03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

B A S K E N T G U IM L E R İ M Û Ş E R R E F H E K İ M O Û L U aşka olaylar nedeniyle basında ve TV'de geniş yer almadı, ama 17 şubatta önemli bir olay yaşandı başkentte. Kitlesel bir kadın atılımı denebilir. Ülkcnin her yanından kadınlar geldi Ankara'ya, otobüsler dolusu, illerden, ilçelerden, köylerden yüzbini aşkm kadının dileğini ilettiler Meclis Başkanı'na. Medeni Kanun'da öngördükleri değişikliklcri içeren bir tasarı sundular. Ulkemizde ilk kez gerçekleşen bir olay bu. Kadın örgütleri dağınık çalışmaları bırakıp bütünlcştilcr. 'Kadın hakları devrimi bütüasellcşmelidir' yazılı bir çelenkle Atatürk ü selanıladılar. Aralarında Atatürk'ün kadın devrimini tepeden tırnağa yaşayanlar var. Cumhuriyetin ilk kuşak kadınlan. Her meslekte parlayan kadınlar, erkeklerle yan yana çalışanlar, yanşanlar, uluslararası üne kavuşanlar, Avrupa Konscyi Kadın Komisyonu'nda öne çıkanlar... Anıtkabir defterini de onlardan biri imzaladı. Profesör Nernıin Abadan Unat. Vaktiyle, bu sayfada 'Suyu bulan genç kız' diye söz ettim ondan. Yaşamına Atatürk'ün yön verdiği bir kız. Budapeşte'de doğuyor, annesi Macar, babası Türk, Mustafa Siileymanoviç. Küçük yaşta yitiriyor babasını, yaşam güçleşiyor, küçük Nermin Mustafa Kcmal'in parasız eğitim politikasını okuyor gazetelerde. Babasının ülkesine gidip okumaya karar veriyor, karan uyguluyor! Anılannda okuyacağız aynntılan... Küçük bir kızın büyük savaşı bu. Güzel bir savaş, hâlâ sürüyor, Cumhuriyetimizin temel ilkeleri, laiklik, kadın hakları, özgürlükleri için hâlâ savaşıyor. Siyasal Bilgiler Fakültesi'ndeki kürsüsünden emekli oldu, ama emekliliğe de meydan okuyor. Boğaziçi Üniversitesi'nde ders veriyor, tstanbul Üniversitesi Kadın Sorunlan Araştırma ve Uygulama Merkezi ve Kadın Araştırmalan Derneği'nde çalışıyor. Dernek Başkanı Profesör Necla Arat'ın Anıtküfbir'deki defteri onun imzalamasını önermesi çok zarif bir davranış doğrusu. 'Suyu bulan kız'ı onurlandıran bir ödül. Scvgili dostum o anda neler hissetti kimbilir! Olay«güzel, ama hayli acı ve düşündürücü doğrusu. Bireysel mutluluklan kitlesel mutluluğa döndürmek için hayli yol var önümüzde! Kitlesel bip kadın atılımı ne olumlu yanıt vermiyor. Daha önce Kadınlar Birliği yöneticileri de görüşemediler sanıyorum. Erdal tnönii Somali'ye gitti. Kadın Sorunları Aile ve Çocuk Bakanı Profesör Akyol da olaya başka açıdan bakıyor galiba. Adalet Bakanı Seyfi Oktay'ın hazırladığı bir tasarı var, ama geniş kapsamlı, kadınerkek eşitliğine ters düşen tüm yasalarda değişiklik öngörüyor. Ama gerçekleşmesi kolay değil, Meclis gündemine gelemeyen tasanlan düşününce iyimserlik duyamıyor insan. Refah Partisi kuruculanndan Ali Türkmen'in, kumalara da mirastan pay isteyen dılekçesine ne dersiniz! Ikinci eşlerin de mirastan pay almamasını yüzkarası bir olay diye niteliyor! Medeni Kanun'un 67. yıldönümünde eşler arasında eşitliği öngören yüzbin imzayla aynı günlerde Meclis'e ulaşan bir dilekçe, kara mizah türii bir olay değil mi? tleriye bir adım, eşit haklar, özgürlükler için kitlesel bir atılımın sevindirici yanı yadsınamaz. Başkent çevreleri bu olayın sürmesini, ilk kez yan yana gelen kadın örgütlerinin birbirlerine sıcak bakmasını diliyor. Kentler arasında, dernekler arasında başlayan diyaloğun kopmamasını.. Ülkemizin en eski kadın kuruluşu olan Kadınlar Birliği'ndeki gelişmeleri de ilgiyle izliyorlar. Türkiyc'nin en eski kadın kuruluşu, ama uzun yıllardır 