29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

1876 Galata Köprüsü'nün Haliç'e bakan kısmında da bir deni/ hamamı yapılmış,tır. Bu hamamın varlığını ise o yıllarda Hcrald Tribune ga/etesinde çıkan bir okur mcktubundan bilmekteyi/. Ufak bir ücret karşılığında tahta köprünün basamaklanndan inilıp bu hamamın kabinlerinc girilmekte ve Sonra da Haliç'in (bugün için biraz tuhaf, hatla tuhaftan da öte gerçekdışı ama) mavi berrak sulannda serinlenmektc imiş. Geçen asrın ortalanndaki deniz hamamlan ilc ilgili en aynntılı bilgiyi isc Halıık Şehsuvaroğlu vermektedir: "Deni/ hamamı tstanbııra ondoku/uncu asrın gctirdiği bir ycniliktir. Boga/icinin vc lYİannara'nın hangi yerinde umumi deni/. hamamları yapılacağı îjehrcmaııetince tesbit cdilmişti. Bu ycrlcrin şcnliğine masraflarına göre bir, üç, beş sene iein müzaycdc ile ihalesi yapılırdı. 1867 sencsindc fstanbul kıvılarında 62 hamanı vardı. Ba/ı kıyılarda yalnız erkcklcrc nıahsııs hamam olur, ba/ı kıyılarda ise kadın vc erkeklere ınahsııs ayrı hamaınlar bıılunurdıı. Böylc çifl hamamlar birbirinden scs duyulmayacak şekilde yapılırdı." !>ehsuvaroğlu aynca hamamlann dcrınlıklcri ve nilcliklcri hakkında bilgi vcrmcktc "Serhos, ve bi edep olarak gelenler deni/ hamamlarına kabul edilmezlcrdi" dcnıckledir 19. yü/yılın ıkıncı yarısında kurulan hamamlar müşterisinin ihtiyaçlarını karşılacak denlı dc donanımlıydılar. Hcr hamam Şchrcmanctinin verdığı örneklcrc görc gerektiği kadar kiralık don vc peştemal bulundurmaktaydı. 1 kuruş karşılığında kiralanan bu giysilcrlc deni/e girilmektcydı. Aynca yüzme bilmeyenlerc hocalık yapacak ehlı kisjlerle, cankurtaranlar da gün boyu görcv başında bulunuyorlardı. Ama bu lür hamamlann en sorumlu kişısi ise kadınlar hamamı ile erkekler hamamı arasmda görev yapan /.abıla idi. Kadınlar hamamına girenin namusu ondan sorulduğu için kus. uçurtmayacak cinsten gö/üaçıklardan ve ehlı namus kişilcrden seçılirdi. Ama yine de kadınlar hamâmındaki davetkâr şamatanın ca/ibesine kapılıp bu hamamın etrafında dolaşanlara engcl olmak bir hayli /ordu Geçen asnn sonlannda kurulan tstanbul'un en ünlıi deni/ hamamları ise şunlardır. Yesjlköy, Bakırköy, Samatya, Yenikapı, Kumkapı, Çatladıkapı, Ahırkapı, Salıpa/an, Fındıklı, Kuruçeşme, Ortaköy, Istinye, Tarabya, Büyükdere, Ycnimahalle, Beykoz, Paşabahçe, Kulcli, Beylerbeyi, Üsküdar, Salacak, Moda, Fenerbahçe, Caddebostan, Bostancı, Kartal, Maltepe, Pendik ve Tu/la. Aynca 1869'a Kabataş'da Rikabı Hümayun Bölükleriyle saray bcndegâhı için de bir deniz hamamı yapılmıştır. C U M H U R İ Y E T D E R G İ 2 1 H A Z İ R A N Denizhamamlanna gidiş ise hayli tantanalıdır. Malik Akscl "Istanbul'un Ortası" adlı yapıtında, bu gıdişi şöyle anlatır: "O /.amanlar kadınlar sıcak hamama gider gibi deni/ hamamına bahça ilc giderlcrdi. Biiyiikler pt^lomallarını, küçükler uçkıırlu donlarını İKTaİHTİnde getirirlerdi. Kadınlar göğüslerinden dizleri allına kadar pe^lemala büriinürler öylece denize girerlerdi. Deni/ hamamı üstünde ortası açık kcnarlan tahtadan bir çatı vardır. Islanmış peştcmallar, havlular burada kurutulur, sonra u/un, ucu çatallı bir sırıkla aşağı alınırdı. I. Diinya savaşı sırasında plaj, mayo so/lcri daha tstanbuPa gelmemiştir. Ama sıkınlılı tazeler bu kapalılığı çok göriip açıldıkça açılıyorlar, yasakları