Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 Onat Kutlar'dan biröykü ir kcdi, tclâşlı adımlarla sofayı geçti. pustıı vc sonsuz bir hızia odaya atıldi. Ycrde, kilimin ortasınıla tarazlanmış bir vişneçürüğü. sonra ayna. Durdu, ilgisiz, kısık gözlerle aynaya baktı. Döndü, sofaya çıktı vc yine aynı telâşjı adımlarla kapıyı geçip güliinç bir kaplan gibı odanm tam oriasına attı kendini. Yınc o tarazlanmiş vişneçürüğü vc... Ayna. Bu oyunu sürdürmek istiyordu. Odanın köşcMiıde mcraklı iki büyük göz İ!)in sonunu bckliyordu. Tuhaf bir işarct vcrdi. Bu, duyulmayan, ancak anlaşılan bir is.aretti: "Hadi!" Kcdi keyiflc döndü, sofaya çıktı. Oyun yenidcn başladı. Sofayı geçtı. Bir rüzgârla birlikte odaya doldu. Aynanın tepcsindc tahta oymalarla deniz canavarlarına benzetilmck istenmiş iki işlcmc bulunan çcrçcvesi, o bir tarafı kırık vc kcdi solukları ile puslu camına yapı^tı. "Hadi!" Kcdi alaycı bir cambaz gibi kuyruğu üstünde döndü. Sonra, telâşlı adımlar. rüzgâr vc hop... Ayna. Dışarda, pcnccrenin dıs,ında orman ağır gürültülerlc yak1as.ıyordu. Bir kırlangıç pcrvazların arasındaki maviyikcsıi."Hadi!" Sofada tcmbel bir eski zaman kokusunu küçük fısıltılarla burnuna çekti.adımlarını hızlandırdı. Kapıyı havada geçti, vi^ncçürüğü hafifçc kabardı. Sonra ayna. Karanlık kös,cdcki iki büyük kurbağa gözü oyunu korkunç bir ustalıklayürütüyordu."Hadi!"Sofascssiz, kapı açıktı. Küçük ayak scslcri kapıyı atladı, düştü vcayna. Pencercbirbulutunönünden ağır ağırgcçti. Kcdinin kuyruğu belirsiz sorularla kıvnlıyor, sonra bir hayvan içgüdüsünün sürüklediği pıtırtılarduyuluyordu. Sofa, içindeki o cski kokulan,scssizliği,{»enişliği küçük soluyuşlarla odaya boşaltıyordu. İki kurbaga gözünün ardına saklanmış, o küçük yaratık; usanmıs,, kızgın, ama zarların o tuhaf ritnıindcn kurtulamayan bir barbut oyuncusunun sabırsızlığı ile kımıldandı: "Hadi!" Sonra yinc o barbut oyuncusu gibi; "Son olarak üç dcfa oynayaeağım," diyc gcçirdi gözlcrindcn. Zarları daha çabuk kurtulacakmıs; gibi hızla attı:"Hadi! Hadi! Hadi!" Kcdi anlaşılmaz bir hızla havada B A DI üç dcfa gitti geldi. Öylc ki. halının iki karıs; üstünde, boşlukta ıızun bir tckirkcdis.eridi asıldıkaldı. Diijarula giin penccreyc değin alçaldı. Dııvara kavuniçi bir pencere çizdi. Kavuniçi pcnccrc ağır ağır döndü, duvarda yiiı üdü. köşcye geldi. Kö^cdo, gö/ün çcvrcsinde. önce düijük bir omu/u, ıııcc bir kolıı. kolun altında koyunlaım çcnc kemiklcrinden yapılnıı^ küçük bir dc\ eyi. sonra bütün o kurbaga gözlii küçük kızı aydınlattı. (iiysıleri yırtık. saçları tozluydu. Oraya nasılsa bırakılmı;;. unutıılmu^. gidilmis.ti. () kö'jcdcn süpiirgcniıı kö^clı ııcuyla alınıp atılacak eski biı tavanarası eşyası gibiydi. Yiia 'ı dıınııuş..kolları dcğneklergibi cansı/ Nalnızca gözlerı hüzünlü. bu kin gıhı belirli bir lıüzündü bir korkunuıı ayak seslcrinı bckliyor. gittikçc büyüyor, öteki organlarıncanlılığını sömürüp odanın ortasında gizli bir cgcmenlik kııruyordu. Duvardaki kavuniçi pcnccrc ağır ağır söndü. Kcdi yoıgun adımlarla gcldi. vis.neçürüğünün üstüne kuyruğunukıvıraıakyattı.kayboldıı. Dışarda orman, mc!>clcrin yüksek. ıslıklı tepclerindcn hızlabo!>andı. yakla^tı. Birdcn kapıdan içcri doldu. Küçük kızın gözlcri af ır ağır kapıya döndü. Sofada ayak scslcrini dinlcdi. Düs.ündü:"Annem!" Kapıdan yoıgun. yumu^ak bir kadın vücudu girdi. Yüzündc gcnçliktcn orta yas.a dönüşcn o ılık havayı gctiıdi. Köşeye ilgisizec baktı. "Orada mısın?" dcdi. Cevabı beklcmcdeıı aynaya yüriidü. Saçlarını eliyle taradı, usıılcagüldü. Kö^edcki o büyük ıkı kurbaga gözü de usulca güldü. Belkı dc gülmcdi, ama güldüğü diii}ünülcbilırdı.Kadın tatlı salııııslarla nıutfağa gidip gcldı. Açılır kapanır masayı kurdu. Tabakları dizdı. Sonra nıcyvclcri, salataları. tu/lukları getirdi. Sofranın ortasına içindc güllerin açtığı kırık, eski gelinlik vazosunu koydu. Hem bezgin, umutsuz. henı dcscvinçli vcumutlu.karışıkbirdüzeni vardı yüzünün. (iüzcl taratlarına baknıak için aynaya döndü ve yüzündeki umutsuzluk payı arttı. Köşede kurbaga gözlü kız oyuncak dc\eninbez hörgücünü sıkıpduruyordu. Gözlcri büyük bir ilgıylc odamn içinde döndü durdu. Alacakaranlıkta bir zaman oturup bekledilcr. Sonra kadın kalktı. i!>ığı yaktı. Lambanın sarı ısjğı kö^cyi açığaçıkardı. O zaman iki büyük göz biran kama^tı. Korkuluk dcğneklcri gibi kollarını vc bacaklarını sürüklcyerek usulca kanapcnin altına, karanlığa geçti. Bir tcrlik tckinin vc kirlcnmi^ çorapların yanına uzandı. Disjeri çıkınca nasıl clma yiycceğini rahatçadüı,ünmeycba^ladı. Mcyve tabaklarının içindc bir uçları kızarnııs.duruyorlardı.Tckgözünükısıp onlara baktı. Dördüncü clmayı nasıl yiycceğini düşiinürkcn kapı vuruldu. "Hadi!" Kadın kurulmuij bir oyuncak gibı fırladı. Aynaya bir kaçamak göz attı. Etcğini as,ağı çckcrck düzclttı Hızlı adımlarla kapıya gitti. Orma nın uğultusu içcri doldu: "Mcrhaba!" "Ho^gcldin." Küçük kız gözlerini çorapların üstüne koyup baktı: Boyalı, cskice ayakkabılar, dizlcri çıkniiij bir pantolon, uzun bir cckct vc tammadık gcnç bir yüz. Sakalları iyicc kazınmi!}, saçları düzgün taranmi!>tı. Yüzündc hafif bir kırnıızılık vardı. Odaya girincc, vi^neçürüğünün, kcdinin, aynanın vc o iki büyük gözün havasınaçarplı. Irkildi. Döndü. Kadın hcmenycrgöstcrdi:"Otursana." Adaın gü vensizdi. "Kimsc yok ya'.'" dcdi. Kadın ku!>kuyla karyolanın altına baktı. Sonramırıldandı: {Dışarda orman, meşelerin yüksek, ıslıklı tepelerinden hızla boşandı, yaklaştı. Birden kapıdan içeri doldu. Küçük kızın gözleri ağır ağır kapıya döndü. Sofada ayak seslerini dinledi. Düşündü: "Annem!" J Teröre kurban verdiğimiz sevffili Onat hııllur. "Yokcanım. Kimolacak!" Adam da karyolanın altına baktı. O tuhaf parıltıyı gördü. Hafifçc korktu: "YaoT Kadın ikiyüzlübirkahkaha attı: "Kcdicanım,"dedi. Adamyarı inanmı^oturdu. "Nasılsın, iyiyim, scn nasılsın?" dedi. Vc birden cevabı da kcndi.sinin verdiğinifarkctti.Sıkıldı.kızdıken