Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
yanında olsun, o yokoluşunu paylaşsın. Ona birden inanılmaz yakın olsun ve ondan sonsuzluk kadar uzak olsun! Ama biri olsun. Ne onunla, ne onsuz da olsa... Acaba tesadüflerin eseri olan seçimsiz cinsel ilişkilerinde o bir türlü doyamadıkları anne sevgisini mi ararlar? İnsan ncrcdc incinir de bilcmez. İnsanın içiııde ilk kırılan kadını, annesi midir? tnsan kaç kcrc kırılır?.., Sınırdakinin hayalleri parça parçadır. İşinde sürekli değildir, ılıkşkilen hep scl altındadır. Bütünlüklü bir şey yaralamaz, çünkii yaralmanm ilk şartı devam etmektir. Sınırdaki devam cdeme/. Çünkü içi kanıyordur. Kimbilir kaç kez geçnıişine gidip gidip dönccektir? İçindeki susuzluk onu sık sık kendi alenıine, o sıkıntılı biiyüye çağırır. Sürekli öfke halindedir. öfke patlamaları yaşar. Gerginliğiylc başedemez. lçindekı karanlık didişmeyi karşısmdakilere yansıtır. "Ben kendinıe kötü davranmıyorum. Sen bana kölü davranıyorsun " çok sever ve haklı bulurken, bir kısmı ise onu çekilmez bulur. Sınırdakinin tek dcrdi kötülüklerin iyiliklere bulaşmamasıdır. Bu ulaşılmaz ideali korurken hemen çoğu kez kendisini karşısındakilerinin yerine koyamaz. Sınırdaki öfke duygusuna kendini kaptırdığında plansız intiharlara girişebilir. Kimi uzmanlar ise bu kişilerin intiharında planlı, ilişkilerini kurtarmaya yönelik amaç görüyorlar. Kullanıma yönelik intihar; bir çıkar duygusuyla girişilen gösterişçi intihar adını veriyorlar buna. Son silah. Sınırdaki kendine yaşayacak bir iklim ararken, kurduğu dünyaya kendi tahammül edemez. Değcr hükümlcri içindeki bilinmeyen bir güç larafından tehdit altındadır. Kurduğu dünya sık sık ayaklarının altından kayarken kendine saygısı sürekli altüst olur. Nedendir bilinmez, sınırdakiler gcneldc kadındır. Bu aeı gerçeklikten sınırı atlayıp öbür tarafa geçtiğinde (psikoza) olmadık halüsinasyonlar görür. Burada acıları bitnıez, sadecc korkuları maske değiştirir. 'Kötü' dediklerine diişmanlığı daha da artar. O büyülü dünyayı yaşar, uçurumu görür ve tekrar geri gelir. O bütün dengelerın değiştiği ycrden bize hangi sırlan getirir sınırda İyi dünya, kötü dünya Sınırdaki insan kendisini buğday tarlasında bir gelıncik gibi mi hissediyor acaba? Zalim bir unutuş içinde mi. Nedcn dünyayı fanatikçe iyikötü diyc ayırıyor? Neden yolculukları sık sık bitiyor? Bu kopuş, bu sanlış, bu sürekli ruhsal deprem neden? Bu yakıcı sorulara ülkemizde az sayıda psikiyatrist cevap aramaya çalışıyor. Bu sorulara bir karşılık arayan psikiyatristlerin öncdikle o muammayı, insan egosu dcnen o başdöndürücü kuyuyu çok iyi tanımaları gerekiyor, vc sınırdaki insanların lerapisi konusunda kendilerini çok iyi eğitmiş olmaları. Sonra; adı konmadan, belirtileri titizlikle saplanmadan önce nevroz,. depresyon gibi tanıları konan sınırdaki insanlar günde kimbilir kaç kez cehennemlerine yolculuk yapıyorlar, uçurumlarına gidip gidip gcliyorlar? Kimimiz onun 'iyisi', kimimiz 'kötüsü' oluyoruz. Parçalanmış ruhlanndan akan kan bilinmez bir boşluğa akıp duruyor. Biz onları anlamaya çalışırken, aynı zamanda korkulu rüyaları oluyoruz. Ncrcde kınldıklannı bilemiyoruz... < Sınırları yoklamak Sınırdaki muhafa/a edeme/. Hcsaplıhk yapamaz. Egosu kanıyordur çünkü. Vc sık sık kontrolünü kaybeder. Kıımar oynarken, alkol yoleuluğunda, araba kullanırken, uyuşturucu alırken. Hcrşeyin sınırını yoklamak ister. Kendini hayata böyle koyar. O kendi zamanında, belki de hiç değişmeyecek kaderiyle ilgilidir. Kimileri sınırdaki için: "çevrcsindekilerı kullanır" desc de bu saptama her şeyi açıklamaz. O, altüst olan, sevinçten hüzne, mutluluktan öfkeye, nefretten baj^lanmaya gcçen duygulannın peşindcdır. Sürekli ruhsal bir deprcmi yaşar. Hcr zaman duygusal bir risk altındadır. Vahinı bir varolıış şeklidir onunkisi. Zaten sürekli 'aşklar' peşinde olması bu deprem duygusundan biraz olsun kurtulmak ıçin değil midir? O andaki ihtiyacına göre ve bir anda davranır hep sınırdaki insan... Çok tuhaftır. Sınırdaki insanlan iyi ve kötü diye ıkiye ayınrken, karşısındaki insanların bir kısmı da sınırdakini C U M H U R İ Y E T DEROİ 3 1M A Y I S 1 9 9 2 S A Y I 3 2 4