hamamı arasındaki u/aklık ise sesin işitilmeyeceği mesafe kadar tespit cdilirdi. Birinci Dünya Savaşfndan sonra mayo, Cumhuriyet döneminden sonra da plaj geleneği yerleşince deniz hamamlan bir bir kapanmış, yalnızca kendine özgü yapısı olan Moda ile Bostancı deniz hamamları altmışlı yılların ortalanna dek eski geleneği sürdürürcesine plajlarla rekabet edebilmişlerdir. Plajlar ise bu konu üzerinde aynnlılı bir çalışma yapmış olan Gökhan Akçura'ya göre Cumhuriyet döneminin eserlcridir. Falih Rıfkı Atay'ın "Halk plajlara hücum ctti, vatandaş denize giremiyor" sö/ü de bunu doğrıılar. Gerçi bu sö/de Cumhuriyet döneminin ilk yılla Alman neferi denizi görünce paçaları sıvamışlar ama bir daha girdikleri denizdcn çıkmayarak yitip gitmişlerdir. Almanlar da diğer askerlerini uyarmak için bu plajın dört bir yanına "Burada banyo almak memnudur" ya/ılarını asmışlar. Bi/im şehiremaniti de "madem ki onlar askerlerini burada deni/e sokmuyorlar, bunda bir hikmet var" diyerçk lstanbulluların da buradan deni/e girmclerini yasaklamıştır. 1916'dan 1919'a dek o gü/elim kıyılarda hiç kimse deni/e girmeye cesaret edememiştir. Ta ki, Istanbul'a sığınan Bcya/ Ruslar gelinceye dek. Beyaz Ruslarla beraber Florya da hareketlenmiş, cumhuriyet sonrasının en önemli plajları haline gelmiştir. Tabii Atatürk'ün de burayı çok Tarabya Plajı, yakın zamanlara kadar garld* kalan t*k tük plajlardan blrlydl. Doğal olarak latanbulluların hücumuna uğruyordu. dinlemiynrlar, peştcmalların kunıtulduğu tahla çatıya çıkıyorlar 6U70 kulaç ilerde st'rcıı direginc vıkmı^ dalyan bekçisiiK' bakıp bakıp );iilii^ü>orlar." Ister umumı, ister Boğa/ kıyısında ve Caddcbostanda olduğu gibi daha ufak hususi olsun, tüm deni/ hamamlannın yapısı birbırine benzemcktcdir. Suyun insan boyuna yaklas.tığı yerlerde kazıklar üstüne kurulan deniz hamamına kıyıdan yapılan bir köprü ile girilir, daha sonra da sudan birkaç mctrc yükseklikteki soyunma odalannda soyunulurdu. Soyunma odalannın alt kısmından deniz yüzeyine kadar da bez örtüler bulunurdu. Kadınlar hamamı ile erkekler 326 nndaki sınıfsalyöresel farklılık da yatmaktadır ama, bunun yanısıra kadıncrkeğin birlikte deni/e girme alışkanlığının da edinildıği gerçeği ortaya çıkar. Deniz hamamından plajlara İstanbul plajlarının ılkı ve en ünlüsü hiç kuşkusu yoktur ki Florya'dır. Bu plaj ilk kez umumi harp yıllarıyla işgal yıllannda Alman ve Ingiliz askcrler tarafından keşfcdilmiştir. Nizamcttin Nazif "Plajlar Şchri İstanbuP adlı yazısında "Florya'ya ne zaman gitsem, kumsala ne zaman uzansam, hatınma dcrhal umumi harp yıllan gelir" diyor. Nedeni ise o yıllarda Pomeranyalı birkaç sevmesi ve deni/ köşkünü yaptırması FIorya'nın değerini daha da çok arttırmıştır. Nizamettin Na/if o yıllann Florya plajını şöyle anlatır: "Bu kadar bol, yumuşak, incc gü/el bir kum. (jşütmeyen, yalnı/. ılık bir sevgıli nefesi gibi kulaklan, göğsii, alnı okşayan tatlı bir rü/gâr, böyle temiz ve berrak bir deniz dururken İstanbul'dan kalkıp Varna'ya giden Bulgar plajlannda "mevsim yapan" hemşeri neye, hangi hakla hizmet eder." Plajlar ü/erıne aynntılı arasjtırma yapan Gökhan Akçura'ya göre ise tstanbul plajları ıçinde Beya/park Plajı'nın bir başka ycri vardır. 13 Ağustos 1992 SAYI 15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle