Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BASKENT M Ü Ş E R R E F GÜNLERİ H E K İ M O Ğ L U zel bir uğraş değil mi? Biz de Mozart'ı dinleyerek içtik çayımızı. özden Toker ile konuşurkcn yüzündeki çizgiyi seyrettim sevgiyle. Beni çok sarsan bir trafik kazasının izi o çizgi. Başkentin hızlı gecelerinden birinde özden ve Metin Toker Kavaklıdere kavşağını dönerken geçirdiler kazavı. Sonra kaç kaza oldu, ama o kazada fsmet Paşa'nın tanımadığım bir yanını da gördüm ben. Özden Toker sargılar içinde yatıyor hastahanede. Derin bir uykuya dalmış gibi. Gözleri açılmıyor hiç. Paşa geldi, elbet tarifsiz kederler içinde. Yüzü solgun, çizgileri gergin. Karyolaya yaklaştı "özden kızım aç gözlerini" diye seslendi. Sargıları okşadı sevgiyle. Flaşlar parladı birden. Paşa eliyle önlemek istedi foto muhabirlerini. Ben de gazeteci olmaktan eziklik duydum biraz. Çok acı bir anı da yakalamaktan geri kalmıyoruz! O zaman Akşam'da çalışıyorum. Gazete o fotoğrafı kullanmadı. özden Toker'in gözlerini açarak babasına bakışını yazdım ben. Paşanın gözyaşlarını yazmadım. tsmet İnönü geldiği zaman özden Toker uyumuyor aslında, uyur gibi yapıyor, gözlerini acmaktan, görmemekten korkuyor belki de. Babasının sesi korkusunu dağıtıyor. Pasanın sesi de sevinçle titriyor bu kez. Özden Toker ile karşılaşınca o arjı da yaşarım her zaman. Ankara'nınçok sevilen doktoru, ünlü ortopedist Prof. Rıdvan Ege de, paramparça oldu bir trafik kazasında. O parçalar bütünleşti, Rıdvan Ege kürsüsüne, hastalarına, ameliyat masasına döndü sonra. Yaşama gücünü hiç yitirmedi. Araba kullanmaktan da geri kalmadı Ailcmde, dostlarım arasında da var böyle kişiler. Bir yaz yağmuru gibi gelip geçiyor kaza izleri... Kuşkusuz otomobil kullanmanın da bir güzelliği var. Direksiyona oturuyor, başını alıp gidiyorsun, özgür ve bağımsız bir yolculuk. Özellikle yalnız kadınlar için güzel bir güvence. Bir partiye, operaya, konsere gidince donüşü düşünmek yok. Gaza oasıp evine dönüyorsun. Ben dost arabalarında yaparım dönüş yolculuğumu. Çok ünlü şoförlerle! Kemancı Suna Kan ile Giirer Aykal ile Leda Cenaz ile Ahmet Tan ile Fatoş özcan ile... Kimi zaman da taksiye biner, şoför arkadaşla söyleşerek. Belleğimde bir de kraliçe şoför var. Ürdün'ün güzel kraliçesi Nur. Amman'da Merkez Bankası'nda bir çayda buluştuk Ürdün kraliçesi ile. Yanında genç Yunan kralı. Çaydan ayrılırken arabasına kadar uğurladık onu. Uçuk mavi, upuzun bir arabanın, sanırım bir Cadillac'ın direksiyonuna geçti, yanında Yunan Kralı gaza bastı. Biliyorsunuz kral da güzel uçak kullanıyor. Merkez Bankası Başkanı Riiştü Saraçoğlu havalarda bir yolculuğun güzelliğini anlatır her zaman. Sonsuz bir mavilikte uç uçabildiğin kadar! Ne dersiniz, ülkemizdeki otomobil modası helikopter ve uçak modasına dönüşür mü acaba? •< DERGİ 1A R A L I K 1 9 9 1 S A Y I 2 9 9 sahnede Beşiktaş pazarında. Lemis Eyüboğlu elinde filesi alış veriş ediyor. Yüzü gözü parlayan mutlu bir kadın. İstanbul'un güzel şoförü yalnız Lemis Hanım değildı elbet. Araba kullanan kadınlar ve genç kızlar giderek çoğalıyor, daha doğrusu kullanmayanlar azalıyor. Ama ben araba sevdası duymaBelleğimde bir de "krallçe şoför" var: Ürdün Kralı Hüseyin'in 4. dım hiç. Trafik kazalarının etkisiyle beleşi Nur. Amman'da buluşmuftuk... Ayrılırken arabasına kadar ki de. Oysa kimi dostlanm, üstelık çoktehlikeli kazalarda ölümden kurtulmauğurladık... Uçuk mavi, upuzun bir otomobilin, sanırım bir larına karşın araba kullanmaktan geri Cadillac'ın direksiyonuna geçti. kalmadılar. Bence o kazalar nedeniyle otomobili ölüm üreten bir araba kullanmaya hiç özenmeraç diye görüyorum giderek. dim. Önce dar gclirim nedeniyle. Nice dostlar yitirdik yollarda. Gazeteciliğe başladığım zaman Nice kişiler yaşama doymayokuşumuzda çok az özel araba dan bir anda ayrıldılar dünyavar. Trafik böylesineyoğun değil. Gazemızdan. özellikle son yıllarda tc kapılarında ya da bahçelerinde yalnız kalbim korkuyla çarpıyor her patronların arabası var. Çalışanlardolzaman. Ülkemiz savaş alanı muş ya da otobüsle gelir işyerlerine. Ben gibi. Her gün kaç can gidiyor deöncevapurlaKaraköy'egelirim,sonkazalarda. ra yürüyerek yokuşa tırmanmm. Yıllar Gençlik yıllanmda Ankara boyunca trafik yoğunlaştı, özel arabaGar'ında trenleri seyretmeklar çoğaldı. Şimdi park sorunu var yoten çok hoşlanırdım. Babam kuşumuzda. Kuvvet Başarır ile evlendidemiryolcu, istasyonda bir ğimiz zaman güzel bir arabası vardı olojmanda oturuyoruz. Kimi nun. Babasının armağanı. Kırmızı begünler garda durur gelen ve giyaz spor bir chavrolet. Araba kullanmauen yolculara bakardım. Her yı çok sever, çok güzel bakardı arabasıtrenle ben de gider gelirdim bina, her zaman pırıl pırıl. Babası Hüsnii raz. Ayrılık hüznü ile kavuşBaşarır DP'nin kurucularından, asker ma sevinci birbirine karışırdı. kökenli bir diş doktoru. DP iktidara geŞimdi sevinç gerilerde, araba lince ayrıldı, Irak'tan bir çağrı aldı, diş yolculuklarını korku ile izlifakültesini kurmaya Bağdat'a gitti. yorum, her kazada biraz ölüKuvvet'in arabasında da Bağdat plakayorum. Gidenler yerlerine usı var. Akşam gazetcsindc Anadolu rolaşacaklar mı, birbirimize kapörlajları yaptığım günlerde Ege illerivuşacak mıvız yeniden diye ni, ilçe ve köylerini o araba ile dolaştım. çarpıyor kalbim. O yolcularGaliba Muğla'nın bir köyünde ilginç dan haber gelinceye kadar göbir olay yaşadım o plaka yüzünden. Azüme uyku girmez, kulağım Krallç* Nur,"dünyanın *n güzal sUrücUI*rl" arasında. rap hartlcrini gören bırkaç yaslı plakayı telefonda beklerim. Telefon okşuyor, beni de "Mübarek Hanım" dıgecikırse korku bastırır. Belki de bir murda, karda arabalara soluk aldıran ye selamlıyorlar. İstanbul'a dönüşte saplantı, ama sonu gelmeyen kazalar trafik görevlilerine çiçekler, küçük ve plakadeğiştıhemcn.Oyolculukta Kuvnedeniyle acı bir birikim var içimde. Nizarif armağanlarla teşekkür edilir, başı vel'in Köse Mııstafa diye bir arkadaşı Lemis özdeş çekerdi her zaman. Bu di ce dostları kazalarda yitirdik. VedatDakulland; arahayı v Ben şoförlüğe hiç ölokay Erciyes'e kayağa giderken cami yalogdan büyük bir aşk doğdu sonra. /enmedim. Oysa İstanbul'da araba kulavlusuna geldi. Sırrıya Aybar AnkaLemis Hanım ve Orhan Eyüboğlu aralanan kadınlar çoğaldı giderek. Onlarra'daki evine dönerİcen ölüme gitti. sında giderek büyüyen, derinleşen bir dan biri Lemis Özdeş. İstanbul sosyeteÇiftlik yolunda ölen üç mühendis kasevda öyküsü başladı. Bu öykü Lemis sinin hoş kadınlarından biri. Sonra OrHanım'ın yaşamındaki tüm öyküleri, dın, Boğaz köprüsünde ölen bankacı han Eyüboğlu ile evlendi. Rahmetli F.yükadınlar, gazetelerde okuduklarımız, tüm tutkuları sildi çok geçmeden. Büboğlıı islanbul Trafik Müdürü o yılfaryük kulübün kadın üyeleri arasında o TV'den dinlediklerimiz bir uygarlık ada. Kimi akşamlar Kabataş'ta araba yundan en çok hoşlanan, neredeyse baş racını ölüm aracına dönüştürüyor. Oyvapuru iskelesinde rastlarız. Yakası sa araba sevdası da giderek artıyor değil ka hiçbir şeyden hoşlanmayan bir kakalkık yağmurlugu, yana eğik şapkası mi? Kimi gençler ölüm yarışı yapıyor dındı o. Güzel bir kadın, şık bir kadın, ve dudağından hiç eksik olmayan sigaÇankaya yollarında, Beytepe tepelerinçevresinde büyük ilgi, hayranlık var, rası ile hoş bir kişi. Fahrettin Kerim Göde. Delikanlılığındelicehızıyla neredeyama hiçbir şeyden tat almıyor, oyun kay'ın ekibinden. Birbirimizi çok severse uçuyorlar. Elbet kanadı kmlanlar da masasındaki kadar. Orhan Eyüboğlu odik. O sevgi ve saygı siirdü yıllarca. Orvar. Geçen gün mimar Bediz Koz'un eyun masasından uzaklaştırdı onu, eline han Eyüboğlu CHPGenel Sekreteri olvinde bir çayda özden Toker ile karşıdu, başbakan yardımcısı oldu, sade kişikâğıt almadı yıllarca, evlendiler ve çok laştık. O evi görmenizi isterim, çünkü liğini hiç yitirmedi. CHP'lilerın sevdiği, mutlu oldular. Lemis Eyüboğlu şimdi birgerçeği yansıtıyor. Herköşede Bediz saydığı birağabeydi her zaman. Kırgınnerede, nasıl bilmiyorum, ama onu aKoz'un kişiliğinden, düzeyinden çizgilıklarını da dışa vurmaz, hoşgörüsü ile nımsarken üç sahne canlanır gözümde. ler var. Sade ve zarif bir düzen evsahipaşardı latsızlıkları. İstanbul'da trafik Biri direksiyonda, çok güzel bir şoför olerinin yaşam biçimini de yansıtıyor. müdürü olduğu dönemde, araba kulla larak,öteki Büyük Kulüptebirgece.çoÇay söyleşimizde başkenti güzelleştiren nan kadınları çoğaltmak için nasıl bir cuk dostlarının bir yemeği, İstanbul sosoluylar var. Fcryal ve Aydın Gürpınar'ın yöntem uyguladı bilmem, ama gönüllü yetesinin en güzel ve şık kadınları birakuracağı müzik merkezini Bediz Koz kadınlardan bir grupla trafik polisleri rada, müzik, dans, Lemis Hanım başka dekorluyor. Müziksever bir mimara güçok dcsteklendi onun döneminde. Yağ bir salonda oyun masasında. Üçüncü Araba sevdalıları A 14 C U M H U R İ Y E T