22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

PAZARIN PENCERESİNOE giivc yemiştir, gözleri camdandır. 19. YY sonunda Istanbul'u görmemiij halyan sokak ressamlarının çinko tepsilere boyadıkları Istanbul manzaraları kadar gerçcğe benzemektcdir. Hcr şey onkyja o kadar batar ki soluğu gerisin geriye kaçmakta bulurlar. Üçüncü olasılık: Duvarda bir poster vardır. Bu posteri bir uçtan diğerine Fatih KöprÜMİ kaplar. Üstünde de kuyruğu ayyıldızlı bir F16 uçmaktadır. "Usta gel kaçahm!" Bir kamyona atlarlar, köprüyü geçerler. Acayip bir lodos esmekte, köprüden geçen araçlan savurmaktadır. Köpriinün diğer ucuna yaklaşırken Ling ustasına "bak" der "Karsı tarafta polislcr çevirmc yapıyor, kimlik soruyorlar!" Hemen kamyondan atlayıp geri döner, tablodan çıkarlar. Dördüncü olasılık (en uzak olasılık): Duvarda Tarabya'daki lokantalardan birinde yedi yıl önce, bir içki âlemi sırasında yoldan geçen bir ressamdan satın alınmış,, aslında Ayvazovski'nin bir resminden yürütülmüş ay ışığmda deniz manzaralı bir tablo vardır. Hcmen gömleklcri çıkarıp suya atlarlar. Su bir tuhaf kokmaktadır. Yiizcrler ama insan bu dcnizde kulaç attığı halde yerinde sayar. Yanı basjarındaki kayalıkta çöınclmiş onlara bakan biri vardır. Kimsin sen? Resim clcşlirmeni! Pcki, söyle bize; bu ne biçim bir lablodur? Burada aslolan vc oluşan eşdeğersizliğin imgesidir! Hee? Bu tabloda, ressamın dünyaya bakışındaki abartısız yorum resmin belli bir ağırbaşlılıkla yansımasını sağlamaktadır. Anlamadık! Tüm hızla hayatın bütün yollarında var olan cinselliklcri, acılan ve hazlan, yaşayan doğanın devinimine sığdırabilmiştir ressam... Tüyleri dikcn diken olan VVangFove çönıezi kendilerini güçlükle surlardan dışarı atar gider polislere teslim olurlar. Son tablo: 121leri kelepçelenen Wang Fo yüzlerce polis arasında götürülürken çırağına, "Bcn umudumu yitirmcdim1', der. Eminim bir gün bu ülkedeki evlcrin duvarlarında da insanı sonsuz ınutluluklara, kurtuluşlara ulaştıracak resimlcryeralacaktır! ^ D E R O İ 9 M A Y I S 1 9 9 3 S A Y I 3 7 2 VVangFo nasıl kurtarılıp? argucritc Yourccnar'm Taocu bir masaldan csinlenerek yazmış. olduğu "WangFo Nasıl Kurtarıldı?" öyküsünde yaşlı 5îr ressam olan VVangFo ile çırağı Ling anlutılır. Ressamla çırağı, Han krallığının yollarında gezcrlcr... Yavaş yol alıyorlardı, çünkü WangFo geceleri gezegcnleri, gündü/.leriyse kızböceklerini seyretmck için duraklıyordu... Ünleri köyden köye yayılıyordu. Kalc kapılarından, önü ziyaretçilerle dolup taşan tapınak girisjerine kadar hcr yerde, herkes nnları tanıyordu. VVangFo'nun son bir fırça darbesiyle resimlerinc can verdiği söylcniyordu... Rahipler ona bir bilgeymişçesine saygı gösteriyor, halk ondan bir büyücüymüşçesine korkııyordu.. Bir gün imparatorluğıın merkezine vardılar. Askerler onları gecelediklcri ycrdc yakalayıp saraya gölürdüler; kıalın karşısına çikardılar. İmparator, yeş.im taşmdan yapılmış bir tahta oturmııştu. I'llcri daha yirnıi yaşmda olmasına karşjn, bir ihtiyunnki gibi kırıs, kırıştı. Ciiysisi kışı göstermek için mavi vc baharı ammsatmak için yeşjldi... VVanga, şunları söyledi: "Bahamın sarayının gi/.li bir odasında scnin tablolarından olıışan bir koleksiyon vardı; çünkü tahlolarındaki kişilerin değer bilnıe/. cahillcrin güılcrindcn u/ak lu(ıılıııası gcrcktiginc iııanırdı. Ona görc böylclcri bir baktılar ını, gözlcrini bir daha önlcrine cğemczlcrdi artık. İnsan ruhıınıın çanıuru saflığıma bulaşınasın diyc beni ilerde tebanı olacak kalabalığın hırcın karmuşasından u/ak lııllular... Bcn işte o tabloların bıılunduğıı odalarda cğitildim, çcvrcınc yalnı/lıklar örüldü. Bu yaıılı/lıkla scnin resinılerine bakardım... Tablolarındaki rcnklcr gün ağarırken canlamr, gün balarken solardı. Kadınların scnin bahcclcriııin tarhları arasında rü/.garın sürüklcdigi yaralıkları aııdıran ciçcklcr oldııklarıııı söylcrdin. Oııallı yasımda bulııtlara bakmaya çıktıın, ama onların scnin (ablolarının gurup vakti bulutları kadar gü/.cl olmadıklarını gördüm. Soııra inıparatorluğun dört bir yanını dolaşlım. Scnin atc^btk'cginc bcn/cdiğini söylcdiğin kadınlardan cscr yoktu... Bana yalan sö>kılin VVangFj), koca sahtekâr! l)ün\a, V'İU1" bir rcssaının İM^Iuğa fırlattığı Irkıkr yığınından başka bir >cy dcğil... Bcni lıicbir /.anıan cldc cdcmcycccğim ^>lcrı ovkükndircn scnin gibi birinc naMİ bir cc/.u gcrcktiğini dii^ündiinı. Gö/lcıKIIII dağliinıııasına karur vcrdim. C'ünkü 20 gözlerin lirallığına varan yolda iki büyülü kapıdır, cllcrini dc kestireceğim." Bu karan duyan çırak bıçağını çckip imparatora saldırır; askerler onu öldiirürler. İmparator, "WangFo" der, "Kolcksiyonunıda dağların deni/Jerin iç içe yansıdıkları yarım kalmıs bir resmin var.. Cezanı çckmcden önce bu baş yapıtını bitircccksin. Reddedersen tüm eserlerini yaktırırım." WangFo, çaresiz resmi bitirmeye çalışır. önce bir bulutun ucunu pembeye boyar, sonra denize kınşıklıklar ekler... Narin bir kayık resmin ön planını kaplar... Sanki bir kürek sesi duyulur... Yerden su yükselir gibi olur. Resmin derinliklcrinden biri çıka gelir. Bu Ling'dir.. mış olsalardı. Duvarlarındaki hangi resim, hangi tablo onları ebedi kurtuluşa, mutluluğa ulaştırabilirdi? Aklıma gelenleri sayayım: tlk olasılık: Duvarda tek gözündcn yaş damlayan bir çocuk resmi vardır. öriündeki dantclli örtüyle kaplı konsolun üstünde, içinde naylondan yapılmış güller bulunan bir vazo yer alır. Ling ustasına, "Gcl kaçalım!" der. Çerçeveden içeri atlarlar; Ortalık yeni soyulmuş soğan kokuyor. Ağlayan çocuk az önce lahmacun yemiştir. VVangFo ile Ling'in de gözleri dop dolu olur. İki adım atınca karşılarına ÇinSeddi gibi bir duvar çıkar. Resmin, dışardan bakılınca algılanamayacak sığlıkla oldu Seni öldü biliyordum? Siz hayattayken ölemezdim.. Dcniz güzel, rüzgâr kıvamında suların ötesindeki ülkeye gidelim üstadıın! O da kayığa biner. Arkalannda incecik bir iz bırakarak silikleşir, tablonun içinde kaybolurlar. • • • Yourcenar'm Hür Yumer tarafından cevriimiş, bu öyküsü bcni çok etkiledi. Düşünmcye ba^ladım. VVangFo gününıüzde yaşayaıı valanda^lanmızdan biri olsaydı, Ling dc onun izleyicisi... Bahçclicvlcr'in arka sokaklarından birinde, sonradan bir lıücrc merkezi olduğu anlatjilan bir cvdc polis tarafından kıstırıl ğunu, derinlikten yoksun bulunduğunu sedde çarpınca anlarlar. tkinci olasılık: Duvarda Delacroix esintili bir yayla resmi vardır. Isviçrc Alpleri'nden Adana yaylalarına yapılan bu uyarlamada ortadan akan derenin iki yanında birer rengeyiği insana gülerek bakmaktadır. Az ötedcki çimenlikte kuzular otlamaktadır. Gölgcleri dereye vurur. Ling ustasına, "Gcl kacalım!" der. Geyiklerin yanına • kadar ilerlerler. Yaklaşınca sıntan geyiklerin aslında Bolu'daki Koru Motcl'in lobisinden yiirütülmüş içi samanla doldurulmuş olduklarını anlarlar. Birinin kuyruğunu C U M H U f l l Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle