03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

PAZARIN PENCERESİNDEN ff Alev teskilatının ates evlatları stanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait ltfaiye Müzcsi geçen hafta yeni baştan restore edilerek açıldı. Müzeyi gezerken dikkatimizi çeken ilk nesne III. Murat'ın Istanbul Kadısı'na yolladığı bir ferman. Bugünün Türkçesiyle şöyle demiş: "Herkcs evinin baeasına kadar ulaşacak bir merdivcn bulunduracaktır... Kvlcrinde merdivenleri ve su dolu fıçıları bulunmayanlar tutulup suvaşıya teslim cdilccektir..." Müzede bulunan en eski aygıt 1710'da Fransız asıllı Davut Efendi'nin yeniçeriler için yaptırdığı 'çardaklı tulumba' aleti. 1287 tarihli bir halk resminde bu tulumbayı taşıyan ycniçeriler görülüyor. Tulumbanın aslı gayet iyi restore edilmiş ve halen işler va/iyette müzede sergilenmekte. ltfaiye Müzesi'ni birkaç yıl önce gezmiştim. 1931'de ltfaiye Müdürü Ihsan Değer tarafından açılmış olan bu müzc birçok önemli yangın söndürme aygıtı ve itfaiyeci elbiselerinin biriktirildiği bağımsız bir depoya dönüşmüştü. Birkaç yıldır itfaiye müdürlüğü yapmakta olan ITÜ Makine Fakültesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Abdurrahman Kılıç burayı çağdaş, temiz ve tertiplı bir müzc haline getirmiş. Müzeyi Sayın Kılıç ile gezdik. Birçok ilginç fotoğraf ve nesne var. Mesela Haseki'deki mezarlıktan Edirnekapı'daki ltfaiye Şehitliği'ne taşınmış olan gerçek Davut Efendi'nin mezannın resmi, bizde ilk defa askeri itfaiyeyi kuran ve 48 yıl bu örgütün başında İcalan Macar Kont Seçini Paşa'nın yağlıboya tablosu ve ölüm döşeğindcki resmi. Seçini Paşa halen Fenköy'deki Fransız mezarlığında gömülü. ttfaiye teşkilatında hizmet görmüş kimselerin resimleri de var. Aralarında itfaiye tabur komutanlığı yapmış olan Ali Çetinkaya dikkati çekiyor. Müzenin bir köşesi, kurulduğu zamandan bu yana var olan anane bozulmayarak çeşitli yangınlarda ölen'şehitlerin elbiselerinin vc fotoğraflannın scrgilenmesi için aynlmış. Sergideki tulumbalar ve lulumbacı resimlcriylc, aynca mankenlerden oluşturulmuş, fenercisi, borucusu, bekçisiyle, eksiksizbir tulumba takımı da var. Her semtin tulumba takımının değişik amblcminde koskocaman bir yıldız yer alıyor. Süleymaniye tulumbası ise daha ilginç,: Osmanlı arması yanında 18941312 tarihini taşıyor. Üstündeki yazılann yansı Ermenice, yansı Türkçe yazılmış. Süleymaniye semtinde o tarihlerde bronz ve bakır esya üretildiği, özellikle şamdan, küllük, buhurdanlık gibi eşya I l a k l malzrnnanlz varma, gaUrtn, müz«d* s«rgll«y*llm." iatanbul Hfaiy* MUdUril Abdurrahman Kılıç. nın güzel örneklerinin yapıldığını hatırlarsak, bu tulumbanın işçiliğinin niçin böyle başanlı olduğunu anlanz. Sergide muhtemelcn 1931 'de yeni açılırken yaptınlmış nefis bir tulumba modeli yer almakta. "Cevat" adlı bir ressam, sandığının dört yanını tulumbacı geleneğine uygun aslan, at, deniz manzarası vb. resimlerle çok güzcl bir şekilde donatmış. Müzede Dolmabahçe Sarayı'ndan alınmış küçük cl tulumbalan da var. El tulumbalanndan sonra daha gclişmiş hidroforlu tulumbalar sergileniyor. 