Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HAFTANIN N U KONUGU Nükhet Duru ile dünden bugüne Müzik dünyasını gazinolar yönlendirdi Yetmişli yıllarda gazinoların bir bakıma müzik dünyasının yönlendirildiği, yönetildiği yerler olduğunu belirten Nükhet Duru, "Ben de o dünyada yerimi bulup Bebek Maksim'de işe başladım," diyor. ıü/ikle başlayıp, yaşamımızın neredeyse tümüne egemen olmayı başaran "arabesk", biraz I fa/la iyımscr bir görüş sayilsa da, yıne mü/ik öncülüğüyle bi/lcri terkedeceğe ben/iyor. Son günlerde kulaklarımızı dolduran, Ziilfii Livaneli'nin ardından yola çıkan özgün müziğin genç sesleri, diğer yanda hafif müziğin ycni ve yeniden doğan eski ustaları... "Gülümse" diye seslenen Sezen Aksu, Nilüfer, K.ayahanvefıkırfıkır"Mahmure"siy le Nükhet Duru... Uzun bir aradan sonra, hem yaptığı kaset hem de eğlence dünyasındaki şovlarıyla yeni bir Nükhet Duru'yla dünü ve bugününü dinlemek üzere birlikteyiz. Nükhet Duru olntaya ne zaman karar vernustin? •• Müzik tutkusu bende çok küçük yaşlarda başlamıştı. Okul müsamerelerinin hemen hepsinde şarkı söylemek üzere sahneye çıkardım ve henüz on dört yaşımda, yaz tatilini bahane ederek Florya Deniz Kulübü'nde çalan Mete Durumuan Orkestrası'nda solist olarak çalışmaya başladım. Geleceğin yıldızı çocukluğundan bellidir diyenler, seni örnek gösterebilir sanırımî.. •• 'Çok küçük yaşlarda başladım,' sözü çoğu kez abartılarak espri konusu yapılır, ama benim inancım, sanatçının doğuştan olduğudur; sonradan değil... Yetenek ve hevcs insanın doğasında varsa, sanata yönelmesi kaçınılmaz. Sonradan işin tekniği ve prensipleri bunlara katılabilir. Yoksa yalnızca tekniği elde ederek sanatçı olunacağı pek gerçekçi gelmiyor bana. Herhalde buradan kaynaklanıyor Nükhet Duru'nun çok genç yaşta sahne cesareti ve denemesi? wm Herhalde... Biraz önce sözünü ettiğim müzik tutkusu bende öylesine yoğundu ki aileme, 'Sadece yaz tatili boyunca' diyerek başladığım orkestra so M listliği okul yaşamımım da sonu oldu. Ama o kararla bir başka okulun, 'HayatOkuUTnunkapısınıaçmıştımartık. Seçimimi yapmıştım ve hafif müzik alanında ilerleyecektim. 70'li yıllar, gazino eğlencesinin egemen olduğu yıllardı. IMaksim, Taksim ve Bebek Belediye gazinoları vebenzerleri,mÜ7İk dünyasını yönlendiren ve yöneten yerlerdi bir bakıma. Tüm bu gazinolarda assolistlerin yanı sıra çok zengin alt kadrolar da sahneye çıkarılırdı. Yine o dönemlerde bu alt kadrolarda, seslerinden çok, fiziki güzclliklcriyle ön plana çıkanlar mini etekli genç kızlardı çoğunlukta olan... Bir Gökben, bir Serpil örümcer gıbi... Ben dc o dünyada yerımi bulup, Bebek Maksim'de başladım işe. Müzik tutkusu, yetenek derken, birdenbire gazino sahnelerinde bir Nükhet Duru?.. •• Söylediğim gibi, eğlence dünyası kadar müzik dünyasına da egemendi gazinolar. Oyunu kurallarına göre oynamam gerekiyordu ve o nedenle oradan başladım işe. Ama müzikle ilgisi olanlar ve özellikle orkestralar tarafından kısa sürede farkedildim. Yorum, ses ve görüntü farkıydı bu... Orkestra çalışmalarının yanı sıra ders almaya da başlamıştım. Daha çok klasik mü/ik hocalarından ders alıyordum. Bu beni sıktı, fazla uzun sürdüremedim. Bu arada kaset ve plak çahşmalarına baslamıs mıydın? •• Kaset dolduruyordum. Hatta, bir kaset için hasta hasta stüdyoya gitmiş kısık bir sesle şarkı söylemiştim. Bandı dinlediğimizde birdenbireçok farklı bir ses çıktı ortaya. Biraz egzotik, hatta biraz erotik bir ses... Öylesine tuttu ki bu tarz, birdenbire 'kendi kendimin taklitçisi' olupo tarz söylemeye başladım şarkılarımı. 'Üvertür'olarak sahneyeçıktığımda, daha çok türkülerden ve fantazi şarkılardan aranje ederek biraz uyduruk bir repertuvar yapıyordum. Fakat yaptıklarımdan ve kendimden pek 10Mayıs195StarihlndeUtonbul'dado«anNUkhetDuru,NIIUf*rHatunllkokulu'nu bHlrdlkten sonra müziğ* başlaması n*d*nlyl«, öğrenlm gördUğü Kandilll Kız U s ^ •i'nl t*rkettl. İlk kez ondört yafinda orfcestra aoliati olarak sahneye çıkan NUkhet Duru, yirmi yıldan bu yana, hafif miizlk alanındakl çalifmalarını sUrdUrüyor... memnundum diyemeyeceğim... Benim diyebileceğim, gerçek Nükhet Duru'yu tanıtacak bir şarkıyı, bir besteyi yakalayamıyordum. On dokuz yaşıma kadar böyle geldim. Farklı bir şey yapma arzum hiç eksilmiyordu ve Tanju Okan'ın okuduğu "Kadınım" şarkısını dinleyince, 'işte aradığım,' deyip, parçanın sözlerini yazan Mehmet Teoman'ı buldum. Yasamındaçok ö'nemli bir basamak sanırım Mehmet Teoman?.. •• Hıç kuşkusuz!.. Onu bir gazinonun kulisinde buldum. Kendimi tanıttım ve benim içın bir şarkı yazmasını istedim. Bir yere giderek konuşmaya başladık. Bu konuşma, sabahın ilk ışıklanna kadar aralıksız sürdü. Daha doğrusu ben konuştum. Çocukluk günlerimden hayallerime, aile sorunlanmdan tutkulanma kadar her şeyimi anlattım ona. O uzun gecenin ardından bir elektriklenme, karşılıklı sezilerle başladık işe. Hemen her gün bir şarkı yazdı bana. Yalnızca müzik adına beraberliğimiz bir yıl kadar sürdü. Fakat zamanla, onun bana ayırdığı zamanın yetmediği kanısına kapıldım. Yirmi dört saatini istiyordum Mehmet Teoman'ın ve bu isteğimin baskılarıyla birlikte yaşamaya başladık. 'Gerisi Vız Gelir', o günleri anlatan bir şarkıdır. O arada Cenk Taşkın'ın da katılımıyla iyi bir üçlü çalışma grubu kurduk... Yıl I975; 'Beni Bana Bırak' 45'liğiyle ilk kez televizyona çıktım. Müthiş mutlandım. Çok olumlu eleştirilerle yola devamkararıaldık. Öylesine müzikle dolu yaşıyorduk ki, bu yaşam ister istemez duygusal birlikteliğimizde çatlaklar oluşturmaya başladı. Sonunda ayrılmak zorunda kaldık ve bu ayrılık, çalışma ayrılığını da birlikte getirdi. O yıllarda sinema oyunculuğuna da soyunmuştun yanılmtyorsam?.. mm Önce ona, sinema oyunculuğu demeyelim istersen. İlk gazino yıllarımda, tanınmak, meşhur olmak hevesiyle dört filmde oynadım. Ama bırak seyirciyi, ben bile o dört filmde kendimi göremedim ki! O yıllarda oyunun kuralı gereği, 'çok kısa bir macera' olarak gelip geçti CUMHURİYETOEROİ 14TEMMUZ 1991 SAYI 279