Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10MART1996. SAYI520 Ortayaş.yaşlılığıngörevvesorumluluklarının benimsenmesi yolunda bir hazırlık dönemi olsaydı, çok daha farklı olur, belki de, Martin Amis'indilegetirmeyeçalıştığı üzüntü, budenli yoğun yaşanmazdı: "Erken orta yaş gibi, uygunsuz bir karabasana karşı hiçbir şey beni hazırlıklı kılmamıştı." Amis, daha sonra genç bir kadın uğruna eşini ve iki çocuğunu terk ettı. Ne var ki, toplumumuz orta yaşa saygın bir anlam kazandırma konusunda herhangi bir sorumluluktan uzak. Orta yaş dönemi, günümüzde bir cendere olarak ele alınıyor. Orta yaşlı olmak, hiçbir amacı olmaksızın bir yerlerde bulunmak anlamını taşıyor. Şimdilerde orta yaş döneminde olanlar, teknolojik gelişmelerin eski değerleri silip süpürdüğü ve kendine özgü bir seçici "normal I i k" ol uşturduğu savaş sonrası y ıllarında büyüdüler. Bu süre içinde, görsel iletişim araçları yoluyla hemen hemen her şey gençlere ve gençliğe odaklandı. Yaşlanan yüz, tüketici karşısında çekiciliğini yitirdiği gerekçesiyle ıskartaya atıldığında, ona "anormal" ya da "uygunsuz" damgası vuruldu. Körpe, dinamik, yaratıcı ve etkileyici gençlikkavramının yansımalan, iş dünyasında da kendisinibellietti.lşverenlerbugörüştenyolaçıkarak, yeni işe alınacaklara belli bir yaş sınırı getirmeyebaşladılar. Kilitnoktalardagörev alanlar.hepgençleroldu. Yaşhlarise.giderek arka plana atıldı; emeği, deneyimi ve özverisigözardıedildi. Ne var ki, bu yeni yaşam evresine geçiş sürecinin de edinim ve ödülleri var. Ancak, bu ödüller olgunlaşmayı benimsediğimiz ve doğalbulduğumuzsüreceeldeedilebilir. YAŞASALARDI... 50 yaşında olacaklardı: Rainer VVerner Fassbinder, yönetmen, ölumü 1982 Freddie Mercury, Queen topluluğunun baş solistı, ölümü 1991 Mahir Çayan, '68 kuşağı önderlerınden, ölümü 1972 Sümeyra Çakır, şarkıcı, ölümü,1990 Adem Yavuz, gazetecı, ölümü 1974 Deniz Gezmiş, 68 kuşağı önderlerınden, idamı 1972 Tezer Özlü, yazar, ölümü 1986 Ve yeniden orta yaş... Yaşlanan beden ve yüz normal bir olgu olark değil, bir terslik olarak algılanıyor. Yaşlılarıngörünümü, neBatı'nın.nedegelişmekte olan ülkelerin güzellik ölçütleriyle hiç mi hiç bağdaşmıyor. Kuşkusuz, söylenceselgüzelliklerinıyıllarameydanoküyarak sürdüren yaşlı sinemaoyuncuları,dansçılar ve benzerleri yok değil. Ama bunlardan da söz edilirken, elde olmadan," Yaşı na göre hiç defenasayılmaz...Gençliğindeherkesibüyülemişolmalı"gibiyorumlaryapılıyor. Yaşlanmakorkusununenacımasızcayaşandığı ortam, kuşkusuz sinemadünyası. Sinema çevrelerinde bu güvensizlik öylesine egemen ki, hemen hemen hiç kimse gerçek yaşını söylemek yürekliliğini gösteremiyor. Bu nedenle de, gerçek yaşlarını gizlemek için büyük çoğunluk plastik cerrahi yoluna gidiyor. Neustatter, orta yaş dönemini ele alırken, bu evrenin en olumlu biçimde aşılabilmesi amacıyla, yaşlanma süreci boyunca ortaya çıkabilecekhertürsorunayakındaneğiliyor. Ancak, bunu yaparken de, kişiyi bekleyen y ılların en iyi biçimde değerlendirilmesinin, okişinintoplumiçindekikonumunaveekonomik durumuna bağlı olduğuna da dikkat çekiyor ve yaşlı nüfusun büyük çoğunluğunun yoksulluk, hastalık, yalnızlık içinde, birçok haklardan yoksun olarak yaşamalarını utanç verici buluyor. Yaşlanmaktaolanlar için, içinde bulunduğumuzdönem,bulunmazbirfırsat, birayrıcalık sayılıyor. Araştırmacıların ve bilim adamlannın insan bedenini daha uzun ömürlükılmaçabaları,tasanmcı,girişimciveüreticilerin gcreksinimlerimize daha önce görülmemiş. bir istek ve tutkııyla yanıt getirme uğraşlan,hepbizinsanlarınbukonudasergılediği gücün doğrudan bir sonucu. Bu da, yaşlı bireylerin, yaşam, eylem, görüş ve duygularının bir ilgi alanı oluşturması anlamınagelıyor. Böyle.olunca da, toplumun bu kesite daha ilgiyle yaklaşması ve buradan geleceksesekulakkabartmayabaşlama.sıişten bile değil. Nc var kı, bunu gerçekleştırmekiçin, bi/i orta yasjarda tuzağına düşürmek isteyen tüm kötü güçlere meydan okumak vc şeytanın ayağını kırmak zorundayız.^ The Guardian 'dan çeviren: Rita Urgan Mahir Çayan (üstte solda), Ajda Pekkan (solda), Cher (üstte). ORTA YAŞTAKIUNLULER Liza Minelli, sınema yıldızı Hayley Mills, sınema yıldızı Duygu Asena, gazeteci Candice Bergen, sınema yıldızı Halil Ergün, sınema yıldızı Cher, şarkıcı, Zeliha Berksoy, tiyatro oyuncusu Prlscilla Beaulieu Presley, sinema yıldızı, Sylvester Stallone, sınema yıldızı, Oliver Stone, sinema yapımcısı ve yönetmen Helen Shapiro, şarkıcı, Idil Biret, pıyanist Emre Kongar, sosyolog Susan Sarandon, sinema yıldızı, Neil Young, rock şarkıcısı, gitarist, Gfannl Versace, moda tasarımcısı, Ülkü Giray, spiker Meriç Sümen, balerin ömer Kavur, yönetmen Kemal Sunal, sinema yıldızı Timur Selçuk, besteci, yorumcu. Jane Birkin, sınema yıldızı, Tuğrul Eryılmaz, gazeteci Marianne Faithfull, şarkıcı, Nazlı Eray, yazar Halil Berktay, tarihçi Zeynep Oral, gazeteci Hikmet Çetinkaya, gazeteci, Türkan Şoray, sinema yıldızı r I te