03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

G ÜNLU K S A L A H B İ R S E L Nadir Nadi sairdi G 2IAğustosl991 azetclcr Nadir Nadi'nin ölümünü haber veriyor. Dün akşam büyüklerimizin suratlarıyla TV'de duyurmuştu. Bugünkü Cumhuriyet'te llhan Selçuk'un yazısı: "Akşam Olmayacakki..." Nadir Nadi gerçek bir Atatürkçü'ydü. Eşine, aralık aralık raslanan aydınlarımızdan, düşünürlerimizdendi. Sahtecilerc kızdığı için onları "Ben Atatürkçü Değilim"diyerek ti'ycalmıştı. O da Atatürk gibi herkesin her şey olabileceğinc, ama şair olamayacağına inanırdı. Bana göre şairın ta kendisiydi. 26Ağustosl991 aik Reşat Kslaf adlı kitabında Mahınut Paşa'nın(IV.yy.)Mevlana Musannif için özel saygı'vesevgi beslemesinin kimi kişilerin kıskançlık damarlarını kıpırdattığım söyler. Birgün Fenari HasanÇelebi bilekendini lutamayarak paşayaşöyledcr: Mevlana Musannirinyazmışolduğu yapıtlar ü/erine benim birçok clcştirilerim bulunmaktadır. Durum böyle ikcn bu adama o kadar saygı göslermcnizc şaşırmaktayım. Kıskançköpekleri hiçmi hiç ortadan kaldıramazsım/. İş dünyasında olsun, politika alanında olsun, sanal çevrelerinde olsun çekemezlik başköşeyi tutar. Yunan sofistı Zoile de (İÖ. IV. yy.) kıskanç ve dar görüşlü eleştirmenlerden biriymiş. İşini gücünü Homeros'un kürkiinü yıkmaya verirmış. Bu uğurda dokuz ciltlik bir inccleme de yazmış. Ama temelsiz görüş ve yergileri herkesi kaskas güldürürmüş. Sonunda da Zoile adının sözlüklere kıskanç ve haksız eleştirmen anlamıyla geçmesine engel olamamış. Mehmet Pertev Paşa'nın başınada ne gelmişse yine garazcılardan, gönlü tıkanıklardan gelmiş. 27Ağustosl991 hmet Haşim de kıskanç köpeklerdcnçokçekmiştir. Cenap Şahabettin onun düzyazısını tutar, ama adını şairler arasında anmaktan fersah fersah kaçar. Yahya Kemal ise bütün yaşamı boyunca: "Haşim düzyazı yazsa, daha iyi bir şey yapmış olur" demekten bir an uzaklaşmamıştır. Yüz bin eyvah ki çağın gülmece güldürmece gazeteleri de Haşim'i sık sık sarakaeder. Bıri: Yorumlarken sair Ahmet Haşim'in şiirini Yitirdim iyisinden aklı da anlay ışı da Zavallı Şinasi (1) görme bozukluğuna düşmüş Dâhi göriinür gözlerine Haşim budalası diyehöngürder. Hececiler de Haşim'e karşıdır. Orhan Seyfıonun güçlübirdüzyazıcıvedeacemi bir şair olduğunu ilan eder. Yusuf Ziya da her gittiği ycre Haşim'in düzyazısının şiirinden, dilinin de düzyazısından üstün olduğu yavesini taşır. Halit Fahri ise onun şairliğini sadece dÜ7yazılarında görür. Nurettin Artam da güçlü birdüzyazısı olduğuna eyvallahı çeker, ama şiirinden hiçbirşey anlamadığını fıslamaktan geri kalmaz. Gazeteci Selami İzzet de onu kişiliğinedayanarak vurmayaçalışır: Haşim mi? Aman onu bırak. İyidir desem "Bana hangı yetkiylc iyi diyor" diyecek. Fenadır desem "Bana fena demekonunhaddinemi'.'"diyeçatacak. Yenikapı Mevlevihane Şeyhi Baki Efendi de Haşim'in şiirine kapalıdır. Bir gün bir toplulukta: Geçenlcrdc züppenin biri de çıkmış şiir diye "Göllerde bu dem bir kamış olsam"her/esiniyumurtlamamışmı?der. Şu işe bakın ki şiir dostlan o gün Haşim'in evinde konak tutmuştur. Baki Efendi ise oraya ilk olarak geliyor, üstüne üstlük Haşim'in evine geldiğini bilmiyordur. O gün orda Baltacıoğlu ile Abdülhak Şinasi Hisar da vardır. Hisar durumu kurtarmak için: "Efendim, işte sözünü ettiğiniz şiirin yaratıcısı karşınızda bulunan, bizim pek aziz dostumuz ve pek çok beğendiğimiz şairdir" demişse de durumun buzluğundanhiçbir şey eksiltememiştir. Baltacıoğlu iyisinden sıkılmıştır. Haşim de gülümseme taklitleri yapmak zorunda kalmıştır. Yüz bin aferin Sükufe Nihal'e ki o gerçek bir Haşim'cidir. Birçok türedilerin tersine şiirlerini, düzyazısından üstün tutar. Onun anlaşılmamış bir şair oluşuna, o eşsiz "Göllerde bu dem bir kamış olsam" dizesinin bile tartışma konusu yapılışına çok, çok üzülür. Yalnız, evet yalnız o da Haşim'de vezin ve uyak kusurları görür. Fazıl Ahmet ise onu beğenir, ama bir yandan da zakkuma ve cehennem taşına benzetir. Şiirlerinin albenisinin de bunlardan geldiğini fısıldar. İzzet Melih de şairimizin yeni bir ahenk, yeni bir esin getirdiğine inanmak derse.