Katalog

S OFRA Bekri Çeşnici R ASGELE Raif Ertem Ristorante Rosa Yarıda kalan İtalyan esintisi aksim'den Harbiye'ye doğru yürürken, sol kolda Pizza Pino'yu görünce, kendinıi birden Paris'te sandıtn. Bir zamanlar Quartier Latin'de, arkadaşım Yücel'in her bir kolunda yedi tabakla servis yaptığı 'Pizza Pino'ya bizler de ara sıra düşerdik. Anımı yanımdaki arkadaşıma anlattığımda gülmeye başladı: "tyi ya" dedi, "Iste sizia Yiicel burayı da açan. Adı da ondan Pizza Pino!" Evet, garson olarak çalıştığı pizzacı dükkânlarında işin girdisini çıktısını öğrenen arkadaşımız, bir de İtalyan pizzacı getirip bilgisini, deneyimini Istanbul'da değerlendirmeyi düşünmuştu. Doğrusu iyi de etmişti. Pizza Pino, hoş bir italyan restoranı olarak uzun yıllar çalıştı, beğenildi, tutuldu. Sonra sanıyorum, iş dışı nedenlerle kapandı. Ristorante Rosa, işte Pizzo Pino'nun yerinde kurulmuş, görece yeni bir İtalyan lokantası. Hemen belirteyim, spagettiler ile pizzalar, Pizza Pina ayarında değil. Spagetti alla bolognese'yi öyle ahım şahım bulmadım. Hatta biraz da bizim damak tadımıza göre değiştirilmiş olduğu izlenimine kapıldım. O diri İtalyan spagettilerine benzemiyordu. Buna karşılık, spagetti basiliconun sosları daha hoştu ve damakta İtalyan sofrası tadı bırakıyordu. Pizzalar için de abartılı övgü sözcükleri kullanamayacağım. Pizzalar, daha önce yazdığımız yerlerle kıyaslanmayacak kadar iyi idi belki, ama bir zamanların Pizza Pino'sunun ayarında değildi. Buna karşılık, Ristorante Rosa et yemeklerinde daha başarılı görünüyor, tıpkı tatlılarında olduğu gibi. Scalloppa alla Napoletana, sallimbocca als sorrento, steak trioli gibi etler, gile steak rosa, belki çok üstün bir mutfağın ürünleri değiller, ama biraz İtalyan çeşnisi sunuyorlar. Vişne lathsı, Rosa usulü elmah pay, parfait, krep Rosa, Rosa usulü kabak tatlısı gibi tatlılarla, şokola soslu negro, ananaslı tropical, genç kız rüyası (genç kızlann yanında ısmarlamayın yüzleri kızarabilir) ile peche melba ve Rosa gibi kupları rahatlıkla deneyebilirsiniz. Bir de eğer bu İtalyan sofrasına oturacaksanız, yemekten önce yenen ve antipasta denen ordövr veya mezelerden, dana jambon, gravyer ve kavun kabağım istemenizi salık veririm. Etleri, İtalyan çeşnisini andırıyor, gerçek bir halyan antipastasına benzer hiç değilse bir çeşit ordövrü var, tathlan iyi diye, Ristorante Rosa'ya gitmeye değer mi? Hele hele spagettiler ile pizzalar ahım şahım değilse... Bu doğallıkla, sizin keyfinize kalmış bir nokta. Ama olağanüstü bir çeşni olmasa da ttalyan havası estiriyor Ristorante Rosa. Bilerek Bilmeyerek B T "Ristorante Rosa", sade, ama zevkli döşenmiş bir salona sahip... Temizlığinin yanı sıra, servisinin hızlılıflı da küçümsenmeyecek bir uzellifli. Biftek trioli I ki adet ince dövülmüş kontrfite (snitzel). iç malzetnesi: ince kıyılmış soğan, yeşıl biber, domates ve mantar, rendelenmiş kaşar peyniri, tuz, karablber. Soğanlar önce yeşil bıberle beş dakika kavruluyor. Daha sonra ince kıyılmış mantar ilave ediliyor. Bir müddet daha kavrulduktan sonra domates ilave ediliyor, tuz ve karabiber ekleniyor ve hazırlanan karışım dinlenmeye bırakılıyor. Sonra ince dövülmüş iki kontrfile, zeytınyağda çok hafif kızartılıyor. Hazırlanan sostan etin ortasına iki çorba kaşığı konuyor. Üzerine rendelenmiş kaşar konuyor. Etin öbür parçası da üstüne kapatılıyor ve yine zeytınyağda kıvamına gelinceye kadar çok hafif ateşte kızartılıyor. Et çok fazla pişmeden ateşten ındirilır. Arzu edilırse üstüne mantar sos dökülür, • Ve daha da önemlisi, genç, sağlıkh kadın ve erkeklerin gelip yemek yedikleri