Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
P C 0 R T RE E R S ö Z yapıldı. Baktım olacak gibi değil yangın söndürme cihazı pazarlamacılığına başladım. Bu saycde ülkemi tanıdım. Anadolu'yu karış kanş. dolaştım. Insanların acınacak halini gördüm. tşte dediıp bu insanlan ancak bcn kurtannm. Bu arada "Solmayan Çiçek" isimli bir Şiir kitabı bastırdım. Pazarlaına işi bitince kitap satışına başladım. önce ev ev dolaşarak kitap satıyordum. Şimdi haftanın bir günü Bakırköy'dc Zuhrat Baba türbesinin önünde satıyorum. Genellikle dını kitaplar bunlar. HaFtada bir gün çalışmak yctiyor bana. Ayda elime bir milyon geçer. Yeter de artar bile. Parayla işim yok benim. Halkın çektiği dertlcri düşünürüm ben en çok. Bakın Özal'ın açtığı MİT karakollan daha kapanmadı. Buralarda halka hâlâ eziyet ediyorlar. Bunu başbakana söylemek istiyorum. Bir keresinde benim başım, sular bu yörede akmadığı için valilik önünde su protestosu yaptığım için derde girdı. Beni 24 saat gözaltında tuttular. Fazla tutamadılar çünkü pankartımın altında Türkiye Cumhuriycti' yazılıyordu. Şimdi genç çocuklar var. Bir keresinde tütün işçilcrine yapılan baskılan protcsto ediyorlardı. Pankartın altına "Dcv Sol" yazmışlar. Niye "DevSol" yazıyorsun kardcşim, "Türkiye Cumhuriyeti" yazsana. 23 sene içerde yattılar zavallılar bu yüzden. F^rotestonu yap, altına "Türkiye Cumhunycti" yaz. o zaman korkma... Efendim halkımı/ calııl olduğu gibi, ne yazık ki işadamlanmız da cahil. Bakın benim bir ortağım vardı. Onunla birlikte bu büroda "Meraklılar Görüij Merkezi" adında bir firma kurduk. Ncydi bu merkez? Şuydu. Adam beni arabasının, buzdolabının, televizyonunun yanına koyup reklamını yapacaktı. Malını, benim etkileyici kişiliğimdcn faydalanarak satacaktı. O kadar bro^ür bastık, o kadar duyuru yaptık. Bcn o kadar bu şehri, bu halimle gezip tozdum. Bir işadamı, bir mal sahıbi beni görmedi kardeşim. "Gel kardcşim scn bize lazıınsın" dcmedi. Bir süre sonra da benim organizatörlüğümü de yapan ortağım 2 milyon telefon parasını ödemeden kaçıp gitti. Yok efendim ben sinemaya, tiyatroya gitmem. Neden dersen, ben artistleri aşmış, onlardan çok şey bilen bir adamım. Onlann bana verecek birşeyi yok. Ben en çok 'Arkası Yarın'ları dinlerim radyodan. Çok eğitici piyesler oluyor. Çeşitli ilim kitapları okurum. Bir de günde iki saat Ingilizce çalışırım. Günlerim böyle gcçcr. Acelc etmiyorum. Daha 39 yaşındayım. Genç sayılınm. Bir gün benim varlığımı görecekler, benim değerimi anlayacaklar, şu insanlar. M E Z M Beni göpiin, ben varım "Ünlü Türk düşünürü", "dağlann çocuğu", Mustafa Yağcı'nın her konuya yönelik ilgisi, bilgisi ve önerisi var. Şöyle diyor, örneğin: "Protestonu yap, altına 'Türkiye CumhuriyetV yaz, o zaman korkma". en tarihlcre sayfa açacak olan ünlü Türk düşünürü Mustafa Yağcı, beni dağlann çocuğu diyc de çağınrlar. Bcn aslcn şairim. Şair demek yüreği aşk deryasi olan insan demcktir. Benım de yürcğim bir aşk deryasıdır. Gördüğünüz gıbi (Kİamın bütün duvarlan ya/.dığım şiirlerimle kaplıdır. Bakın şu köşede de Türk büyüklerinden şahsıma gclen bayram kartlan durur. Erdal Inönii'den Sülcyman Demirel'den, Ünal F.rkan'dan, Mehnıet Ağar'dan geldi çoğu bunların. Sağolsun cn çok başbakan hatınmı sorar. Ünal F.rkan da öyle. Şair olduğum için bu ülke insanının ar/ulannı, düşüncelcrini en çok ben hissederim. Bu yüzden 1988'den beri kendımi politikaya adadım. Bir çok parliye girip çıktım. SHP, DSP, MÇP. Hepsinin iç yüzünü bilirim. Böyle olunca oturduğum semt olan Beyoğlu'ndan bağımsız aday olmayı düşündüm. Ama Ozal'ın oyununa geldim. Oy pusulalan ve broşürlcrin parası benim cebimden çıkacaktı. Bir hesapladım, en aşağı 50 milyon. Tabii vazgeçtim. Ama inaniyorum, bir gün mutlaka bu yöreden milletvekili seçileceğim. Şimdi gördüğünü/ bu kıyafetimle her sabah yollara düşer, çevreyi gezerim. insanları görürüm, onlan işitirim. Şimdi diyeceksiniz ki, nedir bu bıyık, bu tespih, bu şapka, bu çubuk? Bunlar, 'ben vanm, beni görün' demektir. Ama şimdilik halkımız cahil. Genelde laf atarlar bana, alay ederler: "Baba gcliyor", "helal olsun", "aşkolsun" gibi manasız sözler söylerler. Benim ruhumu, aşk dolu B "Bir gUn banlm flriar, banlm d*ö*riml anlayacaklar, şu Insanlar." yüreğimi bilmezler. Kendileri için düşünğüm iyi ve parlak gelecekleri düşünmezler. Ben bu zavallı insanlar için geceler boyu planlar yapanm. Evsiz olmasınlar, kira ödemesinler, işsiz kalmasınlar diye. Cahil insanlar, bütün bunlan 321 nereden bilecekler ki... Ben Tokatlıyım. Istanbul'a 1975 yılında geldim. önce inşaatlarda çalışırdım. Sonra kanalizasyon işlerinde calıştım. 12 Eylül bir geldi, inşaat işleri durdu. Aslında bence darbe inşaat işlerine CUMHURİYET DEROİ 5 T H M M U Z 1 9 9 2 SAY! 21