Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURIYET DERGİ DERGIDEN Merhaba, Dergimizin sinema sayfalarında sık sıkgörmüşsünüzdür, "Bufotoğrafı Agâh özgüç 'ten aldık. Bu bilgi için Agâh Özgüç 'e başvurduk " notunu. Türksineması ile ilgili ne zaman bulunamaz birşey olsa, Agâh özgüç 'te mutlaka olur. Üstelik de seve seve verir. Kimdir bu insan, ne zamandan beri arşiv bilgisi toplar, esas işi nedir, mutlaka merak etmişsinizdir. MimarSinan Ûniversitesi SinemaTV Enstitüsü ve kurucusu Sami Şekeroğlu dışında, Yeşilçam 'la ilgili bilgi biriktiren, arşiv yapan enderkişilerden biri Agâh özgüç. Çok eski bir kültürün mirasçısı olmamıza rağmen, arşivlerimiz ve kütüphanelerimizin çoğu bakımsız ve fakirdir. Büyük gazetelerin en az para harcadığı yer arşivleridir. Bakanlıklann (Fikri Sağlar dönemi hariç) en azpara ayırdığıyer kütüphanelerdir. Türkiye ya da Osmanh Imparatorluğu üzerine geçmişe dönük bir araştırma yapmak istediğinizde sisîemsiz bilgilerle yüz yüzegelirsiniz. Bazı Avrupa ülkeleri ise üniversitelerinde kurdukları Türkoloji bölümlerinde, Türkiye tarihi üzerine bilgi biriktirip arşivler, kütüphaneler kurmuşlardır. Buralarda okuyan yabancı Türkoloji öğrencileri doktora tezlerini hazırlamak için Türkiye 'ye geldiklerinde şaşkına dönerler. Elbette, aynı şaşkmlığı, buradan oraya gidenler de yaşarlar. Belleksiz bir toplum olduğumuzu sık sık tekrarlar dururuz. Ama Türkiye çelişkiler ülkesidir. tşte biz de bu hafta, bu belleksiz toplumun, bellek peşinde koşan birferdini tanıtıyoruz sizlere. lyi bir hafta geçirmeniz dîleğiyle... Ipek Çalışlar CUMHURIYET DERGİ İMTİYAZ ŞAHİBİ BERİN NAOİ • BASAN VE YAYAN: YENİGÜN HABER AJANSI BASIN VE YAYINCILIK A.Ş. • GENEL YAYIN Iki genç müzik öğrencisi Melissa Kızıldemir ile BurakNumanoğlu sordu, Eyvah eyvah! Tarkan tdil Biret: " Medyanm yaratttğı yıldızlar kısa sürede yok oluyor. Sadece x<>\ık kuliteleri olanlar ayakta kalabiliyor." KOORDİNATÖRU: HİKMET ÇETİNKAYA • GENEL YAYIN DANIŞMANI: ORHAN ERİNÇ BYAZI İŞLERİ MUDURLERİ: DİNÇTAYANÇ (SORUMLU), İBRAHİM YILDIZ • YAYIN YÖNETMENİ İPEK ÇALIŞLAR • GÖRSEL YÖNETMEN: AYNUR ÇOLAK • REKLAM REHAIŞITMAN KAPAK FOTOĞRAFI: HATİCE TUNCER dil Biret'le sıcak ve gürültülü bir Istanbul öğle sonrasında Moda'daki muhteşcm deniz manzaralı evinde görüş.üyoruz. Kapıyı cşi Şefık Bey güleryüzlc açıyor ve "nereye isterscniz buyurun" diyerek bizi kararsız bırakıyor. Hemen giriştekı bcyaz koltuklarla döşcnmiş bölümdc mi otursak; yoksa antika bir sehpayla aynlmış, duvardaki ve yerdeki kilimleriyle çok sıcak bir atmosferc sahip muhteşcm deniz manzaralı köşeye mi geçsek... Ya da bu bölümün tam karşısında yer alan, siyah kuyruklu piyanosu, notalan, plaklanyla buram buram müzik kokan sıcacık stüdyoya mı yerleşsek... Iki genç piyano öğrencisi olarak, üzerinde idil Biret'in sihirli parmaklarının ustaca gezindiği kuyruklu piyanoyu, kitaplan, notalan hayranlıkla izlerkcn cömert gülüşü, olanca canlılık ve canayakınlığıyla onu karşımızda buluyoruz. Havuzdan az önce gclmiş, bal rengi saçlarını son derece doğal bir biçimde tepe sinde toplamış, günlük yaşamdaki tdil Biret'i... Biraz çekincrck sıktığımız sihirli ellerindeki dostça titreşimi hemen duyuyoruz. Piyano başında mucizcler yaratan bu ellerin özel yaşamda nc kadar rahat, ne kadar köşesiz (sınırsız) cana yakın ve alçakgönüllü bir insana ait olduğunu isc çok geçmeden anlayacağız. İdil Biret bizi stüdyosuna alıyor ve "bu evin geleneğı" dcdiği lezzctli vişne şurubundan ikram ediyor. Tuhaf bir biçimde kcntin hem göbeğinde hem dc çok dışında olan bu evdc sanki başka bir zamanda vc farklı bir boyutta yaşanıyor. Söyleşiye başladıktan az sonra bu duygumuz doğrulanıyor ve "Aacaip" bir durumla karşılaşıyoruz. Son günlerde konserleri her yaştan ve her baştan insanla hınca hınç dolan Tarkan bu evde tanınmıyor. İdil Biret Tarkan'ın kim olduğunu soruyor. Anlattığımızda ise tcpkisi şu oluyor: "Eyvah eyvah" Müzik eğttiminize çocuk değil neredeyse bebek denecek yaşta, üç yaşında başlamışsınız. Yaptığınız işin bilincine ne zaman vardınız? Ben hiçbir zaman farkına varmadım. Etraf varmış. Bana kalsaydı, ben kesinlikle tıp öğrenimi görmek isterdim. Çocukluğumda annem piyano çalıyordu, etrafında çok sayıda amatör müzisyen vardı. Belki de resim yapılan bir çcvrede olsaydım ressam olurdum... /vma şimdi memnunun. Yani çok sevdiğim bir şcyle uğraşıyorum. İdil Biret adını taşımak kolay mı? Kimi zaman adınızın ağırlığının altında ezildiğinizi hissediyor musunuz? Farkında bile değilim ben, biliyor musunuz? Gerçekten... İdil Biret adı bütün dünyada biliniyor. Bu adın hakkını vermek, belli bir çizginin alhna düşmemek kaygısı sizi yormuyor mu?