30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

A T O M R İ S S A A L P A 3 1 rşürecek beton yapılar yükselmemiş gövdende. Ne mutlu sana! Tüm yoksulluğuna karşın kcndi içinde tutarlısın, o güzel yüzün hcnüz bozulmamış. Ba^ın dimdik. Ne zaman içinde altın tanecikleri dans eden san ışığı özlesem, yüzlerce yaşında, surlarla çevrili fstanbul'a koşanm. Arnavut kaldırımh, iki katlı ahşap evlerin sıralandığı sokaklannda, odun sobası borulannın çıktığı penccrelerin köşelerinde ve odun kokusunda aranm, hava bulutlu bile olsa bulurum. İstanbul büyülü kcnl derler, inanılmaz yapmayın!.. Gervekleşmesini ar/.uladığınız her şey için mum yaktığımız yatırlar, ahşap evlerin bahçclerindc içinde karpuz soğutulan kuyular, incir ağaçlan, baharda yalancı dolma yapmak için yapraklaıından topladığımız asmalarda saklı lstanbul'un gizemi. Daha nice yerlerdc: Bahar gelincc, Osmanlı'dan kalma taş yapıların köşelcrindcn fışkıran bir tutam yeşil, oralara nasıl yeliştiği belirsiz,' bir incir dalında. Marınara'ya doğru koşarak inen, yosun kokıflu lodosu Kapalıçarşfya kadar laşıyan yokuşlarda. Galala Kulesi'ni çevreleyen mcydana açılan sokaklarda kol gezen lerkedilmişlik, sahıpsizlik<cn u/aklaştıın. Ortaokul yıllarımda ders /ilinın calmasıyla sınıfa dalan; yıl boyu bu alışkantanbul'a dönüyorum. Çarpık yapılaşmadan, yokuşlann bile denize dik inemediği tonlarla beton ve asfaltın topragı örttüğü İstanbul'a. Her ne kadar; poyraz ve lodos, iki süpürgesi vardır. Havası kirlenmez derlerse dc inanmayın. Şehrin bu bölümünde betonlar her şeyı esir almış. Öncc esen yelin yolu kesilmiş, köşelere hapis olmuş. Betonların estetik kurallarını hiçe sayan gövdeleri doğal ışığın akışını, tonunu değiştirmiş. Taşların grı beyazı, duygusuzîuğu, durgunluğu yansımış pencerelerimizden giren ışığa. Beyaz, delici, göz kamaştıran, ışık yaşamımızın bir parçası oluvermiş. Taş onnanı yüzeyler bunları yansıttıkça onlar büyümüş, bütiin çirkinlikleri ortaya sermişler. Bahçe yerıne, bir incir ağacından yoksun otoparklar. İthal çiçeklcrlc süslcnen salonlar ve toprağı ancak bu saksılarda gören çtKuklar. Kat, kal aslaltlanmış yollarda nasıl olup da dizinize kadar çamura battığını/.a hâlâ akıl crdırermyorsunuz degil mi? Bu kentin bir /amanlar, yeşil olduğunu kanıtlamaya calışan ağaçlar ise son asl'altlama çalışmularında gövdelerıne kadar zıftlcnmiş buluverdiler kcndilennı. Topraktan suyu, havayı nası! alacaklar? Kalanlann zamanla yok olmaları ıçın gerekli çaba gösterilmıştır. Şehircılık konusunda u/manlaşma amacıyla vapılan gezilerc katılanlar, Paris'te. New York'ta ağaçların gövdelerinin çcvıesınc ızgara dcmirler yerlestiriidığinı hıç görmediler nıı1' Don kışot'a taş çıkarırcasına savaş verıyor İslanhurun kalan yeşili. Yü/vıllarca eskı Istanburıı bır o kadar cski sıırl.ır kıışalmış. İki kıiava yayılaıı diğer bölgclcr, bu kuşatmadan payını almamış olabilir mı? HAYIR. Manhattan, Coled'A/ur gıbı dünyanın en pahalı yerleşnıe birimlcrıyle boy ölçüşen, değerleri milyarlarla ölçülen yapılarııı tümü gccckondu kuşatması allında: Sarıyer'den Bebek, Ortaköy, Kadıköy, Pendik'e kadar saymakla bitme/. Hi/metçl gereksiniminin bııralardan saölandığı, kentin çelişkiler yumağı.... Istanbul'u üç bölgeyc ayırnıa savına katılmadığımı bclirtmek ısterim. İKİ İSTANBUL var. Biri surlarla çevrilmiş bütünlüğünü koruma çab;ısı veriyor.' Diğcri, gccckondu kuşatması altındaki laş yığını tstanbul. Bir bayram sabahı, yüzyıllarca cski İstanbul cıvıl cıvıldı. Ilkbahar gününde tüm aile yeni giysilcriyle, zıyarcl ıçın sokakları doldurmuştu. Eskı İstanbul gclcneklerini yaşatıyordu. Sanki yinni, otuz yıl önccki yaşamdan parçalar kalmıştı oralarda. Kuşatma altındaki İstanbul bomboştu. Sokaklar kedilcre kalmıştı. Bayram ziyaretine gidenler ise kucağında sımsıkı tuttuğu çocuğuyla otoyolun karşısındaki gecekondudaki memleketlısine erişmc çubasındaydılar. O sabah Istanbulu çok düşündüm, düşünmeyı de sürdürüyorum. ^ ffi umbalı. pencereleri kafesli, ahşap cvin tığ İ!}i pcrdelcrinden yol bulan allın sarısı ışık Osmanlı evinc girerkcn, y.ıpıya alışkın olduğtınıın işaretlcrini \criyor. Ncrcyc gidcceğını çok iyi hılıyor. Işe cumbadaki scdırın hcya/ tfrlülerine diişmeklc başlıyor, oradaki temı/lıği bır kcv dalıa parlatıyor. Sonra, sakı/ ıvngi tahla döşemclere ve. üzerindeki kilııiK1 yönclıyor, Anadolu topıağmda yclışnıiş köklcrı boyadığı kırını/ı, mavi, ycşilleri öyle canlandırıyor ki sabuh güneşi kalk horıısu çalıyor. Duvarm dibindcki schpanın ayaklaııııa lakılmadan önce odanın nrtasındu liiııı güciinü scıgilİNor. Alabildiğinc gcnişliyor, sarı ışık içinde altın lanclcri gibi parlayan Ur/ tanecikleri dans cdiyor. Kııyumcuların dcri onlüğünde gün boyıı hirıken allın to/ları gibi pırıl pırıl ışikla birliktc odanın bir köşesini aydmlıilmak için koşııyor. Oıada, bu sabah e\ın hanımmın başım dııyadığı üçgen dantclin siisledigı cski bır berjer kolluk \ar. Odanın loşluğunu yarıp, sadccc kolluuun ustiinc diişü\or , Kaınbrandt'ııı tablolarmda ressamın | dılcdiği jcıde >oğıınl;ış,m buğd.ıy baş.ıüı wımuşak işığı ammsaltyor. Altın ı>ık, 1 l.ılclcrin yolıınu nıu i/ledin'. C 1 J'n Osmanlı evlerinde sabah, akşam ışıkları gi/emlidir. Kısa siirclerde aydınlattıkları köşelcri siirckli değiijtirirlcr. !ç okşayan, ısıtan, kucaklayan cn güzel duygulan esinleyen bu ışık yolu dokunduğıı yerlcrde görünlü muci/csi yaratır. Orla lıalli Osmanlı konağı bir anda saray oluverir. Soğuk kış ak^aını yava^ yavaş olgunla>lıklan sonra Haliç ü/eıinde solmukla. Cîalala Kıılesi'nın lepesinden donuk s.ırı gökyü/ünc dü^cn Islanbııl'un karaltısına hakıvorum. Ak^anı saatlcri senin bakımsı/ kılığını öıtnui1} Yannı ;ı> kubbclcrınc, kalcm miııarclcrınc, kırcınitlc örliilü çinko olııklu daınlanna ınamlma/ çirkin gölgeler düS A Y I 3 7 4 lıklarını aksatmayan, gözlerinden uyku aknıayan arkadaşlanma imreni ilc bakardım. Şimdi ise onların genç bacaklarının arşınladığı sokakları üç adımda geçip, Tünere vardım. Yürümekle bitiremcdiğim sokaklar nedcreydi? Kırmızı, yeşil vagonlanyla bcni ıı/aklardan okula laşıyan Iramvayda kendinıi Dizneyland'da bir araç içinde sandım. Sokak olnıus caddeler, ufacık iramvay vagonları, İstanbul bcni şaşırtmayı sürdürüyorsıın. U/aklık kavramlarını silip, süpürmüssün, geriyc hak ettiğin MEGA kent dcyimi kalmış. Karadeniz'den kopup gelcn ıü/gânn Marnıara'nın köpüklü dalgalarında lülen yosun kokusunun crişcmcdiğı bctonlann yol kcsiiği İs C U M H U R I Y t T O E N O İ 23 M A Y I S 1 9 9 3 17
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle