Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
0 I L D I R T R E Z A L P A R Benim okullarım Bale sahnesine ilk kez 1942 yılında adım atan Yıldız Alpar, bale dünyasındaki 50. yıhnı 28 mayıs akşamı Atatürk Kültür Merkezi'nde sunulacak görkemli bir vesitaüc kutlayacak . Türkiye'nin yaşayan en köklü özel bale okulımım kurucusu olan Alpar, dans eğitmenliğine adını atışını ve ders verdiği okullan Cumhuhyet DERCİ've anlattı. •> stanbul Belediyesi Konscrvatuva• n'nı 1949 yılında bitirip, bale çalış• ınalıınmı sürdürmck üzere Paris OB pera ve Balesi'ne gitlim. Ve 1952'ye kadar Paıis'te kaldını. Sanatçı yönüıııiin yclpa/esindc öğretmenliğin 'yattığını, Tiiık gençliğine baleyi sevdirmenin ve riğretmenin benim için bir kııtsal "misyon" olduğunıı duyumsadığımda, bu görevi üstlenmck üzere 1952'de Paris'len istanbııl'a döndüm. Dönmeseydim ne olıırdu? Hocalanm Aıvumanova ve Proberenkaya'nın dediği gibi, olağanüslü bir dans kariyerim mi olurdu? Evet, belki de önemli bir balerin olurdum, ama geneler, yeni kuşaklar, bizdcn "el beklcyen" dansçı adaylan ne olurdu? Bu sorunun yanıtını bilemiyorum, ama şıı1 nu açık yüreklilikle söyleyebilirim ki hiç pişman dcğilim; tam lersini vurgularsak, eocuklanmdan birinin başarısını alkıijlarken o sahnecle ben dans ediyormugibi geliyor! İslanbura ayak basar basmaz bir yer aramaya koyuldum. l'ransız Kültür Atasjesi, konsolosluğun tüm olanaklarını sunarak kendi binalarında kurs açmamı öneriyordu. İlk dershaııcmi (o zanıan ••kurs" sözcüğü kullanılmıyordu) Sıraselviler'de ahşap bir binada açtım, bir eski İstanbııl yapısında. ilgi yoğundu, ama vcliler beni biraz genç görüyordu galiba. 1961 yılında bu okulu kapatıp Fızurum'a, yedeksubay olan eşinıin yaııına giltim ve Er/.urum Halkevi'ndeki calışmalara katılarak Doğu danslarını araştırma ve ineelemc olunuğını buldıım. Sonra, sisli bir sonbahar sabahı, kucağımı/da bir kedi yavrusuyla Istanbul'a döndük. Kendimi Kadıköy'deki Sakızgülü Sokağı'nda hulmam, ABC odasıyla bir bekleme odası bile vardı arlık. Ailcden kalma cski bir yazıhaneyle pikabı da gctirmiştik. Bir dc uğıırlu saydığım, yanımdan hiç ayınnadığım Alatürk büstünü ö/enle yedeştirmiştim. Eylül 19f>4'tc açıldı Yıldız Alpar Bale Dershanesi; ilk gün tam dokuz öğrcnci kayıt yaptırmıştı. Bir de piyanistim vardı, çalışmaları birlikte sürdiirüyorduk. Ama mutluluğumuz uzun sürmcdi ve bu eski, ama sevimli bina (yerine başka bir inşaat yapılmak ii/ere) yıkıldı. Sakızgülü'nden ayrılmak istemiyor tuvar oluşturmuştuk; Orhan Borar keman, Rana Erksan piyano bölümünü yönetiyordu. Sakızgülü Sokağı'ndaki o ahşup binanın nıor salkımlarla çevrili penceresinden görülürdü Rcks Sineması. Sinemanın üst katinda kahvehane olarak işletilen bölümün kusursuz bir bale stüdyosu olahilcccğini düşünürdüm. Şifa Sokağfnda bir yıl çalıştıktan sonra, şubeyi kapatıp sevgili sokağıma, Sakızgülü'ne geri döndüm. Rum Kilise Vakfı'na ait olan bu binanın o katını kiraladım ve tc Bale öğrencllorlnln Yıldız Ablası gançler» bu sanatı sevdlren an ttnemli Isimlerden birl... yuva ve ilkokulu yöneticisi Şclalc Bulut'uıı saycsindc olmuştur. Okulunda ders vermemi istediği zaman hiç düijünmcdim ve küçük bir salonu bale stüdyosu haline gctirdim. Bir siire sonra daha genişçe bir yere taşındık, Mukadder Bey'in doğum kliniğinin alt katına. Yine Sakızgülü'nde olan bu mekanı neredeyse baştan başa tadil ederek baleye uygun konuma getirdik. En büyük desteğim, her /aman olduğu gibi, sevgili eşim Yalçın Emiroğlu'ydu. Küçücük bir müdür dum; sokağın "Yıldız Abla"sı olmuştıım genclcrin gözünde. Ama kısa bir sürc için başka yerde şube açmak zorundaydım. Bu şubc Şifa Sokağı'ndaydı. Ikinci Dünya Savaşı yıllannda inşa edilmi$, Kalamış koyuna bakan, bahçesi melek heykelleri ve fıskiyeli havu/la süslii, iki katlı biryapı. Bu binada "TC Milli Eğitim Bakanlığı fslanbul Milli Eğitim Müdürlüğü Özel Yıldız Alpar Bale Müzik Tiyatro Kurslan" olarak eğitim vermeye başladık. Küçük bir konserva peden temele onardım. İlk yıl kocaman bir kömür Sobasıyla ısınıyorduk; emektar yardımcım Leyla Alişan kok kömürlerini kırıp kırıp sobaya dolduruyordu. Sonra kat kaloriferi yaptırdık ve ısı soruluımuz çözünılendi. Son binamız adını verdiğim bu stüdyoda K metrekarelik O bir bale salonu, yönetim ünitesi, bekleme odası ve kantin bulunuyor. Ve biz 10 yıldır büyük bir bale ailesi olarak bu mekânda dans ediyoruz, öğretiyoruz, öğrcniyoruz... ^ D E R G İ 2 4 M A Y I S 1 9 9 2 S A Y I 3 2 3 C U M H U R İ Y E T