Katalog

1 OCAK 1995. SAYI458 YAŞAM 13 atbaşı giden, insanı toprağa bağlayan )nlar, bir ateşin başında olmalılar, r gülün kokusunda. ençok yakışır... nanasıyla oturuyor Hanifc, hır gürün kcsilmcdiği iki odalıkocaevınde. Belki dc kaçıp cvlcndiğindcn ne yapıp cdip mutlu olmayı başarıyor kocasıyla. "Köydc kalsaydım belki kendi milletimdcn biriyle cvlcnir, çalışmaz evdc otururdum" dcdiği olmuyor değil. Bazcn de soruyor kendisınc, "Lüks hayat varken, düşük bir ailenin oğluyla nasıl evlcndim" diyc. Hani fılmlerdc olur ya, kız zengindir, oğlan fakir, âşık olurlar birbirlerinc. Bütün kötü adamlara, bütün cngellemclcre rağmcn cvlenirler. Hanifc'ninyaşadığıdaişteöylebirşey... Çiçckleri ona öğreten Ahmcl. Mezata gidip çiçek alan da o Hanifc'ye isesadcce satmak düijüyor. Gerçi çiçekalanlannsayısıher gün biraz daha azalıyor ama, yine dc bir şeylcr kazanıyor. Müşterileri sadece yoldan gcçcnlcrdcğil Bankacılar,şiıkctlcrdeçalışangcnçkadınlar var özcl müiftcrilcrı arasında Şimdi cvdc gclın var da cv işlerindcıı ona düşen pek bir şcy yok. Sabah sckız, akşam sekiz, gunde on iki saat açık havada durmanın yorgunluğu yinc dc kolay atılmıyor. Ama, şu scvgi var ya.. " O" diyor Hanifc, "Sevgi, her ycre katlıyoradanıı" Şimdılcrdcrcvaçtaolanbitki.yilbaşıçiçeği. Dcmetini otuz bin liradan satıyor. Yılbaşı, satışı arttıran özcl bir gün ama, o kutlamayacak. Çünkü, yılbaşı Hıristıyanlara ait bir cğlcncc. Muslümanlann kutlayacağı bir şcy dcğil. Belki tanıdıklanna, çocuklanna "lyi, mutlu yillar"dilcyecekamaokadar. Çiçekle otuz yıl Taksim çiçekçıleri arasında Hatice, en yaşlıları vc tccrübelıleri, Çiçcktcn olduğu kadar insandan da anlıyoro. Taksim'ıntarihinidcyazsayazsaoyazar. Hcrşeyigöruyor,tanıyorvcyaşıyor...Onun dapckniyetiyok konuijmaya Bu yuzdcn ilk soru, damanna basmalı, "Nasıl satı^lar?Çiçck alanların sayısı artıyor mu,azalıyor mu?" Göstermcsc dc altmış beş yaşını süren Hatice Hanım bu soruyu yanıt.sız bırakamaz. Bırakmıyor. Ne artması1' Hcr gün daha az kişi çiçck alıyor. Daha az crkek aşkını göstermck için güle sığınıyor, daha az kadın fulyaların kokusunu yanında taşıyor, dostluklar daha az çiçcklc besleniyor. Hayat pahalılığı bir yana bir dc mczatta yapılan dcğişiklik bütün kâzandığını bahçıvana vcrdirtıyor. O dcğişiklik dcdiği nc? Adı dilinin ucunda da çıkaramıyor. Diğcrlcrinc soruyor, "Ncylc yapıyorlar şimdi mczatı"? Biri yanıtlıyor, "bilgisayar". Eğer eskisi gibi kazanamıyorsa suçlulardan biri dc şu ne idüğü bclirsiz alct. Hatice Hanım'ın bir dc soyadı olmalı. Bir çırpıda söylüyor, "Evdedurmaz" Bir durumu, bir ruh halint, daha doğrusu ctnik yapıyı anlatacak daha uygun bir soyismı olamaz diye düşünüyor insan. Soyismi, yaşamınadcnkdüşüyor. Çiçckçiliğc başladığında Hatice Evdcdurmaz'ın müşterileri Almanlar ve diğcr Istanbul'da yaşayan yabancılar Türklerin çiçekle pck ilgilcri yok gibi.