öbürüde: F A bir neşe içinde yaşardım" diye hayıflandığını da bize Hisar duyurmuştur. Dostlukları o kertededir ki, bir arada bulundukları zaman, çağın gazete ve dergilerinde yer alan tiriti çıkmış yazıları, şiirleri birlikte okur, birlikte " vay bcni" çekerler. 30Ağustosl991 urgay Gönenç günlük. lerine (Zamanın Sularında) "alışılmış anlamdâki günlüğün dışında yazıdici lar" gözüyle bakıyor. Bencesi Gönenç, durduğu yerde, elini, kolunu uçuruyor. Kendi kendine kılçık atıp kündeoturtuyor. Zamanın Sularında dörl dörtlük birgünlüktür^Dostumuz ne yapmışsa, ne okumuşsa, ne düşünmüşse tümünü büyük bir içtenlikle defterine geçirmiş. Frenklerbutüryazılara özel günlük (journal intime) adını verir. Ama Gönenç ona bir edebiyat günlüğü de katmış. Yalnız, belleği hep baş rolde. Yıllar yılı sürdürülmüş dostluklar, ezbere çekilmiş şiirler aralık, aralık gündeme geliyor. Gerçekte şiirlerini kurarken Başyazarımız Nadir Nadi "Krnıın Soka^ı'nda. Yıl 1882. de belleği öndedir. "Eski Sotadır. Gelgelelim bunu Yahya Kemal'le kaklar"ın öyküsü şöyle: birlikteyaptığını söyler. 1977'de pankreasa bağlı şeker düşmeEdebiyatı Cedidecilcrden Mehmet si yüzünden hastanededir. Orda EhrenRauf da şiirlerini yüceltecektir. Ama burg'un Fırtına romanını ikinci kez odüzyazılarına daha sıcak bakışlarla kur. (İkinci kez okumaya aferin.) Ehyaklaşır. Kaldı ki Haşim, daha önce orenburg'un Fransız kentsoylularını annun Siyah tnciler adındaki düzşiirlerini latırken: "Hiçbirinde yaşama sevinci kucağınaalmıştır. gözlenemiyordu. Ama tümü ölümden Servetifünunculardan Halit Ziya da korkuyordu" demesi aklına takılır. Haşim'i gerçek bir scvgiyle över. Onun Hastane çıkışı İzmir'in eski sokaklaadamakıllı özel ve seçkin bir kişiliği burındadır. Bir süre sonra Ayvalık'a, reslunduğuna inanır. Onu şair saymamasam Orhan Peker'e gider. Onun kireç nın bir günah olacağını savunur. badanalı ve de süt mavisi aydınlıklı duDaha ilerki yıllarda en babayiğit yargı varlara asılmış resimlerini görür. DudaAtaç'tangelir: varların üzerindeki kedileri, sokağa sar tkiyüzyılsonra bugünkü edebiyatıkançiçekleriizler. Bir yıl sonra da bütün mızdan açarlarken ona "Ahmet Haşim bunları şiirine boca eder: Çağı" deyeceklerdir. Bir de günün son ışıklarıy la Haşim'in tüm şiirlerini ve yazılarını Süt mavisi aydınlanan kireç badanalı seven onlara değer gösteren bir çağdaşı bir duvar da Yakup Kadri Karaosmanoğlu'dur. Bir yasemin usulca sarkar sokağa Şairimizin onunla tanışması, dostluk kurmak istemesi de KaraosmanoğBilsen ne denli özlüyorum o eski sokaklu'nun Servetifiinun'da Haşim'i göklere ları çıkaran bir yazı döktürmesinden sonraŞimdi çevrem büyük kiiçiik kentsoyludır. lar Haşim'le dostluk kuran yazarlardan Ne bir coşku ne yaşama sevinci yüzlerinde biri de Abdülhak Şinasi Hisar'dır. Ona göre Haşim, özellikle Mercure de FranAma hepölüm korkusundalar ce dergisini okur, Vers Libre (özgür KoTurgay aydınların ödünsüz yaşadıkşuk) biçimindeki şiirleri beğenir. Henri larına inanır. "Yanlış da olsa inançla de Regnier'ye de tutkundur. yaşıyorlar" der. Ne ki onların romanHaşim'in, öleceğini kestirdiği günlertiklerini tehlikeli bulur. Yalnız aşırı de: "Ben ki tüm bedenimi kucaklayan duygusalolanlarapeksesçıkarmaz. ^ C U M H U R İ Y E T OEROI 17 K A S I M 1991 SAYI 297 28
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle