Katalog

B U R A K E L D E M yaşamını kazanması pekâla mümkün. 1968 yılında, Long Island'da hayli popüler olan Hassles adlı topluluğa, Echoes'un basçısıyla birlıkte transfer oluyor. Birlikte iki albüm yapıyorlar altmışlann sonunda: "The Ha^les" ve "Hour OfTheWoir. Ne var ki ekonomik açıdan Hassles da Billy'yi pek tatmin etmeyince aynı dönemde ekstra işlerle de uğraşması gerekiyor. New York'ta bir gece kulübünde boyacılık, bazı fabrikalarda parttime işler, Changes dergisinde müzik eleştirmenliği gibi. Sonuçta, Hassles'ın davulcusuyla bir ikili oluşturup, "Attila" adlı albümü kaydediyor. Bu, artık onun kendi şarkılarını kendi yazmaya başladığı dönem. Billy Joel imzasıyla ilk solo albümü, 1972'de yayımlanan "Cold Spring Harbor". Hemen sonrasında, kendi oluşturduğu yeni bir grupla, Portorıko'da düzenlenen "Deniz ve Güneş Rock Festivali"ne katılıyor. Bu festivalde, o günden bu yana bağlı olduğu Columbia plak şirketinin dikkatini çekince, müzik kariyerinde de önemli bir evre başlıyor. 1973 sonlarında, "Piano Man" albümü ve aynı adı taşıyan ilk single çahşması, Columbia etiketiyle çıkıyor piyasaya. Son derece parlak bir satış grafiği çizen bu albümü, bir yıl sonra "Streetlight Serenade" izliyor ve Joel'ın ilk müzik ödüllerı dc gelmeye başlıyor bırer birer. Önce Cash Box'un "Yılın En İyi Erkek Şarkıctsı" ödülü, ardından ünlü New Faces'ın ankctinde "Yılın Erkek Sanatqtsı" ödülü ve son olarak da yine tanınan müzik dergilennden Stereo Review'dan "Piano Men"e "Yılın Plağı" ödülü. Yetmişlerin ikınci yansında Billy Joel'in karakteristik tarzı yavaş yavaş belirmeye başlıyor. "Turnstiles" adlı albümü, "Say Goodbye To Hollywood", "Summcr Highland Falb M ve "New York State Of Mind" gibi klasik Joel şarkılannı içeriyor ama, satışlar pek parlak gitmeyince Columbia şirkctiyle aralanndaki tatsız tartışmalar da hızlanıyor aynı günlerde. Şirket, Billy'den ticari davranmasını, bir yılda en az iki albüm yapmasını ve tüm şarkılannda "Piano Man" şablonunu kullanmasını istiyor. Oysa Billy, müziğini "ısmarlama'" formüllerle şirketin isteklerı doğrultusunda yapmaya hiç taraftar değil. Los Angeles Times gazetesine verdiği bir demeçte şunlan söylüyor: "Birkaç kez benle olan ilişkilerini askıya aldılar. Onlara görc ben kendimin cn büyük düşmanıydım. Ama salt piyasada yer bulabilmek için albüm yapmayı kabullenemiyordum ben. Randy Ncwman'ın fclscfcsini izledim: Yalnı/ca, seni tatmin edecek bir malzeme elinde olduğu zaman albüm yap. Zorlamanın hiç yararı yoktur." OEROİ 2 3 O C A K 1 9 9 4SAYI 4 0 1 Ödül yağmuru VVIIIIam Martln Jo«l, kısaca BİIIy Joel kandin* ttzgü •tlllyl* I n t ı blr plyano cambazı. YENİ ALBÜME, YENİ ÖDÜLLER Geçen yılyeni albümü The River OfDreams'le zirveye dönen Billy Joel, melodik ve keyifli parçalan ile yine Grammy adayı. £ şte yine o yılın bclli dönemi geldi ve • gözler, adaylann açıklamasından • sonra Grammy'lere çevrildi. Sting'in | "ağır top" olacağı hissedilen bu yılın Grammy'lerindekı aşina isimlerden biri de, "The Rivcr Of Dreams" adlı son albümüyle karıyennde yeni bir parlak dönemi yaşamaya başlayan Amerikalı piyanistşarkicı Billy Joel. Bundan önce 1978 yıhnda Must The Way You Are"la Yılın Şarkısı, yine aynı parçayla "Yılın Kaydı" dallarında iki tane Grammy kazanan Joel, uzun bır aradan sonra yeniden aday listesinde yer alıyor. Mayıs ayında kırk beş yaşını dolduracak olan Joel, savaş sonrası dünyaya gözlerini açan kuşağın gecikmiş temsilcilerinden biri. New York, Long Island'da, General Electric'te mühendis olarak çalışan Alman asıllı bir babanın oğlu olarak doğmuş. Henuz daha dört yaşındayken Billy'nin bir Mozart bestesiyle çok ilgilendiğini fark eden baba Joel, ona klasik piyano dersleri aldırmaya başlamış. Bu dersler on yıl kadar aralıksız sürmüş ama, sonunda Billy, asıl ilgilendiği müziğjn rock'n'roll ve soul olduğunu fark edınce kendine daha farklı bir haline geliyorstınu/. Tüm yaşamınızı buna adıyorsunu/ ki hiç de eğlenceli değil bu doğnısu. Oysa ben o yıllarda eğlenmek istiyordum." Pop müziğe olan ilgisine, ailesinin sürekli tepkisiyle yanıt geliyor. Ama tek problemi bu değil o günlerde. Babası, fırtınalı anlaşmazlık dönemleri sonrasında onun tüm bakım masraflannı da annesinin üzerine bırakarak aileyi terk ediyor. Bu tatsız deneyim, onun içine kapanık, antisosyal kişiliğinin ardında yatan gerekçelerden biri. 1964 yılında, büyük oranda Beatles'ın başlattığı "Ingiliz lşgali"nin etkisindc kalarak, ilk topluluğu olan Echoes'a katılıyor. Okul toplantılannda ve özel günlerde çalan bir grupla geçirdiği günler sırasında anlıyor ki, bu işi yaparak BILJLV J D E L yol çizmeye başlamış. Bu aşamada, klasik müziğe tutkun olan ailcsiyle de ciddi tartışmalar yaşamış Billy. "Büyüdükçc şunu farkettim" diyor, o günlerden söz ederken. "Eğer bir konser piyanisti olmak istiyorsanız, günde altı saat dü/cnli olarak çalışmamz gerekiyor. Sonuçta, akort cdilmiş bir manyak Dört yaşında piyano dersl İlktopluluğuEchoes C U M H U R İ Y E T