile iirkcn, korkan, önceden haberdarolmadiğında kapıyı bile kimseyeaçmayan.benim gibi biri, çılgınbir cesaretle bütün düşmanlıkları, kinleri, intikamlarıkarşılamayigözealmıştı.Onakavuşabilmek ıçin... Veo... o... inanılmaz, gerçekteninanılmaz... Dünbugünişyerimdenaramıştır...nıutlaka aramıştır. Yatıştığımı düş.ünüyordur. O güntelefondakiöfkemi.kızginlığımıkendisindenaslavazgeçemeyeceğiminitirafıgibi algılamiijtırçünkü...Öylesinebırözgüven. Santralde bcnim yerime yabanci bir ses duyuncadehşetşaşırmıştır."Santralibağlarmısınız" demiştir belki de... Beni nerede bulmak isterseoradaydımçünkühep... Inanmıştım onun farklı olduğuna.Neacıma duygusu, ne geç kaimış bir romantizmı tadıvermedürtüsü, neyaşamındadeğişiklik yaratma.arzusuolabilirbanagelişindckineden, diyordurjı. Oysa bütün o kadınlann açtığıyaranıntoplamından daha iijleyen bir yara bu... Gcrçi acılıydı sesı, rol yapmıyordu eminim. Hattabırarapişman oldu, gerıdönmek, sö/lerıni geri almak istedi, peijpeşc cs'lerkoyduaraya... matematiksel hesaplar yapıyordu belki. Belki hemencecikuçüp gidiveren, yakalayamadığı. beni bir başka yoldanetkilemeolasılığınınkörışığı... Belki de benibölen,parçalayan,tokatlayan.didikleyen ve kaçınılmaz patlayı^ın kedisinde son bulacağını gördiiğü mutsu/luğumıı, ruhuındabiracımamakınesıyaratıpigineatabileceği umudu... Vurgularıma bütün oklarımı, hançerlerimi, kırbaçlarıtnı ustalıklayerleştirip başucunda birkaç paket kâğıt mendille ölümü beklemesını önerdığımde artık tutamadı kendini. Burçlanndakı beyazbayraklar dadüş.tü... Ağlıyordu... Ama eminim en fazla'nihavent'birağlamaydıbu...(,"okacımasızdı belki, "Bırakgözyajjlarınısilah gibi kullanmayı... Dürüstol..."dıyebağırmam... Kapatmadı ama. Bircızırtı oldu yalnızca. Burnunuçekti.Küskün bir çocuğunki gibi büktü mutlaka alt dudağını. Sonra bir çakmağın 'çıt' ediiji... Ahizeyi ağzından uzaklaştırmadan savurduğu duman sankı kilomctrelerce göğügeçipyüzümedolandı.Hayır.nihaventten çok hicazdı; ezik, çekingen, pişman, utanç içinde... Korkııyordu Gülseren, anladım, benim kadarkorkuyordu... I lerkcsi aynı andayitirmekten.uykuyadalacakkendileyecekdilekbulamamaktan;tıpkınehirkıyısında ccplerı taşlarla dolu kalakalmak duygusu...Gözlerımateşateşyanıyordu... Beynime bir bant gibi kazınan o konuşırıadaki bütün sözcükler, imler, suskunluklar, es'lerüç,gündürdurmaksızın'ş,rakk..ş.rakk.. şrakkk. sjrakkkk' dövüyor tüm varlığımı. Topraklarımı yitiriyorum, kayıyorum kendimdenuzaklara.Soluğumciğerlerimdetutuklanıyor. Ne hiçbir iijaret vermeyen bır sessizliknedeağlamasından.yalvarmasından aslaetkilenmeyeceğımihaykıranbirküskünlük hali bu: "Bunca zamandırbiz hıç ikı kişı kalanıami!>ın trajık paıidomimi... Onu, kutsallığım saydığım kadını aylarboyuncakocasının.oğlunun dışında bir başka erkeklc daha paylaştığımı nasıl farkedemedım peki? Söylemeseydi böylece sürüp gidecekti denıek? Yoksa ba/ı şeyleri görmek istemedim mi, görmezden mi geldim bilerek, kasıtlı, taammüden, planlı olarak kaçtım mi gerçeklerden?Hiçbirs,eydenemindeğilim artık... "Diffırçanı al. ..gei... Kemline giiven ve bana..."demiştim... Gelmecli. Telefbnyanımdu dunıyor... Sıcukladı içerisi... Telefon yanımda duruyor... Kışkırlıcı ve masum.. Vantilatörü çaliftırsam mı ? Telefon... Bira hardağım dikip içtim sonunu dek... Üstkatta patpal'küçükadımlarlakoşanbiri. .. A rdından kahkahalar... Telefon yanımda... Hayır, onu arayamam... Yapmamahyım bunu... Telefon... duruyor... yanımda... Onu değiI... Beni aramasını sağlayacak bır şey yapabilirim belki... Yenidenele geçirdiğinden, afyon krizine tutulmuş biri gibi onun krizine tutulduğumdan kesinliklc cınin olmalı... tşte ozamankusmalıyım bütün öfkemi... Öcüm yerde kalmamalı... Telefon...Elimi yeniden yerleştirdim numaraların üzerine...Tus,ladım...Çaldı...Pek çokgüzelanımı.an'ımıfarkınavararakyada varmayarakbeniınlepaylaşmışbir'alo\Çiçekçi Semih'in 'alo"su... 'Alo'(Sonikiaydırsıkduyduğuscsimitanıdı artık...) lyi akşamlar. Evet...Gül istiyorum yinc.beyaz... (Yoksa hâlâ çözebilmiş değil miyimaşıkolduğum kadını? Yoksa bır zehirliçiçekyaftasınıyapıştırmaktahaksızlık mı ettim ona? Tam tersinc yabani otlar ortasında rastlantıyla boy vermiş yedi veren gülü mü o? Nasıl da mutluydu kollarımda? Pembeydi sarmaşıktı, turunçtu, hcm 'Saba'ydı hcm Rast'tf... Kulağına mırıldandığımasksözcüklerince,masumdu...Saçlartnı usul ıısul okşarken, parmağım haritasını çıkartırken yüzünün. gcrçckten yalnızca benimdı bıliyorum...O gün telefonda nasıl da tıtriyordusesi.acıçekıyorduyaşamındabır başkası daha olduğunu acıklarken. "Sevnıiyorumonu.Sensaflığımsın.sığınağımsın..." derkentelefonunötelcrindenuzanıpellerime gözyaşlarıylasulanmışöpücüklerkondururkenıçtendı... Sonra bütunruhuylagövdemin içine, kendimi onda kaybedeceğim kadar içimc geçip, "Anla ne olur... Scnden önce de m utum değiştirmediyse yerini? Belki annem öğleden sonra uğradığında? Bilinçlı de bırakmışolabilirya... Aynı apartmandaotursakda yalnızyaş,amamıbirtürlükabuledemiyor... Sevda evlendikten sonra gündc üç posta uğruyor artık. En önemli konusu, "Ikimiz dc yalnızız..." Çiçerogürültüyleuyanmışolınalı.Geldi, bacağıma sürtünmeyc başjadı. Okşadım bembeyazbaşını. Evet.bembeyazolmalıbu yumuşacıktüylerinrengi...Sevgigibi,dostluk gibi sıcacık. Daha doğrusu bcyaz, kedinin başı olmalı... Birde nota bulmak gcrckse, özellikle'La'yakışır...Baktımokşanmaktan daha fazlasını istiyorÇıeero.tırmalıyorpaçaIarımı. Kucağıma alıp göğsümc bastırdım. Parnıaklarımla da yokladım çiçcğin toprağını, hcnüz nemli... Bira ıçmek istedi canım. Çiçcro'yu bıraktım yere, mutfağa geçtim. Dolaptan bır bıra kutusu çıkarttım. Çiçero hâlâ ayağımın altında dolanıyor. Ses etmcdinı... Altgözdevotkaolacaktı. Rakıylaçok benziyorvotkaşişesi. Kapağınıaçıpkokladım.Tamam,votka...lkisinialıptekrarodayadöndüm. Elimdekileri sehpayabırakıp kanepeye oturdum. Çiçero sıçradı kucağıma. Beni seviyor bu kedi... Az değil, dört yıldır birlikteyiz. "Pcki Gülseren hiç dostun oldu mu? Yoksa sen kendini mi kandırdın?" sorusutakıldı usumabukez. Evet, gcrçck cn net haliylc ortada duruyordu: Geri vermemeye programlanmiijbirkumarmakincsiydi Gülseren. Bense uslanmaz bır kumarbaz. Durmaksızın saklandim Gülseren'den üstelik. Sakladım kendimi, kıskanç lığımı. güçsüzlüğümü,yalnızlığımıbılsınıstemedım. Yanılıyormuyum yoksa? Güneşim. ayım.dcnizim. bulutum olduğunu, sapsarı gökyüzüm. sapsan uçurtmam, papatya tarlam olduğunu bıliyor muydu yoksa? Ayırdında mıydı onsuz