Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
B U R A K E L D E M ugünlcrde müzik mağazalanna şöyle bir uğrarsanız, hele bir de CD player cihazını/ varsa, çok hoşunuza gidecek bir sürprizle karşılaşabilirsiniz. Ama biraz dikkatli ve araştıncı olmanız şart; yoksa "günümüz popu" sanatçılannın dişk raflannda ön siralan işgal ettiği çoğu mağazada, söz konusu "sürpriz"in gözünüzden kaçma olasılığı bir hayli fazla. Yerli CD'lerin sergilendiği raflar arasında biraz zaman geçirip, şöyle arkalara doğru clinizi atar ve arabesk, "ycrli pop" ya da Türk "Sanat" Müziği albümlerinin gcrilerine "öylesine" yerleştirilmiş kimi diskleri tararsanız, içinizde küçük bir sevincin kıpırdadığını hissedeceksıniz ve gözleriniz parlayacak. Önce çivit mavisi bir kapak üzerinde, Nükhel Kuacan'ın ncfıs illüstrasyonunu göreceksiniz; hemen ardından da, albümün üzcrindeki, bclleğinizde kimbilir hangi anıları canlandiracak olan yazılan: "Benimle Oynar mısın?" Hcyccanla albümü raftan alıp kasaya yürüyecck ve bir yandan sarmalannı isterken bir yandan da cüzdanınızdan para çıkaracaksınız. Eğer bu alışverişi benim gibi Unkapanı'ndaki mağazaların birinden yaparsanız, büyük bir olasılıkla satıcı bir yandan albümü paket yaparken, bir yandan da uzaydan gelmişsiniz gibi bakacak yüzünüze. Ne olduğunu bilmediği, yalnızca "çeşit olsun" diye jafınu yerleştirdiği biraz solgun, biraz gizemli bu albümü niçin bu denli tezahürat yaparak, gözlerinizde ışıltılarla satın aldığınızı asla anlamayacak. tsterseniz "Türkiye'de bugüne dek üretilmiş en önemli ve en nitelikli pop albümü"nü sattığı için onu kutlamayı deneyin. "Ballı lokma tatltsı" ycdirmeycn, "çıkı çıkı" yapmayan, "bir yemin edip SİZ HANGİ POPCULARISEVERSİNİZ? B dönctneyen", çatapat misali "bum bunT'lamayan, ona buna "kıl olmayan", amcasının oğluna dağ başında rakı sofrası kurup kadeh kaldırmayan bir pop albümü olur mu? Hani belki olur da, "satar mı hiç abi?" Albümü alıp evinize gelecek ve müzik arşivinize şöyle bir göz atacaksınız. Eğer varsa, on sekiz yıl önce aldığınız ve dinleye dinleye çiziklerden üstü haritaza dolaştıracak. 1974'te "erken doğum" yapmış olan pop müziğimizin başyapıtlanndan biri, kulağınızi okşayacak yavaş yavaş. u Ewel zaman içinde Kalbur saman içinde Çuk uzak değil, yakın bir ülkede Sevimli uslu, küçücük gözlü Küçük kediler yaşarmış." Eğer müziğe tutkunsanız, şansh bir pop müzik üzerine bugüne dek Türkçeye çevrilmiş en nitelikli incelemelerden biriyle karşı karşıya olduğunuzu anlayacaksınız hemen. Robin Oenselovv'un "Müzik Bittiği Zaman" adıyla ve Deniz Oktay'ın başanlı çevirisiyle Alan Yayıncılık tarafından yayımlanan bu çalışması, son derece akıcı vc sürükleyici bir dille "politik pop"un heyecanlı öyküsünü anlatıyor. ama hemen en başında belirtelim; okurken insanı yılgınlığa düşüren, müzik tekniği ya da politik bilimler terminolojisiyle yalnızca uzmanlan tatmin edecek nitelikte "ağır" bir inceleme değil bu. Tıpkı hedef aldığı alan gibi, "pop" bir anlatım biçimiyle kaleme alınmış. Tabii ki kitabın "kolay okunur" olması onun değerini azaltmıyor; aksine, ilk harfınden son noktasına dek, bu konuda yazılmış en kapsamlı, en aynntılı ve en çarpıcı yapıtlardan biri olduğunu söyleyebiliriz. Eğer kitle kültürünün medya ve endüstri tarafından "ehlileştirilmiş" tüm görünümlerine karşın pop ve özellikle de rock müziğinin son kertede sahip olduğu "karşı kültür" potansiyeline ve devrimci özüne önem veriyorsanız, bu kitabı çok seveceksiniz. Robin Denselovv, incelemesini ellili yıllann sonlanndan, yani rock'n'roll fırtınasının en hızlı günlerinden başlatırken, temel bir aksiyomla çıkıyor yola: Rock müzik, yolun başından itibaren politik miydi? Müzisyenlerin karşı doğrultuda söylcyecekleri tüm yargılara ve o dönemdeki gençlik kitlesinin tek tutkusunun "eğlenmek" olmasına karşın, EVET. Bu, basit görünmesine karşın pop müzik olayına yaklaşımda büyük önem taşıyan önermeyle birlikte, inanılmaz kıvrak bir anlatımla, en meraklı arşivcinin bile bilmediği, bulamayacagı ya benzemiş "Benimle Oynar mısın" 33'lüğünü (atmaya ya da satmaya kıyamadığınız ıçin) evinizde "emin bir yere" kaldıracak, ardından pınl pınl yeni compact disc'inizi cihazınıza yerleştireceksiniz. Doksanlann teknolojisiyle tertemiz ses vcren CD, Bülent Ortaçgil'in (bir zamanlann "Yusuf Islam" olmamış Cat Stevens'ını çağnştıran) sesini kusursuza yakın bir netlikte odanı yaz sezonundasınız; çünkü sürprizler bu kadar değil. Kitapçılara uğradığınızda raflara ve tezgahlara biraz dikkatlice bakarsanız (bu "dikkat" ne yazık ki gerekiyor, çünkü güzel şeyler hep arka planda gizlenmiş satmıyor ya!), keyifli keyifli saksofon çalan bir timsah illüstrasyonu dikkat çekecek. Kapağıyla insanı hemen yakalayan bu kitabı elinize alıp şöyle bir kanştırdığınızda, C U M H U R İ Y E T D E R 0 İ 2 7 H A Z İ R A N 199 3 SAYI 379