'uyuyan gfizel' görüntüsündeydi doğrusu. Uyanması, uyarıcı cylemler B yapması için hayli geç kaldı! Bir süredir olumlu gelişmeler gözleniyor. Acaba taze kan nedeniyle mi? Taze kan her kuruluşa güçlü bir soluk verir değil mi? Ancak kadın sorunlarına daha geniş açıdan bakmak gerekiyor. Demokratik yaşamda kadının yerini alması, hak ve özgürlüklerini tepeden tırnağa hissetmesi gerekiyor. Büyük Atatürk, 1926 yılında görüyor bu gerçeği. Çağdaş bir toplumda kadının da görev ve sorumluluğunu üstlenmesini istiyor. O yıllarda dünya kadınlan çok geride, ama 67 yıl sonra tablo çok değişik! Şimdi o tabloyu çağdaş bir görüntüye dönüştürmek gerekiyor ve tüm kadınlara görev düşüyor bu yolda. Başkent çevrelerinin çok canlı bir konusu da trafık kazalan son günlerde. Kimler soluğunu yitirdi yollarda! Kimler yalnızlığa, kaç çocuk öksüzlüğe gömüldü, kimler sakat kaldı, kimler bitkisel yaşama daldı! TV'de trafikle ilgili konuşmalan, panelleri izliyor musunuz? Konuşmacılar arasında Profesör Doktor Rıdvan Ege de var. Uzun yıllann deney ve binkımiyle önemli uyanlar yapıyor. önerilerini, eleştirilerini belirtiyor. Bir süre önce tbni Sina Tıp Fakültesi Ortopedi Anabilim Dalı'ndaki kürsüsünden aynldı, emekli oldu. Kürsüyü öğrencilerine bıraktı, ama hızını yitirmedi hiç, gücünü coşkusunu koruyor. Emekliliğe meydan okuyor. Trafik Vak Kemercl profesör fı'ndaki çalışmalannı hı/la sürdürüyor. Onu otuz yıldır tanıyorum. Sakatların Rehabilitasyonu Derneği'nde birlikte çalıştık. Saİcatlığı aşmak, sakat bir kişinin yaşama sevincini yeşertmck çabalannı yakından gördüm. Dar olanaklarla kurduğu klinikte çalışmaktan mutluluk duydum, el ele çalışma yolunda verdiği örneğe hayran oldum. Dostluğumuz derinleşti giderek. Başkentin çok geniş bir çcvresinde dostça çağrışımlar yapan bir kişi Rıdvan Ege. Tiyatrocular, balecıler, operacılar, çalgıcılar da çok sever onu. Kimin sorunu varsa koşar çözer. Sanat olaylarını da yakından izeler. Cuma akşamları konserde, başka akşamlar balede, operada karşılaştığımız zaman neler canlanır gözümde. Ama en çok ölümün soluğunu kesen bir kişi diye selamlanm onu. Yıllarca önce yine Gerede yolunda Yeniçağ'da bir kaza. Rıdvan Ege'yi öldü sanıyor, hastanenin morguna getiriyorlar, ama asistanlan yetişiyor, özenle sarılıyorlar hocaya, yaşama döndürüyorlar. Akciğerlerinde kanama, vücudunda yirmi üç kınk, ama kanama duruyor, kırıklar onanlıyor ve dört hafta sonra yürümeye başlıyor Rıdvan Hoca... Hastalanna, kliniğine, ameliyat masasına dönüyor. Sonra kaç hastayı yaşama döndürüyor kimbilir. Araba kullanmaktan da geri kalmıyor hiç. Ancak kurallara özenle uyarak, kemerini takmayı hiç unutmadan... Biliyorsunuz kemer takmak için uyanlar yapar her zaman. "Kemerci Profesör" diye anarîİar var, bu söze gülüyor ve şöyle diyor: Adunı biliyorlar, ama kemeri takmayı öğrcnmediler hâlâ. öğrcninceye kadar anlatacağııtı. 4 Uyuyangüzıluyanıyor Ülkemizdc ilk kez yaşanan bu kitlesel olay daha başka koşullarda yaşanabilirdi bence. Olaylar elvcrmedi. örneğin Başbakan Demirel yüzbin imzayı getiren gruba ayıracak vakit bulamadı! Aslında kadınlardan gelen görüşme isteği Kadın hakları, lalkllk llkasl doğnıttusunda •Urakll toplantılar yapılıyor. Foto^rafta, TKB Yttnatlm Kurulu Uy*l*ri v* Balkan Kadınlan Toplantısı'na konıifmacı olarak katılan kadın profaaörlar S*lanlk'U AtatUrk'Un do^duğu «vd«. C U M H U R İ Y E T DERSİ 28 Ş U B A T 199 3 S A Y I I I I 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle