Katalog

BASKENT M Ü Ş E R R E F GÜIUERİ H E K İ M O Ö L U dönmeyi, çalmayı, öğretmeyi özlüyor. Asıl mutlular genç çalgıcılar bence, böyle bir orkestrada yer aldıkları için, başta Gürer Aykal, Suna Kan ve Ruşen Güneş ile çaldıkları için. Bir müzik ağacının sağlam dallarında boy veren filizler gibi seyrettim onları. Orkestrada ke « mancı sayısı hayli yüksek ve çoğu kız. Suna Kan'a hayran bakıyor hepsi, öyle bir kemancı olmayı düşlüyorlar kuşkusuz! O düş kaç genç kız için gerçekleşecek bakalım?,Kiıni arkadaşları "Devlet Ana" diyor değerli sanatçıya. Çok sesli müzikle ilgili her olayda ilgisini, yüreğini koyan, varlığını hissettiren bir sanatçımız, sevgisine güvenilir, göğsüne güvenle yaslanılır bir "Devlet Ana"! Bilkent Orkestrasfnın küçük annesi de Zeynep Onay bence. Ersin Onay'ı yürekten desteİclcyen, konserler boyunca vargücüyle çalışan, her şeye koşan, yetişen bir kişi. Orkestrayı anne türü kucaklıyor gerçekten. Doğacak çocuğunu da çok güzel anılar, çağrışımlarla kucaklayacak bence. Antik tiyatro güzel olaylara sahne oluyor her zaman. Güzel kavuşmalara, yeniden buluşmak umuduyla ayrılıklara. Herkes özünden bir parça bırakıyor geride, ama yaşamına yeni parçalar ekleniyor. Ben de güzel bir müzik olayını yaşamanın sevincini Paris Elçiliğimizin Müsteşarı Naci Akıncı ve eşiyle paylaştım. Sonra başkentli dostlarımla. DönüşyolculuğunulmerSaraçoğlu'nunarabasıyla yaptık. Ben önde oturuyorum, arkada Beyhan Saraçoğlu, Bilkent öğretim üyelerinden Leda Cenaz ve Suna Kan. Suna'nın kucağında keman! Koruyucu melek gibi özenle bakıyor. Hava sıcak, ama aldırmıyoruz. Söyleşilerle kısalıyor yolumuz. Dikili'ye doğru bir yerde çay içtik. Festival ilanı çarptı birden: Müşfik Kenter Dikili'de. Verclini Dikili. Değerli sanatçımıza bir merhaba. Çocuklar gibi sevindi. Konservatuvarda tmer Saraçoğlu ile aynı sınıfta okumuşlar. Geldi çaylar, tazelendi anılar. Yüzümüzde flaşlar, bir foto muhabiri Müşfik Kenter ile Suna Kan'ı yan yana görür de kaçırır mi hiç? Yalnız bjr şeyi kaçırdı. Ayrılırken değnekçüergibi yolgösterdi Müşfik Kenter. Sağyap, kıvır, kıvır!.. Arkadaki arabalar da değnekçi sandı gerçekten. Değerli sanatçımız, Orhan Veli'yi oynuyor Dikili'de. İyi bir ozanı, iyi bir oyuncu canlandırırsa, tda'nın bereketine duran binlercc kişi büyülendi o gece. ttalyan ve Alman turistler, İsrail'den gelen koca bir grup, sonra Egeliler ve tatilini Ege kıyılarında geçiren başkentliler... Kimi ne dinleyeceğini iyi biliyorlar. BUGSO'yu geçen yıl da dinlemişler, Giirer Aykal'ı tanıyorlar, Suna Kan'ı tanıyorlar, Ruşen Güneş'i tanıyorlar. Emre Ef es'teki tiyatrodan sırtımda Şen'i de bu kez tanıdılar. Emre'yi Liszt de Mozartlı bir tişört, elimde dinleseydi İceşke! Ersin Mozartlı bir çanta ile döndüm. Onay'ın gözlerini parlatan