Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
K ISA KISA. . Aç kapa, aç kapa, Artema Şener Şen'ın sempatik kişiliğiyle geniş kitlclere ulaşan bu slogan bugünlerde üç gencın serüvenlerıyle yine aynı ctkıyi yapıyor. Bir armatür çevresinde gelişen olaylar adeta di/i tllm heyecanı içinde TV izleyicisini ckrana bağlıyor. Dar mekânda çekılen Manajans palentlı bu başarılı reklamın metin ya/arı Neşe Şen, art direktörü Sertaç Ergin, yönetmeni, Fahriye Abla, Muhsin Bey ve Aşk Fılmlerınin Unutulma/ Yönctmeni'nden tanıdığımız YavuzTurgul. Reklamın ilgı görmcsinde kuşkusuz 'Kutlu' rolünü canlandıran Kutlu Tank'ın da payı büyük. Daha öncc bir bu/dolabı reklamında, derın dondurucusunda sakladığı çilekler yardımıyla komşusuyla arkadaşlık kurmayı deneyen 'Hakan' rolüyle ilgi gören Kutlu Tank'ın bu yeni tıpı, ö/cllıkle genç TV izleyıcilerince tutuluyor. Metin yazarı Neşe Şen aldıkları tepkinin gerçekten doyurucu olduğunu, Kutlu'nun yanına 'Mine' (Ebru Altan) ve 'Volkan' (Ali Köseoğlu) tiplerinı koyarak reklamı renklendırdiklerinı, izleyende merak uyandırmaya çalıştıklarını belirtiyor. < Jul«s Sup«rvl*lle'ln torununun kızı AngAllqu* d« Folin, takımlarını "••marlama" hazırlıyor... Şair torunundan tabak çeşitlemeleri Angelique alçakgönüllülük ederek tuval üstüne resim yapmak yerine porselcn dckorasyonunu seçmiş. Ve bunu mükemmel bir şekilde başarmış. Bugün yemek takımı koleksıyoncularını bıle büyüliiyor. 27 yaşındaki Angelique, La Tour d'Argent için, canlı renklerden ördeklerle dekore edilmiş bir Lımoges porselen tabaklar koleksiyonu hazırladı. Angeliquede Folin gerçek bir renk tutkunu;en canlı tonlarıgüzel bir ahenk içinde birleştirebiliyor. Ünlü şair .lulesSupervielle'in torununun kızı olan Angelique, diplomat olan babasının göre vi nedeniyle gittiği Vietnam'da, Yunanistan'da veya Ürdiin'de büyük bir kültür zengınliğı elde etti. Sonra Paris'te bir resim akademısme ve Palma'da mikroskopla perspektif olayını öğrenmek üzere bir takı çızımi okuluna gitti. Angelique bugün ıstcnen larzdakclebekler.çiçekler, denız kabukları ve meyveler çiziyor; sanat kitaplarına danışmanlık yapıyor. Tamamen müşterisinin isteklerine bağlı kalırken, becerinin ötesindeki yeteneğine kaynaklık eden ve klasik bir kültüre dayanan ilginçlik ve zarifliktenhiçbirzamantavizvermiyor. < Moda stilisti sofpaya oturunsa... Mini koleksiyon Saçtan veya demırden, bazen emaye, hepsi dc çok giizel 30 adet minyatür fırınlı soba, Kransa'nın Chartres kentinde lokantacılık yapan Georges Jallerat'nın koleksiyonunu oluşturuyor. Koleksiyonıın kökeninde aileye sadakat yatıyor: Cîeorges Jallerat'nın büyükbabası Paris'le hırdavatçılık yapıyorduvedönemingelcneğinegörekcndi ısmini taşıyan bir fırınlı sobası vardı. İşte torunun minyatür fırınlı sobalar koleksiyonu yapma fikrı buradan geliyor. Bu fırınların en büyüğü 60 santiın boyunda; en özgünü ise gerçek boyutların altıda bırı oranında ve ıki miirekkep hokkası ve bir ya/ı tüyüyle süslenmış; en eksiksiz(veen pahalı)olanı mutfak aletleriyledonatılmış. Bu koleksiyon gecenhaziranayındaParis'tebirsergiyle tanıtıldı. A 18 ' j Muriel Grateau daha on yedi yaşındayken kendi biçtiği elbıseleri gıyıyordu. Stilist olduktan sonra malzemeyi kullanma becerisini geliştirdi ve İtalya'da renkler konusunda kendinı yetiştirdi. Moda için bolca ürün verdıkten sonra, Muriel Grateau sofra sanatlarına el attı. Paris'te yeni açtığı butiğinde eskiyi ve moderni, özenle işlenmiş parçaları ve daha kaba parçaları bir araya gctirmiş. "Zeıtgin, canlı sofra takımları oluşturmak istedim" diye anlatıyor Muriel: "Ne statik, ne konformist, nc dc avangardist. Dolayısıyla eskinin güzcl scrvis takımlarıyla günümüzün porselenini birlcştirmcyi tercih cttim. Kşan Murlal Orateau'nun "sofra butlğl", Paris'te, PalalsRoyal'd*. lı olarak pişirilen iki sır, bu yeni tabaklara hoş bir düzensizlik ve olağanüstii yaldı/lı porselenı ve Murano'nun üflenmış carenkler veriyor. l ler şey ajurlu kcten örtiiler üzemınıbirleştirenmasalarındasıcaklıkvezararet rineyerleştirildi.'" MurielGrateau'nun.keteni, hâkım. M C U M H U R İ Y E T D E R G İ 1 7 K A S I M 1 9 9 1 S A Y I 2 9 7