Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BASKENT M Ü Ş E R R E F GÜNLERİ H E K İ M O Ğ L U Ben Demet Işık'ın evindeki gruba katıldım. Şık bir ev, güzel birsofra, akıllı, bilgili sıcak bir ev sahibesi, Dışişleri'nden, üniversitelerden Türk konuklar, sorular, söyleşiler... Avrupalı konııkların başkent izlenimleri çok hoş. Hollandalı üyenin hakkı var, bizi hiç tanımıyorlar anlaşılan; sokaklardaki kadın kalabalığı, çalışan kadınların oranı, hele geç saatlerde genç kızlann, kadınların rahatça dolaşmaları hayli şaşırtmış dostlanmızı. Görmeden, bilmeden verilen kararlann, önyargılann geçersizliğini apa'nın elçiliği Çukurca'daki yebelirttiler. Bize dc uyan ni binasına taşındığı zaman çevrebu. Gerçeğimizi, kimlisi bomboştu. Birkaç gecekondu ğimizi iyi anlatamıyovc tarlalar. Şiındi gökdelcnler arıız. Gruptan birkaç kirasında kayboluyor. Elçilik kiliscsi de şi Ankara toplantısının gü/el konserlcre sahnc oluyor. O kiliseçok yararlı gcçtiğini de i/:/.ct NazlıkayaYelan Gülcr'in viyosöyledi bana. Pembe lonselpiyano ikilisini dinledik gcçen Köşk salonlannda da hafta. Ersin Nazlıkaya'yı kutlamak geçok ilginç sözler duyrekir. Vatikan Elçiliği ilc Çukurca Lidıım Avrupalı kadınlarons Kulübü urasında bir köprü kurarak dan. Gülsüm Bilgehan gü/el bir konscr gerçekleştiriyor. Oğlugüzel bir Fransızcayla na olanaklur sağlıyor. Kilisede bir konseslendi konuklara. scr olunca Bach'tan vazgeçilmiyor, vazPembe Köşk'ün tarihigeçilseydi kcşkc! Gençliğimde Nürnni anlattı kısaca. Mevhibcrg kilisclcrinde dinlediğim Bach konbe tnönü'yü, Pembe serlcri hâlâ çınlar kulağımda. Vatikan Köşk salonlarının yaşakilisesindeki konseri Bach ile değil mını. Pembe Köşk gideSchubert'in Ave Maria'sıyla anımsayarek renkleniyor, yaşacağım galiba. Genç çellocu Izzet Nazlıyan müzede yemekler, kaya da çellonun tclleri de çok sıcaktı konferanslar, toplantıAvc Maria'da. Bir köşede mumlar yanlar birbirini izliyor. sa da kilisc hayli soğuktu öncc. Konseri SHP Genel Başkam'nın alt salonda bir şarap partisi izledi. Bcn Bakanlar Kurulu'na şarabımı Pembc Köşk'te içtim. Avrupa verdiği yemckten sonra Konseyi'ne üye ülkclcrdcn bir grup kasoranlar var, "yabancı dınla. TV'de ya da basında izlediniz bclkonuklar da bu köşkte ki, Insan Haklan Komisyonu'na bağlı ağırlanamaz mı acaKadınErkck Eşitliği Komitesi ekim ba?" Ev sahipleri sorutoplantısını Ankara'da yaptı. öyküsü yu nasıl yanıtlar bilhayli ilginç bir toplantı bu. Kuruluşunmem. Gülsüm Bilgedaıı bu yana komitcnin çok çalışkan bir han, Pembe Köşk'ün üüyesi, bir aralık da başkan yardmıcısı oçüncü kadın kuşağı. lan Profesör Ncrmin Abadan Dnat'ın giMevhibe înönü ve Ozrişimiyle gerçekleşti. tnsan kaç yaşına den Toker'in de güzel gelirse gelsin coşkusunu sürdürüyor. bir uzantısı bence. KitaKapılan açıyor, duvarları aşıyor. Kabı yakında yayımlanıdınErkek Eşitliği Komitesi üyeleri başOUIsln Onay: CSO nszlesinl Almanya'ya da götürdU. yor, anneannesi Mevhikentimizde güzcl günler geçirdiler. Gübe lnönü'yü torunun kalemiyle tanıyamin Abadan Unat konuklan dört gruba zel ağırlandılar. Meclis Çaşkanı Hüsacağız. ayıımış ama, Şadan Fişek'in hastalığı mcttin Cindoruk, Anakent Başkanı Munedeniyle üç grup oluştu sonra. O grupSonbahar günleri güneşli, ama basrat Karayalçın'ın konukseverliğindcn lara değişik mcslcklcrden kadınlar da kent geceleri hayli serin. Başta Erdal Içok hoşlandılar. Bir akşam saatinde kanştı. Sorular, yanıtlar söyleşilerle unönii çok kişi yatağa düştü griptcn. ScPembe Köşk'te cumhuriyetimizin kuruzadı saatler. Söyleşilere ara verilince duvinç İnnnü de tam iyileşmedi ama Kül, cularından birini tanıdılar. Resimlcr ve varlara çevrildi gö/.ler. Türk rcssamlantür Bakanı'nın çağnsına katılmaktan belgelerle. Bir başka akşam Kale'de, Anı tanıdı konuklar, Türk gümüşlerini, geri kalmadı. Mcrsin'deki sanat olaylanadolu Uygarlıkları Müzesi'nde tophalılarını, bakırlan, çinileri incelediler. nna katıldı. Piyanist Giilsün Onay da raklanmızdaki küllür zenginliğini gözKuşkusuz her evin ayn havası, özelliği grip ve nczleye karsın pivano çalmaktan lediler. Pembe Köşk'teki toplantıdan var. Ama ortak çizgiyi görmekte gecikgeri kalmadı hiç. Once fstanbul konsersonra üçe bölündü grup. Scrpil Üşür, medi konuklar. Pembe Köşk'ten aynlırleri, ardından başkent konserleri, BosAyşe Ayata ve Dcmet Işık'ın sofralannken komitenin Hollandalı üyesi Nermin naHersek çocuklan yaranna UNIda da Türk mutfağmın özelliklerini tatAbadanUnat'a döndü. "Bize anlatlıkCEF'in düzenlediği konserde piyanosu tılar. larına daha çok inanıyorum şimdi," de da nezleyi biraz. Nasıl olmasın! Konseri Yabancı konuklan evlerde ağırlamak di, "gördüklerimle". Atatürk'ün kadın izleycn gece yemeğindc CSO nezlesi olgüzel bir yöntem. Bir Türk evi görüyordevrimiyle güzel bir statüye, gerçek eşit duğunu anlattı gülümseyerek. CSO'nun lar, bir yaşanı biçinıi, bir ev sofrasının liğc kavuşmuş Türk kadınları! çok üyesi nezle olmuş galiba! UNICEF başka sıcaklığı var elbet. Profesör Ncr Pembe Köşk'te Avpupalı konuklar P konserinde Izmir Konservatuvan öğrencilcri çaldı, Ankara Konservatuvan ve Bilkent Müzik Fakültesi öğrencileri de coşkuyla alkışladılar. Profesör Doğramacı ve eşi dc güzel bir gece yemeği verdi onurlarına. üğrenciler bu ağırlamadan çok hoşlandı. Ben de konseri gençlerle izlcdim. Geliri BosnaHersek çocuklarına. Saraybosna canlandı gözümde. Dubrovniİc, Dalmaçya kıyıları, Uzice'de Tito'ya sevgi gösterileri, Mareşal'ın hastalığı ve kesik bacağı sonra! Tito Yugoslavya'yı bütiinleştiren lider, Yugoslavya paramparça ateşler içinde bugün. Konserin son bölümünde Schubert'in Bitmemiş Senfonisi'ni çaldı gençler. Belki anımsarsınız, Saraybosna'da bir çellocu bu senfoniden bir bölümü çalarak sesleniyor dünyaya. Bu müziğin bir dayanışma çağrısı olmasını diliyor. O dayanışma olursa daha nc güzel senfoniler yazılır kimbilir! Biraz da diplomatlardan söz edelim. Japon Büyükelçisi Yoicti Yamaguüti ve cşi ünlü bir piyanistlerini başkentlilere dinletmenin sevincini kutladılar geçen hafta. Sevda Cenap And Müzik Vakfı Başkanı IMehmet Başman, TürkFransız kültürel vc sanatsal ilişkilerine katkılan nedeniyle bir nişan aldı Fransızlardan. Elçiliktcki lörene yakın dostlar da katıldı. Isveç elçisinin son davranışı da değişik yorumlara uğradı diplomatlar arasında. Stockholm'e atanan Büyükelçi Solmaz Ünaydın onuruna birçok elçilikte yemek verilirken tsveç elçisi bu protokol görevini yerine getirmiyor. Tüm yemeklerin konuğu ama ev sahibi değil. Stcx;kholm'den bir uyan mı, ya da diplomatik yaşamın kurallanna aldırmıyor mu diyorlar. Büyükelçi Ergun Sav'ın "DİPLODRAMATİK ANLATTILAR" kitabını okudunuz mu? Diplomatlık ve yazarlığı özleştiren anlatılan okurken şaşınyor insan. Gülsün nıü, ağlasın mı? Dışişleri'nc soğuk bakanlara güzcl bir pencere açıyor, sıcak bakan dostlarda ilginç çağrışımlar yapıyor. "Bir başlarsan bırakamazsın," dedi bh dostum. Gerçekten bırakamadım, kimi anlatılarda satır aralarını da okuyarak düşündüm. Kimi diplomatlanmızın yaşamı "DİPLODRAMATİK" sözünü de aşıyor galiba. Büyükelçi Erden Erner "Davulun Sesi"ni ne zaman yayımlıyor acaba? Büyükada tatilinde bitirmeye kararlıydı. Davulun Sesi'ni yakından duyuracak mı bakalım? Yakından bilenler için davulun sesi bir orkestraya dönüşür kimi zaman. Sonatlar, şarkılar, konçertolar, senfoniler birbirini izler. Kimi zaman da bitmemiş senfonilerin hüznü çöker yüreğimize. Doruğa tırmanırken soluğunuz kesilir birden, açacağınız kapı yüzünüze çarpar! Bir kararname ile yazgınız, yaşamınız değişivcrir! Ancak her mesleğin dramatik yanları var değil mi? < 15 C U M H U R İ Y E T O E R O İ 2 5E K İ M 1 9 9 2 S A Y I 3 4 4