1890 tarihli Londra menşeli bir hidrofo run hortumlan deriden yapılmış. Sayın Kılıç bez hortumlann kolayca alev almasına karşılık dcriden yapılmışjannın yanmadığırıı söyledi. Biri "Pompes Letestu Paris" diğeri "Herman Koebe Luckenvvalde" üretimi iki ayn hidrofor tulumba daha var. Duvardaki 1874 tarihli resimde nasıl kullanıldığı gösterilmiş olan, atlı arabayla çekilen tekli vc çiftli askeri hidroforun nerede yapılmış olduğu belli dcğil. Ülkemizde de üretilmiş olabilir. 1931'dc bir itfaiye şoförü olan Ali Efcndi tarafından büyük boyutta yapılmış olan "Galata Köprüsü'nde Tulumbacılar" tablosu ilginç, naif bir eser. Fotoğraf Galerisi'ndc tulumba takımlarının, eski tulumbacı Kalitaryalı Osman Ağa'nın, Çeşme Meydanı'ndaki tulumbacı kahvclerinin resimleri var. Bu resimlcr arasında tulumbacı Çiroz Ali'nin de resmi mevcut. Altında şu bilgiler yer alıyor: U1879'da Dcfterdar'da doğdu. Vctinı olarak Defterdar Tulumbası Reisi ve Defterdar Kayıkçılar Kâhyası Ismairin hinıaytsindc yctişti. Ayakları koşarlı bir tulumbacı olduğu kadar tulumbacıların çalgılı kahvelerindc (•ü/.el scsiylc semai okumada da büyük şöhrct oldu. tnce uzun boyu ncdcniyle '(,'iroz Ali', yüz güzclliğindcn ötürii dc Istanbul'un nazcnin hanımları arasında "Kayıkçı Güzeli" olarak anılırdı." Aynı kaynaktan Çiroz Ali'nin onsekiz yaşında 1897'de öldüğü zaman cenazesinin çok kalabalık olduğunu, Bakırköy'den Eyüp Sultan'daki camiyc kadar bir saat 45 dakikada nakledildiğini öğreniyoruz. Müzenin bir köşesinde önemli yangınlann resimleri de yer almakta. 1928 Arnavutköy (Atatürk'ün kızkardeşinin evi), 1929 Tatalla, 1933 Istanbul Adliye Binası, 1941 Haliç Feneri ve Haydarpaşa Silosu, 1960 54 gün süren Peter Zoraniç gemisi yangını gibi önemli yangınlardan izlenimler var. ttfaiye Sergisi ncydi, nasıl algılanıyordu, bir önceki dönemc ait müze defterlerinde yer alan yazılardan fikir cdinmek olası. "Alev Teşkilatı'nda çalışan, fedakâr, aslan yürekli Türk evlatlannın her zaman işlerinde iyi başanlar dilerim. M. Dursun 1959." Müzeyi gezmişler arasında eski itfaiyecilerin sayısı kabank. Mesela Savşat kazasının Çoraklı köyünden Alaybcy Şcker şöyle dcmiş: 'Bu şehri Istanbul'un milli servetini koruyan ateş evlatlanna: Pavyonunuzu gezdik. Eski ve yeni söndürme vasıtalannın mükemmeliyetine aşkolduk." Kıbnslı eski itfaiyeci. Magosalı M. Dündar Gömü de buna benzeycn bir şeyler söylemiş. Müzeyi bazen eski itfaiyecilerin özellikle tanıdıklan şehitlerin köşesi çok duygulandırmıştır: "Müzedeki şehit arkadaşlarımı gördüm. Müteessir ve dilkir olarak aynlıyorum. Onlara Allah gani gani rahmet eylcsin. 1959. Imza: Nuri Kıllıgöl tnfllakı'ndan bir sene evvel aynlan Beyoğlu Grubu şoföHerindcn 28 yaka sayılı Hüseyin Görengil" Doç. Dr. Abdurrahman Kılıç'a müzenin gclişimi konusunda neler tasarladıklarını sordum. "Burada yer alan nesncler konusunda doğru ve tamamlayıcı bilgi cdinmc dışında eski itfaiyeciler, eski itfaiyecilerin akrabaları ile tcmas cderek bizde bulunmayan mal/emcleri koleksiyonumıı/a kadnak ve böylece zenı>inle>ınek istiyoruz. İtfaiyeye hizmet vemıiş aile biiyüklerini anmanın en güzcl yolunun onlara ait eşyanın ve fotoğrafın böyle bir ıııüzedc ser}{ilenmesi olacağına inanmakta ve itfaiyeci çocuklarından yardım beklemekteyim" dcdi. Sn. Doç. Dr. Abdurrahman Kılıç'ı kentimize kazandırdığı bu güzel müze nedeniyle kutlayıp yanından aynldık. ^ D E R O I 4 E K İ M 1 9 9 2 S A Y I 3 4 1 10 C U M H U R İ Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle