Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
anlatıyop O zamanlar genç kızlarda neşe ve serbestlık lyi alamet sayılmazdı. Ecnebı mekteplerinde yahut ılen aile muhitlerınde yetişmiş tek tük kızlar 1yı bir gözle görulmez, fena ınsan olmaya namzet sayılırdı. Hatta klasık aıleler böylelerinı oğullarına almaktan korkarlardı Ben Istanbul Kızı'nda, bir buyük çocuk demek olan genç kızda bıraz tahsıl. bıraz neşe, hafiflik ve serbestlıgın pek korkulacak bırşey oimadığını, böylelerımn zamanıgelınce yahut hayatın muşkül saatlerınde kendılerını en ağır başlılarından daha iyi çekıp çevireceklerıni göstermek ıstiyordum ıadı. O *vl (saftda , Ostto) v* okulu ( altta) b*lki d* luri !»• romanının onlarca yıl yaşatıldıtım gAr*m*dl gut, Feride'nin görev yaptığı kitapta yer almayan ilkokulun ismini bile söylüyor, "7 Eylül llkokulu". Anımsadıkları romanın Kuşadası'na ait bölümünün kısa bir özetı. Evin daha sonra DavutlarKöyü muhtarı tarafından satın alındığını da sözlerine ekliyor. Kitapta B... diye geçen kentin ismini de veriyor Turgut, "Bursa". Söyleyecekleri burada da bitmiyor: "O zamanlar Kuşadası'nın nüfusu iki bin ci vanndaymış ve bu semtte tamamiy le gayrimüslimleryaşarmış. örneğinbuYanık dediğimiz yerde Tepe sokakta sadece Rumlar otururmuş. Tariş Fabrikası 'nın olduğu yerde de Italyanlar varmış. Feride, savaş bitince Kuşadası'ndan ayrılmış ve bir daha da buralara gclmemiş..." Avukat Cemal Doğan Gürbüzer, Kuşadası'nın en yaşlılarından. Çalıkuşunu iki büyük teyzesinin anlattıklarıyla biliyor. Anlatı lanlarla roman arasında kurduğu benzerl ıkler de doğruluğundan yana bir araştırmadan uzak tutuyor onu. Farklılıklar yok mu? Var. Romanda herkesle sıkı ilişkiler içinde görülen Feride aslında halktan kopuk bir yaşam sürmüş adada. Çünkü oturduğu ilk ev, Kervansaray'ın arkasındaki tipik ada evlerinden biri. Sahilde ise Rum meyhaneleri ve lokantalan var. Bu yüzden Müsluman halk pek rağbot etmiyor buraya. Ama Feride'nin oturduğu ikinci ev işte burası, söz konusu edilen eski bina. Bundan emin, çünkü aralannda bir sokakvar."Sonra"diyorGürbüzer,"Sanınm taşınmıştı. O zamanlar başçavuş olan Esat Ekmekçi'nin evine taşınmıştı. Esat Başçavuş şimdiki evsahibinin dedesidir. O dönemdeki bakkallardan da biridir. Belki de Feride'ye yardımcı olan o subay, başça vuşun evini kiralamıştır. Onu net bilmiyorum." Munise'ye ilişkin anılannda pek bir şey yok Gürbüzer'in. O yıllarda çocuk ölümlerinin pek önemsenmemesine bağlıyor bunu. Kendisine anlatılanlardan sonra romanı okuduğunu ve benzerliklerkurduğunu vurguluyor. Bırde kendisini bildi bileli bu olayın anlatıldığını... Kuşadalılar, yıkılmaya yüz tutmuş eski bir evle Çalıkuşu Feride'yi sahipleniyorlar ama romanın yazarı Güntekin'in eşi Hadiye Güntekin bunu pek ciddiye almıyor. Üstelik bu konuda konuşmak bile istemiyor. "O bir roman kahramanı, bir hayal" diyor, "Böyle şeylerle nasıl uğraşayımki?" Reşat Nuri Güntekin'le yapılmış söyleşilerde, hakkında yazılmış bütün yazılarda dönemi anlatması nedeniyle Çalıkuşu büyük yer alırken "O yaşadı mı?" sorusunun yanıtı yok. Yazar, "Anadolu Notlan" kitabında da Kuşadası'ndan söz ctmiyor. Izmir, Bursa, Denızlı dolaşıyor ama, ilk romanın mekânlarından Kuşadası'na bir satır bi le ayırmıyor. Orada, Kuşadası'ndaki eski ev hâlâ Feride'ninhayaliyleayaktaduruyor... ^ Amiarda bir Feride riiyası... ReşatNuri nasılyazardı? "Roman ve hıkâye yazarken mevzuun evvela asıl canlı noktası, amudufıkansı gelir. Bu amudufıkandır kı, bana yazmak arzusunu venr Bu bazen bir vaka olur, benı alakadar eden bir vaka . Fakat çok kere pek alakadar o\dugum insan tıpı Şu vakayı veya şu ınsanı, şu tıpi yazayım derım Bu suretle esenn ılk adımı atılmış olur.. Bulduğum mevzuu zıhnımde bir köşeye atanm. Onun francala hamuru gıbı kendı kendıne kabarması ıçın uzun muddet bırakınm. Çok defa aradan bırçok senelerın geçtığı de vakıdır Bu muddet zarfında mevzua bazı ılavetor yapanm Bazı kısımlannı tayyederim, atanm, çıkanrım. Vakalan rötuş ederim. Tiplerı devetope ederim..." köyünde tanıştığı Doktor Hayrullah Beyle karşılaşır. Savaş yüzünden okul kapatılıp hastaneye dönüştühilünce Hayrullah Bey'e yardım eder hemşire olarak. Bu arada Munise hastalanır ve ölür. Zorlu günlerinde hep yanında olan doktorla aralarında bir ilişki olduğu söylentisi yayılınca salt bu söylentıleri engellemek amacıyla şeklen evlenirler. Kamuran hâlâ Feride'nin yüreğindedir. Bür süre sonra doktor da ölünce bir siirelığine lstanbul'a geri döner. Bu Hayrullah Beyin vasiyetidir. Kamuran'a iletilmek üzere bir mektup bırakmıştır geride. Onu iletmek de Feride'ye düşer. Istanbul'da karşılaşırlar C U M H U R İ Y E T DERGİ 2 2 M A Y I S Kamuran 'la. Onun da karısı ölmüş ve bir oğluyla kalmıştır. Aşklarının onca yıla rağmen küllenmediği görülür. Kamuran'ın kızkardeşının de yardımıyla yeniden biraraya gelırler. Çalıkuşu'nun öyküsü burada mutlu sonla bitiyor. Birkaç kez ftlmleştirilen kitap Türk edebiyat tarihinde yerini aladursun Kuşadalılar Feride'den kolay kolay vazgeçemiyor. lkioluk yokuşunun sonunda, kapısı yıllardır kapalı duran evc de bu yüzden dokunulamıyor. Şimdilerde, "Bcn Feride'yi gördüm, Munise'yi, Doktor Hayrullah'ı da" diyen yok ama eskilerin anlattıklan hâlâ aynı canlılıkta. 4 2 1 Ferlde, bu evde yaşadı naT Esat Ekmekçi, e vin bugunkü sahibi. Dedesinden miras kaldığını, "hatıradır"diye üç amcasından satın aldığını anlatıyor. Feride'ye ilışkın bütün bılgisi de dedesinin kulağına fısıldadıklarından. Doğru mu? Bunu hiç düşünmemiş, araştırmamış da. Ama Anıtlar Yüksek Kurulu da eve dokunmasına izin vermemiş. Bu Feride'ye mi, eve mi saygıdan bilinmiyor. Evi, müze yapılacaksa devlete vermeye hazır Esat Ekmekçi. Yeter ki, Çabkuşu 'nun anısı yaşasın... Mahalle sakinlerinden Mustafa Tur 1 9 9 4 SAYI