Katalog

M 0 Ş E R R E F BASKENT GUNLERI H E K İ M 0 6 L U Mozart ve bebekler Gebe kadınlarda yapılan bir inceleme Mozart Yılı' na yaraşır nitelikte: Mozart müziğini dinleyen anne adaylarının karnında bebekler, hiç tepinmeden, annelerini rahatsız etmeden uyuyorlar. Bu durum bir de Schubert' in müziği için geçerli... ürer Aykal ilginç bir araştırmadan söz etti geçen akşam. Gebe kadınlarda yapılan bir inceleme Mozart yılına yaraşır nitelikte. Mozart müziği dinleyen bebekler, annelerini hiç rahatsız etmıyor, Schubert'i dinleyenler de tepinmeden, dönmeden uyuyorlar karında. Kimi bebekler tekme atar, tepinir, sinirli dönüşlerle anneyi çok yorar değil mi? Onlar ne tur muzik dinliyor acaba? Ya arabesk muzik dinleyenler? Genç piyanist Mehveş Emec'in konseri de Mozart ile başladı, Schubert ve Schuman ile sürdü. Değerli sanatçımız GUrer Aykal'ın sözlerini anımsayarak gülümsedim. Vakıfbank'ın düzenlediği konser hayli kalabalık. Bakanlar, yabancı diplomatlar, politikacılar, birbirinden şık ve güzel kadınlar. Hepsi hayran dinliyor Mehveş Emeç'i. Dünyamız, bölgemiz nelere gebe, sancılar nasıl dinecek, nasıl bir doğum olacak bilinmiyor, ama Mozart ve Schubert müziği insana umut veriyor. önümde lspanya Büyükelçisi ve Filistin KurtuIuş örgütü Temsilcisi oturuyor. Filistin Devleti de Mozart müziğiyle doğabilse diye düşünüyorum. Sonra SHP'den Onur Kumbaracıbaşı'yı, Maliye Bakanı Adnan Kahveci'yi selamlıyorum. Yazanmız Uğur Mumcu da neler düşünüyor acaba? Mehveç Emeç'in güzel elleri, çirkin elleri, kanlı elleri unutturamıyor elbet. Sahnenin ötesinde Çetin Emeç de gülümser gibi. Kanlı ellere karşı Mozart'ı çalan eller! Çetin Emeç kızıyla nasıl övünür, piyanosunu izlerken nasıl parlardı gözleri. Konseri izleyen kokteylde Bilge Emeç'in de kulakları parladı. Çok güzel övgüler duydu başkentlilerden. Elbct tarifsiz kederler içinde, ama onurlu bir dikilişi var. Güzel kızına sevgiyle, güvenle bir yaslamşı var. Fuşya rengi kelebek olur mu acaba? Mehveş Emeç'in kelebek türü güzelliği var. Uçar gibi yürüyor, tüy gibi, hayal gibi. Elleri de güzel dalgalamyor, uçuyor tuşlarda. önündeki uzun yilları da ne gü G zel değerlendirecek kimbilir... İsmet Alver ve eşine teşekkür etti başkentliler. Vakıfbank'ın sanat ve kültür yaşamına güzel katkıları var gerçekten. Anakent Başkanı Murat Karayalçın ve eşi Ankara'da olduklan zaman konserleri hiç kaçırmıyorlar. Başkentlilerden büyük ilgi görüyor Murat Karayalçın. Kişiliğini, görev ve sorumluluğunu, başkente sevgisini kanıtlamanın ödülü bu. Çağdaş yaklaşımlar, güzel ses veriyor her dalda. Eski Golf Kulubü'nU anımsar mısınız? Vedat Dalokay'ın başkanlığı döneminde kapandı. Mehmet Altınsoy'un başkanlığı döneminde de havası çok değişti. Bir de şimdi görün! Güzel, uygar bir belediye evi. Kocaman salonlar, teras ve bahçe. Eski Golf Kulübü'nün kapanmasına akıl erdiremedim, gerekçesini de inandırıcı bulmadım doğrusu. Başkentin güzel bir kulübüydü gerçekten. lçeride briç partileri, bahçede golf, tenis oynanır, sıcak yaz gunleri yüzme havuzunda serinler başkentliler. Yeşil çimenlerde güzel sofralar, ağaçlarda kayısılar, kirazlar. O ağaçlarda Büyükelçi Golf Kulübü'nün kuruluşuna büyük emek veren iki diplomat. Nedeni NATO dersem yanhş olmaz. Yıl 1949. Dışişleri Bakanı Necmettin Sadak. Türkiye'nin gündeminde NATO'ya katılma tartışmalan. Bakan Sadak ABD Elçisi Wardsworth ile görüşüyor sık sık. Biriki kez bulamıyor. ABD'li diplomat Beyrut'ta. Golf oynamayı çok seviyor, vakit bulunca Beyrut'a kaçıyor. Necmettin Sadak, özel Kalem Müdürü Necdet Kent ile Haluk Kura'yı çağıNecdet Kent ve Haluk Kura'nın elleri var. Bugünün baa kentlnde uygar bir beledlye evins dönüşenblr zaman ların Oolf Kulübü' nün kuruculan arasında dtfnemin Dıalş leri Bakanı Necmettin Sadak da yer almıatı.Fotoğrafta, Aksam gazetosindeki basyazılarıyla da İI9I çeken bir yazar olan Sadak (en solda), e>I llhan Sadak, gazetemlzin sahlbi ve baçyazarı Nadir Nadi ve eşi Berin Nadi, bir dönemin Ankarası' nda... rıyor. Kent dışında bir yerde golf oynanacak bir yer, bir kulüp hazırlamalannı söylüyor. Genç diplomatlar kolları sıvıyorlar. Orman çiftliğinden fidanlar, belediyeden makineler alıyor, tepedeki eski kulübeyi onarıyorlar, fidanları dikiyor, ilk deliği de açıyor, dağ başında bir kulüp oluşturuyorlar. Necmettin Sadak seviniyor, ABD Elçisi Beyrut'a gitmeyecek artık! Kulübün diplomatik bir partiyle açılmasını istiyor. Başkentin ünlü Süreyya'sı bir piknik hazırlayacak, tüm diplomatlar çağrılacak. Her şey tamam, ama bir gece önce yağmur bastınyor. Necdet Kent ve Haluk Kura, kara kara düşünüyorlar. Golf deliği kapanacak! Neyse hava açıyor, konuklar geliyor. İlk sopayı Dışişleri Bakanı Necmettin Sadak vuruyor. Üçüncüde top deliğe ulaşıyor, Büyükelçi Wardsworth da sopasına sarılıyor. Golf Kulübü'nün tarihi böyle başlıyor işte. ABD'li diplomatlar kulüpten çok hoşlanıyor, sonra Japonlar. Türk diplomatlarından da Orhan Eralp'in rekorları unululmuyor. Rahmetli Leyla Şaman (O zaman Pekdeğer), Alageyik Lostar, golfçü kadınlar. Emcet Zadil, Ekrem Apaydın da golf sevgisiyle tanınan kişiler. Yeşil çimenlerde güzel partiler de düzenlenir, başkent sosyetesi bahar ve yaz defilesi yapardı adeta. Her şey geçmişte kaldı, ama belediye evinde de güzel olaylar yaşanacak sanırım. Murat Karayalçın, Genel Sekreter Timur Erkman ve eşleri geçen hafta bir öğle yemeğinde yeni evi tanıttılar. Konuklarını çok güzel ağırladılar. Yabancı ve Türk diplomatlanyla SHP Genel Sekreteri ve kimi gazetecilerden oluşan konuklara güzel bir sofra hazırlamışlar. Zeytinyağh dolmalar ve suböreği Batılı elçilerden büyük ilgi gördü. Murat Karayalçın'ın konuşması da herkesi etkiledi. Konuklarına selamını bile çalışma arkadaşlanyla birlikte veriyor, ben demiyor hiç, Genel Sekreter Timur Erkman, Dış llişkiler Müdürü Sırma Evcan'ı da yanına alıyor, güzel bir birlikteliği kanıtlıyor. Başarının gizi burada galiba. Güzel ürünler ortak oluşuyor. Neşe ve Murat Karayalçın çifti de her yerde güzel bir ortaklığı sergiliyor. Belediye evinin ufkunda güzel olaylar, bir de tango partisi var. Belki duydunuz, mayısın son haftasında Arjantin Tango Orkestrası geliyor Ankara'ya. Belçdiye evinde de bir tango gecesi düzenlenecek. Arjantin Büyükelçisi Sarrado da vardı o öğle yemeğinde, Dışişleri'nden Aydın ldil ile bir tango söyleşîsi yaptılar. Tango güzel bir dans değil mi? Güzel bir şarkı gibi eskimiyor. Bir 'Comparsita' eskiyebilir mi? Kuşaklar boyunca birçok düğünde ilk dans Comparsita ile yapılır değil mi? Başka hiçbir dansta müzikJe öylesine bütünleşemez çiftler. Sıcak bir rüzgârı var tangonun. tnsanı sarıyor, dalgalandırıyor. Yıllar geçiyor, rüzgâr soğumuyor! Arjantin tango orkestrasını da tüm kuşaklar sevinçle bekliyor bence. Tangonun ülkemizde de özel bir yeri var sanırım. Cumhuriyet döneminde ilk danslar tango ve valsle başlıyor. Tangolar besteleniyor durmadan. Hâlâ söyleniyor eski tangolar. Beyazperdenin ünlü yıldızı Rudolf Valentino'yu yaya bırakan tangocular var ülkemizde! Methi Bengisu'yu, Prof. Muaffak Akbay'ı, Mehmet Ali Aybar'ı, Mahmut Dikerdem'i, Haluk Kura yı tango yaparken görmenizi isterdim. Pistte şiir yazarlardı!.. Arjantin tango orkestrasıyla yeni ozanları da tanırız belki. Ancak kimi kişileri tango yaparken düşünemiyor insan! 4 II C U M H U R İ Y E T DER6İ 24 M A R T 1 99 1SAYI 2 6 3