Katalog

16 mü, eskimiş bir yaranın deşi lmesinden duyulan cndişe mi yoksa yalnızca merak mıydı yakaladığı? Belki de oldukçadonuk ve soğuk görünen bu kadın, içinde bambaşka bir alevi gizliyordu. Kadın ifadesiz ama dalgın bakışlarını yeniden ona dikerck boğuk bir sesle, "Uzun yıllar geçti. Çok uzun yıllar..." dedi. "Tanışmamıştık, değil mi? Sizi hiç anımsamıyorum çünkü. Belki de başka başka... Neyse, ben Sevil." Hafifçe öksürerek sesini dcgiştirdi. Bu kez madensel bir trnıyla, "Hangi günler geleceksiniz?" dedi, "Her zaman olabilir." "öyleyse neden hemen başlamıyorsunuz?" Bir saat kadar çeşitli aletlerde bedenini parçalarcasına eğrilip büğrülüp kıvnldıktan sonra kan ter içinde yüzünden alev fışkırarak salondan aynlmak üzere kapıya yöneldiğinde Sevil'in ona seslendiğini duydu. "Adresim bu kartta yazılı. Sizi bu akşam sekizde evimde bekleyeceğim" Füsun bu garip çağnyı şaşkınlıkla karşıladı. "Ama neden?" diye duraksayarak sordu. "Mutlaka gelmelisin. Çok önemli." Füsun, "Delinin zoruna bak, hiç tanımadığım bu kadının evine ne diye gideceğim ki?" diye geçirdi içinden. Bu kadar aceleyle onu çağırmasının nedeni neydi acaba? Pek dostça, ona sıcak gelen bir tavn da yoktu. Onunla ortak neyimiz olabilir ki diye düşünürken eşiyle ilgili söyledikleri geldi aklına. Acaba onunla...? tçinde bir şeylerin koptuğunu, sızladığını duyumsadı. Aradan geçen onca yıla karşın ölü bir hayali hep canlı tutmuştu. Belki de bir ölüye bağlı kalmak bir kadın için kanlı canlı ama sorunlan birlikte taşıyan diri birisine bağlan CUMHURİYET DERGt Şükran Yücel'in geçen ay PEN Yazarlar Derneği Orhan Kemal Başan Ödülü'nü alan bir öyküsü. IKIKADINIKIDUŞ C imnastik salonuna girdiğinde buraya gelmeyi gerçekten isteyip istemediğinden emin değildi. Çekingen adımlarla girişteki masaya yaklaştı. tçerdeki salondan hızİı tempolubirmüzik sesi geliyordu. O kapıy a mı yaklaşsın, masanın başında mı beklesin, yoksa gerisin geri dönüp çıksın mı bir türlü karar veremiyordu. O sırada salonun kapısı açıldı. Genç görünüşlü, sarı saçlan özenle yapılmış, ince ve atletik yapılı, son derece bakımlı ve alımİı bir kadın, bir iş kadınının kendine güvcnli edasıyla gülümseyerek karşıladı onu. "Hoşgeldiniz. Salonumuza ilk kez mi geliyorsunuz?" "Evet." "Kayıt için mi geldiniz?" "Öyle düşünüyordum." Kadın ona bir kâğıt uzatarak, "Buradaki programa göre, istediğiniz saatlerde gelebilirsiniz." Hâlâ içindeki kararsızlıktan kurtulamayarak, elindeki kâğıda boş gözlerle baktı. "Ben sonra tekrar uğranm" diyerek aceleyle çıktı. Ne zaman kendinden emin bir iş kadınıyla karşılaşsa içindeki boş §t Sabahki bakımlı ve özenle boyanmış kadının yerinde en az on yaş yaşlanmış bir kadın vardı. Gözlerinin altında siyah, mor halkalar, dudaklannın kenannda kalın ve derin kınşıklıklar, yüzünde bir maskenin kalın çizgileri gibi göze çarpıyordu. luk duygusunun daha da büyüdüğünü duyumsuyordu. Çocukları büyüdükçe zamanın ağırhğını unutturacak yeni uğraşılaranyordu kendine. Arkadaştoplantılanndan, komşu günlerinden sıkıhyor, başıboş uzun yurüyüşlerde düşüncesinin izini sürmekten hoşlanıyordu. Yıllardır ev kadını konumuna bir türlü alışamamış, ısınamamıştı. Mutlaka çalışması gerekirdi, ama nasıl ve nerede? Bir yerden başlamak için geç olduğuna inanmış, daha doğrusu bu duygunun rahatlığı na sığınmıştı. Ona gcrekli olan, zamanını geçireceği ufak uğraşlardı. Şimdi jimnastik, sonra belki vitray, batik, seramik, peki sonra? Tüm bunlar iyi hoştu da içindeki o muzip sesin alaycı ve acımasız eleştirilerini bir türlü susturamıyordu: "Kendini tatmin, başka hiçbir şey değil." Ne olursa olsun, o sesi susturacak ve cimnastiğe başlayacaktı. O da diğerleri gibi bir ev kadınıydı iştc Düşünceleri onu başka dünyalarda gezdirse de sonuç değişmiyordu. Ertesi gün, yine aynı saatte oradaydı. Bir gün önceki kadın, masanın başında oturuyordu. Kaydını yapması için adını söylediğinde başını kâğıttan kaldınp ona baktı: "Füsun lnal mı?" Kadının bakışlarından tedirgin olarak, "Evet, bir şey mi var?" dedi. "Yalnızca eski bir dostu anımsadım. Belki de bir isim benzerliği." "Neydi dostunuzun ismi?" "Faruk...Faruklnal." "Eşimdi." Bir sessizl ik oldu. Bu sırada yeniden daha dikkatle baktı tnasada oturan kadının yüzüne. Belleğini zorladı amaanımsayamadı. Birhüzün ŞUKRAN YUCEL 1952 yılında Izmir'de doğdu. Izmir Amerikan Kız Kole|i ve SBF Basın Yayın Yiiksek Okulu'nda okudu. Kısa bir süre Barış gazetesinde muhabır olarak çalıştıktan sonra eşı Erkan Yücel'le birlikte tıyatro çalışmaları yaptı.Tiyatro oyunlan yazdı, çok sayıdaçevıri yaptı. 1995Mayıs ayında PEN Yazarlar Birliği'nin Orhan Kemal öykü Başan Ödülü'nü aldı Oykulerinl topladığı "Düş Gölgesı" adlı kitabı önümuzdeki günlerde AFA Yayınlan'ndan çıkacak. maktan çok daha kolaydı. Insan zamanla yaşanılan acılan ve çelişkileri de unutuyordu. Yalnızca aşk, iki sararmış sayfa arasında kurutulmuş bir çiçek gibi güneş ve havadan uzak, kadın ruhunun derinliklerinde saklanabiliyordu. Bu kadın ondan ne istiyordu? Kocası bu soğuk kadından hoşlanmış, belki de onu sevmişti. Peki ondan önce mi, sonra mı? O soğuk ve yalnız gecelerde onu beklerken başka bir kadının varlığını hiç düşünmemişti. Artık kıskanmak için TATÎLDB OGZALA Tintr/Ml Y A X O E Z İ 1 E R İ J I I I Antalya, Kemet Adrasan, Orympos, Çıralı, Phaselis 4 Artustos / 12 Ağustos 8 Eylul / 16 Eylul 6 Ekım / 14 Ekım /Kelebek Vadisi, Iztuzu Sahili, Sangermt, Gökova\ Körfezi, Sedir Adaıı, Dalyaa Ekindk I Rl W'l i.Al'lK KOv.tM V'.l U H ' l ,1 \\,f •• ı : I ı > ' t . r . M . ı I V ı l M ..^BOLKAR ÜTDNIZ AUTIPARMAK IA I T S V B R Ç B N İ K J OS O .ımplı tıırura tnalzvmcsi i/uimi.^'.ı^m."^ 7 Temmuz / 15 Temmuz 25Aflustos/2Eylül 15 Eylul / 23 Eyful 12.000.000. IY.RI Kaş, Kalkan, Ölüdeniz, Fethiye, Kayaköy, Yeşllgöl, Uçarsu 14 Temmuz / 22 Temmuz I Eylul / 9 Eylul 11.500.000.fY.R) 11.500.000.(Y.R! V! 1,500.000, rcp) & 9.000.000. | Y /Kızkumu, Orhaniye, Marmaris, Sedir Adası, Dalyan,11isarönü Körfezi 14 Temmuz / 22 Temmuz 4 Auustos / 12 Aöustos 8 Eylul / 16 Eylul J %>: \(7nSS TEMDA TIID 428 20 96 Fox: 426 16 70 fcookHilm.CJ.BmMiSk.tMKJKt/ANK. J Kent Haber: Çatakhöyuk. 9000 yıldır kentlıyı/ Şehir: Luks Arz'ın merkezı Teşvıkıye Pro|a: Prof Krıton Curı'nın yazısıyla Çöptopya dosyamız Usta: 1500 yıllık tarıhıyle Tamirı Ayasoiya Gezİ: Eskı bir başkenı Bırgı Eıodus: Prof Fılız Yenışehırlıoğlu Yanya'yı anlatıyor Sanatçı: Suhandan Özay'dan Fıber Art Tapestry Ek Prof Mübeccel Kıray'dan metropollerımızın anatomısı 6. sayı biitün bayilerde