Katalog

B A S K E N T G Ü l\l L E R İ M Ü Ş E R R E F H E K İ M O Ğ L U danalı küçük bir öğrenci Istanbul'a, Kuleli Lisesi'nc okumaya geliyor yıllarca önce. Müziğe dc büyük lutkusıı var. Tüncl'de müzik araçları salan bir ınağazayı özlemlc seyrediyor, bir kcman alıyor ordan, ilk öğretmcni Panayol Abacı, miizik çcvrelcrinin iyi tanıdığı bir kişi. Lise bitince Ankara'ya Dil vc Tarih Coğrafya Fakültesi'nc geliyor Adanalı genç. Ingiliz Filolojisi okııyor. Parlak bir öğrenci, Profesör Irfan Şahinnaş ıınuılla bakıyor ona. Fakülte bıtınce kiirsüsünc alıyor, öğrenci vc lıoca ilişkileri giizel bir diyalogla olıışuyor. İıl'an Şahinbaş gü/el bir iıisan, beıı nğrencisi olmadını anu: saygı vc hayranlık dııydum hcr /aman. Dostluğuyla onurlandım. Tiyatro çevirilerimi ilgiyle i/lcr, giı/cl sö/.lerle yüreklendirirdi bcnı. (ia/clcnıi/dcki ya/ılarıııu okıır. lcpkilcnni bclirtirdi içtenlikle. Adanalı öğrenci Pmfesör tlnal Aytür de Profesör Irlan Şahmbaşjn öğrencısı olmaktan onur duyuyor. Oncc öğrenci, sonra asislan, sonra da Ingili/ Dil ve Edcbiyatt Bölümü'nün Kiirsii Başkanı. Ayrıca Baskent Oda Orkestrası'nın kemancılanndan biri. Faküllede okurkcn Fethi Kopıı/'dan ders alıyor, sonra orkestrayla ortak çalışmalar Pa/ar günleıi bulıışııyor, saatlcrcc çalıvorlar. Renkli mozayik: Baskent Oda Orkestrası A HED, Nükleer Tchlıkcyc Karşı Barış vc Çevrc Için Sağlıkçılaı Derneği, CSO'nun dcğerli sanatçılanndan kemancı Murat Taner, Cengiz özkök, violacı Betil Başt'ğmc/lcr ve violonsclci Kngin Sansa, llaydn, Krkiıı vc Ravcl'ın yapıtlanndan olıışan bir programla savaşın korkıısıınu aşıp banşın müziğini duyurdular başkcnllilerc. Özclliklc I ı kin'in mü/iğiyle savaşı çok u/aklarda bıraktık barışla kııcaklaştık. Profesör IVlustafa Şerif Onaran da, Profesör I^)oktor Lcziz Onaran da konser salonuıuın en eski ve gönüllü dinleyicilerı. Yalnı/ müzik değil lüm sanat olaylarını i/lcr. i/lemekten öteyc olıışturur, katkıda bulıınurlar. Cîelenekscl konser de böylc hıı katkı mü/ik dalında. Başkentlilcr gü/el müziğe doymuyor bencc. Salon ha>h kalabalık, alkışlar çok coşkulu Ankara Kalesı de lıafif Batı mii/ıği\le çınlıyor bir süredir. Kale \Vashingtoıı'da küçük gecc müziği dinleycrek damağını tatlandırıyor başkentlilcr. Gü/cl bir mutlağın ladını sürdürmcsine, mü/ığini korumasına a/ rastlanır ülkemi/dc. ÖnCe yıldı/lar parlar, sonra sönük bir dönem başlar. Yeni bir ıcstoıan cskir birden. Mofımt't .Şişman vc arkadaşları cskimediğıııı kanıtlıyoı yıllardır. Kaleııın gırişındc eskı Ankara cvlcrını onarmışlar. daracık sokaklar, talıta mcrdivcnler, geniş odalar, fcrah sofalar, beyaz sofralar... Tcıasa çıkınca dünü vc bugünüyle tüm başkenl kucağıns/da. Kale Restoran da tüm başkeııtlilcrı kııcaklıyor. Kocaman bir mo/ayiği, bir masada Adalet Partisi'nin Koca Reis'i Saadettin Bilgiç ve eşi, başka bir masada İllıan Aküziim vc arkadaşları. köşede Mcrke/ Bankası Başkanı Rüşdü Saracoğlu ve eşiyle yakınlan, bclki dc dcde Şükrii Saracoğlu'nu anımsayarak gcleneksel Tiirk yemekleri yiyorlar. Başka bir masada MİT Müstcşarı Sönmcz Köksal, Dışışleri Müsteşan Özdcm Sanl>crk, DİF Başkanı Orlıan Güvencn ilc cşlerı ve kı/ları var. Sonra dcğişik dillcr konuşan yabancılar, diplomatlar, işadamları. Devlct konuklarına da sofralar kuruluyor kinıı günler. Hollanda Başbakanı cn çok hangi ycmeği sevdı acaba? Scçim yapnıak Ivıyli /or. sıı höreğinin dayanılma/ ıııcclığı var, zcntınyağlıların gü/el bir hafıllıği, halıklar dcni/. mantılar bıığday kokııyor. Ama cn çok çalışanlann da\ranışı etkiliyor masaları. Gelcnek, görenck, sevgi, saygı karışmıı bir davranış, gungörmüşlüğü sergiliyor. F.ksıklığinı çok hissettiğimi/, ncredeyse ıımıilıığıımıi/' şeyleı. Vcnideıı yaşamak çok lıoş M B E R G I 2 3 M A Y I S 1 9 9 3 S A Y I 3 7 4 Kalede buluşanlar Bir nıayıs akşamı çok gü/el bir konser siındıılaı başkentlilerc. Başkent Oda Orkeslrası'nın olu/ yıllık gccmişi, her mcsleklen çalgıeıları var. Universite profesörleri, doklorlar, mühendisler, savcık'.r. sonra asıl uğraşı mü/ik olanlar, ö mcr (an, Uğur Alpagut, izzet Nazlıaka jzibi. Ama çoğıınluk değişik mesleklerdcn gönüllülerdcn oluşuyor. Mü/iğe büyük tutku duyan'ardan. Örneğin Ünal Aktür fakülte ve Türklngiliz Kültür Derneği Başkanlığı dışında boş saatlerini keman çalarak gcçiriyor. Yuva Ertaıt Yargıtay savcısı, ama pa/ar günleri kemanına sanlıp çalışmaya gidiyor, dosyalann yorgunluğunu böylc unutuyor belki de. Her yaştan. her kuşakran ve değiştk mcslek dallarından bir orkestra sevgi ve coşkunun gü/cl ürünlcrini sergiliyor her şeyden önce. Ülkemizde az rastlanır bir olay. Varlığını otuz yıldır sürdürmesi d<*büyük basarı. Bahar konserinin programında Devlet Operusı'ndan mez/osoprano Şcbnem Taeoy'u da dinledi başkentlilcr. Vivakti'nin Slabat Mater şarkılarını söylcdi. Bajkent Orkestrası'nda sevginin ve coşkunun güzclliği var. Yıllann solduramadığı bir sevgi ve coşkıı bıı. Kontrbas Kcnan Görgün ilc konuşurkcn çok duygulandım konscrden sonra. Halkcvleri'ııe uzandık hayalimizdc. Müzik dalın Irfan Şahinbaş va Ünal AytUr küraild* ve yaşamda aıcak bir dlyalog ya^adılar yıllarca. da ilk calışnıalar da o çatı altında. 1951'de kapatılınca sanat ve kültür çalışnuılannda bir durağanlık oldu. 27 Mayıs'tan sonra acılınca müzik dalı ycşerdi yeniden, Kavaklıdcre'de Refik Korallan'ın evinde başladı calışmalaıv Doktor Refik Erer, doktor tskender Uayka, öğretmen Ncvzat ö/.kan ve operadan Kcnan Cörgün Başkent Oda Orkcstrası'nın çekirdcğini oluşturdu. Çekirdck flli/lendi dallandı gidcrek. Mü/ik iiretmektcn gayri amacı yok bu orkestranın, çıkarı da ortak bir üriinün mutluluğu yalnız. Konserleri parasız, giderlerini üyeleri kar^ılıyor, CSO'daki yıllık konscrin kirasını da SevdaCenap And Vakf'ı ödüyor. Her zaman yazanm değil mi, başkenlimizde gü/el olaylar yaşanıyor! Konscrden sonra Aktiirlcr'in cvinde güzel söyleşiler yaptık. Güzel bir insandan, Profcsör İrfan Şahinbas'tan söz ettik. Ne gü/el anılarımı/ var. Irfan Şahinbaş gü/cl bir insan. Üniversitcde, tiyatroda, ya/ını dalında güzel bir izleıni var. Kiirsülerden çok profesörler gclip geciyor ama İrfaıı Hocalar giderek a/alıyor doğrusu. Hoaılık ayrı bir olay. Profcsör Necla Aytür de en parlak ögreneisi İrfan Şahinbaşjn. Fakülteyi en parlak notlarla bitiriyor, o parıltıyı öğrencilerine aktarmaya çalışıyor şimdi. Başkent, Orkestrası'nın konzertmeisteri Ömer Can'ın öyküsü bu saylaya sığrnaz, dinlerken neler anımsadım. Müzik sevgisi, Samsım'dan Akpınar Köy Enstilüsü öğrencilerindcn mandolin konseri dinlerken doğııyor. Köy enstitüsüne gitmek istiyor küçük öğrenci. Sonra Ankara Konservatuvarı, Zuckmeyer'in desteğiyle Almanya, uzun bir öğrenim. Gazi I'ğilim'e öğıetim üyesi oluyor sonra. Şimdi de opera orkcstrasmda ve Başkent Orkeslrası'nm birinci kemancısı ve dostu. Akpınar Köy Enstitüsü öğrencileri Samsunlu bir çocuğa müzik sevgisi veriyor. Köy Enstilülcri yaprağı kapanmasaydı yalnı/ sanat yaşamında değil dcmokratik yaşamda da nc güzel gclişmclcr ulıırdu kimbilır! Bir başka mayıs akşamı da NÜSHFD konserindc buluştu başkentlilcr. Profcsör Doklor l*/iz Onaran \c arkadaşlarınııı dü/enlediği konserde Ankara Yay lı Sazlar Döıtlüsü'ııü dinlcdilcr. NÜS Banşın müziği C U M H U R İ Y E T