ve belki de Ulkemizde sayısal acıdan da olsa, kadınerkek eşitliğinin en iyi bicimde gerçekleştiği yerlerden biri Ristorante Rosa. Doğrusu lokantalarında hâlâ bıyıklı egemenliğinin süregeldiği bir ülke olan Türkiye'de böyle bir yer bulmak hiç de küçümsenecek bir olay değil. öte yandan salon sade, ama zevkli döşenmiş. GözUnüzü rahatsız eden herhangi bir şey yok. Temizlik için söylenecek söz bulamıyorum. Mükemmeldi. Ristorante Rosa'nın bir iyi yanı da servisinin hızlılığı ve personelinin guleryüzlülüğu. Şimdi bütün bu öğeleri bir araya getirip eksilerle artıları topladığımda, ben, arada sırada bir sinema çıkışında, bir tiyatro dönüşünde, öyle çok seçkin, çok değişik olmasa biie yine de ltalya'dan esintiler getiren Ristorante Rosa'ya uğrarım. Şu anda fiyatlar da şöyle: Spagetti ve hamur işleri, 3.5OO5.OOO; etler 915 bin arası; ordövrler, 5.OOO8.OOO; tatlılar ise 4.0005.000 TL. D yanında pilav ve sebze ile servis yapılır. Afiyet olsunl L1 RISTORANTE ROSA. Cumhuriyet Caddesi, 131 A Elmadağ; Tel.: 141 28 27 ir av mevsimini daha geride bıraktık. Bu yıl mevsimin açılışı da, kapanışı da düzensiz oldu. Açılış, 1 eylül cuma günüydü. İş günü olduğu için 2, 3 eylül günleri genel açılış yapıldı. Ama birçok kimse 26, 27 ağustos günü ava başladı Bu açılış gününün seçilişinden doğan hata. Daha önemli bir olgu da geç açılmasıydı Eylül çok geç. Bugünlerde yapılan avlar üveyik bıldırcın avları. Anadolu'da üveyik eylüle kalmıyor. Goç hayvanı. Çekip gidiyor. Üveyik gibi ulkemizde yavru yapan bıldırcınlar da öyle. Bu olguyu bilen birçok avcı ağustosun ikinci yarısında ava başladı. Çok da ayıplayamadık. Kararı verenlerin bilgisizliği demeyelim, ilgisizliği bu kural dışı avlanmaları doğurdu. Gelelim kapanışa. 28 şubat çarşamba günü kapandı. Yine işgünü. İşgünleri ava gidemeyen birçok avcılar gibi biz 25 şubatta bitirdik. Ama çoğunluk 4 mart pazar günü bitirdi. Bizler üç gün önce, onlar da dört gün sonra. Yine kapanışın bir pazar gününe bırakılmayışı bu kural çiğnenmelerini getirdi. Yine şubat sonu av mevsiminin kapanışı çok erken. Kılkuyruk, kıkırna gibi birçok ördek cinsi mart başlarında ülkemize geliyor. Oiğer ördekler de daha eş tutmuyorlar. Yasal olarak ne kadar kapanırsa kapansın, avlanmalar sürüyor. Martın yarısına kadar sürüyor. Belirttiğimiz gibi fazia ayıplayamıyoruz. Bu konuları niye yazdık. Uygulama olanağı olmayan kurallar, çiğnenme olgusunu da getiriyor. Bir sefer de çiğnenmeye başladı mı, önü alınamıyor. Daha doğrusu kural olmaktan uzaklaşıyor. Ölüyor. Bakın devlet başkanlığı, cumhurbaskanlığı yapmış bir generalimiz bile zamansız av yapabiliyor. Sayın Evren! "Bilmiyordum" diyor. Doğru... Bilmek süreklilikten doğar. Değişkenlikler getirir unutkanlığı Bizde yerleşmiştir artık. Gelenektir. Av mevsımi ağustosun ikinci haftasında, bir tatil günü başlar. Martın ikinci haftasında yine bir tatil günü biter. Ülkemizdeki göç hayvanlarının yaşamına da uygundur. Zorlamalar, yarar değil, zarar getırir. önümüzdeki mevsim, kural koyucular bir düşünürlerse iyi olur... Köşemiz rasgele, konumuz av olduğu için av yaşamından örnekler verdik. Tüm yaşam için böyle. Yasalar, kuraliar insan ilişkilerını düzenler. İnsanlar arasındaki, insanların çevresiyle olan ilişkılerini. Doğa yasalarına aykırı düştüğün zaman uygulama olanağı azalır. Ya aşırı zorlamaları getirir ya da çığnenmesı olağan işlerden olur. Aşırı zorlamaları getiren ya da çiğnenmesi övünme konusu olan yasalanmız, kurallarımız az değıldir. Ne olursunuz yenilerini eklemeyelım. Toplum düzenini bozarız. Umutlarımız, umutlarınız olsun! Rasgele!... U 21