bir öğrenci. GüKulağımda da bu yıl dinlediğim zel parmakları var, hoen güzel Mozart konseri... casının gözlerini parlatıyor, bizim kulaklarımızı. Mozart'ın keman lfred Cortod'un bir kitabı var, bir ve viyola için konserödül kitabı gibi piyano ustaları tank'ını, Suna Kan ve sevdikleri, başarısıyla onurlanRuşen Güneş için yazdıkları öğrencilerine veriyorlar. O dığını düşünebilir inkitap Bilkent Miizik Fakültesi'nin genç san. Keman ve viyola dekanı Ersin Onay'da bugün. Paris arasında çok güzel bir Konservatuvarf nın piyano bölümünü diyalog oluşturan duyparlak bir başarıyla, birincilikle bitirdigusal, şiirsel bir yapıt ği zaman hocası Brunehoff veriyor. Erbu. Gökte dolunay, ansin Onay, o kitabın sayfalarını çevirirtik tiyatronun yollarınken neler anımsıyor kimbilir. Kitapta da Mozart'ta dolaştı o Mozart'ın da bir resmi var, karakalem gece. Hepimiz sarıldık, bir portre, güzel bir Mozart. O Mozart kucaklaştık Mozart'la. kitaptan çıktı, yüzlerce kişinin eline, Bence Meryem Ana da göğsüne uzandı şimdi. BUGSO'nun üdinledi bu konseri. yeleri de dinleyicileri de onu taşıyorlar. Kimbilir nasıl gülüm200. Yıl'da boyveren Mozart modasına sedi! güzel bir katkı Bilkent'ten. Ersin Onay üretken kişiliğiyle yenilikler yaratıyor Kuşadası'na giderher dalda. ken hayli yorgun ve üzBen de sırtımda Mozartlı bir tişört, e BUOSO konsarlerinıton bir Uçg*n: MUzlk FakUtteal D*kanı Craln gündüm. Edremit Körfezi'nin kirlenmesine limde Mozartlı bir çanta ile döndüm E Onay, Zaynap Onay v* g*nç plyanlat I m r * Ş*n. yol açacak olaylar uffes'ten. Kulağımda da bu yıl dinlediğim kumu kararttı ören'de. Efes konseri kaen güzel Mozart konseri. Mozart 23 ya Güzel konserler veriliyor. Efes'in akusranlığı dağıttı, güzel bir arınma hissetşında yazmış bu güzel yapıtı, BUG tiği başka bir olay elbet. Yanlışı affetmiSO'nun çalgıcıları da 12 yaşla 20 arasın yor, doğruyu çok güzel yansttıyor! A tim. Genç orkestranın sevincini paylaştım. Gürer Aykal ile yaptıkları havuz da. Değişik ülkelerden genç kızlar ve değustos böceğinin sololarını bile kaçırmımaçını seyrettim. Sonra konservatuvar likanlılar. tki buçuk haftada nasıl bu yor! düzeye varmışlar, ne güzel bir uyuma, BUGSO'yu izlerken çok duygulanı anıları geldi gündeme. Ruşen Güneş, Ibirlikteliğevarmışlarinanılmazşey! Ya yor insan. Genç çalgıcılan umutla sey mer Saraçoğlu, Iuncer Olcay, Giirer Aykal, Beyhan Saraçoğlu anlatırken mavi nıtı Giirer Aykal kuşkusuz. Istanbulrediyor. Kısa sürede ne güzel dostluklar kıyılar da kahkahalarla çınladı. tmer Kuşadası arasındaki otobüs yolculu gelişmiş aralarında. Belki duygusal ilişğundan sonra doğru antik tiyatroya, kiler de... Gelecekte ne güzel çağrışım Saraçoğlu, uzun yıllardır Hollanda'nın provaya! Sanatçıların sözlüğünde yorlar olacak kimbilir. Ülkemizi nasıl a ünlü Konsertgebau Orkestrası'nda çalıgunluİc yok. Provayı ben de izledim ilk nımsayacaklar. Vakit buldukça konuş yor. Solo viyolacı. Tatilini Artur'da geçiriyor, eski dostlanyla özlem dindirigece. Kulağımda yeni konser salonuyla tum gençlerle. Çok ilginç izlenimleri ilgili tartışmalar da çınladı bir aralık. var. Bilkent'te Yaz Okulu'nda çalışma yor. O orkestranın sürekli bir çalgıcısı olmak kolay değil, ama tmer Saraçoğlu Orkestra üyeleri, çalgılar yer değiştiri yı müzik yaşamlarında önemli bir olay yor durmadan, Gürel Aykal değişiklik diye niteliyorlar. Ankara'da başka, ts yerini başarıyla koruyor yıllardır. Ünlü bir orkestra ile dünyayı dolaşıyor, güzel yapıyor, kemancıların, piyanonun, çel tanbul'da başka etkilenmişler. Altın konserlere bir Türİc sanatçının soluğuloların, nefesli sazlann en iyi nereden Park'ta belki de ilk kez konser dinleyen sesvereceğiniarıyor. Buluncayadek uğ bir kalabalığa çalmanın sevincini duyu nu veriyor. Değerli sanatçı Ruşen Güneş'i deçok mutlu gördüm bu konserde. raşıyor. En iyi akustiğe ulaşmak istiyor. yorlar. Istanbul'daki alkışların coşîcuAkustik konusunda çok duyarlı şefler. suyla gözleri parlıyor. Pera Palas'ın ta Yanında Suna Kan, karşısında Gürer Aykal, genç bir orkestranın eşliğinde Ruşen Güneş anlattı: Ingiltere'nin genç rihsel dekorunu da ilgiyle anlatıyorlar. şeflerinden Syman Rattel, Birming Greta Garbo'yu tanımıyorlar elbet, yüzü de viyolası da gülüyor. Yıllardır Londra'da çalışıyor. Uzun süre Londra ham'da yapılan yeni konser salonunun filmlerini de görmemişler, ama oteldeki Senfoni Orkestrası'nda, şimdi BBC ABD'de, Dallas'taki salonun eşi olma odasını gördüler! Ünlü romancı Agatha sını istiyor. Çok sevdikleri orkestra şefi Christie'nin öykülerini yeniden okuma Senfoni Orkestrası'nda, ayrıca quartet çalışmaları var, o da dünyayı dolaşıyor, nin dileğini yerine getiriyor İngilizler. ya hazırlanıyorlar. llgileri Atatürk'ün ama galiba Türkiye'de çalmaktan büIngiliz mimarlar alınmıyor, tepki gös yattığı odada yoğunlaşıyor kuşkusuz! yük mutluluk duyuyor, bu mutluluğu termiyor. Şimdi de Birmingham Konser Antik tiyatro da gençleri büyüledi Salonu güzel akustiği ile ilgi topluyor. bence. Yalnız gençler mi, tiyatroyu dol güzel yansıtıyor. Yakında Türkiye'ye Mozart Efes'teydi A kavuşuyorooyun. Yediveren gülü türü açıyor durmadan. Bir aralık gelecek oyunu sordum Müşfik Kenter'e. Nâzım Hikmet'in Kuvayı Milliye Destam'nı oyunlaştırıyor. Güzel bir seçim bence. Ulusal güçlerin sesini çok özlüyoruz. Müşfik Kenter'i seyrederken neler hissedeceğiz kimbilir! Kimimiz özlem dindireceğiz, kimimiz de bir destanın nasıl yazıldığını öğreneceğiz belki. Unutanİar da hatırlayacaklar, büyük ozan uyaracakhepimizi. ^ CUMHURİYET DER0İ4 A G U S T O S 1991 SAYI 282