Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURlYET DERGİ. 7 AĞUSTOS 1994. SAYI437 hırsız gibi santrala girmcnin bir anlamı yoktu." Geçen yıl çcvrecilerin, Greenpeace'in denizdcn nükleer santrala "çıkarma" yapması köylüleri kesmemişti. Onlar dogrudan santralın kapısına gidip bir siyah çelenk bırakmalıydılar. Hatta bunu, ana yolu kcsip sonra santrala kadar yürüyerek yaparlarsa daha iyi olurdu. Fakat yol kesmek yasaktı. Böylc bir eylem için izin almak gerekiyordu. Yolda bir kaza olabilirdi, bu da eylcmi gölgelerdi. Nasıl bir cylcm yapılacağı konuşulurkcn aniden ilginç bir şey oldu; lokalin bir kenarında toplantıyı büyük bir çoğunlukla ve scssizce izlcyen kadınlar yerlerinden kalktılar vc geldiklcri otobüslere yöncldiler. Bu harcket Akkuyu eyleminin dönüm noktasıydı. Eylemin şekli belli olmuştu; otobüslerle santralın bir kilometre yakınına kadar gidilccck, sonra pankartlar açılıp yürünecekti. Gerçektcn de öylc oldu. Nükleer santralın kapısında toplandılar; Artık köylüler, şchirliler, kasabalıların hcpsi kimliklerini bırakmışlardı. Orada olanların hepsı sadece nükleer karşıtıydı. Bclki zamansızlıktan kapıya bırakacak bir siyah çelenklcri yoktu. Ama zararı yoktu, çünkü siyah boyalarla dağa, laşa, santralın kapısına ve içinc yazılan "Nükleer santral istcmiyoruz"yazılan vardı. Eylem, başladıgı gibi sakin bir şckilde sonuçlandırıldı. ÇEVRE 9 maaşlarını halletseniz ne iyi olur." Ovacık Belediycsi'nin şoförü böylc sürüyordu. Peki nükleer karşıtları bundan sonra nc yapılacaktı. Arif Künar çantasından birgazete kupürü çıkanp gösterdi: TEK, nükleer santralı tanıtmak için halkla ilişkiler şirketi arıyordu. Bu haber bundan sonra yapılacakların yönünü belli ctti. Köylülerin de bir sıkıntısı vardı. Nükleer santrala karşıydı lar, bunu ortaya da koymuşlardı; ama büyük şehirlerdcduyurulmasınıdaistiyorlardı. Yani onların "söylediklerini duyuracak daha büyük kameralara" ihtiyaçlan vardı. Toplantıda nükleer santrala karşı çıkmak için cylemlcrsaptandı. DoğuAkdenizliçevreciler antinüklccr karşı çıkışın kısa gcçmişini yazmak istiyorlardı. Herkcsten ellerindeki dokümanları 30 ağusiosa kadar Iskenderun Çevrc Koruma Derneği Mithatpaşa Caddesi 20/10 31200 Iskenderun adresincgöndermeleriniistediler. Toplantıda ayrıca 1516 ekimde Mersin'dc bir antinükleer konser düzenlcme kararı aldı. Bunun yanında 5 ekimde Istanbul'da antinükleer kongrenin ikincisinin düzcnlenmcsi kararlaştınldı. Akkuyu'da toplanan antinükleer kampın uzun ve kısa vadeli ctkilerini kısa zamanda görcccğimiz belli oldu. Bir ctkisi hcmen ortaya çıktı. Antinüklecr kampı izleyen hafta TEK, nüklccr santralı yapacak şirketi bclirleyecck müşavirlik şirketini açıklayacağı ihale sonucunu söylcmeyi 3 ay daha erteledi. Nüklccr santrala karşı çıkanlara cn çok sorulan sorulardan biri dc, "Bu yaptıklarınız bir işe yanyor mu"dur. TEK'in erteleme kararı bu sorununcngüçlüyanıtıdır. ^ YURUYUŞ HATTI Ağva, Kefken, Karasu, Akçakoca, Alaplı, Ereğli, Zonguldak, Çatalağzı, Bartın, Amasra, Kurucaşile, Cidc, lncbolu, Abana, Çatalzeytin, Türkile, Ayancık, Sinop, Boyabat, Kargı, Osmancık, Laçin, Çorum, Yozgat, Hacıbektaş, Avanos, Ürgüp, Nevşehir, Derinkuyu, Niğde, Ulukışla, Pozantı, Tarsus, lçel, Silifke, Taşucu, Ovacık, Anamur, Alanya, Antalya, Kemcr, Fenike, Kaş, Kalkan, Eşen, Fethiye, Muğla. Yatağan, Milas, Didim, Söke, Kuşadası, Sclçuk, Izmir, Mcnemen, Foça, Aladağ, Çandarlı, Dikili, Bcrgama, Ayvalık, Gömeç, Ören, Burhaniye, Edremit, Havran, Balıkesir, Susurluk, Karacabey, Bursa, Gcmlik, Yalova. nükleer yanlısı gencin "Buralara kadar cylcm yapmak için gclirken parayı neredcn aldınız" sorusunu, "Rozct, kitap, çıkartma sattık; çalıştığımız işlcrde para biriktirdik" diyeyanıtladılar. Bir ilginç yön de şuydu ki;nükleer santrala karşı çıkan köylüler, şchirden gclcn nüklccr santral karşıtlarının yaptıklannı bcğenmiş, onlara güvcnmişlerdi: "Bu nükleer işini hallcttiniz, bir de şu mcmur lanhlcri urusmda Akkuyu kampındabirdönümnoktasıyaşadılar. masın, devlet dc olsa itibar etmeyiz." diyc yanıt veriyordu.. "Akkuyu'da morkuyuda nükleer çckirdeği cktirmeycceğiz" diyen Yeşillerin köy kahvcsi ziyaretleri, köylülerlc sohbetler, nükleer karşı çıkışı hareketlendirmiş ve Akkuyu'nun çcvresindcki köyler antinükleer kampta diğer gruplarla birleşmişti. Antinükleer kampın ortasındaki lokal gerçekten görülmeye değerdi. Hcr yan nükleer karşıtı pankartlarla doluydu. Erkcn saatlerde gelen köylüler çıkıp konuşmaya başladılar. Bu arada yeşil harcketin "azmanlar"ı da toplantıyı eyleme dönüştürmek için çaba sarf cdiyorlardı. Aslında toplantının konusu nüklccr santrala karşı olmak sınınnı çoktan aşmıştı. Yeşil Ovacık Köyü'nden gelen yaşlı bir köylü "Biz eğcr nükleer santrala karşı bir şey yapmayacaksak buraya boşuna geldik" diyordu. Evet nükleer santrala herkes karşıydı, o zaman ne yapılacağı konuşulmalıydı. Kimisi, "Nükleer santrala dağdan girip limanda denizc girelim" diyordu. Bu, köylülcrin pek hoşuna gitmedi. "Bu sıcakta kimse görmeden, lar. Fakat bu eylem de köylülcrin işc kanşmasını sağlayamadı. Hcr iki eylem de en çok, Akkuyu'nun resmi bekçilerini zor duruma soktnuştu. Hatta Akkuyu'nun bekçisi Greenpeace'cilerden ricacı bile oldu "Ne olur bari siz öncckiler kadar kuvvetli boya kullanmayın, çıkarması güç oluyor da" diyc. Eylcmden sonra antinüklecr kampta, gruplar bir değcrlendirme toplantısı yaptılar. Herkes yapılan iştcn memnundu. Öncclikle, nükleer santral yanlıları nükleer karşıtlarını fark ctmişti; eylemden sonra köy kahvesinde dinlenen nükleer eylemciler, yanlanna gelen birkaç Köylüler beğendl Zorlayan devletse Köylülcr nüklccr santrala hcpten karşıydı. Silifke'de yerel seçimlerde belcdiye başkanı değişmişti. Nüklccr santrala karşı çıkışın boyutları, eğcr hükümct ısrar ederse çok başka boyutlara ulaşabilirdi; Yeşilovacık'ta konuştuğumuz seksen yaşındaki Mevlut Bal, "Hükümct nüklccr santralı yapmakta ısrarlı olursa nc yaparsınız" diye sorduğumuzda, "Kılınca yumruk vurulmaz. Fakat milletin iradesi ile gclcn bir devlet de, milletin sözünü tutacaksa, o milletin hayatını nasıl idare edeceğini düşünürse, yapmaz. Yaparsa millct ondan sırt çcvirir. Eğeratom santralını yapacaklarsa bizim dediğimizi duyacaklar. Bizi zorlayan devletse, kusura bak Nükleer karşıtı hareket, son buluşmada Akkuyu çevresindeki köylerde yaşayanlarla birleşmeyi başardu